Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26 Ekim 2010, 15:59   Mesaj No:9

BEDİİ HAMİT

Medineweb Paylaşımcı Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:BEDİİ HAMİT isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 12750
Üyelik T.: 19 Eylül 2010
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:HATAY
Yaş:67
Mesaj: 395
Konular: 20
Beğenildi:4
Beğendi:0
Takdirleri:60
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

Şu ayette dikkat çekicidir.

ENFAL-41- Eğer Allah'a ve doğru ile eğrinin birbirinden ayrıldığı gün, yani iki ordunun Bedir'de karşılaştığı gün kulumuz Muhammed'e indirdiğimiz mesaja inanıyorsanız biliniz ki, ele geçirdiğiniz ganimet mallarının beşte biri Allah'a, Peygamber'e, Peygamber'in yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yarı yolda kalanlara aittir. Allah her şeye kadirdir

Burada ölçü bellidir. Beşte dörtü savaşanlara kalacak, beşte biri de Allaha ( Yani Allah kelimesinden kasıt, peygamber ve onun yakınları(Ailesi ) ve ayetteki diğer yoksulları kapsar)

Bu ayeti baz aldığımızda zekatın miktarı en az kırkta bir değil en az kırkta sekiz olmaktadır
Fakat bu ganimet ayetidir. Her ne kadar malın beşte dörtü savaşcılara kalıyorsa da eğer ihtiyaçtan fazlası var ise bu ihtiyaç fazlası da zekat emrine girer.

Sürekli artan gelir ve malımız varsa, bu mal veya gelirden en az kırkta bir vermemiz kuran ölçüsüne uyar mı ? Uymaz.

Şöyle düşünelim bir adamanın 40 koyunu olsun ve bunu zekat olarak bir tanesini versin. Birkaç yıl içinde koyunları 80 olsa, 2 koyunu zekat verecek. Daha sonraları bu devamlı artsa 160,320,640, 1000, 10000 koyunu olsa yine kırktta bir mi verecek ?

Peki geriye kalan İhtiyaçtan fazlası koyunlarını ne yapacak ? Turşusunu mu kuracak ?? veya şöyle düşünelim. Birimizin binlerce dönüm arazisi var. Fakat bunlardan büyük bir kısmını ekmiyor boş bekletiyor. O zaman kendi ihtiyacı üzerindeki malı tutuyor demektir.

Bakara 219 ayetine göre ihtiyaç fazlasını ihtiyacı olanlara dağıtmak zorundadır ki, bu en güzel toprak infakı ve toprak reformudur. Veya bu ihtiyaç fazlası topraklarını kendisi işleyebilir ve hasat ettiği ürünlerinin kendi ihtiyacını karşıladıktan sonra atra kalanları zekat vermesi rabbimizin emrettiği bakara 219 ayeti değil midir ?

Veya bir sanayici düşünelim, küçük bir atelyesi vardır, iyi kazanıyordur. Elde ettiği kazancın az bir kısmını vermek, ihtiyacından fazlasını vermek istemiyor ki,niyeti parasını biriktirmek atelyesini geliştirmek ve hatta bir fabrika açmaktır. Evet, bu niyetinden dolayı bir miktar parayı biriktirebilir ve fabrika sahibi de olabilir.

Neden öyledir ? Çünkü malını, kazancını israf etmeyip insanların istifadesine sunuyordur. Onlara iş kapısı, rızık kapısı açıyordur.

Fakat ! Fabrikadan elde ettiği kazancın da kendi ihtiyacı üzerinde ise bu miktarı zekat olarak vermesi bakara 219 ayetinin emri değil midir ?.

Veya bir esnaf veya bir sabit gelirli memur düşünelim. Maaşından ihtiyacından fazla para biriktirebilir mi ? Şöyle olması daha güzel değil midir !.

Temel, zaruri ve gereksinim duyulan ihtiyaçlardan

Memurun evi yoksa ev ihtiyacı olan ev parasını biriktirebilir, arabası yoksa arabası içinde para biriktirebilir hatta 2. evi yazlık olarak almak istiyorsa onu da ihtiyaç fazlası gelirinden biriktirip alabilir( Bir miktarını zekat ile infak etmesi şartı ile tabi), hatta çocukları varsa onların geleceğini düşünerek de onlara da yatırım yapabilir ve birkaç evi çocukları için alabilir ve onların sahibi de olabilir ya sonra ?

Gelecekteki hastalık veya tabii afetlere hazırlık amacıyla para biriktirebilir hatta sigortalayabilir de

Peki ya sonra ?

Artık dünyada ki tüm temel, zaruri ve gerekli ihtiyaçlarını elde ettikten sonra gelirinin arta kalanını zekat olarak vermeyecek midir ? Yoksa , ancak ihtiyaç fazlasının kırkta birini mi verecektir . Eğer, öyle veriyor veya verecekse ihtiyaç fazlası gereksiz mal , para birikmiş, biriktirmiş olmaz mı ?

Bu biriken malın veya servetin kime faydası olacaktır ? Malın, mülkün ve tüm servetlerin gerçek sahibi ALLAH değil midir ? İşte bu bir imtihan Allahın mal ile servet ile insanı imtihan etmesi.

Bu ihtiyaç fazlası biriken mal ve toplanan paralar ne olacak ? Allah yolunda harcanmayacak mıydı ?

Eğer, harcanmayacak ise İşte tehdid ayeti kurtarın kendinizi bakalım

TEVBE-34-Altın ve gümüşü biriktirip de bunları Allah yolunda harcamayanları acıklı bir azapla müjdele!

TEVBE-35- O gün biriktirdikleri altın ve gümüşler cehennem ateşinde kızdırılır ve onlarla alınları, yan tarafları ve sırtları dağlanır; kendilerine "Bunlar biriktirdiğiniz altın ve gümüşlerdir şimdi biriktirdiklerinizin azabını tadın bakalım" denir

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
BEDİİ HAMİT
__________________
EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE
Alıntı ile Cevapla