Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02 Ocak 2012, 00:15   Mesaj No:1

Esadullah

Medineweb Sadık Üyesi
Esadullah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Esadullah isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 15316
Üyelik T.: 18 Aralık 2011
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:Kayıp bir Kentten
Yaş:44
Mesaj: 734
Konular: 143
Beğenildi:280
Beğendi:94
Takdirleri:3260
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart İslam Hukukunda Darul-Harp ve Darul-İslam Meselesi

İslam Hukukunda Darul-Harp ve Darul-İslam Meselesi

İslam Hukukunda Darul-Harp ve Darul-İslam Meselesi
Başlangıç ve her şeyin evveli nihayetsiz her şeyin sonu, Kadim, Kerim, fazilet ve cömertlik sahibi varlığı kendinden, alemlerin yegane gerçek hükümdarı, Rabbi olan Allah’a Hamd ve senalar olsun. Kıyamete dek salat ve selam rahmet Nebisi, Ümmetin şefaatçisi, halkın aynasında Hakkın kainattaki tecellilerinin en mükemmeli olan Peygamberimiz, Seyyidimiz, Rehberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (s.a.v ) Onun pak, temiz, şerefli Alinin ve Güzide Ashabının, Salihlerin ve onlara uyanlara olsun.

Allah’a Hamd Rasulüne salat ve selamdan sonra şunu bil ki Darul Harp ve Darul İslam mevzusu öteden beri Müslümanlar arasında iyi anlaşılmayan bir mevzu olmuştur. Bu sebepten dolayı da insanlar her türlü olay ve durum karşısında bulundukları beldeleri burası darul harp veya darul İslam diye parsellemeye başlamışlar ve olayları çıkılmaz bir hale sokmuşlardır. Bundan dolayıdır ki biz Darul harp ve Darul İslam mevzusunu İslam Hukukunda yeri ve uygulanış tarzı Cihat ve cihadın hükümlerini kısa ama öz bir şekilde ele almaya çalışacağız inşallah. Çünkü bazıları insanları cihat etmeye ve Cihat dan bahsederken de İslam hukukunda anlatıldığının tersine hareket ediyorlar, bazıları da farkına varmadan şerefli bir ibadet olan cihadı hakir görüyor ve yanlışa, hataya düşüyorlar. Bu her iki halinde anlaşılması için yani cihat yapalım diyenlerin cihat hükümlerinin neler olduğu, hükmü ve uygulanış tarzı ve cihatta neymiş bu zamanda cihat yoktur diyenlerin de farkına varmadan düştükleri hatayı bir nebze olsun aydınlatmak maksadıyla bu çalışmayı yapıyoruz. Gayemiz doğrunun doğru olarak yanlışın da yanlış olarak bilinip inanılması ve hatalarımızdan fazla zaman kaybetmeden dönülmesidir. ( Detaylı bilgi edinmek isteyenler Fıkıh kaynaklarına baka bilirler.) Güç, kuvvet, tevfik , inayet,yardım Allah’tandır.



CİHAD


Bismillahirrahmanirrahim “Besmelesiz başlanan hiçbir işte hayır yoktur” ve “Besmele her hayrın başıdır”buyuruyor Allah Rasulü (s.a.v) biz dahi besmele ile başlarız.

Cihadın Tarif ve Mahiyeti: Cihad lügatta güç ve gayret sarfetmek veya amelde mübalağa göstermek manalarına gelir. Hukuk ıstalahında ise cihad “Allah yolunda can,mal, dil ve sair vasıtalarla muharebede elden gelen güç ve gayreti sarf etmek manasını ifade eder.
(Hamidullah İsl.Dev.İdaresi s.131-Bilmen 3.334,354-Y.Kerimoğlu K.kavramlar cihad mad.)

“Allah yolunda cihadın manası Allah’ın zatı ve ilayı kelimetullah hususunda nefsi yormak da mübalağa göstermektir. (İbni Rüşd el-mukaddimat1.259)


Cihad kelimesi terim olarak gayrımüslimlerle savaşda gayret sarfetmek manasına kullanıldığı gibi nefis, şeytan ve fasıklarla mücahede içinde kullanılır. Nefs ile mücahede dini esasları öğrenip ona göre amel etmek ve diğerlerine de öğretmekten ibarettir. Şeytanla cihad ondan gelen şüphelere ve süslü gösterdiği şehvetlere karşı koymaktır.
Kafirlerle cihad el, mal, dil ve kalp ile olur. Fasıklarla ise el, sonra kalp ile olur.

İbn Rüşd (520/1126) cihadı şu kısımlara ayırır.

a) Kalp ile: Nefis ve şeytanla yapılan cihad.

b) Dil ile: İyiliği emir ve kötülükten nehyetmek Münafıklarla yapılan cihatta bu kısma girer.


c) El(Kuvvet)ile: İdareci ve yetkililerin insanları haram ve batılları irtikab etmekten ve farz ve emirleri terkten tedip yoluyla alıkoymaları. Hadd ve cezaların tatbiki de bu kısma girer.
d) Kılıç ile: Din hususunda gayri Müslimlerle yapılan savaş.


Kulun nefsi ile olan cihadı dış düşmanlara karşı olan cihada nispetle asıldır. Dış düşmanla cihat bunun fer’idir.Allah Rasulü (s.a.v) “Mücahit nefsiyle cihad edendir” buyurmuşlardır.
Hz.Cabir (r.a) gelen başka bir rivayette Peygamberimiz (s.a.v) Şöyle buyurmuştur: “Hz.Peygamber (s.a.v) bir gazadan geldi de Hoş geldiniz!... ama küçük cihaddan büyüğe geldiniz Ashap büyük cihad nedir diye sordu Rasulüllah (s.a.v) kulun heva ve hevesi ile mücadelesidir”. Buyurdu. Evet Zühd ve Takva hayatını esas alan bir mümin Resulü Ekremin (s.a.v) sünnetine riayet etmesi ve cihadın bütün unsurlarını eda etmeye çalışması şarttır.(Y.Kerimoğlu K.Kavramlar s.84 Cihad mad.)

Bundan nefisle cihadın asıl olduğu anlaşılmaktadır. Unutmayalım ki Müslüman her zaman kafirlerle savaş yapmaz ama nefs ve şeytanın vesvese ve desisesi her zaman vardır. Bu durum da nefs ve şeytanla mücadele farz-ı Ayn bir ibadet olduğundan asıldır diyoruz.
Nitekim ayette: “ Heva ve Nefsini İlah edineni gördünmü.” (Furkan 43) Buyurulur. Kişiyi ilahlık iddiasına kadar götüren şeytan ve Nefsin vesveseleriyle elbette mücahede etmek daha büyük ve uğraşılması gereken bir ibadettir.

Allah’ın emirlerine uymak hususunda nefsiyle cihat etmeyen dış düşmanlarla da cihat edemez.. Çünkü amel, ibadet nefsin kırılmasına ve kalp deki iman nurunun artmasına, imanın kemalata ulaşmasına bir vesiledir. Nefsini bu şekilde eğitmeyen bir insan gerçekten sağlam bir imanı gerektiren cihad vazifesini imanı zayıf olduğu için yapamayacaktır. (İbn Kayyim Zadül Mead 2, 38)


Verilen bu kısa malumattan da anlaşılacağı gibi cihat kelimesi geniş anlamda başta nefs ile mücahede olmak üzere, iyiliği emir ve kötülükten nehy, toplumda İslami esaslara riayeti temine çalışmak İslam’ı tebliğ etmek ve dış düşmanlarla mücahede de bulunmak gibi manalara şamildir.


Cihadı Müslümanların gayri Müslimleri zorla İslam’a sokmak için onlarla yaptıkları savaş şeklinde göstermek hiçbir mesnede dayanmamaktadır. Batılı müellifler öteden beri cihadın tüm dünya Müslüman oluncaya veya İslam hakimiyetine boyun eğinceye kadar onlarla savaşmak manasını ifade ettiğini; İslam’a göre Müslüman bir devletin gayrı Müslim devletlerle münasebetlerinin sulh değil de harb esasına dayandığını ve buna bağlı olarak da dünyanın darulislam ve darulhab olarak taksim edildiğini iddia etmektedirler. (Khadduri war and Peace in the Law of Islam s.52.53,144,251)


Hakikatte ise cihadın meşru kılınmasının sebebi kendilerine cihad ilan edilecek kimselerin Müslümanlara karşı harbi, yani muharip bir düşman durumunda olmalarıdır. Cihad haksız tecavüzleri önlemek, insan hak ve hürriyetlerini korumak, toplumun sulh ve saadetini temin maksadıyla teşri kılınmıştır. Serahsi bu hususu gayet güzel bir şekilde belirtir “Cihaddan maksat Müslümanların emniyet içinde bulunmaları ve din, dünya işlerini yürütme imkanına kavuşmalarıdır.” (El Mebsut x, 3)


Cihad Farizası (Hükmü): Cihad Mevla-i Zülcelalin Müslümanların temizlenmesine, şehadete, cennete ve rızaya kavuşması, toplum refah ve düzeninin sağlanması için müminlere emir buyurmuş olduğu bir vasıtadır. Bu da cihadı Allah Tealanın koymuş olduğu kurallara göre uygulamak dan cihadın hükümlerini iyi bilmek den geçer.
Aksi halde bu şerefli ve faziletli ibadetten hiçbir fayda ve menfaat göremeyiz. Cihadın hükmüne gelince: Cihad farz-ı ayn ve Farz-ı Kifaye diye ikiye ayrılır.


a) Farz-ı Ayn: Düşmanın bir İslam beldesine hücum etmesi halinde olduğu gibi umumi ise cihada gücü yeten her Müslüman için farz-ı ayn olur. Çünkü Kuranda: “Ağırlıklı ve ağırlıksız olarak cihada çıkın” buyurulur. (Tevbe 41)


Bu ayet genel savaş çağrısı hakkında nazil olmuştur. Başka bir ayette de: “Medine ahalisine de çevresinde ki bedevilere de Allah’ın Rasulünden geri kalmaları ve onun kendi nefsini sakınmadığı şeylerden kendilerini sakınmaları yakışmaz” buyurulur.(Tevbe 120)



Savaş umumi olduğu zaman kadın kocasının izni olmadan çocuk da Anne-Babasının izni olmadan cihada katılmaları caizdir. Cihad umumi olduğu zaman katılmak farz-ı ayndır.



Cihad hangi hallerde Farz-ı Ayn olur: Cihad üç halde Farz-ı Ayn olur

1- Her iki ordu karşı karşıya gelir ve saflar karşılıklı durursa, orada hazır olanın geri gitmesi haram olur ve orada kalmak kaçınılmaz olur. Çünkü Allah teala: “Ey iman edenler! Savaşmak isteyen bir topluluk gördüğünüz zaman sebat edip yüz çevirmeyin Allah’ı çok, çok anın” buyurur. (Enfal 45)

2- Kafirler bir beldeye hücum ettikleri takdirde o belde halkı için onlarla savaşmak ve onlara karşı koymak kaçınılmaz olur.

3- İmam (İslam Devlet Başkanı) bir topluluğun savaşa katılmasını isteyecek olursa onunla birlikte savaşa katılmak zorundadırlar. Çünkü Allah Teala: “ Ey iman edenler! Size ne oldu ki Allah yolunda hep birlikte cihada çıkın denildiği zaman yere doğru ağırlaşıp çakılıp kaldınız”buyurur. (Tevbe 38)

Diğer taraftan Buhari ve Müslim de geçen “Cihada katılmanız istendiği zaman cihada çıkın” hadisi de bunu gerektirmektedir. Demek ki yukarda zikrettiğimiz sebepler olmadığı sürece cihad hiçbir durumda Müslüman’a farz-ayn olmaz. Maalesef cihadın hükümlerini, sebeplerini, mahiyetini bilmeyen bazı kendini bilmezler, insanların arasına tefrika ve fitne sokmak amacıyla cihad propagandaları yapmakta insanları farziyeti kati olan ibadetlerden (Namaz, Oruç ,Zekat, Hac) uzaklaştırma onların öğrenilmesine fırsat vermeme gibi yola başvuruyorlar. saf ve niyeti temiz olan kardeşlerimizin de bu propagandalara kapıldıklarını müşahede etmekteyiz.. Bunlar cehaletten İslam Hukukunu bilmemekten ileri gelmektedir.
Bu kardeşlerimize tavsiyemiz İslam Hukukunu iyi inceleyip öğrenmeleridir.ve ona göre hareket etmeleri ve tahriklere kapılmamalarıdır. İnsan kulaktan dolma bilgilerle bu yolun sonuna varamaz dinini yaşayamaz. Şunu da unutmayalım ki Hiçbir Müslüman Cihada karşı değildir herkes onun Allah’ın emri olduğunu Müslümanların günahlarından temizlenmeye, cennet ve rızaya kavuşturucu bir unsur olduğunu bilir. Ama onu iyi bilmemeye ve her olay ve durumda da cihad diye ortaya atılmaya karşıdır çünkü bir insan bir ibadeti tam anlamıyla öğrenmezse nerede, hangi olaylar karşısında nasıl hareket edeceğini bilmez veya eksik bilirse yaptığı ibadetin Allah indinde hiçbir değeri yoktur. Ve kendini kandırmaktan öteye de gidemez. Bizim karşı çıktığımız da budur.

b) Farz-ı Kifaye: Eğer toplu olarak cihada katılmak gerekmiyorsa seferberlik söz konusu değilse cihad farz-ı kifayedir. Yani cihada ehil olan herkesin üzerine farz olmakla birlik de bir kısmı bu farzı yerine getirirse diğerlerinin üzerinden düşer cenaze namazında olduğu gibi.
Çünkü Allah Teala: “Allah can ve mallarıyla cihad edenleri oturanlardan derece itibariyle üstün kılmıştır. Bununla birlikte Allah imanlarından ötürü hepsine de güzelliği (cenneti) vaat etmiştir” buyurur (Nisa 95)

Allah teala burada cihad edenlere de cihada katılmayıp oturanlara da güzellik vaat etmektedir. Eğer cihad her halükarda farz-ı ayn olsaydı oturanlara güzellik vadinde bulunmayıp kınardı. O takdirde oturmak haram olurdu.

Başka bir ayette de: “ Müminlerin hepsinin cihada çıkmaları gerekmez. O halde her bir taifeden bir grup çıksın kimi de dinde iyice bilgi sahibi olsun. Kavimleri geri döndüklerinde onları Allah’ın azabı ile korkutmak için geride kalmalıdır” buyurulur. (Tevbe 122)


Evet bu ayet aynı zamanda ilmin ve bilginin ne kadar önemli olduğuna da dikkat çeker. Bilgisiz bir toplum her zaman çökmeye, yıkılmaya mahkumdur tarih bunun ibretleriyle doludur. Bir kavim bir millet kendi özünden dininin gerektirdiği hükümlerden uzaklaştıkça, tam anlamıyla anlayıp yaşamadıkça ilimden ve bilimden uzaklaştıkça çöküntüye uğraması kaçınılmazdır.
Unutmayın ki Dünyadaki bütün kötülüklerin sebebi cehalettir. Hakk'a ulaşmak isteyen herkesin cehaletten kurtulması, ondan uzaklaşması gerekir.
Bilginin ortaya koyduğu delillerin gönüller üzerinde icra ettiği tesiri silâh gücü ile temin etmek mümkün değildir. Onun için kuranda şöyle buyurulmuştur:
"Ey Muhammed! Insanları Rabbi'nin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır; onlarla en güzel şekilde tartış. Doğrusu Rabbin, kendi yolundan sapanları daha iyi bilir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilir. " (en-Nahl 16/125).
Temeli ilim yoluyla tebliğ ve davete dayanan Islâmiyette, bu tebliğ faaliyetinin adı "ilim ile cihad"dır. Bu usûle "Kur'an ile cihad" da denilir. En güzel mücadele şekli Kur'an'ın mücadele şeklidir. Bunun için Cenâb-ı Hak:"Sen kâfirlere uyma, uyanlara karşı Kur'an ile büyük bir cihadla cihad et" (el-Furkan, 25/52) buyurmuştur. Ayet-i kerimede Kur'an ile cihadın "büyük cihad" olarak belirtilmesi, Kur'an'ın ilim ile cihad konusuna ne kadar önem verdiği göstermektedir. Hak ve hakikatı, en tehlikeli zamanda bile, hiç bir şeyden korkmadan ve çekinmeden olduğu gibi söylemek de bir çeşit cihaddır. Rasûlullah (s.a.s.) bu konuda şöyle buyurmuştur:
"Zalim bir hükümdar karşısında hak ve adaleti açıkça söylemek, büyük bir cihaddır. " (Ibn Mâce, Fiten, 4011)


Evet Cihad umumi olmayınca bir kadın kocasının izni olmadan çocuk da Anne-babasının izni olmadan cihada katılamaz. Çünkü evlilik haklarını yerine getirmek ve anne-babaya itaat farz-ı ayndır.


Cihad ve Zaruret Kaideleri: İslama göre savaş insan bünyesini telef ve toplum hayatını tahribe yol açtığı için bizatihi “şer” dir. İslam nazarında insan “insan” olmak vasfıyla muhteremdir. çünkü insan Allah’ın yeryüzünde ki Halifesi ve vekilidir. İslam da savaş insana eziyet için değil ona yapılan eziyeti önlemek için mubah kılınmıştır.
Bu sebeple harbe ancak zaruret halinde başvurulur ve zaruret sınırı da aşılmaz.
Kuranda: “ Eğer Allah insanların bir kısmını diğer bir kısmıyla önleyip savmasaydı yeryüzü muhakkak fesada uğrardı” buyurulur. (Bakara 251)


Ve yine: “Haram ay haram aya bedeldir. Hürmetler karşılıklıdır. Onun için kim sizin üzerinize saldırırsa sizde tıpkı onun üstünüze saldırdığı gibi ona saldırın (fakat daima) Allah dan korkun ve bilin ki şüphesiz Allah takva sahipleriyle beraberdir” buyurulur. (Bakara 194)
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Esadullah 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Gayb Alemine Açılan Kapılar... Kitaplar/Kütüphane Kara Kartal 1 310 29 Ocak 2023 12:22
Hiperaktif ve Otizm Çocuklar İçin ... Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp Mihrinaz 1 352 14 Ekim 2022 00:49
Tabiat ve Burçlara Göre Beslenme-Hangi Tabiat... Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp Esadullah 2 428 14 Ekim 2022 00:38
9-Kâinatın 6 Eyyamda (Devir-Süreç) Yaratılması... Esadullah Esadullah 1 374 02 Ekim 2022 12:57
8 - Kurana göre evren nasıl yok olacak Esadullah Esadullah 0 318 29 Eylül 2022 10:40