Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01 Temmuz 2012, 21:58   Mesaj No:1

Medineweb

Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart genel yetenek genel kültür deneme sınavı 1

genel yetenek genel kültür deneme sınavı 1

1. Öykücü, her yapıtında okuyucuyu yeni tatlarla buluşturduğu
için çok seviliyor, çok okunuyor.
Bu cümledeki okuyucuyu yeni tatlarla buluşturmak
sözüyle anlatılmak istenen, aşağıdakilerden
hangisi olamaz?
A) Hiç değinilmemiş konulara el atmak
B) İşlenmemiş, ilginç olayları öyküleştirmek
C) Daha önce karşılaşılmayan tipler yaratmak
D) Özgün anlatım yollarına başvurmak
E) Evrensel temaları ele almak

2. Tavır alma; bilgi, birikim ve kendini yenileme ister.
Son yıllarda ise bu söz, yaşamımızdan büsbütün
çıktı. Bu gibi değerler, günün eğilimlerine göre dü-
men kırmak sanılmaktadır artık.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çağının yeniliklerine sırt çevirmek
B) Okuru yönlendiren bir özellik taşımak
C) Zamanın moda değerlerine yönelmek
D) Genç sanatçı adaylarına yol gösteren biri olmak
E) Uzun süredir savunulan düşüncelerden vazgeçmek

3. I. Onu böylesine övüp yüceltmen, dikkatimi çekmiyor
değil. (Pohpohlamak)
II. İşe vaktinde gelir, herkes gitmeden gitmez.
(Tam zamanında)
III. Bu elemanlardan randıman alacağını düşünü-
yorsanız yanılıyorsunuz. (Verimli olmak)
IV. Aldığımız kararlardan vazgeçtiğimiz hiç görülmüş
mü? (İnkâr etmek)
V. Ekibimiz seçkin öğretmenlerden oluşmuştur.
(Nitelikli, saygın)

Yukarıdaki cümlelerin hangisinde ayraç içinde
verilen sözün anlamı yoktur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

4. İyi bir okur, bir kitabı madalyonun öbür yüzünü de
görebilmek, gözündeki at gözlüğünü çıkarabilmek
amacıyla okumalı, laf olsun diye okunan kitap yavan
bir yemeğe benzer.
Bu parçadaki altı çizili sözlerin anlamları aşağıdakilerin
hangisinde sırasıyla verilmiştir?
A) Her şeyi irdelemek / Kendisine sunulanla yetinmemek
B) Edebî zevkini geliştirmek / İyiyle kötüyü ayırabilmek
C) Gerçeklerin farkına varabilmek / Olaylara farklı
bir bakış açısıyla yaklaşmak
D) Doğruyu yanlışı ayırmak / Gerçek sanat eserini
keşfedebilmek
E) Sırları çözebilmek / Sanatçıyı yönlendirmek

5. (I) Bu roman, Kurtuluş Savaşımızın hazırlık dönemini
konu edinmiştir. (II) Olayların akışına paralel;
açık, duru bir anlatımla yazılmış, olaylar arasında
sağlam bağlantılar kurulmuştur. (III) Ölçülü tasvir
ve ruh tahlilleri yapılmıştır. (IV) Daha dikkate değer
yanı ise pek çok romanımızın aksine tek yönlü
olmayışıdır. (V) Roman, başkahramanını idealize
etmeksizin onun yurtseverliğinin yanında olumsuz
yönlerine de yer vermiştir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili
aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede romanın içeriğinden söz edilmiştir.
B) II. cümlede romanın üslûbuna değinilmiştir.
C) III. cümleden romanda betimlemelere yer verildiği
anlaşılmaktadır.
D) IV. cümlede romanın başka romanlardan farklı
bir yönü ortaya konmuştur.
E) V. cümlede romanla ilgili hem olumlu hem
olumsuz eleştiriler dile getirilmiştir.


6. (I) Ne mutlu bana ki sanatın toplumun aynası olduğunu
çok genç yaşta öğrendim. (II) İşim, seyirciye
ayna tutmak ve böylece aynada kendi yüzlerini
göstermek. (III) Canlandırdığım karaktere kızıyorlar
ama ben oynadığı karakteri üzerine yapıştıranlardan
değilim. (IV) O yüzden bana gösterilen tepkilerden
hiç gocunmuyorum. (V) Ben bir büyüğü-
müzün dediği gibi, oynadığım karakteri sahne arkasındaki
askıya asıp çıkıyorum sahneden.
Bu parçadaki numaralanmış yargılarla ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede sanatçının, durumundan hoşnut olduğu
anlamı vardır.
B) II. cümleden sanatçının, her an karşılabilecek
nitelikte kişileri canlandırdığı anlamı çıkmaktadır.
C) III. cümleden sanatçının, oynadığı rolün etkisinde
kalmadığı anlaşılmaktadır.
D) IV. cümlede bir durumu istemeye istemeye kabullenme
anlamı vardır.
E) V. cümleden sanatçının, başka birinin sözüne
aynen katıldığı anlamı çıkmaktadır.

7. -Gazeteci olmana baban aracı olmuş. Bugün
bu aracılıktan memnun mu?
- Şöyle memnun değil; İşimi iyi yaptığımı biliyor
ama siyaset kökenli biri olarak ''Niçin daha ciddi
konularla ilgilenmiyorsun, artık yer değiştiremiyor
musun?'' diye soruyor.
Bu parçada hangi noktalama işareti yanlış kullanılmıştır?
A) (.) B) ('' '') C) (;) D) (?) E) (-)

8. Aşağıdaki cümlelerde yer alan altı çizili sözcüklerden
hangisi, yer-yön bildirme göreviyle
kullanılmıştır?
A) Sokak çok karanlıktı, göz gözü görmüyordu.
B) İkinci katı temizleme işi bize düştü.
C) Annem içeri girin deyince hepimiz kaçıştık.
D) Ülkemiz çağdaş ülkeler seviyesine ne zaman
ulaşacak?
E) Kapıya çıkardığımız sandalyeleri çalmışlar.

9.
9. I Her sahneyi ölerek terkedenler

II. Ölmeden önce bir şeyler öğretin bize

III.Her yarıştan ölerek çekilenler

IV. Utancımızı V hafifletsenize

Bu dizelerdeki altı çizili sözlerden hangisinin
yazımı yanlıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

10.(I) Adamın yüzü sapsarıydı. (II) Yerinden ağır ağır
kalktı. (III) Pencereyi açtı, içeri serin bir havayla
doldu. (IV) Ceketini çıkarıp masaya bıraktı. (V) Çocuksu
yüzü derin düşüncelerle gölgeleniyordu.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede belirtili ad tamlaması vardır.
B) II. cümlede ikileme sıfat görevindedir.
C) III. cümle yapısına göre sıralıdır.
D) IV. cümlede eylemsi kullanılmıştır.
E) V. cümlede birleşik zamanlı eylem vardır.


11. ''- mış (-miş, -muş, -müş) eki, aşağıdaki cümlelerin
hangisinde farklı bir işlevde kullanılmıştır?
A) Kurumuş yaprakları temizlemek de bana düş-
tü.
B) Çekmecesi çitlenmiş çekirdek kabuklarıyla doluydu.
C) Ödenmemiş trafik cezaları pahalıya patladı
bana.
D) Okunmamış daha verdiğim kitapların hiçbiri.
E) Sınavda çıkmış soruları çözüyor herkes harıl
harıl.

12.(I) Kişi, karşısındaki ağaca baktı mı, yanındakilerin
de onu kendisi gibi gördüğünü sanır. (II) Oysa
iş, hiç de öyle değildir. (III) Her kişi, baktığı nesnede
farklı şeyler görür. (IV) Aynı doğa parçası karşısında
ressamların resimlerinde benzerlik bulunmaması
bundandır. (V) Bu, aynı konuyu işleyen iki
romancı için de böyledir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede dönüşlülük zamiri kullanılmıştır.
B) II. cümlede ek eylemin olumsuzuna yer verilmiştir.
C) III. cümle yüklemine göre addır.
D) IV. cümle bulunma durumu eki vardır.
E) V. cümlede niteleme sıfatı vardır.

13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylem, “değişerek
yeni bir görünüm kazanma†anlamı taşı-
maktadır?
A) Resim yaparak yaşamını zenginleştiriyor.
B) Çok çalışmaktan elleri nasırlaşmıştı.
C) Durmadan, telefonda biriyle görüşüyor.
D) Yaşamda ne tuhaf şeylerle karşılaşıyoruz.
E) Hangi kitabın okunacağı konusunda anlaştık.

14.Yaşadığı altmış bir yıl içinde; bir imparatorluğun
çöküşünü, Cumhuriyetin ilanını ve 27 Mayıs
İhtilalini gördü.
Bu cümledeki altı çizili bölüm, aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Özne
B) Belirtili nesne
C) Belirtisiz nesne
D) Dolaylı tümleç
E) Zarf tümleci

15. Türk edebiyatının klasik denebilecek kitaplarına
imza atan Güntekin, ev ve iş arasında gidip gelmekten
başka yürüyüşler de yapardı

Bu cümleyle ilgili aşağıda verilenlerden hangisi
yanlıştır?

A) Yüklemin türüne göre eylem cümlesidir.
B) Anlamca ve biçimce olumludur.
C) Yüklem, geniş zamanın hikâyesiyle çekimlenmiştir.
D) Girişik birleşik cümledir.
E) Bağımsız sıralı cümledir

17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinden virgül (,)
atıldığında cümlenin anlamı değişmez?
A) O, kitaplardan başka hiçbir şeyle ilgilenmiyordu.
B) Çalış da ağabeyin gibi, sokaklarda boş boş
gezme.
C) Doktor, hemşirenin kendisini çağırdığını duymadı.
D) Genç, kızın kulağına bir şeyler fısıldadı.
E) Rus yazar, Dostoyevski üzerine epey araştırma
yapmış.

18.Bir ailenin geliri giderinden fazlaysa o ailenin bir
süre sonra ekonomik sorunlar yaşaması kaçınılmazdır.
Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdaki değişikliklerden
hangisiyle giderilebilir?
A)'' kaçınılmazdır'' sözcüğünün yerine ''sakınılmazdır''
getirilerek
B) ''ekonomik'' sözcüğünün yerine ''maddi'' getirilerek
C) “geliri†sözcüğüyle “gideri†sözcüklerinin yeri
değiştirilerek
D)''fazlaysa'' sözcüğü 'fazla ise'' biçiminde yazı-
larak
E) ''bir'' sözcüğünün yerine ''uzun'' getirilerek

19.(I) Okumak, kuşkusuz, kişiyi her yönden geliştiren
bir uğraşı. (II) Okumaya ayrılan zamanın, harcanan
paranın geri dönüşümü tahmin edilemeyecek
kadar yüksek. (III) Değerli bir kitabı okuyarak
o kitabın yazarıyla dostluk kurmanın, onun düşünce
dünyasına girmenin, onunla tartışmanın eğitici
yönü ise apaçık. (IV) Kişinin; okuduklarını, yaşadıklarını,
gördüklerini, yaptıklarını eleştirip değerlendirip
özümseyip bir hayat felsefesi edinmesi
büyük kazanç. (V) Ne yazık ki okuyan, okuduklarını
eleştiren, değerlendiren, araştıran, inceleyen
bir toplum olma düzeyine henüz ulaşamadık. (VI)
Eğitim sistemimiz, okullarımızda okuma, araştırma
zevki ve alışkanlığı verilmeyişi ve ekonomik sıkıntılar,
az okuyuşumuzun iki ana nedeni.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
paragraf, numaralanmış cümlelerden hangisiyle
başlar?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

20.Yeni edebiyatımızı dramatik olmakla, karamsarlıkla
suçlayanlar var. Yerinde mi bu yargılar? Hiç
sanmam. Böyle aceleci yargılara varanlar dünkü
edebiyatımızı hiç anımsamıyorlar anlaşılan. Çünkü
iyimserlik de kötümserlik de göreceli kavramlardır,
ancak karşılaştırma yapılarak ortaya konulabilir.
Bugünkü edebiyatımızın karamsar olduğunu
söylemek için, onu, ya dünkü edebiyatımızla ya
da Batı edebiyatıyla karşılaştırmalıyız. Bunu yapmazsak
savımız havada kalır, dayanaksız olur.
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Açıklama B) Tartışma
C) Öyküleme D) Betimleme
E) Örnekleme


21. Dil düzensiz olursa sözler düşünceyi iyi anlatamaz.
Düşünce iyi anlatılmazsa yapılması gerekenler
doğru yapılmaz. Yapılması gerekenler doğ-
ru yapılmazsa âdetler ve kültür bozulur. Âdetler ve
kültür bozulursa adalet yanlış yola sapar. Adalet
yoldan çıkarsa şaşkınlık içine düşen halk, ne yapacağını,
işin nereye varacağını bilmez. ----
Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Bu nedenle herkes kendi işini en güzel şekilde
yapmalıdır.
B) Öyleyse yöneticiler, adaleti elden bırakmamalıdır.
C) O halde eğitime her şeyden çok önem verilmelidir.
D) İşte bunun için hiçbir şey, dil kadar önemli değildir.
E) Bu yüzden düşünceye yönelik yazıların okunması
gerekir.

22. Okumamıştım, oyunu duyunca okudum. Roman
müthiş ama bu kez de kaygılanmaya başladım.
Çünkü gerek sinemada gerek tiyatroda bir romandan
yapılan uyarlamalarda sıkıntılar yaşanıyor.
Fakat oyunu Agatha Cristienin tiyatroya uyarladı-
ğını öğrenince kaygılarım ortadan kalktı.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin
yanıtı yoktur?
A) Rol alacağınız oyunun uyarlandığı romanı
daha önce okudunuz mu?
B) Agatha Cristienin sanatçılığına güvenir misiniz?
C) Romanlardan uyarlanan oyunlarda sıkıntı oluyor
mu?
D) Yeni bir oyuna başlarken nasıl hazırlanırsınız?
E) Oyunla ilgili kaygılarınızı ortadan kaldıran ne
oldu?

23. 24. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.

Ozanlar söz insanıdır. Yaşama alanı dildir ozanların.
Ozanı ozan kılan, her şeyden önce dille arasındaki
bağdır. Dili sevmeyen, bütün varlığını bu
sevgide toplamayan, ozan olamaz. Ozanlığın özü,
sevgiye dayanan bir dil saygısındadır. Sözcüklere
ilgisiz, dil kurallarına duyarsız, konuşmanın inceliklerine
uzak bir ozan düşünülemez. Ses değerlerinden
habersiz bir Verlaine, anlamlara sağır bir
Rilke düşünülebilir mi?

23. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşı-
labilir?

A) Dilini sevmeyen ve saymayan kişi, ozan olamaz.
B) Ozanlığın temel koşulu, içinde yaşadığı toplumu
tanımaktır.
C) Şiirlerinde yalnızca bireysel sorunlarını anlatan
kişiye ozan denmez.
D) Ozanın en önemli hedefi, dili zenginleştirmek
olmalıdır.
E) Dilde yeni imgeler ve çağrışımlar yaratmak,
ozana düşer.

24. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
söylenmiş olabilir?

A) Bir ozanda aradığınız en önemli özellik nedir?
B) Sizce şiirde şekilsel özellikler önemli midir?
C) Ozanın dilinin yalın olması neden önemlidir?
D) Batılı şairler içinde en çok sevdiğiniz hangisidir?
E) Dili canlı tutmanın yolları nelerdir?


25. 27. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.

(I) Az rastlandığı için toplumda fazla bilinmeyen
ve sayıları 6.000i geçen Nadir Hastalıklar, tüm
dünyada 250 “ 300 milyon insanı ve yakınlarını
etkiliyor. (II) Her yıl şubat ayının son günü Nadir
Hastalıklar Günü olarak kabul ediliyor.(III) Düzenlenen
etkinliklerle bu hastalıkların yarattığı sorunlara
dikkat çekilmesi hedefleniyor. (IV) Eurordis ve
bu alanda çalışmalar yapan Ulusal İttifaklar Konseyi
tarafından 2008den beri düzenlenen Nadir
Hastalıklar Gününün bu yılki teması Daha iyi
bir tedavi için birlik olalım. şeklinde belirlendi.(V)
Avrupada, toplumda her 10.000 kişiden en fazla
5inde ortaya çıkan, sonuçları ciddi ve hayatı tehdit
eden hastalıklara, nadir hastalıklar deniyor.

25. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?

A) Kişileştirmeden yararlanılmıştır.
B) İki olayın ortak yönleri ortaya konulmuştur.
C) Bir konuyla ilgili bilgi verilmiştir.
D) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.
E) Bir olayın sonuçları önem sırasına konulmuş-
tur.

26. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
tanım yapılmıştır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

27. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Her bünyede aynı etkiyi göstermeyen ilaçlar
nadir hastalıkların sebebidir.
B) Nadir hastalıklarla ilgili etkinliklerle hastalığın
tedavi yöntemleri araştırılmaktadır.
C) Dünyanın belirli bölgelerinde aynı hastalıklar
ortaya çıkmaktadır.
D) Nadir hastalıklar, kolay tedavi edilebilen ve yaşam
kalitesini etkilemeyen niteliktedir.
E) Hangi hastalığın nadir hastalık kategorisine
alınacağının ölçütü, hastalığın tedavi edilme
durumudur.

28.29.30. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
GÖRE CEVAPLAYINIZ.

Ahmet Beyin 3 farklı ceketi ile 4 farklı renkte pantolonu
vardır. Ceketler siyah, mavi ve gri renkte;
pantolonlar siyah, mavi, beyaz, yeşil renktedir. Ahmet
Beyin bir hafta içi giydiği ceket ve pantolonları
ile ilgili aşağıdaki bilgiler verilmiştir.
- Her gün bir ceket ve bir pantolon giymiştir.
- İki sefer giydiği pantolonu ve üç sefer giydiği
ceketi üst üste günlerde giymiştir.
- Aynı renk pantolon ve ceketi sadece cuma
günü giymiştir.
- Pazartesi gri ceketi giymemiştir.
- Aynı renk giydiği pantolonları perşembe ve
cuma günleri giymiştir.

28. Buna göre, pazartesi giydiği ceket ve pantolon
rengi aşağıdakilerden hangisi olamaz?

A) Siyah - Yeşil
B) Mavi - Yeşil
C) Mavi - Beyaz
D) Siyah - Beyaz
E) Siyah - Siyah


29. Perşembe günü mavi pantolon giydiği biliniyor
ise cuma günü giydiği ceket ve pantolonun
rengi aşağıdakilerden hangisi olabilir?

A) Mavi - Beyaz
B) Gri - Siyah
C) Mavi - Mavi
D) Siyah - Siyah
E) Siyah - Beyaz

30. Pazartesi mavi ceketini giydiğine göre salı
günü giydiği ceket ve pantolonun rengi aşağı-
dakilerden hangisi olabilir?

A) Gri - Siyah
B) Mavi - Beyaz
C) Siyah - Beyaz
D) Gri - Mavi
E) Siyah - Mavi


ÇÖZÜMLER VE CEVAPLARI

1. Cümledeki yeni tatlar sözüyle anlatılmak istenen,
“daha önce karşılaşılmamış bir şeyler ortaya
koymaktır. A, B, C, D seçeneklerinde buna benzer
yargılar varken, E de insanların tümünü ilgilendiren
bilindik temalardan söz edilmiştir. Bu da sözün
anlam bağlamının dışındadır.
(Cevap E)

2. Parçadaki “günün eğilimlerine göre dümen kırmak
sözüyle zamanın moda değerlerine yönelmek
anlatılmak istenmiştir.
(Cevap C)

3. I. cümledeki övüp yüceltmek, pohpohlamak anlamında
II. cümledeki vaktinde, tam zamanında anlamında
III. cümledeki randıman,verimli olmak anlamında
V. cümledeki seçkin, nitelikli, saygın anlamında
kullanılmıştır.
IV. cümlede inkâr etmesözünün anlamı yoktur.
(Cevap D)


4. Cümledeki altı çizili sözlerin anlamları C seçeneğinde
sırasıyla verilmiştir.
(Cevap C)

5. Pratik Yöntem
Bu soru tipinde soru öncülünde verilen metni okuyup
seçeneklere gitmektense sırasıyla seçenekler
okunup o seçenekte sözü edilen cümleye dönülmelidir.
Böylece her seçenek için ikinci bir okumayla
zaman kaybedilmemiş olur.
I. cümle, romanın konusuyla (Kurtuluş Savaşı) ilgilidir.
II. cümlede romanın “açık, duru bir anlatımla yazıldığı
söylenerek üslûba değinilmiştir.
III. cümlede tasvir (betimleme) yapıldığı söylenmiştir.
IV. cümlede romanın başka romanların aksine tek
yönlü olmayışı vurgulanmıştır.
V. cümlede yazarın romanla ilgili olumlu veya
olumsuz bir görüşü söz konusu değildir. Yazar, romanın
başkahramanının özelliklerine değinmiştir.
(Cevap E)

6. I. cümledeki ne mutlu bana ki sözü sanatçının,
durumundan hoşnut olduğunu gösterir.
II. cümledeki seyirciye ayna tutmak sözü, canlandırılan
kişilerin toplum içinde yaşayan kişiler olduğunu
gösterir.
III. cümledeki karakteri üzerine yapıştırmamak
sözü, oynanan rolün etkisinde kalınmadığını gösterir.
V. cümledeki ---- dediği gibi sözü, bir başkasının
görüşüne katılma durumunu gösterir.
IV. cümlede bir durumu kabüllenme†anlamı yoktur.
Durumdan rahatsız olmama, kendine güvenâ€
anlamı vardır.
(Cevap D)


7. Parça, diyalog biçiminde olduğu için uzun çizginin
(-) kullanımı doğrudur.
İkinci cümle ve tırnak içindeki cümle, soru cümlesi
oldukları için sonlarına soru işaretinin (?) konması
doğrudur.
Parçada başkalarından alınma sözler bulunduğu
için bunların tırnak ('' '') içinde verilmesi doğrudur.
Parçada yargısı tamamlanmış birden çok cümle
vardır ve bunların sonuna nokta (.) konması doğ-
rudur.
Parçadaki noktalı virgül (;) yanlış kullanılmıştır. Bu
işaretin yerine iki nokta ) kullanılmalıdır çünkü bu
işaretten sonraki bölüm bir açıklamadır.
Noktalı virgülden sonra büyük harf kullanılması da
bu noktalama işaretinin yanlış olduğunun ipucudur.
(Cevap C)

8. C deki ''içeri'' sözcüğü, yer-yön bildirme göreviyle
kullanılmıştır. Zarf görevindedir. A ve E de altı çizili
sözler ad, B ve D de ise sıfattır.
(Cevap C)

9. I. sözcükteki terkedenler yanlış yazılmıştır. Çünkü
yardımcı eylemle kurulan birleşik eylemler sadece
aralarında ses olayı olduğunda birleşik yazı-
lır. Sözcük terk edenler şeklinde yazılmalıydı.
(Cevap A)

10. II. cümledeki ikileme sıfat değil, zarf görevindedir.
Ağır ağır ikilemesi kendisinden sonra gelen
''kalk'' eylemini durum yönünden belirttiği için ikileme
zarftır. Diğer seçeneklerdeki ifadelerin karşı-
lıkları şöyledir:
Aadamın yüzü
C açtı, doldu iki yüklem vardır.
D çıkarıp
E gölgeleniyordu
(Cevap B)

11. mış eki A da, B de, C de ve E de bir adı nitelemek
amacıyla sözcük türetmek (yapım eki) için kullanılmışken
D de bir eylemin yapılış zamanını bildirmek
(haber kipi) olarak kullanılmıştır.
(


17.A dan virgül atılırsa, ''o'' zamirken, sıfat görevi üstlenir;
B den atılırsa karşılaştırma ''çalışmak'' üzerine
değil, ''sokaklarda boş boş gezme'' üzerine
kurulur; D den atılırsa adlaşmış sıfat ve özne
durumundaki ''Genç'' sıfat görevi üstlenir ve ad
tamlamasının tamlayanını niteler; E den atılırsa
Dostoyevski'nin bir Rus yazar olduğu vurgulanır
oysa cümledeki kullanım belirsiz bir yazarın Dostoyevski
üzerindeki araştırmasını belirtmeye yöneliktir.
C de virgülün atılması hiçbir şeyi değiştirmez.
(Cevap C)

18. Örnek cümlede sözcüklerin yanlış sıralanmasından
kaynaklanan bir mantık hatası vardır. Bu hata
C deki düzeltme yapılarak giderilir.
(Cevap C)

19.Parçada okumanın yararları anlatılmaktadır. İlk
dört cümle bu doğrultuda yargılar taşımaktayken
beşinci cümleden sonra okumayan bir toplum olduğumuz
ve neden okumadığımız anlatılmıştır.
Parçada V. cümleden sonra yeni bir paragrafa geçilirse
okuma eyleminin yeni bir boyutu ele alınmış
olur.
(Cevap D)

20.Parçada yazar bir görüş ileri sürüp bununla ilgili
kendi değerlendirmelerini yapıyor ve okuru bu konuda
ikna etmeye çalışıyor. Bu anlatım biçimi tartışmadır.
(Cevap B)

21.Parçanın teması ''dil''dir. Parçanın düşünce akı-
şı incelendiğinde dildeki bozulmanın zincirleme
olarak nelere yol açabileceği görülmektedir. Bu
yüzden parçanın D seçeneğindeki yargıyla sonuç-
landırılması gerekir.
(Cevap D)

22.A daki sorunun yanıtı ilk cümlededir.
B deki sorunun yanıtı son cümlededir.
C deki sorunun yanıtı üçüncü cümlededir.
E deki sorunun yanıtı son cümlededir.
D seçeneğindeki sorunun yanıtı parçada yoktur.
(Cevap D)

23.Parçada ozanlığın temel koşulu olarak dil saygısı
ve sevgisi gösterilmiştir. Bu yargı A seçeneğindeki
yargıyla anlamca özdeştir.
(Cevap A)

24.Parçada ozandan söz edilirken ozanın yaşama
alanın dil olduğu söylenmiş, ozanlığın özünün
sevgiye dayanan dil saygısı olduğu belirtilmiştir.
Bu ifadelere dayanarak parçanın A seçeneğindeki
sorunun yanıtı olduğu söylenebilir.
(Cevap A)

25.Parçanın genelinde nadir hastalıklardan söz edilmiş,
bu hastalığa ilişkin farkındalık oluşturmak adı-
na yapılanlar anlatılmıştır. Buna dayanarak parçayla
ilgili olarak ''Bir konuyla ilgili bilgi verilmiştir''.
denilebilir.
(Cevap C)

26.Parçanın V. cümlesinde nedir hastalıkların tanımı
yapılmıştır. Tanım, ''Bu nedir, bu kimdir?'' sorusuna
verilen cevaptır. V. cümlede ''Nadir hastalıklar nedir?''
sorusunun cevabı vardır.
(Cevap E)

27. IV. cümlede geçen: ''Daha iyi bir tedavi için birlik
olalım.''ifadesine dayanarak B seçeneğindeki yargıya
varmak mümkündür.
(Cevap B)


28.29. 30. SORULARIN CEVAPLARI
Verilen bilgilere göre tablo oluşturalım.


MALESEF TABLOYU ALAMADIM.SİZ OLUŞTURUSANIZ BİZİMLEDE PAYLAŞIN..

28.Pazartesi giyilen ceket ve pantolon renkleri siyahsiyah
olamaz.
(Cevap E)

29.Perşembe günü mavi pantolonunu giymiş ise 2.
durum söz konusudur. Bu durumda cuma günü
mavi pantolon ve ceketini giymiştir.
(Cevap C)

30.Pazartesi mavi ceketini giydiği durumda 1. durum
geçerlidir. Salı günü gri ceket ile beyaz, yeşil ve
mavi pantolondan birini giymiş olabilir.
(Cevap D)
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Medineweb 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Medinewebli önlisans İlahiyat 1.sınıf öğrencileri... İlahiyat Öğrencileri İçin Genel Paylaşımlar nurşen35 87 29511 23 Mayıs 2015 20:53
Gülmek isteyenler tıklasın :))) Videolar/Slaytlar Kara Kartal 3 3913 10 Mayıs 2015 15:16
Cumartesi Anneleri’nin ahı/Can Dündar İslami Haberler Medineweb 0 2574 10 Mayıs 2015 15:13
Ayın Üyesi ''zeynepnm'' Ayın Üyesi 9Esra 13 8256 30 Nisan 2015 13:29
Müzemmil suresi bize ne anlatıyor Tefsir Çalışmaları Medineweb 0 3080 19 Nisan 2015 14:45