Konu Başlıkları: -<@ GÖnlümÜn Sultani @>-
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 24 Nisan 2008, 19:30   Mesaj No:10

Aysima

Medineweb Sadık Üyesi
Aysima - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Aysima isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1390
Üyelik T.: 16 Nisan 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 685
Konular: 242
Beğenildi:20
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: -<@ GÖnlümÜn Sultani @>-

Talea'l–Bedru Aleyna"
nidalarıyla çağırmıştık seni.
Ay'ın doğuşunu bu sözlerle dünyaya haykırmış, tepelerden süzülüşünü bu nidalarla müjdelemiştik âlemlere.
Kundaktaki bebekler dahi bir başka ağlamıştı o gün.
İçimizden yansıyan, ta yüreğimizden süzülen "müjde" çığlıkları öyle yansımıştı ki, 14 asır sonrasında bile hissediliyor hâlâ.
Aman Allah'ım!
Bu neyin heyecanıydı?
Bu neyin sevdasıydı, neyin müjdesiydi?
O gün kalpler neden hareketlenmişti ve neden "Müjde, müjde!" diye bağırıyor ve gözlerden yaşlar niçin akıyordu?
Bu neyin çığlığıydı?
Defler o gün ne çalıyordu öylesine?
Hurma ağacının tepesindeki âşık neyin müjdesini veriyordu?
O an oradaki hayvanat bile değişik bir haykırış–sesleniş içerisindeydi.
O gün yeşiller daha bir yeşil, maviler daha bir mavi olmuş, bulutlar bir çadır şeklini almış, bize doğru geliyordu.
Neden? Kimdi o gelen? Kimlerdi onlar? Onlar nasıl bir yürek taşıyordu ki?
O bulut da neydi, neyin nesiydi yaz ortasında? Güneşe meydan okuyuşunda.
Tüm kâinata, asırlara bir haykırıştı. Bir müjde seslenişiydi o çığlıklar, sevinçler.
Akan gözyaşları, sevinç ve vuslat gözyaşlarıydı.
O an yüreklerdeki titreyiş bir seslenişti. Tüm zamanlara ve âlemlere bir sesleniş.
Yürekler o an belki de ilk kez böylesine hareketlenmiş ve "Ben de varım bu âlemde!" diyorlardı.
Biliyoruz ya Resûlallah.
Bu çığlık ve müjdeler, bundan tam 14 asır evvel sana idi.
Senin ve dostunun gelişinin müjdesiydi bu sevinç çığlıkları.
Seni bir gölgelik gibi gölgeleyen bulutun müjdesiydi bu çığlıklar.
Kurtuluşun, ferahın, huzurun, başarının, gücün müjdesiydi o sesler.
Müjdendi ya Resûlallah tüm iç titreyişleri.
Gözlerden akan yaşlar senin müjdendi ya Resûlallah.
Biliyoruz. Biz orada belki fiziken, bedenen yoktuk; ama ruhumuz bu sevdaya bu müjdeye, bu umut çığlığına aşina ya Resûlallah.
Kalbimizin en derin noktasında bu haykırışın yansımasını hâlâ duyuyoruz ve hasretle yollarını gözlüyoruz.
Gözlerimiz gene o bulutu, dostun dostunu ve seni gözlüyor ya Resûlallah.
Umut çığlığımız seni bekliyor.
Hasretinle, aşkınla, sevdanla bekliyor ya Nebî!
Ne olur, ne olur "Geliyorum!" de ya Resûlallah.
Bir daha dönmemesine ve bir daha ayrılmamasına gel.
Hem de çabuk gel ya Resûlallah.
Sana hasretiz ya Habîballah
.
__________________
''Gönlüm Sükût-u Ezber Eyledi...!''
Alıntı ile Cevapla