Konu Başlıkları: Su Gibi Aziz Olmak
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03Haziran 2008, 15:01   Mesaj No:1

Huzurİslam

Medineweb Sadık Üyesi
Huzurİslam - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Huzurİslam isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 9
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 762
Konular: 392
Beğenildi:19
Beğendi:0
Takdirleri:87
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Su Gibi Aziz Olmak

Su Gibi Aziz Olmak

“Su gibi aziz ol”, yani hem su gibi mütevazi , haddini bilen, hem de su gibi kıymetli. Gönüllerine bereket, ne güzel bir dua…

Su hayattır, su azizdir.
Su hem hayat, hem de değer katar. Hem kendisi çok kıymetlidir, hem de bulunduğu yeri kıymetlendirir.
Nerede su varsa orada hayat vardır, orada izzet vardır. Suyun bulunmadığı bir hayat düşünebilir misiniz?
Suüzerine söylenecek çok şey var. İlk akla geleni, atalarımızdan yadigârbir dua; kısa ve öz: Su ikram edildiğinde içilir, Allah'a hamd edilirve arkasından suyu verene “su gibi aziz olasın” diye dua edilir.
“Su gibi aziz olmak” ne güzel söz...
Sualabildiğine mütevazi ve alabildiğine kıymetlidir. Su gökten indirilmişolmasına rağmen bulunduğu yerin en aşağı kısmında durur, oraya akar.Mütevazilik yaradılışındadır. O mütevazi oldukça değeri artar. Aşağıyaakar, akar da toprağa karışır, her şeye can katar.
Tevazuyubelki su kadar başka bir varlık anlatamaz. Onun mütevaziliğinineşsizliği kadar kıymeti de eşsizdir. Demiştik ya, onsuz hayat olmaz.Kainatın sahibi, “Her şeyi sudan canlı kıldık” (Enbiya, 30) buyurarak,mütevaziliğine karşılık suya verdiği değeri ilan eder.
“Su gibi aziz ol”, yani hem su gibi mütevazi , haddini bilen, hem de su gibi kıymetli.
Gönüllerine bereket, ne güzel bir dua…


Temiz ve temizleyen


Suyunkıymetinin önemli sebeplerinden birisi de hem temiz, hem de temizleyiciolmasıdır. Suyun bulunmadığı yerde temizlik olabilir mi?
YüceMevlâ suyun tertemiz olduğunu şu ayette beyan buyuruyor: “Biz, ölü olantoprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanların ve nice insanlarınsusuzluğunu gidermek için gökten tertemiz su indirdik” (Furkan, 48, 49)
YüceMevlâ, suyu tertemiz olarak belirli bir miktarla ( Mü'minûn , 18)gökten indirdi ve onu yeryüzünde kaynaklara yerleştirdi ( Zümer , 21).Tertemiz olan suyun aynı zamanda temizleyici olduğunu bize bildirdi.
Bedirsavaşı esnasıydı. Peygamber s.a.v. Efendimiz'in ordusu susuz kalmıştı.Yorgunluk ve kalplerde gevşeklik baş göstermi şti. Herkesi hafif biruyku sardı. Ansızın yağan yağmurla kendilerine geldiler. Yüce Mevlâolayı şöyle anlattı:
“Ozaman (Allah, kendi) katından bir güven olmak üzere sizi hafif biruykuya daldırıyordu; sizi temizlemek, şeytanın pisliğini (verdiğivesveseyi) sizden gidermek, kalplerinizi birbirine bağlamak ve savaştasebat ettirmek için üzerinize bir su indiriyordu.” ( Enfâl , 11)
Su Gibi Aziz Olmak

Su, hayat veren bir nimet olarak son derece kıymetlidir, azizdir. Ama su aynı zamanda tevazunun sembolüdür. Yeryüzünde hayatın idamesini sağlayan unsurlardan biri olduğu halde yüzünü yerden kaldırmaz.
Eskiden, ikram edilen suyu içtikten sonra, su veren kişiye teşekkür makamında “Su gibi aziz olasın!” diye niyazda bulunurdu büyükler. Son zamanlarda bu güzel duayı unutmuş gibiyiz. Unutma sebebimiz, artık ikram ve hizmeti angarya sayan yahut olur olmaz yerde ellerindeki pet şişelerden kendi suyunu kendisi içen yeni yetmeler değil. “İzzet”e yabancılaştık.
İzzet Nedir?
Aziz olmak, izzet sahibi olmaktır; izzet ise haysiyet demektir. “Haysiyet”, aslında kişinin bir yere yahut bir varlığa mensubiyetiyle kazandığı değer, şeref, itibar, güç ve üstünlük manasına gelir. Bütün bunlar insana bir yenilmezlik, hakimiyet veya hürmete layık olma mevkii kazandırır ki “izzet”i ekseri bu tezahürleriyle tarif ederler.
Böyle tarif edilse de izzet, yenilmezliği yahut hakimiyeti sağlayan güç ve itibarın sonucu değil, sebebidir. İnsan maddi güç ve hükmetme makamı elde etmekle kendini aziz kılamaz. Esas olan haysiyet, yani daha başlangıçta kendini neye nispet ediyorsa o çerçevede varlığına yüklediği mana ve değerdir.
Hakikatte olmayan, geçici ve fani varlıklara bağlanarak, bu bağlılığa üstün bir değer atfetmekle ulaşılan şey haysiyet değil, vehmiyyattır, kuruntudur. İnsan ancak mutlak manada “aziz” ve “var” olan Allah’a iman ederse, kendisini Allah’ın kulu, yeryüzündeki halifesi ve mahlukatın en şereflisi görmek gibi bir haysiyete nail olabilecektir.
Bu sebeptendir ki izzet veya haysiyet Allah’ın müminlere ikramıdır. Cenab-ı Hak “Muizz” ism-i şerifi ile razı olduğu kullarına izzet bahşeder. Nasıl ki bir ülkenin insanları, o ülkenin tek hakimi olan padişaha yakınlığı, onun sevgisi, dostluğu, itimadı nispetinde şeref, itibar ve güç kazanırsa, müminler de Allah’a yakınlıkları nispetinde izzet kazanırlar. Zirveye ne kadar yakınsanız o ölçüde “yüksek”tesiniz demektir. Onun için Allah’ın en aziz kulları peygamberler, veliler ve zikirle, salih amelle O’nun rızasına talip olan samimi müminlerdir.
Demek ki “aziz olasın” duası, önce Allah katında yüksek bir dereceye nailiyet temennisidir.

Su gibi mütevazi ,
Su gibi kıymetli,
Su gibi tertemiz,
Su gibi temizleyici,
Kısaca su gibi aziz olmak dileği ile…
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Huzurİslam 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Yüreğimden Nağme-i Ç/alıntılar Şiirler ve Şairler HakikaT 3 2193 13 Ocak 2010 21:19
Sabr-ı Sükut/ medineweb.net Şiirler ve Şairler Mihrinaz 2 2407 13 Ocak 2010 21:12
Sen Bilme Beni, Ey Ebed Güzeli! Makale ve Köşe Yazıları dua dilencisi 3 2194 13 Ocak 2010 20:56
54.Haftanın Misafiri ''kocaklar'' Hafta'nın Misafiri Emekdar Üye 26 10367 10 Ocak 2010 19:32
Yâr Kucağı Makale ve Köşe Yazıları dua dilencisi 1 1929 08 Ocak 2010 23:08