Tekil Mesaj gösterimi
Alt 21 Ekim 2013, 23:22   Mesaj No:2

JAZARİ

Medineweb Sadık Üyesi
JAZARİ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:JAZARİ isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 17525
Üyelik T.: 23 Mart 2012
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:44
Mesaj: 585
Konular: 65
Beğenildi:74
Beğendi:41
Takdirleri:13
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: istanbul ilitam Arapça-I metin terc.

2.ÜNİTE TERCÜMESİ(ARAPÇA-I)

حُبُّ أَبِي بَكْرٍ وَتَفَانِيهِ لِلنَّبِيِّ (ص)
1- فِي يَوْمٍ مِنَ الْأَيَّامِ الْمُبَكِّرَةِ لِلْبِعْثَةِ اجْتَمَعَ مُشْرِكُو مَكَّةَ بِجِوَارِ الْكَعْبَةِ يَغْتَابُونَ النَّبِيَّ (ص) وَيَلُومُونَهُ.
2- وَفِي أَثْنَاءِ ذَلِكَ مَرَّ بِـهِمْ رَسُولُ اللهِ (ص)، فَلَمَّا رَأَوْهُ زَادُوهُ لَوْمًا وَتَعْيِيبًا.
3- فَعُتْبَةُ بْنُ أَبِي مُعَيْطٍ أَشَدُّهُمْ غَضَبًا، وَأَوْفَرُهُمْ تَعْذِيبًا أَخَذَ يَخْنُقُهُ حَتَّى يَنْقَطِعَ نَفَسُهُ، وَيَكَادَ يَمُوتُ.
4- فَجَاءَ أَبُو بَكْرٍ وَدَفَعَهُ عَنْهُ قَائِلاً: أَ تَقْتُلُونَ رَجُلاً أَنْ يَقُولَ رَبِّي اللهُ وَقَدْ جَاءَكُمْبِالْبَيِّنَاتِ مِنْ رَبِّكُمْ؟‏
5- فَتَنَازَلَ عَنْهُ الْمُشْرِكُونَ وَاتَّجَهُوا إِلَى أَبِي بَكْرٍ (ض)، وَضَرَبُوهُ ضَرْبًا شَدِيدًا، وَصَرَعُوهُ، وَوَطِئُوهُ تَحْتَ أَقْدَامِهِمْ.
6- لَقَدْ دَنَا عُتْبَةُ مِنْ أَبِي بَكْرٍ، وَشَرَعَ يَضْرِبُهُ بِنَعْلَيْنِ مَخْصُوفَيْنِ عَلَى وَجْهِهِ مَرَّةً وَعَلَى بَطْنِهِ مَرَّةً أُخْرَى، حَتَّى فَقَدَ وَعْيَهُ، وَلَمْ يَكُنْ مَعْرُوفًا بِسِيمَاهُ.
7- وَلَمَّا انْكَشَحَ مَنْ حَوْلَهُ مِنَ الْمُشْرِكِينَ حَمَلَهُ بَعْضُ النَّاسِ مِنْ بَنِي تَيْمٍ فِي ثَوْبٍ إِلَى مَنْـزِلِهِ، وَأَرْقَدُوهُ فِي فِرَاشِهِ وَهُمْ لاَ يَشُكُّونَ فِي مَوْتِهِ.
8- فَظَلَّ يَضْطَجِعُ مُغْمًى عَلَيْهِ حَتَّى آخِرِ النَّهَارِ، فَلَمَّا أَفَاقَ صَارَ أَوَّلُ كَلاَمٍ خَرَجَ مِنْ بَيْنِ شَفَتَيْهِ: مَاذَا فَعَلَ رَسُولُ اللهِ (ص)؟إِذِ الْمُشْرِكُونَ مَسُّوهُ لِسَانًا وَعَذَلُوهُ.
9- فَتَعَجَّبَ مِنْهُ الَّذِينَ حَمَلُوهُ إِلَى مَنْـزِلِهِ، ثُمَّ قَامُوا وَقَالُوا لِأُمِّهِ "أُمِّالْخَيْرِ": اِعْتَنِي بِهِ، وَحَاوِلِي أَنْ تُطْعِمِيهِ شَيْئاً أَوْ تَسْقِيهِ إِيَّاهُ.
10- فَلَمَّا غَادَرُوا وَخَلَتْ بِهِ أُمُّهُ أَلَحَّتْعَلَيْهِ أَنْ يُطْعِمَ وَيُشْرِبَ.
11- وَمَا إِنْ فَتَحَ عَيْنَيْهِ حَتَّى سَأَلَ أُمَّهُ: أَ مَسَّ رَسُولَ اللهِ (ص) أَيُّ ضَرَرٍ؟
12- فَقَالَتْ: وَاللهِ لاَ عِلْمَ لِي بِصَاحِبِكَ، فَقَالَ: اِذْهَبِي إِلَى أُمِّ جَمِيلٍ بِنْتِ الْخَطَّابِ فَاسْأَلِيهَا عَنْهُ.
13- فَخَرَجَتْ حَتَّى وَصَلَتْ أُمُّ جَمِيلٍ، فَقَالَ:إِنَّ أَبَابَكْرٍ يَسْأَلُكَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللهِ،
14- قَالَتْ: لاَ أَعْرِفُ أَبَا بَكْرٍوَلاَ مُحَمَّدِبْنِ عَبْدِ اللهِ، وَإِنْ كُنْتِ تُحِبِّينَ أَنْ أَذْهَبَ مَعَكَ إِلَى ابْنِكَ ذَهَبْتُ، قَالَتْ: نَعَمْ.
15- فَمَضَتْ مَعَهَا حَتَّى وَجَدَتْ أَبَا بَكْرٍ صَرِيعاً دَنِفاً فَاقْتَرَبَتْ أُمُّ جَمِيلٍ، وَأعْلَنَتْ بِالصِّيَاحِ، وَقَالَتْ:
16- وَاللهِ إِنَّ قَوْماً نَالُوا هَذَا مِنْكَ لَأَهْلُ فِسْقٍ وَكُفْرٍ، وَإِنِّي لَأَرْجُو أَنْ يَنْتَقِمَ اللهُ لَكَ مِنْهُمْ.
17- قَالَ: فَمَا فَعَلَ رَسُولُ اللهِ(ص)؟ قَالَتْ: هَذِهِ أُمُّكَ تَسْمَعُ، قَالَ: فَلاَ شَيْءٌ عَلَيْك منها، قالت: سالم صالح،
18- فقال: أين هو؟ قالت: في دار ابن الأرقم، قال: فإن لله علي أن لا أذوق طعاماً ولا أشرب شراباً أو آتي رسول الله(ص).

19- فأمهلتا حتى إذا هدأتِ الرِّجْل ، وسكن الناس؛ خرجتا به،يتكئعليهما، حتى أدخلتاه على رسول الله (ص).
20- فلما رآه صحيحا سالما ارتاحت نفسه ونسي ما به من ألم ووجع، وصار فرحا خفيفا مثل الطيور.




EBÛ BEKİR’İN PEYGAMBERE OLAN SEVGİ VE BAĞLILIĞI

1- Peygamberliğin erken günlerinden birinde Mekke müşrikleri Kâbe civarında toplanmışlar, Hz. Peygamber (a.s.)’i çekiştirip kötülemekteydi
2- Bu sırada Hz. Peygamber (a.s.) yanlarından geçti. Kendisini görünce kınama ve ayıplamalarını artırdılar.
3- En öfkeli ve en zorbaları konumundaki Utbe b. Muayt gırtlağından tutup sıkmağa başladı, o kadar sıktı ki nefesi kesilip az kalsın ölecekti.
4- Bunun üzerine Ebu Bekir geldi ve kendisini ondan (Peygamberden) şu sözlerle uzaklaştırdı:
Bir kişiyi sırf “Rabbim Allah” dediği ve Rabbinizden size açık deliller getirdiği için öldürecek misiniz?
5- Müşrikler onu bırakıp Ebû Bekir’e yöneldiler, onu acımasızca dövüp yere serdiler ve ayaklarının altında çiğnediler.
6- Utbe Ebû Bekir’e yaklaştı, mahmuzlu nalınlarla bir yüzünü bir karnını tekmelemeye başladı. Ebû Bekir sonunda bilincini yitirdi ve yüzü tanınmaz hale geldi.
7- Etrafındakiler çekilince Teym oğullarından bir takım kişiler bir örtü içerisinde kendisini evine taşıyıp yatağına yatırdılar. Öleceğinden kuşku duymuyorlardı.
8- Gün sonuna kadar baygın halde yatakta kaldı. Ayıldığında ağzından çıkan ilk söz şu oldu: Allah’ın elçisi ne yaptı? Zira müşrikler kendisine dil uzatıp incitmişlerdi.
9- Kendisini evine taşıyanlar bu durumu şaşkınlıkla karşıladılar. Sonra kalkıp annesi Ümmü’l-hayr’a şöyle dediler: Onunla ilgilen, kendisine bir şey yedirip içirmeye çalış.
10- Söz konusu kişiler ayrılıp annesi onunla baş başa kaldığında kendisine bir şey yedirip içirmekte ısrar etti.
11- Gözlerini açar açmaz annesine sordu: Allah’ın elçisine herhangi bir zarar dokundu mu?
12- Annesi “Vallahi arkadaşın hakkında hiçbir bilgim yok” biçiminde karşılık verdi. Bunun üzerine annesine “Hattab kızı Ümmü Cemil’e git ve kendisine onu sor” dedi.
13- Bunun üzerine çıktı ve nihayet Ümmü Cemil’in yanına vardı. Kendisine “Ebû Bekir sana Abdullah oğlu Muhammed’i soruyor” dedi.
14- “Ne Ebû Bekir’i ne de Abdullah oğlu Muhammed’i tanırım. Eğer seninle oğlunun yanına gitmemi isterse giderim” dedi. O da “Peki” diye karşılık verdi.
15- Kendisiyle birlikte yola çıktı. Nihayet Ebu Bekir yere serilmiş perişan bir halde buldu. Ümmü Cemil yaklaştı ve bir çığlık atarak şöyle dedi:
16- Vallahi bunu sana yapanlar kuşkusuz kafir ve fasık kimselerdir. Dilerim Allah senin adına onlardan intikam alır.
17- “Allah’ın elçisi ne halde” diye sordu. “Annen var duyar” deyince “Ondan sana bir zarar gelmez” diye karşılık verdi. Bunun üzerine “İyidir, afiyettedir” dedi.
18- “Kendisi nerededir?” diye sordu. “İbnu’l-Erkam’ın evinde” diye karşılık verdi. Bunun üzerine dedi ki: Allah’a yemin olsun ki Allah’ın elçisine ulaşmadıkça ne bir yemeğin tadına bakakcak ne bir içecek içeceğim.
19- Bir süre beklediler. Nihayet el ayak çekilip insanların sesi kesildikten sonra birlikte dışarı çıktılar. Ebu Bekir kendilerine yaslanarak yürüyordu. Bir müddet sonra onu Allah’ın elçisinin huzuruna soktular
20- Kendisini sağ salim görünce içi rahatladı, bünyesindeki elem ve acıyı unuttu ve kuşlar gibi sevinçli ve hafif bir duruma geldi.
Alıntı ile Cevapla