Konu Başlıkları: Islam felsefesi 11.hafta
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25 Ekim 2013, 14:58   Mesaj No:1

f_kryln

Medineweb Kıdemli Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:f_kryln isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 14040
Üyelik T.: 01 Ağustos 2011
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Byn
Memleket:Ağrı
Yaş:35
Mesaj: 300
Konular: 103
Beğenildi:23
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Islam felsefesi 11.hafta

Islam felsefesi 11.hafta

İBN RÜSD
Ebü'l-Velîd Muhammed b. Ahmed b. Muhammed el-Kurtubî (ö. 595/1198) Messâî okulunun son temsilcisi, filozof, fakih ve hekimdir.Aristo'nun felsefî doktrinine sadık kalarak eserlerini serh ettiğinden İslâm âleminde "sârih", Latin dünyasında "commentator" unvanıyla tanınmıstır.İsbîliye kadılığına tayin edilen İbn Rüsd emirin isteği üzerine Aristo’nun eserlerini serh etmeye baslar. Daha sonra Kurtuba kadılığı görevine yükselir.
ESERLERİ
Bidâyetü'l-müctehid ve nihayetü'l-muktesıd. İbn Rüsd'ün Mâliki fıkhına dair günümüze ulasan tek eseri olup mukayeseli bir hukuk kitabıdır.Mezheplerin fıkıh mantığı ve tekniklerini ana hatlarıyla ortaya koyması bakımından dikkati çeken Bidâyetü'l-müc-tehid, fıkıh sistematiğine göre yazılmıs olmakla birlikte İbn Rüsd bunun bir fürû kitabı değil usul kitabı olduğunu, fıkhın
ayrıntılarını değil fürûun usulle iliskisini ve fıkhî İhtilâfların usulî temellerini göstermeyi amaçladığını vurgular.İbn Rüsd, bu eserinde ağırlıklı olarak fakihler arasındaki görüs ayrılıklarının sebepleri üzerinde durmaktadır.

Faslul-makâl fî-ma beyne's-ser’ia ve'1-hikme mine'l-ittisâl, İbn Rüsd'ün vahiy ile aklın, dinle felsefenin uzlastırılması ve te'vil konularında kaleme aldığı eserdir.
ed-Damîme, İbn Rüsd'ün Allah'ın bilgisi konusunda Fas-lü'1-makle ek olarak kaleme aldığı küçük bir ektir.
el-Kesf an menâhici'1-edille, dini metinlerin zahirlerini esas alarak, tüm kelam geleneğini sistematik konular çerçevesinde kendi perspektifinden incelediği eseridir.
Tehâfütü Tehâfüti'l-felâsife, Gazzâlî'nin Tehâfütü'l-Felâsife'sine reddiye olarak kaleme aldığı eseridir. Yüzyılları asan etkisi bulunmaktadır.İbn Rüsd bunun dısında Sarihi Azam ünvanına layık olarak Aristo’nun hemen hemen tüm eserlerini üç farklı tarz ve boyutta serh etemistir.
Mantığa dair, İbn Rüsd, îsâğücî ile birlikte Organon içinde yer alan sekiz kitaba hem kısa hem orta Ölçüde, el-Burhân'a ise büyük hacimde serh yazmıstır
Fiziğe dair olarak iseİbn Rüsd Aristo'nun Arapça'ya çevrilen tabiat bilimleri alanındaki üç eserine kısa, orta ve uzun serh; iki eserine kısa, orta serh; iki eserine de kısa serh yazmıstır.
****fiziğe dairise Aristonun ****fizikasına küçük, orta ve büyük olmak üzere üç türde serh yazmıstır. Bunun dısında heyulani aklın faal akılla ittisalina dair üç tane risalesi bulunmaktadır.

Din-Felsefe İliskisi
Fasl'ul-Makal Kur'an ayetleri ve akli verilerle felsefenin gerekliliğini ortaya koyduğu, din-felsefe iliskilerinde alan ve sınırları belirlemek ve böylece de din ve felsefenin uzlasmasını sağlamak üzere bir zemin olusturduğu kitabıdır.
Ayrıca Esari kelamcısı konumunda olan Gazzâlî’nin filozoflara yapmıs olduğu ithamları cevapladığı ve ayrıca düsünce metotlarındaki ve ithamlarındaki tutarsızlıkları gösterdiği ve böylece de felsefeyi baska bir boyuttan savunduğu, felsefi olarak nitelendireceğimiz Tehafut-üt Tehafüt'ü yazar.
Ve buna ek olarak din ve felsefenin her biri adına belirlemis olduğu alan ve sınırları asmayarak ayetlerin iç bütünselliğine dikkat çektiği Kesf an-Menahic-il Edille adlı kitabını yazar. Bu son
eserde te'vil kuralları çerçevesinde zımni bir uzlasmayı göstermek üzere ayetleri yorumlar ve yeri geldiğince de ayetlerin yorumlanısında te'vilin kurallarına uymadıkları için doğru yönü bulamayan düsünce ekollerini nasıl ortaya çıktığına isaret edip ve ayrıcada bu ekollerin metot, üslup ve hatalarını değerlendirir..
O bütün bu gayretleri sebebiyle bir anlamda din-felsefe iliskilerinin filozofu olarak anılmayı hak etmis ve bu konuların ele alındığı her türlü çalısmada metot ve görüsleri kabul edilsin veya edilmesin bir referans kaynağı olarak görülmüstür.
İbn Rüsd din-felsefe iliskilerini ele aldığı Fasl'ul-Makal'e din karsısında felsefenin mesruiyyetini ve gerekliliğini sorgulamakla baslar. Temelde bilgi kaynağı vahiy olan din, bilgi kaynağı duyular ve akıl olan felsefeye karsı nasıl bir tavır sergiler? Dine göre felsefe mübah mı, yasaklanmıs mı, yoksa emredilmis mi, emredilmisse mendup olarak mı yoksa vacip olarak emredilip gerekliliği vurgulanmıs mıdır?
İbn Rüşd felsefeyi söyle tarif eder;Felsefe bütün varlığı Allah'ın varlığına hikmet ve kudretine delil teskil etmesibakımından inceleyen ve yorumlayan bir ilimdir. O halde felsefe her seyden önce kâinattaki her türlü varlık hakkında bilgiedinme ameliyesi, varlığın hakikatını kavrama süreci ve sebep-sonuç iliksisinedayalı olarak varlığın Allah'la iliskisini kurma ameliyesidir.
Filozofumuz felsefenin gerekliliğini ortaya koymak için fıkıh ilmindeki Kur'an ayetlerinden delil getirmeye benzer bir sekilde ayetlerden delil getirir; "Ey basiret sahipleri ibret alın". Düsünürümüze göre bu ayet hem akli hem de ser'i kıyasın kullanılmasını kesinlikle emretmektedir.
Felsefenin, diğer bir ifadeyle aklımızın varlık hakkında bilgiye ulasmasının ve bilinenden bilinmeyeni çıkarmanın metodu ve aleti kıyas olduğuna göre doğru bilgilere ulasabilmemiz için bu metot hakkında yeterince bilgiye sahip olmamız; kıyası, kıyas türlerini, mutlak kıyası, mutlak olmayan kıyasları ve kıyası meydana getiren bölümleri, öncülleri ve bunların çesitlerini bilmemiz gerekir. Bunlar
1.Burhana dayalı kıyas, 2.Cedele dayalı kıyas, 3.Hitabete dayalı kıyas ve 4.Mugalataya dayalı kıyastır.

İbn Rüsd'ün felsefenin gerekliliğini ortaya koyabilmek için basvurduğu diğer bir yolda gereklilik ve mesruiyyetini ispatlamıs olan fıkıhla-felsefe arasında benzerlikler kurar
Din ile felsefe, hakikatları insanlara öğretmek bakımından gaye birliği içerisindedirler, onlar birbirinin süt kardesidir. Dinin gayesi Allah'ı ve varolanları olduğu sekilde bilmek olan gerçek bilgiyle, insanı mutluluğa götüren ve mutsuzluktan alıkoyan bedeni ve nefsanî fiillerden olusan gerçek ameli insanlara öğretmektir. Aynı sekilde felsefede fıtraten zeki, seri adalet ve fazilete sahip insanlara gerçekleri öğretmeye çalısmaktadır.Din bütün insanlara hitap ederken felsefe belirli sayıda insana hitap etmektedir.

Filozofumuz dinin hakında hiç bir sey söylemediği, fıkıhta meskutun anh olarak kabul edilen alanda din-felsefe iliskileri bakımından hiçbir sıkıntının olmadığını ifade etmektedir. Bu alan fıkıhta olduğu gibi burhan ehlinin ictihat mesafesi içindedir. Sıkıntı din ile felsefenin ortak olarak beyanlarda bulunduğu alanlarda ortaya çıkmaktadır.Din ile felsefe arasında varolan uyumun gösterilebilmesinin biricik yolu te'vildir, yani yorumdur.
Filozofumuz bu temel dini ilkelerin, ya bu hususların aklın yetki sınırları dısında olması sebebiyle, ya da akli bilgilerin her zaman bu ilkelerle uyumlu olacağı önermesine dayanarak burhani bilgiyle çelismeyeceği kanaatindedir.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi f_kryln 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Harflerin mahrecleri Kur'ân-ı Kerim Genel f_kryln 0 4894 09 Kasım 2013 23:57
Kuran eğitimi ve teknik bilgiler Kur'ân-ı Kerim Genel f_kryln 0 3697 09 Kasım 2013 23:54
pratik arapça - HAFTANIN GÜNLERİ- Genel Arapça f_kryln 0 2735 09 Kasım 2013 23:47
pratik arapça - POLİS KARAKOLUNDA- Genel Arapça f_kryln 0 2920 09 Kasım 2013 23:46
pratik arapça - BANKADA- Genel Arapça f_kryln 0 2748 09 Kasım 2013 23:45