Konu Başlıkları: Din Eğitimi 13.14.Hafta
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26 Aralık 2013, 16:02   Mesaj No:1

serpil

Medineweb Kıdemli Üyesi
serpil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:serpil isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 43
Üyelik T.: 03 Temmuz 2007
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:38
Mesaj: 316
Konular: 35
Beğenildi:16
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Din Eğitimi 13.14.Hafta

Din Eğitimi 13.14.Hafta

13. Hafta



13. DİN EĞİTİMİ VE İLETİŞİM
İletişim Açısından Din Eğitimi ve Din Hizmeti
Din eğitimi; dini bilgi, duygu ve değerlerin insanlara kazandırılmasını sağlamaya yönelik bütün faaliyetlerdir. Din hizmetleri ise ibadetlerin ve diğer dini uygulamaların yerine getirilmesi ile ilgili çalışmalardır. Her iki faaliyet alanı da dini anlayış, davranış ve yaşayışların toplumda doğru ve düzenli olarak yerleşmesini, bilgili ve bilinçli bir şekilde devam etmesini
sağlamaya yöneliktir.

Toplumun ihtiyaç duyduğu din eğitim ve öğretimi çalışmaları Milli eğitim Bakanlığı tarafından bu işler için özel yetiştirilmiş elemanlar eliyle Devlet okullarında yürütmektedir. Toplumun manevi yönden gelişip güçlenmesini, toplum bireylerinin mutlu, huzurlu, dengeli
ve bilinçli kişiler olarak yetiştirilmesini hedef bu çalışmalar örgün eğitim kademelerinde yürütülmektedir.

Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı da Kur’an kursları, yaz kursları, irşat faaliyetleri, seminerler, konferanslar vb. şekillerde aygın din eğitimi faaliyetleri yürütmektedir.
Camilerde verilen vaazlar, ibadetin bir parçası olarak okunan hutbeler de yine din eğitim ve öğretimi kapsamında sayılabilecek etkinliklerdir.

Din hizmetlerine gelince bu konuda da aynı şekilde geniş bir çalışma alanı bulunmaktadır. İnsanların dini ihtiyaçları ile ilgili olarak din görevlilerinden beklenen imamlık yapma, vaaz verme, hutbe okuma, cenaze ve defin işleri, toplu dua, rehberlik, irşat, uzlaştırma gibi işler birer din hizmeti olarak adlandırılır. Ülkemizde bütün din hizmetleri kamu görevi olarak kabul edilmekte ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı resmi görevlilerce yürütülmektedir. Din hizmetleri, dini yaşantı ve uygulamaların düzgün bir şekilde yürütülmesine yönelik çalışmalar olmakla aynı zamanda din eğitimi anlamına da gelmektedir.
Din eğitimi, dini bilgi, duygu ve davranışların kazanılması ve devamı yönünde doğrudan çalışmalar iken din hizmetleri doğrudan olmamakla beraber yine aynı amaca yönelik dolaylı çalışmalardır.

Dilimizde insana yönelik, onun sorunlarını çözme, ihtiyaçlarını giderme, işini ve yaşantısını kolaylaştırma adına yapılan çalışmalar hizmet kavramı ile ifade edilmektedir. Hizmet aslında insana yönelik, saygıyla, özveriyle, içten gelerek yapılan çalışmadır. Kamu görevlerine, özellikle de dini görevlere hizmet denilmesi kelimenin taşıdığı içtenlik, gönüllülük, fedakarlık anlamlarına vurgu yapmak içindir. Dolayısı ile bu görevlerin resmi yasal niteliğinin yanında insani ve manevi yönü de bulunmaktadır.

Din eğitimi ve din hizmeti çalışmaları, insanlara yönelik ve insanlarla birlikte başarılacak işler olduğu için bütünüyle insanlarla kurulacak ilişki ve iletişimlere dayanmaktadır. Öte yandan din eğitimi ve din hizmetleri, tamamıyla dini duygu, davranış ve yaşayışların yerine getirilmesi ile ilgili olduğu için bunlarla ilgili ilişki ve iletişimler de doğal olarak dini nitelik taşımaktadır. Söz konusu işlerin iletişim boyutu genel iletişim çalışmaları kapsamına girmekle birlikte aynı zamanda bunların dini nitelikte olmaları sebebiyle, kısmen ayrı bir çalışma alanı
ortaya çıkmaktadır. Bu alana dini iletişim denilmektedir.

Din eğitimi ve din hizmetlerinin ortak özellikleri şöyle sıralanabilir:
1- Her ikisi de insana yönelik ve insanlarla birlikte başarılabilecek çalışmalardır.
2- Her ikisi de insanlar arasındaki ilişki ve iletişimlerine dayanır
3- Her ikisi de dini duygu, davranış ve yaşayışların düzenlenmesi ile ilgili işlerdir.
4- Her ikisindeki ilişki ve iletişimler dini içeriklidir.
5- Her ikisinin de yasal niteliğinin yanında insani ve manevi niteliği de bulunmaktadır.

13.2. Dini İletişim
Dini iletişim kavramı kısaca dini bilgiler, anlamlar ve değerler üzerinden kurulan iletişimleri ifade etmektedir. Din konulu bu iletişimler, tamamen din eğitimi ve din hizmeti görevlerinde olduğu gibi bunların dışından sosyal hayatta ve aile hayatında kendiliğinden gelişen din konulu sohbet, konuşma ve tartışmalarda da gerçekleşmektedir. İster din eğitimi ve din hizmetleri konusunda olsun ister sosyal ilişkilerde olsun bütün din içerikli iletişimler, insanların dini bilgi, duygu, tutum ve davranışlar paylaşmalarını ve birbirlerine kazandırmalarını sağlar. Unsurları, düzeni ve işleyişi bakımından dini iletişimin genel iletişimden bir farkı yoktur. Genel iletişim için ileri sürülen bütün ilke, kural ve teknikler
dini iletişim için de aynen geçerlidir. Ancak genel iletişim kurallarına ilaveten dini iletişimlerde, dini bilginin (mesajın) özelliğine ve dinin öngördüğü iletişim usullerine dair bilgi ve açıklamalar da dini iletişimde yer almaktadır. Ayrıca dini iletişimlerde gözetilen, iletişimin
yönünü ve şeklini belirleyen dini amaç da yine dini iletişimin genel iletişimden farklı bir

Öte yandan din eğitimi konusundaki iletişimler ile din hizmetleri alanlarındaki iletişimler, arasında da amaç ve şekil yönünden farklılıklar göstermektedir. Din eğitimi faaliyetleri, planlı ve amaçlı bir şekilde bilgilendirmeye, tutum, anlayış ve davranış kazandırmaya yönelik çalışmalar olduğundan bu faaliyetlerdeki iletişimler akademik iletişim
kapsamına girmektedir. Dolayısı ile bu çalışmalarda akademik iletişim süreci, onun ilke ve kuralları esas alınacaktır. Din hizmetleri kapsamında yer almakla birlikte tamamen bilgilendirme ve öğretme şeklinde yürütülen hutbe, vaaz, irşat gibi etkinliklerde de yine akademik iletişim kuralları geçerlidir. Dinin eğitim ve öğretimini amaçlandığı için bu
çalışmaların tamamı akademik dini iletişimler olarak değerlendirilir.

Din hizmetleri kapsamında yer alana namaz kıldırma, cenaze ve defin, doğum, ölüm, hastalık, mahkumiyet, felaket vb konulardaki yardım, destek ve yönlendirme çalışmaları ise ilişki ve iş birliklerine dayanmaktadır.

İnsan ilişkilerine dair bütün etkinliklerde olduğu gibi din hizmetlerinde de ilişkisel iletişimin kuralları geçerlidir. Ayrıca din hizmetleri konusundaki iletişimlerin dini içerikli olmaları bu ilişkilerin diğer sosyal ilişkilerden ayrı değerlendirilmesini gerektirmektedir. İşte bu sebeplerle din hizmetleri alanında kurulan ilişkilerle ortaya çıkan iletişimler ilişkisel dini iletişimler olarak değerlendirilirler.

Değerlerin paylaşılıp yaşatıldığı ve yeni kuşaklara aktarıldığı çok önemli bir yaşam alanı da ailedir. Aile bu fonksiyonu sebebiyle temel bir eğitim kurunu olarak görülür. Hayata yeni katılan birey temel kişilik özelliklerini, inanç ve ahlak değerlerini, yaşam tarzını, davranış
biçimlerini ailede kazanır. Çocuk bu kazanımları büyüklerin sistematik eğitim çabaları ile değil, hayatin en sıcak, samimi ve hasbi bir şekilde paylaşıldığı aile ortamındaki müşterek yaşam pratikleri ile kazanır. Bu yaşayarak ve yaşamı paylaşarak öğrenmedir. Hayatı paylaşarak kurulan
zihinsel ve duygusal bağlar da sonuç itibariyle birer iletişimdir. Fakat sosyal ilişkilerle gerçekleştirilen iletişimlerden ve öğretim maksatlı akademik iletişimlerden farklı bir şekilde tamamen müşterek yaşantılara gerçekleştirildiği için bunlar yaşantısal iletişimler olarak ifade
edilir. Yaşantılarla dini değerlerin paylaşımı ve intikali söz konusu olunca da bu tür iletişimleri de yaşantısal dini iletişimler olarak adlandırmak gerekir.

Dini İletişim Türleri
İletişim şekilleri ve türleri bakımından dini iletişimleri genel anlamda iletişim olgusundan tam olarak ayırmak mümkün olmamakla birlikte bireyin hayatta dini değerlerin kazanması ile ilgili durumları ayırt edebilmek açısından dini iletişimleri sınıflandırma ihtiyacı vardır. Şüphesiz ki bu sınıflandırma aynı şekilde genel iletişim için de yapılabilir. Ancak din eğitimi ve din hizmetlerinin yürütülmesinde, bu faaliyet alanlarının doğru tanımlanmasında yapılan tasnif
daha anlamlı ve yararlı olmaktadır.

Yukarıda üç gruba ayrılarak tanımlamaları yapılan dini iletişim türlerini kısaca açıklamaya Çalışalım

Akademik Dini İletişim
Akademik dini iletişim, genel anlamdaki dini iletişimin dini konulardaki eğitim-öğretim amacı güden planlı ve düzenli kısmını oluşturmaktadır. Şüphesiz öğretim amaçlı iletişimlerde belletme, kavratma, ikna etme, özümsetme şeklinde çabalar öne çıkmakta, bunlar da belli iletişim becerilerini gerektirmektedir. Dinin öğretimi, inanç, bilgi, duygu ve davranış yönleri ile bir bütünlük oluşturduğundan bunlar tek düze bir iletişim eylemi ile karşılanamaz.

Akademik dini iletişimde olabildiğince çok iletişim becerilerinin birlikte, iç içe ve art arda kullanılmasına ihtiyaç duyulur. Yazılı, sözlü, nesnel ve duygusal iletişim becerileri yerine göre ayrı olarak veya birlikte etkin bir şekilde kullanılacaktır. Ancak birlikte kullanılan farklı iletişim becerilerinde aynı anlamın iletilmesi, sözel, görsel ve nesnel araçların birbirleriyle uyumlu, bağdaşık olması ve eş zamanlı (senkronize) olarak kullanılması önemlidir.

Akademik dini iletişimlerde iletilmek istenen mesaj kullanılan araçların oluşturduğu şematik çerçevede bir biçim alır. İletişimin alıcı tarafındaki kişi daima bir şekilde biçimlenmiş dini mesaja muhatap olur ve tepkisini buna göre oluşur. Biçimlenmeyi sağlayan sözdür, ses tonudur, vurgudur, jest ve mimiklerdir, takınılan hal ve tavırlardır, kılık kıyafettir. Bunlar nasıl bir kalıp oluşturur ise mesaj o kalıpta şekillenecek ve o şekliyle iletilecektir. Eğer anlatanın sözleri, jest ve mimikleri, hal ve tavırları duygu yoğunluğu içeriyorsa mesaj duygu kalıbı içinde olacak ve alıcıda duygusal tepkiler oluşturacaktır; eğer ileti araçları (göstergeler) akıl, mantık ve muhakeme motifleri sergiliyorsa alıcı tepkisi de o yönde akılcı ve mantıklı olacaktır.

Akademik dini iletişimlerde din, ahlak ve maneviyat konuşan öğretici konumundaki kişilerin iletişim tarzına yansıyan en önemli sorun, kullandıkları araçlar bütününde görülen onların duygusal güdüleri ve bilinç dışı tepkileridir. Kişiliğimizin bir parçası haline gelmiş
duygusal güdülerimiz ile kültür ve birikimlerimizin yönlendirdiği bilinç dışı tepkilerimiz farkında olmadan iletişimlerimizi etkilemektedir. Yani din konuşurken kendi öznel değerlendirmelerimizden sıyrılamayız. Bazen duygusal güdülerimiz veya bilinç dışı tepkilerimiz


iletmek istediğimiz mesajla ve iletişim amacımızla uyumlu olmamakta, sözlerimizin aksi yönde sonuçlar üretebilmektedir. Bu sorunu aşabilmek için kendi iletişim tarzımız konusunda duyarlı olmak, iletmek istediğimiz dini mesajın bizim güdü ve tepkilerimizle farklılaşabileceğini,
bunun da yanılsamalara yol açacağını gözden uzak tutmamak gerekir.
Akademik dini iletişimlerdeki yanılsamalar başka alanlardaki iletişim yanılsamalarına benzemez. İnsanların manevi dünyalarını ve onunla bağlantılı ilişkilerini düzenleyen din konusunda onlara yanlış bilgi, duygu ve kanaatlerin iletilmiş olması telafisi olmayan olumsuz sonuçları vardır.

İlişkisel Dini İletişim
Din hizmetleri, insani ve manevi yönü en güçlü insan ilişkileri kapsamına girmektedir. Düzgün, usulüne uygun olarak yürütülen bu ilişkiler sonucunda duygusal ve zihinsel bütünleşmeler, sevgi, saygı ve dostluklar şeklinde çok değerli sosyal kazanımlar elde edilir. Bu bakımdan din hizmetlerinden beklenen sonuçların elde edilebilmesi için bu çalışmaların
ilişkisel iletişim gereklerine, ilke ve kurallarına göre yürütülmesinin önemi büyüktür. Getireceği sonuçları, sağlayacağı kazanımları umursamadan yerine getirilen din hizmetlerinin başarısı rastlantılara kalmış olur.

Toplumda üslendikleri rol ve bulundukları konum sebebiyle din hizmeti yürüten görevliler hakkında ideal tutum ve davranış beklentisi oluşur. İnsanların din algısından ve dine yaklaşımından da kaynaklanan bu beklenti görevlileri birer sosyal öğretici etken durumuna getirmektedir. Bu noktada bir dini hizmetin tam ve doğru olarak yerine getirilmesi kadar belki ondan da fazla nasıl yerine getirildiği, insanların bu ilişkiden nasıl etkilendikleri önem kazanmaktadır. Din hizmetlerinde en etkin olan iletişim türü ilişkisel iletişimdir. Din hizmeti esnasında kurulan ilişkilerin yeterince düzgün olmadığı, ilişkisel iletişimlerin istenilen güçlü etkilenmeler sağlamadığı durumlarda dini hizmetlerin başarısından söz edilemez.

İnsanlar birlikte oldukları, birbirleriyle karşılaştıkları ve ilişkiye girdikleri her yerde iletişim kurar, karşılıklı etkileşim yaşarlar. Böylece zaman içinde belli normatif davranışlar etrafında birleşerek toplumda sürekli yenilenen ve gelişen sosyal müştereklikler meydana getirirler. Bu müştereklikler, toplum bireylerini çeken, sürükleyen ölçüler ve modellerdir. Kültürdeki yaşantı biçimleri, dini ve ahlâki değerler, adet ve gelenekler, cinsiyete ve rollere uygun davranış kalıpları, eğitimcilerin sosyal öğrenme dedikleri modellemelerle, diğer bir ifadeyle ilişkisel iletişimlerle kazanılır. Din hizmetleri kapsamında sürdürülen faaliyetlerde de ilişkiler bu açıdan değerlendirilmelidir. Din hizmeti yürütenlerin kişilikleri, davranışları ve insanlarla ilişkileri en etkin iletişimler sağlamaktadır.

Sevilen ve beğenilen bir kişinin modellenmesi, örnek alınması, taklit edilmesi sosyal hayatın değişmez kurallarındandır. Bu bakımdan din görevlisi öncelikle kendi kişiliğinin, tutum ve davranışlarının, iletişim tarzının insanlarla ilişkilerde davranış kazandırıcı rolünün bilincinde olmalı, din hizmetlerinde kendi sosyal tutumunun etkileyici ve yönlendirici yönünü ihmal etmemelidir. Cami içi ve cami dışı bireysel ve sosyal nitelikli din hizmetlerinde ideal iletişimler kurabilmek için davranış ve ilişkilerde model bir kişilik ortaya koymak ustaca söylenen sözlerden çok daha etkilidir.

Her alandaki din hizmetleri, insanlara dini konularda yardımcı olma, onlarda anlamlı ve olumlu etkiler bırakma amacına yöneliktir. İbadette, doğumda, ölümde, hastalıkta, düşkünlükte, felakette, huzursuzlukta, mahkumiyette hülasa insanların manevi desteğe ve yardıma ihtiyaç duydukları her yerde onların yardımına gidenlerin kişilikleri, hal ve hareketleri, tutum ve tavırları en güçlü ve kalıcı mesajlar iletir. Bu ilişkisel figürler, yerinde ve kıvamında, güzel ve etkili sözlerle de birleşince din hizmetlerinin amacına ve ruhuna uygun sonuçlar elde
edilmemesi için bir sebep kalmaz.

Din hizmeti, ibadetlerde, doğumda, ölümde, hastalıkta, düşkünlükte, felakette, huzursuzlukta, mahkumiyette hülasa insanların dini ve manevi yardıma ihtiyaç duydukları her yerde yardıma gitmektir. Din hizmeti yürütenlerin kişilikleri, hal ve hareketleri, tutum ve tavırları, onların sözlerinden çok daha etkili ve güçlü mesajlar iletir. Olumlu ilişkisel figürler, güzel ve etkili sözlerle birleşince din hizmetlerinde amaçlanan başarı kolaylıkla sağlanmış olur.

Din hizmetlerindeki ilişki ve iletişimlerin sağlıklı ve başarılı yürütülebilmesi için uyulması gereken bazı kurallar vardır. Din hizmeti yürütenlerin riayet etmesi gereken kurallar şöyledir:

1- Otoriter ve buyurgan davranmamak
2- Usandırıcı ve bıktırıcı olmamak
3- Dostça, samimi ve hasbi davranmak
4- Esnek olmak, takıntı ve sabit fikirlilikten uzak durmak
5- Gereksiz ve ilgisiz söz ve davranışlardan kaçınmak
6- Dini grup normları ile çatışma veya uyuşma çabası içine girmemek
7- Eleştirici, sorgulayıcı ve yadırgayıcı davranmamak

Yaşantısal Dini İletişim
Aile içindeki doğal olarak sürdürülen ortak yaşantılarla dini değerlerin paylaşılmasına ve yeni kuşaklara aktarılmasına yaşantısal dini iletişim denir. Aslında aile içinde de var olan sadece müşterek yaşantılar ve bu yaşantıların ortaya çıkardığı içten, samimi ve sıcak ilişkilerdir. Ancak
bu yaşantı ve ilişkiler çok sağlam ve güçlü bir iletişim görevi yapmaktadır. Çünkü aile içindeki özel yaşam müşterekliği ve üst düzey paylaşım olgusu, aile bireylerinin birbirlerini etkilemelerinin ve yönlendirmelerinin temelini oluşturmaktadır.

Aile üyeleri, başka hiçbir yerde olmadıkları kadar sıkı bir şekilde birbirlerine bağlıdırlar; sevgileri, nefretleri, umutları, hayalleri aile müşterekliğinden bağımsız değildir. Aile içindeki roller, alışılagelmiş ve artık ailenin yaşam biçimi olarak yerleşmiş kurallara, adet ve usullere
uygun bir şekilde ve birbirleriyle uyum içinde icra edilir. Bu uyum ve düzen aile içinde davranış normları oluşmasını, bireylerin belli kalıp ve kurallara uygun hareket etmelerini sağlamaktadır. Aile içindeki iletişimler bu normlar ve kurallar aracılığı ile cereyan ettiğinden
aile üyeleri arasında kendiliğinden bir amaç ve ideal birliği de ortaya çıkmaktadır. Bu durum, hem aile içindeki müşterek yaşantıların sağlam bir iletişim görevi yapmasını sağlamakta hem de şekil, işleyiş ve amaç bakımından farklı bir iletişim türüne dikkatleri çekmektedir.

Yaşantısal iletişimlerin en bariz özelliği, yaşayarak iletmek ve yaşayarak aktarmaktır. Değerler, anlayışlar, duygular, düşünceler ve nihayet bilgiler sadece yaşanır ve yaşandıkça paylaşılmış olur. Çocuğun aile ortamında bu paylaşımlarla edindiği kazanılanlar onun kişiliğinin, karakterinin yapı taşlarını oluşturur. Birçok yetişkin insan, memnun olmadığı ve
şikayet ettiği bazı huylara sahip olduğunu itiraf etmektedir. Onlar, kendilerinin bilinçli olarak tercih etmedikleri bu özellikleri küçük yaşlarda aile ortamındaki müşterek yaşantılarla kazanmışlardır.

Çocuklar aile içinde ana-babalarla ve diğer büyüklerle sözlerden daha fazla davranışlar ve yaşantılarla kurdukları iletişimlerden etkilenirler. Onlar; sevgi, saygı, kabul, ret, gözetme, paylaşma, dayanışma, içtenlik, dürüstlük, aldatma vb. duyguları ve davranışları yaşantısal iletişimlerle kazanılır. Bu bakımdan aile içindeki müşterek yaşantılar ne kadar dini değerlere uygun ise yetişen bireyler o ölçüde dini değerleri kazanmış olur. Küçük yaşlarda çocuğa dini değerleri kazandıracak yaşantısal iletişimlerden daha etkili bir yol da yoktur.

Şüphesiz ki yetişen bireyin ileride nasıl biri olacağını belirleme sorumluluğu ana-babalar için çok ciddi ve ağır bir sorumluluktur. Bu konuda neler yapılabileceği, çocukları iyi özelliklerle yetiştirebilmek için onlarla doğumdan itibaren ne tür ilişki ve iletişimler kurulabileceği sorusu aile içi yaşantılara ayrı bir anlam ve önem katmaktadır.

Dini İletişim Açısından İletişim Unsurları
Genel anlamda iletişim en basit şekliyle dört unsurdan oluşur. Bunlar, iletişin sürecinin işleyiş sırasına göre (1) kaynak, (2) mesaj, (3) araç ve (4) alıcı diye adlandırılırlar. Bu unsurlarla kurulan iletişim süreci şöyle işlemektedir:

Kaynak kişi önce kuracağı iletişimin amacını belirler; bu amacı gerçekleştirecek mesajı alıcının bilgi ve anlayış kapasitesini, ihtiyaç ve beklentilerini dikkate alarak düzenler; sonra da bu mesajı uygun araçlarla muhatabına iletir. Mesaja muhatap olan kişi bu iletiye kabul etme, reddetme, itiraz etme, ek açıklama isteme vb şekilde bir karşılık verir.

Kaynak kişi bu karşılığı bir geri bildirim olarak alıp değerlendirir. Geribildirim alan kaynak bu sefer alıcı durumuna gelmiştir. Geribildirimin düzeltme veya onaylama şeklinde cevaplandırılmasıyla iletişim dairesel bir döngü şeklinde sürüp gider. Dini iletişimlerde bu sürecin özellikle dikkat edilmesi gereken tarafı, yapılan işin tek yönlü bir iletim değil, karşılıklı anlaşma ve paylaşmayı sağlayan bir döngü olduğudur.

Kaynak, iletişim sürecinin en önemli unsuru olarak iletişimi başlatan ve iletişimin başarılı bir şekilde yürütülmesinden ve yararlı sonuçlar elde edilmesinden sorumlu olan kişidir.

Dini iletişim yönünden kaynak, din eğitimi ve din hizmeti faaliyetleri yürüten görevliler, çocuğunu dini yönden yetiştirmeye çalışan anne-babalar ve dini konuda insanları bilgilendirip etkilemeye çalışan herkestir. Bu kişilerin yaptıkları işten olumlu sonuçlar alabilmeleri için
iletişim sürecinde belli görevleri dikkatle ve beceriyle yerine getirmeleri gerekir.

Dini iletişimde kaynağın yerine getirmesi gereken görevler sırsıyla şunlardır:

1- Dini yönden olumlu, anlamlı ve yaralı bir iletişim amacı belirlemek
Dini konuda iletişime girme ihtiyacı duyulduğunda rasgele hareket edilmeyip, ulaşılacak bir amacın bulunması gerekir. Amaçsız davranışların kişiyi hangi sonuçlara götüreceği belli olmaz, beklenmedik olumsuzluklar meydana gelebilir.

2- İletişim amacını gerçekleştirmeye en uygun dini mesajları seçmek ve
düzenlemek
Dini iletişimlerde akla geldiği ve içinden geldiği gibi düzeni, sistemi olmayan gelişigüzel bilgiler, fikirler, anlamlar ortaya koymak doğru değildir. Bunların dikkatle belirlenmiş bir amaca yönelik ve o amacı en iyi ve en doğru şekilde gerçekleştirecek şekilde seçilmiş ve düzenlenmiş olması gerektir.

3- Seçilen dini mesajları iletmeye en uygun ve elverişli araçları belirlemek
İletişim amacına ve iletilmek istenen dini mesaja en uygun olan ifadelerin seçilerek kullanılması, tutum ve davranışların gösterilmesi, ve uygun yaşantıların ortaya konulması gerekir.

4- Anlaşılabilir bir iletim sağlamak
Belirlenen uygun ifadeler, tutumlar, davranışlar ve yaşantılar yerli yerinde, uygun zamanda, muhataba ulaşacak ve onun tarafından ilgiyle karşılanacak şekilde icra edilmelidir.

5- Alıcı tarafın mesajı tam ve doğru olarak alıp almadığına dair ondan
geribildirim almak
İletilen mesajın doğru ve eksiksiz olarak muhataba ulaşması mümkün olmayabilir, ulaşsa da muhatabın onu doğru ve eksiksiz anlaması mümkün olmayabilir. Bunun için muhataptan geribildirim alınarak sonucun görülmesi gerekir.

6- Geribildirimi onaylama yahut düzeltme şeklinde cevaplamak
Alınan geribildirim mesajın tam ve doğru alındığını gösteriyorsa onaylanır, yanlış veya eksik alındığını gösteriyorsa düzeltilir veya tamamlanır.

Mesaj, muhatabın ihtiyacına ve yararına en uygun olarak seçilmiş, onun anlayacağı ve kavrayacağı şekilde düzenlenmiş bir dini bilgi, anlam, duygu veya değerdir. Dini bilgi, anlam ve değerlerin iletişimde mesaj olabilmesi için onların iletişim amacına, muhatabın anlam, ve kavrama kabiliyetine uygun miktara, kıvama, yoğunluğa ve sadeliğe getirilmesi gerekir.

Araç, dini iletişimlerde insanlarla bağlantı kurmamızı sağlayan, onlara mesajlarımızı ileten her şeydir. Sözler, sesler, işaretler, şekiller, kılık kıyafetler, vücut hareketleri, davranışlar, yaşantılar iletişim aracı olarak kullanılırlar.

Alıcı, iletilen dini mesaja muhatap olan veya kendisine dini mesaj iletmek üzere seçilmiş olan herkes dini iletişimde alıcı veya diğer bir ifadeyle hedeftir. Alıcının bilgi ve kültür düzeyi, anlama kapasitesi, ihtiyaç ve ilgileri gibi özelliklerinin bilinmesi dini iletişimlerin başarısı
yönünden önemlidir.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi serpil 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
insan vucudunu inceleyıpde imana gelmeyen... Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp serpil 0 1683 18 Kasım 2014 20:14
Diyanet İşleri Başkanlığı Mesleki Bilgiler Seviye... ÖSYM'den Duyurular serpil 0 2714 01 Kasım 2014 18:00
Medineweb Üyelerine KPSS karma özetler KPSS (İ.H.L-İlahiyat) serpil 4 2765 27 Temmuz 2014 23:59
Medineweb Üyelerine DHBT karma özetler Siyer nurşen35 1 4278 27 Temmuz 2014 23:57
Medineweb Üyelerine Hz. Muhammed ve Evrensel... Siyer serpil 0 3079 27 Temmuz 2014 23:56