Konu Başlıkları: İslam Tarihi III 1-8. Haftalar
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 27 Aralık 2013, 14:13   Mesaj No:3

Medineweb

Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: İslam Tarihi III 1-8. Haftalar

2. HAFTA 1. DERS
İLK MUSLUMAN TURK DEVLETLERİ
TOLUNOĞULLARI (868-905)
a. Tolunoğulları'nın Menşei:
Tolunoğulları Devleti'ni kuran Ahmed b. Tolun'dur. Türkçe bilen İslam tarihcileri Tolun kelimesini el-
Bedru'1-Kamil (Dolunay) olarak izah ederler. Ahmed'in babası Tolun, aslen Dokuz Oğuz Turklerinden olup Samanoğullarından Buhara ve Horasan amili Nuh b. Esed'in kolesi idi. Nuh, her yıl Bağdat'a gönderdiği para, zahire, eşya ve kölelerle beraber Tolun'u da hediye olarak zamanın halifesi el-Me'mun (ol. 833)'a göndermiş (815–816) ve Tolun, zamanla askeri görevlerde yükselerek Bağdat'taki Türk beyleri arasına katılmıştı.

Ahmed b. Tolun'un Yetişmesi ve Şahsiyeti:
Tolunoğulları Devleti'nin kurucusu Ahmed, işte bu Tolun'un oğlu olarak 835 yılı Eylül ayında
Bağdat'ta doğdu. Annesi bir cariyedir. Öte yandan Ahmed'in, 829 yılında doğduğu, Bağdat'ta değil
Samerra'da dünyaya geldiği ve hatta Tolun'un oğlu değil, evlatlığı olduğu şeklinde rivayetler de vardır.

Türk beyleri ile birlikte el- Mustain'in huzuruna her çıkışında halife, ona gizlice selam verir ve hususi ihsanlarda bulunurdu. Ona Meyyas adında bir de cariye hediye etmişti ki, kendisinden sonra Tolunoğulları Devleti'nin tahtına geçecek olan oğlu Humaraveyh, bu cariyeden doğmuştur.

Tolunoğulları Devleti'nin Kuruluşu Sırasında Abbasi Hilafetinin Durumu:
Bu sıralarda artık Abbasi halifeleri, komutanların elinde birer oyuncak durumuna düşmüşlerdi.
Halifelerin, güç ve otoritelerini tamamıyla kaybettikleri ve her şeyin ümeranın elinde olduğu
görülmekteydi. Öyle ki, vilayetlere vali tayin edilen emirler; valilik yerlerine bizzat gitmiyorlar, oralara
kendi adlarına naipler gönderiyorlardı.

Ahmed'in Mısır Valisi Oluşu:
Ahmed, 15 Eylul 868 tarihinde Bayık Bey'in naibi olarak Mısır'ın idare merkezi Fustat'a vardı. Ancak
butun Mısır toprakları Ahmed'in idaresinde olmayıp yonetim, ceşitli kimseler arasında paylaştırılmıştı. Çünkü Mısır, tarihinin ceşitli devirlerinde olduğu gibi, Abbasi valileri idaresinde de ülkenin içinde
bulunduğu şartlar ve Bağdat'a olan uzaklıktan istifade ile valilerin mustakil devlet kurmalarını önlemek maksadıyla birtakım idari bölgelere ayrılmış ve ülkenin idaresi bir tek kişinin eline terk edilmemişti. Nitekim Ahmed, Mısır'a vardığı zaman İskenderiye'nin idaresi Ahmed b. Dinar'ın, Barka'nın idaresi Ahmed b. İsa es-Saidi'nin elinde olup Berid teşkilatının (posta ve haberleşme işleri) başında ise Halife el-Mutezz'in annesi Kabiha'nın kolesi Şukayr bulunuyordu. Mısır'ın mali idare teşkilatının başında da Ahmed b. el- Mudebbir bulunmakta idi ve doğrudan Bağdat halifesine bağlı idi. Ahmed b. Tolun, tek başına Mısır'ahakim olabilmek için, bir yandan Mısır'da bu rakipleri ile mücadele ederken diğer taraftan kenditaraftarları ve casusları vasıtasıyla Bağdat Sarayı ile de mücadele etmek mecburiyetinde idi.

Bağdat'ta vuku bulan olaylar sonucunda Bayık Bey, Mısır valiliğinden azledilerek kısa bir müddet sonra oldurulmuştu (869). Onun yerine Mısır valiliği Yarcuh et-Turki'ye verildi. Yarcuh, Ahmed'in kayınpederi idi. Ahmed onun kızı Hatun ile evlenmiş bulunuyordu. Bu evlilikten Ahmed'in en büyük oğlu el-Abbas dünyaya gelmişti (856). Yarcuh'un da Ahmed'i kendisinin naibi sıfatıyla Mısır valisi olarak tayin etmesiyle ayağını sağlam bir zemine basan Ahmed, artık gözü arkada olmaksızın
Mısır'daki olaylarla uğraşabilirdi.

Ne var ki Tolunoğlu Ahmed, uzun suren mücadele neticesinde elde ettiği istiklalin tadını pek
çıkaramadı. Tarsus Suguru'nda çıkan bir ayaklanma sebebiyle sefere çıkan Ahmed, burada hastalandı.
Antakya'dan mahfe içinde Mısır'a doğru yola cıktı. Ancak mahfede rahat edemediğinden deniz yolu ile Mısır'a dondu. Bir sure daha hasta yattıktan sonra, 10 Mayıs 884 tarihinde oldu. Olduğu zaman elli
yaşlarında idi. Mısır'daki hakimiyeti 16 yıldan biraz fazladır.

Humaraveyh b. Ahmed b. Tolun (884–896) :
Tolunoğlu Ahmed'in ölümünden sonra ikinci büyük oğlu Humaraveyh Mısır, Suriye ve Sugur
hükümdarı olarak ordunun kendisine biat etmesi üzerine 884 yılı Mayıs ayının 10'unda Mısır tahtına
oturdu. Tolunoğlu Ahmed, oğlu el-Abbas'ı isyanı sebebiyle hapsedip onu tahttan mahrum etmekle birlikte, kardeşi Humaraveyh'e biat etmesi şartı ile Suriye ve bütün Sugur valiliğinin ona verilmesini vasiyet etmişti. Ancak Humaraveyh, devletin bölünmesine ve ailenin parçalanmasına sebep olabileceği endişesi ile bunu kabul etmedi. En kudretli zamanında isyan eden ağabeyinin kendisine itaat etmesini beklemek de hayal idi. Ağabeyinin kendisine biat etmemesini de fırsat bilerek babasının katibi Ahmed b. Muhammed el- Vasıtinin de teşvikleri ile ilk işi ağabeyini öldürtmek oldu.
Dımaşk'ta hizmetcileri tarafından olduruldu (7 Ocak 896).

Ceyş b. Humaraveyh Devri (896) :
Humaraveyh'in ölümünden hemen sonra, kardeşlerinden birinin tahta çıkması, ordu komutanlarının
işine gelmediği icin daha on dört yaşını doldurmamış bulunan oğlu Ceyş'e biat ettiler (7 Ocak 896). İleri gelen komutanlardan bazıları Ceyş'e biat etmek istememişlerse de arkadaşlarının ısrarı ile rıza
göstermişlerdi. Böylece Ceyş tahttan indirilerek (25 Temmuz 896) hapse atıldı ve birkac gün sonra da hapiste olduruldu. Ceyş'in Mısır'daki hakimiyeti altı ay on iki gün sürmüştür.

Harun b. Humaraveyh Devri (896–904) :
Ceyş'i tasfiye ettikten sonra komutanlar hep birden kardeşi Harun'a biat ettiler. (25 Temmuz, 896).
Ancak Harun daha on dört yaşında bir çocuk olduğundan akıllı ve kurnaz bir kişi olan Ebu Cafer b. Ebba ona vasi tayin edildi. Bu andan itibaren devletin dizginlerini eline alan Ebu Cafer, fiili olarak Mısır'ı idare etmeye başladı.
Amcası Şeyban tarafından olduruldu (31 Aralık, 904). Harun oldurulduğu zaman yirmi iki yaşında bulunuyordu. Mısır'daki hakimiyeti sekiz yıl beş bucuk ay sürmüştür.

Şeyban b. Ahmed b. Tolun ve Tolunoğullarının Sonu:
El-Abbase'de Harun'un oldurulduğu gecenin sabahında Tolunoğulları Devleti'nin artık yıldızının
söndüğünü ve sonunun geldiğini göremeyen Şeyban, devleti iyi idare edip kendilerine güzellikle
muamelede bulunacağına dair askerlere teminat vererek kendisine biat edilmesini istedi ve böylece
Şeyban'a biat edildi (31 Aralık 904). Muhammed b. Suleyman el-Katibi, Fustat'a girdi (10 Ocak 905). Böylece Tolunoğulları Devleti de son bulmuş oldu. Tolunoğulları Devleti'nin son hükümdarı Şeyban'ın Mısır'daki hükmü, sadece dokuz gün sürmüştür.
Muhammed b. Suleyman el-Katibi, 9 Mayıs 905 tarihine kadar Fustat'ta kalıp Mısır'da Tolunoğulları
ailesine mensup yaklaşık yirmi kişiyi demir kafesler icinde Bağdat'a goturdu. Tolunoğullan, Mısır'da sadece otuz sekiz yıl hüküm sürmüşlerdir (868–905). Otuz sekiz yıllık bir zaman, milletlerin ve devletlerin tarihinde cok kısa ve ehemmiyetsiz görülebilir. Fakat Tolunoğulları'nın Mısır'da hüküm sürdüğü bu zaman Mısır tarihi icin fevkalade muhimdir. Cunku Mısır, fethinden beri (639) ilk defa olarak Tolunoğulları devrinde müstakil bir devlet olmuş ve yüksek bir iktisadi seviyeye ulaşarak mureffeh bir devir yaşamıştır. Bu refah ve saadeti idare edenler ve edilenler müştereken sağlamışlar ve paylaşmışlardır. Tolunoğulları'nın Mısır tarihinde askeri rejime dayalı, yabancı bir hakimiyeti temsil etmelerine rağmen, üzerlerinden bin yıldan fazla bir zaman geçtiği halde hala hayırla yad edilmeleri onların, Mısır'a sağladıkları bu siyasi bağımsızlık ve iktisadi refah ile alakalıdır. Tolun oğulları devrinde Mısır, idari, ictimai, iktisadi, askeri ve kültürel bakımlardan büyük gelişmelere sahne olmuş ve Tolunoğulları burada pek çok imar faaliyetlerinde bulunmuşlardır.
Alıntı ile Cevapla