Konu Başlıkları: İslam Tarihi III 1-8. Haftalar
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 27 Aralık 2013, 13:14   Mesaj No:5

Medineweb

Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: İslam Tarihi III 1-8. Haftalar

3. HAFTA 1. DERS
İHŞİDÎLER (935-969)
İhşidilerin kurucusu Muhammed b. Toğac, iki nesilden beri Abbasilerin hizmetinde bulunan, Fergana kökenli askeri bir Türk aileden gelir. Muhammed'in ilk görevlerinden biri, Mısır Valisi Ebu Mansur Tekin’in verdiği Ahvaf Valiliğidir. Burada Fatımilere karşı çarpışmış, daha sonra hac yollarının emniyetini teminle görevlendirilmiştir. Bunlardan sonra Halife tarafından önce 928'de Remle, 930'da Şam, uc yıl sonra 933'te de Mısır Valisi tayin edilmiştir. Bu ilk Mısır Valiliği 32 gün surmuş (31 Ağustos-2 Ekim 933), fakat kendisi Şam'da bulunduğu için görevi fiilen başlayamamıştır. 935'te ikinci defa Mısır Valisi tayin edilen Muhammed b. Toğac 27 Ağustos'da görevine fiilen başlamıştır.

Halife Razi (934-940) tarafından kendisine, daha sonra kurduğu devletin de adıolacak "İhşid" unvanı verildi.
25 Temmuz 946'da vefat etti. O, Tolunoğullarından otuz sene sonra Mısır'da ikinci Türk-İslam devletinin kurucusuydu. Devletinin başında yaklaşık on bir sene bulunmuş, kendisinden sonra da Mısır'ın oğullarınca yönetimini sağlamıştı. Tarihler onun için cesur, dirayetli, tedbirli, harp sanatında mahir, askerlerine karşı çok cömert gibi sıfatları uygun buluyorlar. Adaletliydi ve fazladan vergi alınmasına asla müsaade etmezdi. Birçok haliyle Tolunoğlu Ahmed'e benzemekteydi. Kindar değildi, fakat yönetiminde oldukça sertti.
Muhammed'den sonra sırasıyla tahta gecen iki oğlu Ebul-Kasım Unucur (946-960) ve Ebu'l-Hasan Ali (960- 966)'nin dönemlerinde devletin gerçek hakimi hadım bir siyahi olan Kafur'dur. Muhammed b. Toğac'ın, bir yağ tüccarından 18 (veya Karizmatik Mısır altın lirasına almış olduğu Ebu'1-Misk Kafur, onun tarafından ordu komutanı olarak tayin edilmiş, ayrıca da ölümünden kısa sure önce çocukları için saltanat naibi olarak görevlendirilmişti. Bu durumdan faydalanmasını bilen Kafur, 20 sene sure ile onlar adına, müteakip iki sene (966-968) doğrudan kendi adına Mısır'da tek hakim olmuştur.

Kafur'un hakimiyet suresi içerisinde, içte ve dışta önemli bazı güçlüklerle uğraşması gerekmiştir. Nitekim içte İsmaili propagandası ve eksik tahıl üretiminin doğurduğu ekonomik güçlükler onu meşgul ederken; dışta Karmatilerin, Sudanlıların, Hamdanilerin ve özellikle de geciktirmeye, bir sure de olsa, muvaffak olduğu Fatımilerin artan baskılarına karşı durması gerekmiştir. Tarihçiler onun "Mahir bir siyasetçi, anlayışlı, zeki, akıllı ve dâhi bir idareci" özelliklerini sayarlar.
İhşidiler devletinin başında bulunan en son kişi ise Ebu'I-Fevaris Ahmed (968-969)'dir. Artık ulkede düzen bozulmuş ve Kuzey Afrika'da uzunca bir suredir nazarlarını buraya cevirmiş olan Şii Fatımilerin beklediği fırsat çıkmıştır. Mısır'dan Fatımilere davet mektupları gönderilmektedir. Onların başarılı komutanları Cevher, Fustat'a girerek buraları Fatımi Devleti hesabına zapt etmiştir (2 Temmuz 969).
Otuz dort senelik kısa ömre sahip olan İhşidiler Devleti'nin milli tarihimiz acısından önemi, Tolunoğulları örneğinde olduğu gibi, ırk itibarıyla yabancı bir ülkede, kuvvetli ve teşkilatçı bir Türk valinin devlet kurmuş olmasıdır.

İhşidîlerde İdari, Askeri, İçtimaî ve Kültürel Durum İdare:
Nitekim 329/940-41'de Muhammed b. Toğac, bastırdığı sikkelere halifenin adını yazdırmazken "el-Emiru'l-İhşid Muhammed b. Toğaç" ibaresini koydurtmuştu. Böylece kendisinin Bağdat Abbasi Hilafeti'ne çok zayıf bir bağla bağlı bulunduğunu göstermiş oluyordu.
Hükümet görevlileri içerisinde ise, önce Vezir gelirdi. Ona hizmet etmek üzere, başında liyakatli ve güvenilir bir kişi olması gereken Kâtib’in bulunduğu Divânu'l-İnşâ vardı. Mali işleri Âmilu'l-Harac düzenlerdi. Darphane Mütevellisi veya Kadı da para darbı gibi onemli bir gorev dolayısıyla Maliye teşkilatına yardımcı olurdu. Polis teşkilatının başkanı Sahibu'ş-Şurta, merkezde bulunduğu gibi, diğer vilayetlerde de aynı adı taşıyan görevliler bulunurdu. Vilayetlerin başında ise İhşidi ailesine mensup valiler görevlendirilmekte idiler. İhşid devlet teşkilatı icerisinde kendi alanlarına ait görevleri yapmak üzere Kaza (Kadı), Mezâlim (Divanu'l- Mezalim) ve Hisbe (Muhtesib) organizasyonlarının da bulunduğunu belirtelim.

Sosyal Durum:
İhşidiler döneminde toplumun en üst tabakasını idareciler olarak İhşidiler oluşturuyordu. Onlar da
kendilerine comertlikte Tolunoğullarını ornek almışlardı. İkinci tabakada, hususi bir statuye sahip bulunan ve kendi içlerinde Nakîbu 'l-Eşrâf tarafından yönetilen Eşraf (Şerifler) geliyordu. Bunları da zengin tüccarlar takip ediyordu. Mazerailer bu ailelerin başındaydı. En sonda ise zengin-fakir ayırımı yapılmadan halk bulunuyordu. Müslümanların bayramı olduğu gibi, Hıristiyanların da bayramları dikkate alınıyordu.

İlim ve Kültür:
İhşidiler donemi ilim ve fikir hayatının gelişme gösterdiği bir devirdir. Bu sırada Saray ve çevresi, alimleri ve edipleri maddi ve manevi yardımlarıyla teşvik etmişlerdir. Buralarda ilim meclisleri kurulmuştur. Eğitim-öğretimde başta Amr ve Tolunoğulları camileri olmak üzere camilerden faydalanılmış, ayrıca Fustat'ta bir Sûku'l-Varrakîn (kitapcılar carşısı) teşekkul etmiştir. Bu çarşı zaman zaman değişik konularda münazaraların düzenlenmiş olmasıyla da dikkat çekicidir.
Alıntı ile Cevapla