Konu Başlıkları: Nükteler Arşivi
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23 Şubat 2014, 21:37   Mesaj No:9

Tuba_

Medineweb Emekdarı
Tuba_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Tuba_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 20781
Üyelik T.: 10 Ekim 2012
Arkadaşları:13
Cinsiyet:
Yaş:38
Mesaj: 1.326
Konular: 73
Beğenildi:17
Beğendi:6
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Nükteler arşivi

Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferi devletin ekonomisini oldukça sıkıntıya düşürmüştü.
Ordunun masraflarını devlet hazinesi tam karşılamayınca bu ihtiyacı gidermek için Galata'daki sarraflardan senet karşılığında borç almıştı.
(Bu borçlardan hepsi sefer tamamlanınca kuruşuna gelinceye kadar ödenmiştir.)
Yalnız borç alınan tüccarlardan biri devletten alacağını alamadan ölmüştü.
Bugünkü tabiriyle zamanın maliye bakanı, durumu padişaha iletip tüccarın çocuklarına bu kadar para vermenin doğru olmayacağını gerekçe göstererek bir kısım para ve malın devlet
hazinesine alınmasını yazılı halde teklif etmişti.
Yavuz Sultan Selim bu öneriye çok sinirlenmiş,
kendisine yazılı halde iletilen bu kağıdın altına şu notu yazarak iâde etmişti:
"Müteveffaya rahmet; malına, mülküne, parasına bereket; evladına afiyet;
senin gibi gammaza ise lanet."



Yavuz Sultan Selim, Mısır'ı fethettikten sonra, Mısır Ordusu Başkumandanı Kutatbay'ı
karşısına alıp savaşın sonuçları hakkında konuşmaya başlamış.
Kutatbay, Yavuz Sultan Selim'e yenilmelerinin sebebini şöyle ifade etmiş:
"Hünkarım, bizim mağlup olmamızın sebeplerinden birisi de ölüm saçan o dehşetli toplarınızdır.
Zamanında bir Berberi, Venedik'ten bir top getirip bize satmak istemiş.
Ama bizim devlet büyüklerimiz o zaman: Top, Hz. Peygamber'in: 'Kılıç ve ok kullanınız,'
emrine aykırıdır, top bir bid'attir, kullanmak caiz olmaz" diyerek almamışlar...
Yavuz Sultan Selim, Kutatbay'ı dikkatle dinledikten sonra şöyle demiş:
"Hiç şüphemiz yok ki; kuvvet Allah'tandır (c.c.). Madem siz böylesine Kur'an'a ve Sünnete
bağlıydınız da Hz. Peygamberin: 'Silaha aynı silahla mukabele edin; emrine niçin itaat etmediniz?
Hz. Peygamberden bu yana 900 sene geçti, o zaman kılıç ve ok devriydi. Bugün ise top devri..."



Yavuz Sultan Selim'e Mekke hakimi şehrin anahtarlarını teslim etmişti. Bu olaydan sonra ilk cuma namazı kılındı. Cumanın ilk sünnet eda edildikten sonra İmam hutbeye çıktı.
Son derece heyecanlıydı. Hutbede ilk defa bugün Sultan Selim'in adı okunacaktı.
İşte şimdi hutbenin bu kısmında Padişahın isminin anılması vardı.
İmam sesini yükseltti ve şöyle dedi.
"Mukaddes yerlerin hakimi, Sultan Selim Han..." İmam Efendi'nin söyleyecekleri henüz bitmeden, Padişahın sesi duyuldu: "Hayır! Biz mukaddes yerlerin hakimi değil, hadimiyiz (hizmetkarıyız).
Hutbe bu şekilde değiştirilsin..." Ve böyle de oldu. Hutbede bu ifade Yavuz Sultan Selim'in isteği üzerine imam tarafından değiştirilerek şöyle okundu:
"Hadimü'l-Harameyn eş-Şerefeyn Sultan Selim Han bin Bayezid Han..."
Alıntı ile Cevapla