Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25Haziran 2014, 16:41   Mesaj No:3

Fatıma-i Zehra

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Fatıma-i Zehra isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 36712
Üyelik T.: 22 Aralık 2013
Arkadaşları:18
Cinsiyet:
Mesaj: 844
Konular: 67
Beğenildi:27
Beğendi:1
Takdirleri:60
Takdir Et:
Standart Cevap: Kadının çalışması doğru mudur?

Alıntı:
KuM TaNeSi Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Kadının çalışması doğru mudur?

Kadının fıtri görevi olan çocukları ile ilgilenmesine zarar verecek her türlü faaliyet kesinlikle doğru değildir Annesinden yeterli ilgi görmeyen çocukların psikolojik olarak aç kaldığı buna bağlı olarak da çeşitli davranış bozuklukları içerisine girdikleri araştırmaların da gösterdiği bir gerçektir Şimdiki çocuklar geleceğin toplumunu oluşturacaktır Anne ilgisinden yoksun çocukların oluşturacağı toplum ise buna orantılı olarak sorunlu bir toplum olacaktır
Dinimizde kadınların çalışması yasaklanmamıştır Fakat kadın asıl fıtri vazifesini yapacağı yer olan evine yönlendirilmiştir Ayet-i kerimede
"Allah, evlerinizi, sizin için, bir huzur ve sükûn yeri yaptı" buyurulmuştur (En-Nahl/80) Gebelik, kadın doktorluğu gibi toplumdaki bir ihtiyacın karşılanması için kadın çalıştırılabilir fakat bu, kadının fıtri görevine zarar vermeyecek şekilde tanzim edilmesi ile faydalı bir uygulama olabilir Aksi halde toplumun bir ihtiyacı için yeni bir yara açmak hükmüne geçer
İslamicevaplar


Kadının çalışmasını soran hanım kardeşe mektup:

Selamünaleyküm. Değerli hanım kardeş. Müslüman kadın çalışamaz şeklinde bir kural koyamayız. Çalışmayı, rızık temin etmeyi erkeklere tahsis etmenin bir dayanağı yoktur. Kadın da çalışabilir, kazanabilir, servet sahibi olabilir. Sonunda da sadakalar veren, hayırlar yapan bir kadın olarak Rabb’ine gidebilir. Bunun hiçbir dinî engeli yoktur. Tekrar ediyorum: Kadının çalışmasının dinen bir engeli yoktur. Engel, kadının kadınlığının zarar görmesindedir. Zira Müslüman toplumun,kadınını kaybetmesi ile topraklarını kaybetmesi arasında fark görmeyecek kadar önemli bir yerde görüyoruz kadını. Müslümanlar, kadınlarını iş yerlerine gönderdikten sonra nesil yetiştirme kabiliyetlerini zedelemektedirler. Bireysel şartlar, istisnai durumlar bu genel kuralı aşamaz. Kadının çalışması ile alakalı olarak şu üç tespiti yapabiliriz:

Birinci tespit: Kadının fiilen bulunması zorunlu alanlar vardır. Tıp da bunların başında gelmektedir. Doğumu teşvik eden, önünde çocuk doğurmuş bir kadına, cepheden gelmiş bir gaziye dizilen övgüleri dizen, onun doğumuna katkıda bulunmaktan sevaplar uman bir ‘kadın doğumcu’ doktorun ne büyük bir hizmet yaptığını takdir edebiliyor musunuz? Sadece kadın doğumcular da değil. İnsan sıhhati ile alakalı her branş, kadının da o branşta bulunmasını gerektiriyor. Bunun için kadınların, zekâ ve özel şartları izin veriyorsa, Allah’ın Şeriat’ının aşılmadığı zeminlerde tıp öğrenmelerini ve ibadet niyeti ile bu işi icraetmelerini tavsiye etmekte bir sakınca görmüyoruz.

İkinci tespit: Kadının, şu veya bu nedenle çalışması zorunlu olabilir. Rızkını temin etme zorluğu veya kendisinin takdir edeceği bir zorunluluk, kadını çalışmaya mecbur edebilir. Bu da olur diyeceğimiz alanda kalmaktadır. Bu durumda Müslüman hanım, en zararsız, en az yıpratan işi tercih eder ve çalışır. Buna da zaruret dairesi içinde tutabiliriz.

Üçüncü tespit: Kadın çalışınca ne oluyor? Ya da kadının çalışmasını sürekli canlı bir konu olarak önümüze getirenler ne amaçlıyorlar? Bunu düşünmemiz gerekmez mi? Mesele sadece kadının da para kazanması ile sınırlandırılabilecek kadar basit görülebilir mi? Şu çıkmazlar, kadının çalışmasının ürünüdür; biz de bir mü’min olarak konuyu, daha geniş bir pencereden görmek zorundayız:

– Kadının çalışması, erkeğe göre daha narin olan bedeninin yıpranması demektir. İşin sekreterlik veya santralde görevli olması ile bu sonuç değişmiyor. Bedeni yıpranan kadın insanlık için bir kayıptır.
– Kadının çalışması, doğum oranının azalması demektir. Ne kadar doğurma yanlısı olursa olsun, çalışan kadın zor doğurur.
– Kadının çalışması, doğurduğu çocuğu istediği gibi büyütememesi demektir. Ya eksik büyütecek ya da anne olmayan birine çocuğunu büyüttürecek. Kreşe, anaokuluna ve okula annelik yaptıracak. Bu da olduğu gibi zarardır. Kimse, anne gibi anne olamaz.
– Kadının çalışması, eşi açısından yetersiz bir kadınla yaşama sonucunu getirecektir. Bu da, aile içi sorunları ateşleyecek, erkeği kadın düşmanı, kadını erkek düşmanı yapacaktır. Elinde, hesabında parası olan kadınla, eşinin kazancını yiyen kadının psikolojisi aynı değildir. Gencecik kızlar, daha baliğa olmadan boşandığında nasıl yaşayacağını hesaplayarak diploma sahibi olmayı düşünüyorlarsa önümüzde ciddi bir sorun var demektir. Neden ne olursa olsun, çalışan her kadın Ümmet için bir kayıptır. Meselenin bir de ahlâk boyutu vardır ki ona değinmeye gerek görmüyorum. Sıhhat ve afiyet içinde olmanızı dilerim.


Nureddin Yıldız



Alıntı ile Cevapla