[Erkam Taylan]

Günler birbirini kovalarcasın, zaman göz kapayırcası gibi hızla yol alıyor ,hergün yatmadan önce kendimizi hesaba cekiyor,ve halimizin cok yaman oldugunu görüyorduk,Kışlar bizim için ele geçmez gibi oluyordu yazın tembelliği ve pasifliğini kışın atmaya çalışıyor,geceleri kazanc gözü ile bakıyorduk..

Yunus Abi kışları daha müsait oluyordu özellikle ramazan bizim icin büyük fırsat oluyordu,İnsanlar maneviyat acısında ramazana dahada cok sarılıyor ,evimiz boş kalmıyordu,iftara kadar cocuk ve genclere ders veriyor ,cemaatle namaz kıldırıyor,Kuran dersi veriyordu, Oda cocuklar gibi seviniyordu...

Ezan onaltı civarında okuyor ,iftarımızı acıyor uzun gecelerin feyzini cıkarmaya calısıyorduk,genelde iftarımızda soframız tek olmuyor yada davetlerde oluyorduk,Cevremizde sevgi yumakları oluyordu,hele bide evde daha güzel oluyordu sobanın dibine minder koyar,cayımızıda önümüze alıp baslardık iştisare etmeye ögrendiklerimizi tekrarlamaya..

Yunus abi genel itibarı ile genis bir ufka sahipti,İslami ilimlerin heralanında calısmalar yapıyor,sohbetlere katılıyor,islami yerel radyo gibi kanallara cıkıyor,sohbetler veriyordu,İnsanların yaşının küçüklüğüne aldırmıyor ihtiyar-genc ,bayan cocuk zevkle dinliyor ve tat alıyordu..oturdugumuz mahalle Sivasın zengin elit tabakaların oldugu yerdi adı Kümbet diye anılırdı,Ramazanın rahmet ve berketini acık ve net sekilde görüyor insanların bu ayda ne kadar değiştigi gördükce sükrediyorduk,Ya diğer aylar gibi olunsaydı ramazan halimiz nasıl olurdu acaba diyede içimizden gecirmiyorduk değildi...

İkindi namazına hazırlık yapıyorduk yunus abinin ögrencileride abdest alıp namaz kılacaktıkki kapı calındı,kapıya baktıgımda gecen aylarda bizi bir gece davet edeceğini diyen gencler idiler,selam verip müsaitmisiniz dediler,buyrun diyip içeri davet etdim.Mütevazi ve islami bir adap içersinde büyüdükleri belli oluyordu,yunus abi tokalşıp hosgeldiniz dedi,genclerden biri iftara davet etmek için rahatsız etdiğini dedi,Yunus abi kimde davetliyiz peki diyince Muhsin Yazıcıoğlu dediler,yunus abi ile önceden konustugumuzda gitme taraftarı değildi ama kapıya kadar davetle gelince olur insallah dedi ve orda olacaz dedi,gencler icerdeki karabalıgıda görünce hepinizi bekliyoruz dedi yunus abi biz 2 kişiyiz dedi ve gencler müsade alıp cıktılar...

Yunus abi namaza durdu namazımızı kıldırdı ve kuran dersine devam etdi..derse gelen cocuklar ve gencler yavas yavas evlerinin yolunu tutdu iftara az bi zamanda kalmıstı,yunus abi dedim,efendim dedi neden geliriz dedin,davete icabet etmek efendimizin sünnetindendir diyip ,kapımıza kadar geldiler elbetdeki gitmemiz gerekir dedi...

Hazırlıgımızı yapıp dısarı muhsin yazıcıoglunun evine dogru yol aldık aramızda bir site tek vardı aslında karşı karsıya oturuyorduk,ve kapıyı caldık,bir genc actı kapıyı buyrun dedi hocam,İçeri girdigimizde içime bir endise ve korku düştü,duvarda bayrak ve kalasnikoflar ve büyük bir köpek ( kurt)resmi .yer gözterdiler tokalaştık ve oturduk ,tanısmaya basladık herkes Alperen denen bir ocak mensupları idi,Muhsin bey abdestte dediler ve muhsin bey içeri selam verip bize hosgeldikten sonra kenar bir köseye oturdu...Ezana az bi süre kalmıstı,Hasbihal etdik iftara kadar,Yunus abi sadace dinliyor ,tartmaya calısıyrdu kişileri,ben olaya müdahil oluyor konusuyordum,Kürt oldugumu dediğimde gözlerin beni kestiğini cok iyi farketdiğimi söylemedende gecmiyim,soguk su serpilmiş gibi laflar değişmeye basladı ezana az kaldı buyrun sofraya dedi ev sahabi,yunus abi içlerinden birini yakinen tanıyordu,ve o yunus abiye emin hocam ne zaman kadar sivasta bulunacaksınız dediğinde yunus abi son yılım dedi insallah...
devam edecek...