Tekil Mesaj gösterimi
Alt 27 Temmuz 2014, 23:57   Mesaj No:1

serpil

Medineweb Kıdemli Üyesi
serpil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:serpil isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 43
Üyelik T.: 03 Temmuz 2007
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:38
Mesaj: 316
Konular: 35
Beğenildi:16
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Medineweb Üyelerine DHBT karma özetler

Medineweb Üyelerine DHBT karma özetler

Fıkıh nedir : Bir şeyi bilmek, iyi ve tam anlamak, iç yüzünü ve inceliklerini kavramak demektir.
Füru-i fıkıh : Şer’i delillerden elde edilen fıkhi hükümleri sistematik tarzda elde alan dalına denir
Usul-i fıkıh : Delillerden hüküm elde metodunu inceleyen dalına denir.

İstihsan : Müctehidin bir meselede, özel bir delil sebebiyle, o meselenin benzerinde verdiği hükümden vazgeçip başka bir çözümü benimsememesi, yada iki farklı kıyas imkanı bulunduğunda, ilk bakışta dikkat çekmeyen kıyası (kapalı kıyası) gerekçe birliği açısından daha güçlü bulduğu için açık kıyasa tercih etmesidir.

İstishab :Daha önce varlığı bilinen bir durumun aksine delil bulunmadıkça varlığına koruduğuna hükmetmek demektir.

İstislah (Mesalihi Mürsele) : Yorum yoluyla da olsa nasların kapsamına girmeyen yada “illet” bağı kurarak (kıyas yoluyla) nasta düzenlenmiş bir olaya bağlanmayan fıkhi bir meselenin hükmünü İslam fıkhının genel ilkelerine göre belirleme yöntemine istislah, bu metodu uygulayarak hükme ulaşırken esas alınan maslahatlara da mesalihi mürsele denir.

Sedd-i Zera-i: Harama kötü ve zararlı bir sonuca vasıta olan davranışların yasaklanması, kötülüğe giden yolların kapatılması demektir.

Re’y ve İctihad : En genel anlamıyla, asli iki delil olan Kur’an ve sünneti, sayılan metodları ve benzerini kullanarak anlama, yorumlama ve metinle akıl ve toplum arasını buluşturma faaliyetidir.
Re’y : Hakkında açık bir nas yani ayet veya hadis metni bulunmayan fıkhi bir konuda müctehidin belli metodlar uygulayarak ulaştığı şahsi görüştür.

İctihad : Fakihin şer’i ameli bir meselenin hükmünü ilgili delillerden çıkarabilmek için olanca gayreti sarf etmesi demektir.

Ehliyet : Kişinin dini ve hukuki hükme konu (muhatap) olmaya elverişli oluşu demektir.

Müekked sünnet : Hz. Peygamberin devamlı yaptığı, sırf bağlayıcı ve kesin bir emir olmadığını göstermek için nadiren terk ettiği fiillere denir.

Gayr-ı müekked sünnet : Hz. Peygamberin ibadet ve taat türünden olup bazen yaptığı bazen de terk ettiği veya çoğu zaman yaptığı bazen de terk ettiği fiil ve davranışlardır.

Zevaid (adet)sünnet : Hz. Peygamberin, Allah katından bir tebliğ veya Allah’ın dinini açıklama niteliği taşımaksızın insan olması itibariyle yaptığı normal ve beşeri davranışlara denir.

Revatip sünnet : Farz namazlardan önce ve sonra kılınması sünnet olan namazlar, şevvalde tutulan altı gün oruç gibi ibadetlere denir.

Haram : Allah’ın kesin olarak yasakladığı fiillerdir. Yasaklama işine tahrim veya hazr , yasaklanan şeye haram, muharrem veya mahzur, bu yöndeki hüküm ve vasfa da hurmet denir.
Haram li-aynihi : Bizzat kendisindeki kötülük sebebiyle, baştan itibaren ve temelden haramlığına hükmettiği fiildir. Zina, hırsızlık v.s.
Haram li-gayrihi :Aslında meşru ve serbest olduğu halde, haram kılınmasını gerekli kılan geçici durumla ilgili olan fiil. Bayram gününde oruç tutmak gibi.

Azimet : Bir şeye kesin olarak yönelmek, niyetlenmek. Fıkhi olarak : meşakkat, zaruret ve ihtiyaç gibi arizi bir sebebe bağlı olmaksızın ilkten konmuş olan ve normal durumlarda her bir mükellefe ayrı ayrı hitap eden asli hüküm demektir.
-Farz, vacip ve sünnet gibi davranışların yapılması; haram, mekruh gibi davranışların yapılmaması…
Ruhsat : Azimetin karşıtıdır. “Kolaylık, devamlı olan” ruhsat fıkhi olarak: meşakkat, zaruret, ihtiyaç gibi arızi bir sebebe bağlı olarak azimet hükmüne terk etme imkanı veren ve yalnız söz konusu arizi durumda sınırlı bulunan hafifletilmiş ve geçici hükmü ifade eden bir terimdir.
-Mükelleflerin oruç tutması bir azimet hükmüdür. Hasta ve yolcuların karşılaştıkları güçlükler sebebiyle oruç tutma kolaylığı sağlanması ise ruhsattır.

Selem akdi : İleride teslim edilecek bir malın peşin para ile satın alınmasıdır.

Nass : Fıkha dair temel kaynakların her birine ait hükümlerle ilgili özel delillere, konuyu ilgilendiren ayet ve hadislere ortak bir adla nass denir.

Sebep : Şer’i hükmün varlığına işaret yapılan şeye denir.

Butlan : Şer’i hüküm, rükun ve şartlara yönelik eksiklikler taşıyorsa, o fiile batıl denilir ve hükümsüz sayılır. Sanki hiç yokmuş gibi sayılır.

Tevil : Zahir ve nassın lafzi anlamları, bazı şartların bulunması halinde terk edilebilir ve bunlar başka manaya yorulabilir. Buna tevil denir. “namaza kalktığınızda yüzünüzü yıkayın” kalkmak fiili doğrulmak, dikilmek demektir.

Hafi : Gizli , kapalı demektir. Aslında anlamı açık olan bir kelimenin, başka bir engel sebebiyle kapsamı konusunda kapalı kalması haline “hafi” denir.

Müşkil : Hafiften daha kapalı olan, ancak karine emareler üzerinde çalışma yaparak anlaşılabilen sözcüklere “müşkil” denir.

Mücmel : Derlenip toplanıp bir araya getirilen demektir. Sözün sahibinin yapacağı açıklama olmadan anlaşılmayacak kadar kapalı ola sözcüklere denir.

Müteşabih : Dini metinlerde yer alan, ancak anlamı hiçbir zaman anlaşılmayacak derecede kapalı olan sözcüklere denir.

Sarih : Açık demektir. İster hakikat, ister mecaz olsun, bir sözcüğün çok kullanılması sebebiyle manaya delaleti açıkça anlaşılıyorsa, ona “sarih” denir. Alış-Verişte, Aldım/Sattım diyen bir kimsenin ayrıca niyetine bakılmaz.

Kinaye : Dolaylı anlatım demektir. Bir sözü, gerçek anlamının anlaşılmasına engel bulunmadığı bir durumda başka anlamda kullanmak “kinaye” olur.

Karz-ı Hasen : Faiz vb. her hangi bir maddi çıkar beklentisi olmadan borç vermeye denir.

Kısas : Cana ve organ bütünlüğüne yönelik kasten işlenmiş suçların müeyyidesi “kısas” tır.
Had : Bunlar, bizzat Kur’an ve sünnet tarafından belirlenmiş ve adı konularak açıklanmış, kamu hakkı niteliğindeki zina, iffete iftira, hırsızlık, anarşi gibi meşru kurulu düzene başkaldırı gibi suçlar ve cezalardır.

Tazir : Kısas ve had dışında kalan, zaman ve mekana göre devlet yetkilileri ve yasama erki tarafından belirlenecek suçlar ve cezalarıdır.

Akile : Vaktiyle kişinin erkek akrabaları (asabe) iken sonraları divan üyeleri, meslek grupları gibi kendileri ile dayanışma içinde olduğu kimseler olmuştur.

İtlaf : Başkasının canına, malına haksız olarak ve tazmin sorumluluğu doğuracak şekilde zarar vermektir.

Telfik : Kumaşın iki tarafını birleştirmek. Farklı hükümlerin bir araya getirilmesi demektir.

Tekfir : Müslüman olduğu bilinen bir kişiyi, inkar özelliği taşıyan inanç, söz ve davranışından ötürü kafir saymaktır.

İrtidat (mürted) : Müslümanın dinden çıkması anlamına gelir.

Tefrik : Mahkeme kararıyla boşanma demektir.

Müdrik : Namazı tamamen imamla kılan kişi.

Lahik : Namaza imamla başlayıp fakat imamla bitiremeyen kişi

Mesbuk : İmama birinci rekatın rukusundan sonra uyan kişi

Akaid : Gönülden bağlanılan, düğüm atılmışçasına sağlam inanılan şey. İnanılması farz olan hususlar, iman esasları, dinin temel kural ve ilkeleri anlamına gelmektedir.

Taklidi iman : Delillere dayalı olmaksızın sadece çevrenin telkini ile meydana gelen ve adeta kişinin İslam toplumunda doğup büyümüş olmasının tabii sonucu olarak gözüken imana denir.
Tahkiki iman : Delillere, bilgiye, araştırma ve kavramaya dayalı imana tahkiki iman denir.

Hamele-i Arş : Arşı taşıyan melekler.

Mukarrebun ve illiyyun : Allah’ı tesbih ve anmakla görevli olup, Allah’a çok yakın ve O’nun katında şerefli mevkii bulunan meleklerdir.

Tevrat : İbranice bir kelimedir. Kanun, şeriat ve öğreti anlamlarına gelir.Ahd-i Atik ve Ahd-i Kadim de denir.

Zebur : Yazılı şey demektir. İlahi kitapların en küçüğüdür. Yeni dini hükümler getirmemiştir. Lirik söyleyiş ve ilahilerden, Allah’a övgü ve hikmetli sözlerden ve bir takım nasihatlerden meydana gelmiştir.

İncil : Müjde, talim ve öğreti anlamına gelir. Hz İsa aracılığıyla İsrail oğullarına gönderilmiştir.

Kur’an : Toplamak, okumak ve bir araya getirmek demektir.

Kur’an nın Muhtevası
1- İtikad : İman esaslarını konu alır
2- İbadetler : Namaz, oruç, hac ve zekat gibi konulardan bahseder
3- Muamelat : Toplum fertlerinin aralarındaki ilişkileri konu alır
4- Ukubat : İslamın koyduğu kurallara aynen uyulması. İnsan haklarını ve yasakları çiğneyenlerin cezalandırılması.
5- Ahlak :Ana-babaya hürmet, insanlarla iyi geçinme küçükleri sevip büyükleri sayma vs
6- Nasihat ve Tavsiyeler : İnsanlara emir ve yasaklar konusunda duyarlı olmalarını, nefislerine esir düşmemelerini vs.
7- Va’d ve Vaid : Allah’ın emirlerine uyanların cennet, buyrukları terk edenlerin cehennemle cezalandırılacağını konu alır.
8- İlmi Gerçekler : İnsanlığa gerekli olan ilmi gerçeklerin ve tabiat kanunlarının ilham kaynağını teşkil eden ayetleri de kapsamaktadır.
9- Kıssalar : Önceki ümmetlerle, peygamberlerin hayatını konu alır.
10- Dualar : İnsanın yapacağı işlerde sürekli Allah’ın yardımına muhtaç olduğu için Kur’an da dualarda yer almıştır.

Rasul : Allah’ın kulları arasından seçtiği ve vahiyle şereflendirerek emir ve yasaklarını insanlara ulaştırmak üzere görevlendirdiği elçiye (kitap gönderilene) denir.

Nebi : Allah’ın emir ve yasaklarını insanlara bildiren fakat yeni bir kitap ve şeriatla gönderilmeyip önceki bir peygamberin kitap ve şeriatını bildiren kişiye denir.

İrhas : Peygamber olacak şahsın, henüz peygamber olmadan önce gösterdiği olağanüstü olaylar. Hz. İsa’nın beşikte iken konuşması gibi…

Meunet : Allah’ın veli olmayan bir Müslüman kulunu, darda kaldığı veya sıkıntıya düştüğü zaman, olağanüstü bir şekilde bu darlık ve sıkıntıdan kurtarmasıdır.

İstidraç : Kafir ve günahkar kişilerden arzu ve isteklerine uygun olarak meydana gelen olağan üstü oaylardır.

İhanet : Kafir ve günahkar kişilerden, arzu ve isteklerine aykırı olarak meydana gelen olaylar.

Kıyamet Alametleri :
1- Duman: Müminleri nezleye tutulmuş gibi, kafirleri sarhoş edercesine tüm yeryüzünü kapsar.
2- Deccal : Bu isimde bir şahıs çıkacak ne Tanrılık iddiasında bulunacak, istidraç denilen bazı olağan üstü üstünlükler gösterecek ve Hz. İsa tarafından öldürülecektir.
3- Dabbetü’l Arz : Bu isimde bir canlı çıkacak, yanında Hz. Musa’nın asası ve Hz. Süleyman’nın mührü bulunacak, asa ile müminin yüzünü aydınlatacak, mühür ile kafirin burnunu kıracak, böylelikle müminlerin ve kafirlerin tanınmalarını sağlayacak.
4- Güneşin Batıdan Doğması : Allah’ın emri ile güneş batıdan doğacak, bu olaydan sonra iman edenlerin imanları kabul olmayacak.
5- Ye’cuc ve Me’cuc’ün Çıkması : Bu isimde iki topluluğun yeryüzüne dağılarak bir süre bozgunculuk yapmaları da kıyamet alametlerindendir.
6- Hz. İsa’nın Gökten İnmesi : Kıyametin kopmasına yakın gökten inecek, insanlar arasında adaletle hükmedecek, Hz. Peygamberin dini üzerine amel edecek, Deccal’i öldürecek, sonrada ölecektir.
7- Yer Çöküntüsü : Biri doğuda, biri batıda, biri de Arap yarımadasında olmak üzere üç yer çöküntüsü meydana gelecektir.
8- Ateş çıkması : Hicaz tarafında büyük bir ateş çıkacak ve her tarafı aydınlatacaktır.

HAYIZ ve NİFAS
Hayız (aybaşı) nifas (loğusalık) istihaze de özür kanıdır.
-Hanefilere göre adetin en az süresi 3, en uzun süresi 10 gündür. İki adet kanı arasında kalan en az temizlik süresi 15 gündür.
-Hayızlı kadının ilk günlerinde cinsel ilişkiye girmek 4,25 gr; son günlerinde cinsel ilişkiye girmek bunun yarısı kadara sadaka vermeyi gerektirir.
-Hanefilere göre hayız kanı sona ermiş ancak gusül yapılmamışsa ve bir namaz vakti geçmiş olursa cinsel ilişkiye girilebilir.
-Hanefi ve Hanbeli lere göre nisafın en uzun süresinin 40 gündür.
- Yeni Müslüman olmuş bir kimsenin sırf cünüplükten kurtulmak için gusletmesi Malik i ve Hanbeli lere göre vacip; Hanefi ve Şafiile göre ise MENDUP bir ibadettir.
- Gusulde niyet etmek Hanefi mezhebine göre sünnet, diğer mezheplere göre ise Farzdır.

Nafie Namaz Kılmanın Mekruh Olduğu Vakitler :
1-Fecrin doğmasından sonra sabah namazının sünneti dışında nafile namaz kılınmaz.
1-sabah namazı kılındıktan sonra güneş doğuncaya kadar
3-İkindi namazı kılındıktan sonra güneş batıncaya kadar
4-Akşam namazının farzından önce
5-Bayram namazlarından önce ne evde ne de camide
6-Bayram namazlarından sonra camide
7-Arafat ve Müzdelife cem’leri arasında
8-Farz namazının vaktinin daralması durumunda
9-Farza durulmak üzere kamet getirilirken (sabah namazının sünneti müstesna)
10-Cuma günü hatibin minbere çıkmasından cuma namazı sona erinceye kadar nafile namaz kılınmaz.

İtimat : İftidah tekbirinden sonra el bağlamak.
Teavvüz : Tek başına namaz kılanın sadece ilk rekatta ve Sübhaneke den sonra Euzü çekmek Tahmid : Rukudan doğrulduktan sonra hamd etmek.
Tahrime : Birici rekatta iftidah tekbirinden sonra hemen subhaneke okumak.
Tesm’i : Rukudan doğrulurken Semi Allah’ü limenhadimeh demek.
Tenahnuh : namazda özürsüz olarak boğazı hıldatmak, öksürmeye çalışmak.
Kaveme : Namazda rukudan kıyama kalkma
Celse : İki secde arasındaki, oturuş.
İsfar : Sabah namazının geç kılınması
Tağlis : Vakit girince namazı hemen kılmak
Surutus Salat : Namazın Şartları.
Erkanüs Salat : Namazın Rukunları.
Sıfatü’s-Salat : İlmihal dilinde namazların adabına uygun şekilde kılınması.
Teressül veya irtisal : Ezan okunurken her cümle arasında biraz bekleme ve ikinci cümlelerde sesi biraz yükseltme
İktida : İmama uyma Muktedi : imama uyan kişi.
Müfteriz : Farz namaz kılan muktedi
Müteneffil : Nafile namaz kılan imam
Muhazatü’n-Nisa : Kadının aynı imama uymuş olan erkeğin önünde veya hizasında bulunması.
Tıval-i Mufassal : Uzun sureler. Hucurat ile Büruc sureleri arasındaki sureler.
Evsat-ı Mufassal : Orta uzunluktaki sureler. Büruc ile Beyine sureleri arasındaki sureler.
Kısar-ı Mufassal : Kısa sureler. Beyine ile Nas arasındaki surelerdir.
Seb’ut-Tıval : Bakara, Araf, Nisa, Ali İmran, En’am,Maide ve Enfal sureleri.

Cuma Namazının Vücub Şartları:
1-Erkek Olmak
2-Mazeretsiz Olmak (Sağlıklı Olmak)
3-Hür Olmak
4-Mukim Olmak.
Cuma Namazının Sıhhat Şartları :
1-Vakit
2-Cemaat (Hanefilerde imam dışında en az 3 kişi, Şafiilerde İmamla beraber 40 kişi, Malikilerde 10 kişi)
3-Şehir veya Şehir hükmünde Olması
4-Cami
5-İzin
6-Hutbe
Hutbenin Şartları
1-Vakit içinde okunması
2-Namazdan önce okunması
3-Hutbe niyetiyle okunması
4-kendisiyle Cuma namazı kılınacak en az bir kişinin bulunması
5-Hutbe ile namaz arasında namaza mani her hangi bir şey yapılmaması (yiyip,içme gibi)
Kasrü’s-Selat : Dört rekatlı farz namazları yolculuk esnasında ikişer rekat kılmak.
Cem’ü’l-fiil veya Cem’ü’l- Muvasala : bir namazı hemen diğerinin ardından kılmak. Mesela öğleyi vaktin sonunda ikindiyi de vaktin başında kılmak gibi.
Faite (fevait) : Bir namazı vaktinde kılamamak.
Vatani asli : İnsanın doğup büyüdüğü yer. Başka yere göç ederse vatani asli orası olur.
Vatanı İkamet : Bir insanın 15 günden fazla kalmak istediği yere denir.
Vatanı Sükna : Bir insanın 15 günden az kalmayı planladığı yere denir.
Tertip : Üç Durumda düşer 1- Kazaya kalan namazların sayısının vitir dışında 6 vakit ve daha fazla olması 2- Vaktin hem kaza hem de vakit namazı kılmaya yetmeyecek kadar sıkışık olması
3- Vakit namazının kılınışı sırasında kazaya kalmış namazı olduğunu hatırlaması
Terkedilmiş bir farzın namaz içinde kaza yoluyla telafi edilmesi :
1- Bir kimse kıraat etmeden rukua varır da kıraati unuttuğunu rukuda hatırlarsa bu kişi ruku halinde bir ayet okur ve terk ettiği kıraati yerine getirmiş olur.
2- Bir kimse ruku etmeden secdeye gidecek olursa ikinci secdeyi yapmadan geri dönüp rukuyu iade edebilir. Secdeleri tekrar yapar.
3- Son oturuşu terk edip beşinci reketa kalkarsa o rekatın secdesini yapmadan dönebilir. Beşinci rekatın secdesini yaparsa o namaz nafileye dönüşür bir rekat daha kılar altıya tamamlar.
Oruca niyet zamanı :
1- Güneşin batışından kuşluk vaktine kadar niyet edilen oruçlar : Ramazan orucu, belirli günlerde tutulması adanan oruçlar, nafile olarak tutulan oruçlardır
2- İmsak vaktinden önce geceleyin niyet edilen oruçlar : Ramazanda tutulmayıp başka zamanlarda kaza edilen oruçlar, her çeşit kefaret orucu, başlanıp ta bozulan nafile oruçların kazası ve mutlak olarak adanan (zamanı belirlenmeyen) oruçlardır.
Temlik : Zekatı ehil olanlara vermek
Rikaz : Maden, define ve hazine gibi kendiliğinden yer altında bulunan veya insanlar tarafından yer altına gömülüp gizlenen her türlü kıymetli maden ve eşya.
Fıtır Sadakasında Mükellefiyet
1- Müslüman Olmak
2- Mal Varlığı
3- Ehliyet
4- Velayet ve Bakmakla Yükümlülük
5- Vakit
Kefaretler :
Kefarat-i Savm : Ramazan orucunu eda ederken her hangi bir mazereti bulunmaksızın oruçlu olduğunu bilerek ve kasten bozan. Köle azat etmek, iki ay oruç tutmak veya 60 fakiri sabahlı akşamlı doyurmak.
Yemin kefareti : bilerek yapılan yemin köle azat etmek, 10 fakiri sabahlı akşamlı doyurmak, 10 fakiri orta seviyede giydirmek, 3 gün oruç…
Zıhar kefareti : Köle azat etmek, iki ay oruç tutmak veya 60 fakiri sabahlı akşamlı doyurmak.
Adam öldürmenin kefareti : Köle azat etmek, iki ay oruç tutmak.
Hacda tıraş olmanın kefareti : 3 gün oruç, 6 fakiri doyurmak, bir koyun kesmek.
Hayızlı kadınla cinsi münasebet kefareti : Ebu Hanife’ye göre sade tövbe etmesi gerekir.

Tesmiye : Allah’tan başkasının adının anılması veya hayvanın Allah’tan başkası adına kurban olarak kesilmesinin ve bu şekilde kesilen hayvanın etinin yenmesinin yasaklanmış olmasıdır.
Gurre : Cenine karşı işlenen suçun cezası. 5 deve, 212,5 gr altın, 1785 gr gümüş
İlm-i Nücum : Astroloji ve astronomiyi kapsayan ilim
Tenasüh : Ölüm sonrasında ruhun başka bir bedene girerek yaşadığına inanılan şey.
İtlaf : Başkasının malını hukuka aykırı şekilde tahrip etmek.
Haksız iktisap : Hukuki bir sebebe dayanmadan bir şahsın mal varlığının başkası adına çoğalmasıdır.
İkrah : Cebir ve zorlama.
Velayeti İcbar : Zorlayıcı velayet
Velayeti İhtiyar veya İstihbab : Zorlayıcı olmayan velayet
Asabe : Bir kimsenin araya bir kadın girmeyen bütün erkek akrabalarıdır.
Mehr-i Müsemma : Nikah anında belirlenmiş mehir.
Mehr-i Misil : Nikah anında belirlenmeyen mehir.
Mehr-i Muaccel : Evlilik anında peşin ödenen mehir.
Mehri Müeccel : Ödenmesi sonraya bırakılan mehir.
Hul veya Muhalea : Kadının mali bir ödeme yapması veya mali bir hakkından feragat ermesiyle tarafların anlaşarak boşanması.
Tefrik : Mahkeme kararıyla boşanma.
Tefvizi Talak : Koca sahip olduğu boşama hakkını karısına vermesidir.
Mükreh Boşanma : Canı ve malı ağır bir şekilde tehdit edilen ve bu tehdidi başka türlü defedemeyen boşanmaya denir.
Beynuneti Kübra : Kesin boşanma.
Ric’i Talak : Kocaya yeni bir nikahla ihtiyaç olmadan boşadığı karısına dönme imkanı veren boşanma türü
Bain Talak : Kocaya boşadığı eşine ancak yeni bir nikahla dönme imkanı veren boşama şeklidir.
Sünni Talak : Hz. Peygamberin getirdiği ölçü ve sınırlamalara riayet edilerek yapılan boşanma şekli.
Bid’i Talak : Sünnete aykırı şekilde boşanma türü.
Lian : Karısının zina ettiğini veya çocuğunun zina mahsulü olduğunu iddia eden ve bu iddiasını gerektiği şekilde ispat edemeyen koca hakim huzurunda hususi bir şekilde yeminleşir ve evlilik birliğine hakim tarafından son verilir.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi serpil 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
insan vucudunu inceleyıpde imana gelmeyen... Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp serpil 0 1683 18 Kasım 2014 20:14
Diyanet İşleri Başkanlığı Mesleki Bilgiler Seviye... ÖSYM'den Duyurular serpil 0 2714 01 Kasım 2014 18:00
Medineweb Üyelerine KPSS karma özetler KPSS (İ.H.L-İlahiyat) serpil 4 2765 27 Temmuz 2014 23:59
Medineweb Üyelerine DHBT karma özetler Siyer nurşen35 1 4277 27 Temmuz 2014 23:57
Medineweb Üyelerine Hz. Muhammed ve Evrensel... Siyer serpil 0 3078 27 Temmuz 2014 23:56