Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06 Ağustos 2014, 22:11   Mesaj No:4

su damlası

Medineweb EDİTÖRÜ
su damlası - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: su damlası isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 13055
Üyelik T.: 18 Aralık 2010
Arkadaşları:18
Cinsiyet:-
Memleket:sivas
Mesaj: 10.549
Konular: 695
Beğenildi:8128
Beğendi:9306
Takdirleri:25516
Takdir Et:
Standart Cevap: Muhammed'in (sav).. Hatice'si (ra)..

Alıntı:
nurşen35 Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Hz. Hatice, son hak dinin ilk mümini Hz. Muhammed'in (sav) ilk ve en sevdiği eşi, servetini Allah , Peygamber ve İslam yolunda harcayan ilk insan, ilk kadın..

O hep ilklerin kadını ancak annelerimiz konu olduğunda adı ilk akla gelmeyen kutlu annemiz...

Müminlerin annesi olmadan önce Tahire ve Tacire olarak bilinen Mekke'li bir kadın O..
Kirlenmiş cahiliye toplumunda tertemiz kalmış Tahire. Bedevi çölünün güzel kokular saçan çiçeği. Kadının ezildiği o dönemde kervanlarıyla ticaret yapan cesur, dik duran ve güvenilir iş kadını Tacire...

Hz. Hatice iyiliği ve yardımseverliği, kötülüğe tahammülü olmayışı, muhtaçları koruması, hayırlar yapması, adaletli oluşu ve zulmü kabullenmemesiyle tanınır.
Asaleti, nezaketi ve zenginliğinin yanı sıra cömert, yaşadığı ataerkil toplumdaki kadınlardan farklı, imanı ve kişiliğiyle zirvedeki kutlu kadın..
Bilgili, kültürlü ve donanımlı, iki evlilik yapmıştır. İlk eşi ölmüş, ikincisinden ise boşanmıştır. Kadının değersiz, gereksiz bir eşya yerine konulduğu ve neredeyse hiç bir hakka sahip olmadığı bir zamanda baskı göreceğini bildiği halde boşanmıştır. Bu onun yanlış karşısında kararlı duruşudur.

Etrafındaki olaylara duyarlı , araştırmacı bir kişiliğe sahip olan Hz. Hatice, Hz. Muhammed'in (sav) özelliklerini öğrenir. O'nu izler, dürüstlüğüne ve güvenirliğine hayran olur. Bir rivayete göre başka birine vereceği ücretin kat kat fazlasını vereceğiniiletmesi ve kervanlarının başına geçmesini teklif etmesiyle Hz. Muhammed (sav) ile iş ilişkileri başlar. Yaşadığı toplumu sorgulayan, insanların davranışlarını izleyen bir kadın olması, Hz. Muhammed'in çevresindeki diğer erkeklerden farklı olduğunu görmesini sağlar. Kendisiyle evlenmek isteyen Mekke zenginlerini elinin tersiyle iter, kınayıcıların kınamasından korkmaz ve Hz. Muhammed'e (sav) talip olur. Hz. Muhammed 25 yaşlarında, Hz. Hatice 40 bir rivayete göre 27-28 yaşlarındaydı. 6 çocukları olmuştur.

Evliliklerinin 15. yılıdır. Peygamber Efendimiz (sav) içinde oluşan yalnızlık isteği ile sık sık Mekke yakınlarında Nur dağındaki Hira mağarasına gider, tek başına orada kalır, tefekkür ederdi. Hz. Hatice orada da eşine destek olur, ilgisini eksik etmezdi. Geçnlerin bile zorlukla tırmanabildiği mağaraya yaşına, sıcağa, baskı ve sıkıntılara rağmen tırmanır, sevgili eşine yemek ve su taşırdı. Bu davranış çok derin sevgi, saygı ve bağlılığın delili idi..


Bir Ramazan ayında Yüce Allah'ın Hz. Muhammed'i Peygamberlikle şereflendirir. Cebrail (as) Allah'ın dilemesiyle Peygamber Efendimize (sav) görünür ve Kur'anı Kerimin Oku ile başlayan ilk ayetlerini bildirir.
Yaşadıklarının verdiği şaşkınlığı ve korkuyu paylaştığı Hatice'si (ra) en fazla ihtiyacı olduğu anda ona sıcaklığını hissettirerek '' Endişelenme! Allah seni kötülükle yüz yüze getirmez. O seni daima hayırla karşılayacaktır. Çünkü; sen her zaman akrabana yardım ediyor, ailene bakıyor, geçimini şeref ve namusunlakazanıyor. insanların doğruluktan ayrılmamalarını sağlamaya çalışıyorsun. Yetimlere sığınak olan sensin. Sözünde sadık, emanete hıyanet etmeyen bir insansın. Hiç bir dayanağı olmayanlar sana koşmakta, muhtaçlara yardım elini sen uzatmaktasın.''

Hz. Muhammed'in önünde diz çökerek Kelime-i şahadet getiren Hz. Hatice ümmetin ilk ferdidir şimdi..
Bir süre sonra ise Cebrail (as)'dan abdest almayı ve nmaz kılmayı öğrenen Resullullah (sav) evde Hz. Hatice'siyle birlikte namaz kılar. Bu iki nefer ikibin kişilik bir iman ordusudur adeta..

Aynı zamanda çileye de talip olur Hz. Hatice. Dönemin zorlu koşulları, dedikodular, çekilen acılar, bileği taşına sürtünür gibi zaten kişiliği keskin annemizi daha da keskinleştirir. Mekke müşriklerinin zulmüne Resullullah ile birlikte karşı durur. Müşriklerin müslümanlara boykot uyguladığı üç yıllık süre içinde kuşatma Hz. Muhammed ile göğüs gerer.

Yalnızca evinde huzur kaynağı değildir Hz. Hatice. Resullullah Efendimiz (sav)'e ilk buyruklar olan '' Oku '' ve '' Uyar '' muhatap alan ve uygulayan ilk kadın öğretmendir.


Aynı zamanda toplumun sistem olarak ortaya koyduğu
'' evlen '' , '' doğur '', '' büyüt '', '' pişir '' , '' yıka'' , '' temizle '' gibi emirlerin muhatabı olan ve arta kalan zaamanlarını arkadaşlarıyla boş sohbetler yapan, geceler boyu dizi filim seyredip, saatlerce filim hakkında yorum yapan müslüman kadınlar için örnek olmalıdır.

Hz. Muhammed (sav) gibi Allah için yaşayarak '' mümin müminin aynasıdır'' hadisinin ne kadar doğru olduğunu kanıtlar.

Hz. Htice, insanlra yakın, soğuk durmayan, ötekileştirmeyen, ayırım yapmayan, köle vasıflı insanları kendi özel misafirleri gibi ağırlayan annemiz, Peygamberimiz (sav)'in ilk vahiy halinde duygusal davranmayıp, onun halini çözmeye çalışan kutlu kadın...
Resullullah Efendimizi her görüşünde ilk kez görüyormuş gibi heyecanlanır '' Can Güneşim'' gibi güzel sözlerle karşılar. O'nun hissettiklerini hisseder, O'nu tutkuyla sever, şefkatle korur.

Hz. Muhammed (sav) Hz. Aişe'ye şöyle buyurur;
'' Kimse bana inanmadığı zaman bana inanan o idi, herkes Allah'a ortak koşarken o müslümanlığı kabul etmişti, benim yardımcım yok iken o bana yardım ediyordu''

Hz. Hatice (ra) Resullulllah Efendimiz (sav) 'in ayetin gelişi anındaki heyecanına ortak olur, tekbir getirdiğinde tekbir getirir, sevindiğinde sevinir, üzüldüğünde O'nunla üzülür. Hz. Hatice içi coşkun bir nehir gibi akarken huzur veren bir dinginlikle O'nun üzüntüsünü gidermeye çalışırdı. Peygamber Efendimiz Hz. Hatice'nin bu özelliğini şöyle dile getirmiştir;
'' Onun gönlünde hiç kimsede olmayan bir özellik vardı. İnsanın gönlündeki hüznü bir vakum gibi çeker alırdı'' der ve Hatice'sinin (ra) kendi aleminin hanımlarının efendisi olduğunu söyler.

Hz. Hatice der ki;
'' Kureyşli hiç bir kadın benim tattığım nimetleri tatmadı. Belki şu dünyada hiç bir kadın benim elde ettiğim şerefe ermedi. Dünyada Muhammed Mustafa (sav)'in zevcesi olmam şerefi yetip arttığı gibi müminlerin annesi olmam en büyük nimettir.''

Hz. Hatice '' Ben inanırım, kimseler inanmasa da ben inanırım'' diyen imanlı annemiz; azimli, sabırlı, teslimiyetli, güçlü annemiz...

Her işinde Allah rızasını gözeten annemiz..
Malının- mülkünün emanet olduğunun bilincinde '' Ben seni tanımadan önce belki bunca malın bir anlamı vardı, ama seni ve İslamı tanıdıktan sonra dünyada sadece hizmet için bir anlamı vardır. Şimdi şu parayı ve anahtarları al ve İslam davası için harca'' diyerek servetle imtihanını başarıyla veren annemiz...

Daha Kur'anı tanımadan kulluk şuuru ve kararlılığı ile Kur'an ahlakını yaşayan kadın...

Güzel bir ahlak üzere olan Allah'ın sevgilisinin , güzel bir ahlak üzere olan yegane eş...

Hz. Hatice; Muhammed'in (sav).... Hatice'si (ra)....







Fuat Türker....
Allah razı olsun...
Emeğine ,yüreğine sağlık...
__________________

"Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα...
Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα...
Â'râftα.....
Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..."
Alıntı ile Cevapla