Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04 Şubat 2015, 16:29   Mesaj No:1

nurşen35

Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:61
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4415
Beğendi:3686
Takdirleri:14203
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart 2. Sınıf ilahiyat hadis dersi 2. ünite özeti ve soru-cevap Medineweb

2. Sınıf ilahiyat hadis dersi 2. ünite özeti ve soru-cevap Medineweb

SÜNNETİN DİNDEKİ YERİ...



Allah (cc) insanları en güzel şekilde yaratmış ve onlardan kendisine kulluk yapmasını istemiştir. Allah'ın gönderdiği vahiy ve onu insanlara açıklayan Hz. Muhammed'in (sav) uygulamalarını takip etmiş, hayatlarını buna göre şekillendirmişlerdir. Tebliğin erken dönemlerinde Cafer b. Ebi Talib ile Necaşi'nin İslamiyyetten önceki halleri ve İslamiyetten sonraki hallerini anlatan sözlerinin benzerini Hz. Ömer döneminde Muğire b. Şu'be ile Kisra'nın valisi arasında da geçmiştir. Bir savaş sırasında '' siz kimsiniz '' sorusuna muhatap olan Muğire, ağaçlara ve taşlara secde edip dururken, Hz. Muhammed (sav)'in onları hidayete çağırdığını ifade etmiştir.

Müminlerin nezdinde Hz. Muhammed (sav)'e itaat edilip, ona tabi olmadaki en büyük etken Resulullah'ın ilahi vahye muhatap olmasıdır. Alimler vahyi ikiye ayırmışlardır. Kur'an vahyine , namaz esnasında kıraat edilen vahiy anlamında '' vahy-i metlüv'' bunun dışındaki vahye ise kendisi namazda okunmayan anlamında '' vahy-i gayri metluv'' demişlerdir.
Hz. Peygamberin (sav) Kur'anı Kerim ayetleri olduğu gibi sünnette de bu görüşün delilleri bulunmaktadır. Peygamber Efendimize (sav) Kur'an dışında da vahyin geldiğini gösteren örnek ayetle kanıtlanmıştır. Hz. Peygamberin (sav) Hz. Hafsa'ya gizli bir şey söylemesi ve aralarında kalmasını tenbih ettiği halde Hz. Hafsa'nın Hz. Aişe'ye anlatmasını bununda Peygamber Efendimiz'in (sav) Hz. Hafsa'ya anlatmasını , Hz. Hafsa'nında '' sana bunu kim söyledi '' diyerek şaşkınlığını dile getirmiştir. Buna karşılık olarak Hz. Peygamber (sav) '' Bilen ve herşeyden haberdar olan Allah'' cevabını vermiştir. (Tahrim 66/3)
Hz. Peygamberin (sav) Kur'an dışında vahiy aldığını gösteren bir diğer örnekte Mekke müşriklerin elindeyken Hz. Peygamber'e (sav) onun ve müminlerin Kabe'yi tavaf edeceklerinin rüyada gösterilmesidir.

Hz. Muhammed (sav)'i takip etmek ve onun sünnetine uymak pratik anlamda dini yaşayabilmek ve Kur'anı anlamak için vazgeçilmez bir ön şart olmasının yanı sıra bizzat Allah (cc) , Hz. Peygamber'in (sav) rehberliğini emretmiş onun örnek alınması gerektiğini bildirmiştir. Kur'anı Kerim'de Hz. Peygamber'e (sav) onun sünnetine uyulması gerektiğine dair birçok ayet bulunmaktadır. Bu ayetler dört grup halinde incelenir.

A) Allah Resulü'nün Kur'anı Açıkladığını Belirten Ayetler = Allah'ü Teala Hz. Muhammed (sav) sadece kitabı insanlara ulaştırması için göndermemiş, ondan ayetlerin manasını ve nasıl uygulanacağını göstermesini de istemiştir. Peygamber Efendimiz'e (sav) risalet görevinin sadece Kur'anın yanı sıra '' hikmet''inde verildiğini bildiren ayetler vardır.

B) Hz. Peygamber'e (sav) İtaat Zorunlu Kılan Ayetler = '' Kim Resule itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur '' ( Nisa 4/80) Hz. Peygamber'i (sav) insanlara dini tebliğ etme vazifesini veren ve onu elçi olarak görevlendiren Allah'ü Teala'dır. Elçiye itaat etmeyip onu reddetmek bir anlamda elçiyi gönderen makama saygısızlık etmektir.

C) Hz. Peygamber'i (sav) Örnek Almayı Emreden Ayetler = '' Şüphesiz Allah Resulü'nde sizin için Allah'a ve ahiret gününe ulaşmayı umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için güzel bir örnek vardır'' ( Ahzab 33 / 21 ) ayetinde Hz. Peygamber'in (sav) bütün müminler için güzel bir örnek olduğunu ifade etmektedir. Hz. Peygamber (sav) Kur'anı öncelikle kendi hayatına uygulanmasıyla onun utopik / hayali kurallar silsilesi olmadığını göstermiş ve inananlarında aynı şeyi yapabileceğini belirtmiş, müminlere ilahi emir ve yasakların nasıl uygulanacağını bizzat yaşayarak göstermiştir. Peygamber Efendimizin (sav) uygulamalarını görüp yaşayarak öğrenen sahabilere muallimlik ( öğretmen ) yapması ifadesi bu açıdan önemlidir.

D) Hz. Peygamber'e (sav) Helal ve Haram Kılma Yetkisi Verildiğini Belirten Ayetler = '' Onlar ki yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları o elçiye uyarlar. O Peygamber onlara iyiliği emreder, kötülüğü men eder. Onlara temiz şeyleri helal , pis şeyleri de haram kılar. ( Araf 7 / 157 ) ayeti kerimede Hz. Peygamber'in (sav) bir şeye haram ya da helal demesi kendi arzusundan kaynaklanan bir durum olmayıp, Allah'dan Kur'an dışında aldığı vahiy neticesinde meydana gelmiştir.



Resulullah (sav) hadislerinde kendisine uyulması gerektiğini farklı sözlerle ifade etmiştir. '' Kim bana itaat ederse Cennete girer , kim de isyan ederse şüphesiz benden yüz çevirmiş olur'' (Buhari ) Hz. Peygamber'e (sav) itaat etmenin en önemli göstergesi onun sünnetine tabi olmaktır. Hz. Peygamber (sav) '' Size iki şey bıraktım, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece sapıklığa düşmezsiniz. Allah'ın Kitabı ve sünnetim '' sözüyle hem Kur'an ve sünnet bütünlüğüne işaret etmiş, hem de sünnetin vazgeçilmezliğini ifade etmiştir. Peygamber Efendimizin (sav) ashabından hadislerini, kendisinden işitmeyenlere ve sonraki nesle tebliğ etmesini de sünnetin dindeki yerini göstermektedir.

Kur'anda zikredilmeyen konularda sahabiler Resulullah'ın (sav) sünnetine başvurdukları görülmektedir. Onlar bazen fiili olarak sünnete uymayanları uyarmışlardır. Sünnetin dinde vazgeçilmez bir kaynak oluşu başta Kur'anı Kerim olmak üzere hem hadisler hem de sahabilerin uygulama ve davranışlarında açıkça tespit edilen bir durumdur. Peygamber Efendimiz'in (sav) vefatına yakın , sahabilerine hitaben yaptığı bir konuşmada kendi sünnetine ve raşid halifelerin sünnetine sarılmayı emreden bir hadisini de '' dokuz temel hadis kitabı '' (Kütüb-i tis'a) çerçevesinde sünnete sarılmanın gerekliliği vurgulanmaktadır. Kütüb-i tis'a da hadisin sahabi ilk ravisi İrbad b. Sariye'dir.
İrbad b. Sariye'den sonra dört kişi tarafından Abdurrahman b. Amr , Hucr b. Hucr , Abdullah b. Ebi Bilal ve Yahya b. Ebi'l - Muta devam ettirmiştir. Hadis-i Kütüb -i tis'a içerisinde nakleden toplam ravi sayısı 28'dir.
Kütüb-i tis'a eserinde en çok zikreden iki müellif Ahmet b. Hanbel ve İbn Mace'dir.

Peygamber Efendimiz (sav) kendisinden sonra rivayetlerinde Müslümanların küfre dönmesinden değil, dünyaya dalıp ihtilaf etmelerinden korktuğunu belirtmiştir. Kütüb-i tis'anın ilk ravisi İrbad b. Sariye'nin Tebük Gazvesine katılamayacak kadar fakir olduğu bu yüzden gözyaşı döktüğü anlaşılmaktadır.
İslam tarihinde bu kimselere Bekkaun / ağlayanlar denir. Hz. Peygamberin (sav) ashabını kendi sünnetine ve raşid halifelerin sünnetine sarılmayı emrettikten sonra bi'datlerden şiddetle kaçınılması gerektiğini söylemesi dikkat çekicidir. Bi'dat dinin özüne / aslına uymayan yeni şeyleri anlatmaktadır.
Hz. Peygamberimiz'den (sav) sonra Hz. Ömer döneminde teravih namazlarının cemaatle kılınmayan başlanması dinin özüne uyduğu için bu uygulama bi'dat kavramı içerisinde değerlendirilmez...






Bu hizmet medineweb. net ailesine mahsustur. Alıntı yapılması halinde kaynak verilmesi zorunludur...
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi nurşen35 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Gündem Korona Aşısı Gündem/ Manşetler Esma_Nur 6 1288 10 Aralık 2020 11:20
DHBT Muhteşem Özetler DHBT-Hazırlık/Notlar/Özetler nurşen35 4 2010 08 Aralık 2020 17:40
Kıssaları Hayatımıza Taşıyalım Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler nurşen35 1 782 08 Aralık 2020 16:46
TENKİD Serbest Kürsü nurşen35 0 729 08 Aralık 2020 11:44
Vitir Namazını Niye Kılıyoruz Biliyor musunuz... Namaz-Abdest-Teyemmüm nurşen35 0 808 04 Aralık 2020 12:56