Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01 Aralık 2016, 20:47   Mesaj No:1

Medine-web

Medineweb Site Yöneticisi
Medine-web - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medine-web isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:7
Cinsiyet:Erkek
Yaş:49
Mesaj: 2.984
Konular: 339
Beğenildi:1160
Beğendi:330
Takdirleri:7457
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart 2011 – 2012 Dönemi HADİS TARİHİ VE USULÛ final Sınavı Soruları ve Çözümlü Cevapları

2011 – 2012 Dönemi HADİS TARİHİ VE USULÛ final Sınavı Soruları ve Çözümlü Cevapları

HADİS TARİHİ VE USULÛ (Final)
1. Aşağıdakilerden hangisi hadisler arasındaki ihtilafı giderme yollarından biri değildir?
A. Nesh
B. Cem
C. Tevakkuf
D. Tearuz
E. Tercih
Doğru Cevap: D
Nesh
, şer’î bir hükmün daha sonra gelen şer’î bir delille kaldırılması demektir, ihtilafı giderme yollarından biridir.
Cem ise, çelişen hadislerin her ikisini, birden çok ise hepsini bağdaştırarak, herhangi birini terk etmeden birlikte geçerli saymaktır.
Tevakkuf, çelişen hadisler konusunda karar vermemek, askıya almak, karar vermeyi sağlayacak delil ve karîneler buluncaya kadar beklemek anlamına gelir.
Tercih, birtakım ölçütlere dayanarak çelişen hadislerden birini tercih edip öbürünü terk etmektir.
Tearuz ise ihtilafı giderme yollarından biri değildir.
2. Aynı manaya gelmekle beraber farklı kelimelerle nakledilmiş olan hadislerin hangi durumda farklı zaman ve yerlerde söylenmiş olma ihtimali kuvvetlidir?
A. Farklı sahabilerin nakletmiş olması durumunda
B. Hadislerini ezberden anlatan sahabilerin nakletmiş olması durumunda
C. Hadislerini yazmış olan sahabilerin nakletmiş olması durumunda
D. Hadislerin senedsiz nakledilmiş olması durumunda
E. Hadislerin amellerin faziletleriyle ilgili olması durumunda
Doğru Cevap: A
3. “Musannef” isimli kitap yazan hadis âlimi aşağıdakilerden hangisidir?
A. Hâkim
B. İbn Ebi Hatim
C. İbn Ebi Şeybe
D. Hatib el-bağdadî
E. Ali el-Medinî
Doğru Cevap: C
Sünenler, konularına göre tasnif edilmiş, ahkâm hadisleri denilen, fıkhî içerikli hadisleri barındıran eserlerdir. Musannefler: Sünenlerle aynı olup, farklı olarak Musanneflerde sahabe ve tabii sözlerine de yer verilir. Konularına göre tasnif edilirler.
Musanneflerden ikisi günümüze ulaşmış ve meşhur olmuşlardır: Bunlar
Abdurrezzâk b. Hemmâm (ö.211) ile İbn Ebû Şeybe’nin (ö.295)
4. İyiliğe teşvik eden kötülükten sakındıran hadisleri bir araya getiren kitapların genel başlığı aşağıdakilerden hangisidir?
A. El-Cami
B. Mu’cem
C. Müsned
D. Müstahrec
E. Et-Terğib ve’t-terhib
Doğru Cevap: E
et-Terğîb ve’t-terhîb
, iyiliğe teşvik eden ve kötülüklerden sakındıran hadisleri bir araya getirmeyi amaçlar.
Cami’ler bütün konulardaki hadisleri bir araya getiren hadis kitaplarıdır.
Müsned türü eserlerde hadisler, hadisin ilk râvîsi olan sahâbîlere göre sıralanmaktadırlar.
Mu’cemler ise, hadisleri ilk râvîleri olan sahabîlere göre ve sahabîleri de kendi aralarında alfabetik olarak sıralamak suretiyle gruplandırmışlardır. Bu anlamıyla mu’cem ile müsned eşanlamlıdır. Bazı âlimler ise mu‘cem ismini verdikleri eserlerinde hadisleri hocalarının ismine göre gruplandırırlar. Bu ikinci tür mucemler, hocalar mu‘cemi anlamına gelen mu‘cemü’ş-şüyûh diye isimlendirilirler.
Müstahrec kitapları, daha önce telif edilen herhangi bir hadis kitabında bulunan hadisleri, teker teker ele alarak kitap sahibinin senedinden başka bir senedle rivâyet etmek suretiyle meydana getirilen hadis kitaplarıdır.
5. İslam kültür tarihi açısından Osmanlı dönemi aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilebilir?
A. Tutucu
B. Çağdaşlaşma
C. Gerileme
D. Olgunluk
E. Duraklama
Doğru Cevap: D
İslâm kültür tarihinde Osmanlı dönemi bir olgunluk ve özümseme dönemi olarak kabul edilebilir. Her alanda olduğu gibi hadis sahasında da bu dönem bir üretim/eser verme değil, hazım ve özümseme dönemidir. Yaklaşık sekiz asırlık birikim Osmanlının elinde siyaset, eğitim, sanat-edebiyat, toplumsal teşkilatlanma ve nitelikli insan yetiştirme için derinlemesine özümsenmeye çalışılmıştır.
6. Türkiye’de hadis alanında ilk akademik çalışma olan “Buhari’nin kaynakları Hakkında Araştırmalar” isimli doktora tezini aşağıdakilerden hangisi hazırlamıştır?
A. M. Yaşar Kandemir
B. Fuat Sezgin
C. Mehmet Said Hatiboğlu
D. Talat Koçyiğit
E. M. Tayyip Okiç
Doğru Cevap: B
Fuat Sezgin
’in İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Şarkiyat Araştırmaları Enstitüsü’ne bağlı olarak yaptığı Buhârî’nin Kaynakları Hakkında Araştırmalar (İstanbul,1956) isimli doktora tezi, Türkiye’de hadis alanındaki ilk akademik çalışmadır. Bu çalışma Batı’da da oryantalistler tarafından dikkate alınmış ve defalarca referans olarak kullanılmıştır.

7. Fazlurrahman, fıkhî, sosyal, ekonomik ve siyasî konuları içeren hadislere ne ad verir?
A. İctimaî hadis
B. Biyografik hadis
C. Teknik hadis
D. Tarihî hadis
E. Dinî hadis
Doğru Cevap: C
Fazlurrahman muhteva açısından hadisleri üç farklı gruba ayırmıştır. Klasik hadis kaynaklarında rastlanmayan bu taksime göre hadisler, teknik hadis, tarihi/biyografik hadis ve dînî hadis diye sınıflandırılır. Teknik hadisler genellikle, fıkhî, sosyal, ekonomik, siyasi vb. konuları içerir. Tarihi/biyografik hadisler, Hz. Peygamber’in hayatıyla ilgili siyer kitaplarındaki rivayetleri kapsar. Dînî hadis ise, namaz, oruç, hac, zekât gibi ibadetlerle ilgili hadisleri ihtiva eder.
8. Aşağıdakilerden hangisi İslam’ın ilk yatılı eğitim öğretim kurumu sayılır?
A. Mescid-i Haram
B. Mescid-i Nebevi
C. Darul Erkam
D. Darun Nedve
E. Suffe
Doğru Cevap: E
Suffe
, yoksul sahâbîlerin barınması için mescidin inşası esnasında Hz. Peygamber tarafından yaptırılan bir barınaktır. Fakat orada kalanlar, vakitlerini Resûlüllah’ı dinleyip ondan İslâm’ın esaslarına ilişkin bilgiler öğrenerek geçirmeleri sebebiyle zamanla yatılı bir eğitim kurumu haline dönüşmüştür. Hz. Peygamber’in sürekli yakınında bulunmaları sebebiyle, Kur’an’ın inişi dâhil olmak üzere onunla ilgili pek çok olaya şahit olan Suffe mensupları, değişik konularda Resûlüllah’a sordukları sorularla birçok konunun aydınlatılmasına vesile olmuşlardır. Eğitim-öğretim işleriyle bizzat Hz. Peygamber ilgileniyordu. En fazla hadis rivâyet eden sahâbî olan Ebû Hureyre, Suffe ehlinin meşhurlarındandır.
9. Anadolu’da kurulan ilk darulhadis aşağıdakilerden hangisidir?
A. Edirne Darulhadis Medresesi
B. Erzurum Ahmediye Darulhadisi
C. Çankırı (Taşmescid) Darulhadisi
D. Sivas Sahibiye (Gökmedrese) Darulhadisi
E. Konya İnce Minare Darulhadisi
Doğru Cevap: C
Anadolu’da kurulan ilk dârulhadîs, günümüzde Taşmescid diye bilinen Çankırı Dârulhadîsi’dir. Bundan otuz yıl sonra Anadolu’da ikinci dârulhadis Sivas’ta inşa edilmiştir. Sâhibiye (Gökmedrese) veya Çifte Minareli Medrese Dârulhadîsi olarak tanınır.
Ardından Selçuklu veziri Sâhib Atâ’nın Konya’da yaptırdığı dârulhadîs ise
İnce Minâre Dârulhadîsi olarak anılır. Bundan kırk yıl kadar sonra İlhanlılar döneminde Erzurum’da yapılan dârulhadîs, Ahmediye Medresesi olarak meşhurdur.
Edirne’de yaptırılan ve Osmanlı medrese teşkilatı açısından bir dönüm noktası sayılan Dârulhadîs Medresesi ise, II. Murad tarafından 1425 yılında inşa ettirilmiştir.
10. Sahabenin hadis bilgisi ve rivayeti ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. Hadis rivayet eden sahabiler etmeyenlerden azdı
B. Bizzat Hz. Peygamber’den öğreniyorlardı
C. Sürekli hadis öğrenmekle meşgul idiler
D. Öğrendikleri hadisleri mutlaka rivayet ediyorlardı
E. Çok hadis biliyorlardı
Doğru Cevap: A

11. “Allah rızasını kazanmak için hadis öğrenmekten daha üstün bir amel bilmiyorum” sözü, hadis öğrenim ve öğretiminde hangi ahlakî ilkeyi vurgular?
A. Öğrendiğiyle amel etmek
B. Üstün ahlaklı olmak
C. Hadis meclisine özen göstermek
D. Hadis usulüne önem vermek
E. İhlaslı olmak
Doğru Cevap: E
Bu söz, büyük muhaddis Süfyân es-Sevrî’ye ait olup, ihlas ve iyi niyete işaret etmektedir.
12. Aşağıdakilerden hangisi sahabiliği tespit yollarından biri değildir?
A. İkrar
B. Şöhret
C. Şahitlik
D. Tezkiye
E. Tevatür
Doğru Cevap: D
Tevâtür:
Aralarında ilk dört halîfenin de bulunduğu dünyada cennetle müjdelenmiş on sahâbî (aşere-i mübeşşere)başta olmak üzere, önde gelen birçok sahâbînin sahâbîliği tevâtür ile sabittir.
Şöhret: Tevâtür derecesinde olmasa bile, sahâbî olduklarına dair yaygın/meşhur bilgiye dayanır.
Şâhitlik: Meşhûr bir sahâbî’nin başka birinin sahâbî olduğuna dair şahitlik etmesi demektir.
İkrâr: Âdil bir kimsenin, kendisinin sahâbî olduğunu söylemesidir. Ancak böyle bir ikrarın dikkate alınabilmesi için ikrarda bulunan kişinin en geç hicrî 110 tarihinde ölmüş olması gerekir.
Tezkiye ise, kendisi âdil olan bir kimsenin, âdil olup olmadığı bilinmeyen bir şahsı temize çıkarması anlamına gelmektedir. Cerh-Tadil ilminin bir başlığıdır.
13. Tabiun ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Fukaha-i Seb’a tabiundandır
B. Hz. Peygamber’e yetişmemişlerdir
C. Tabiun döneminin sonu hicri 150 yılı civarıdır
D. Tabiun dönemi, sahabe döneminin sona ermesiyle başlar
E. Sahabenin öğrencileri Etbaut Tabiin’in hocaları konumundadır
Doğru Cevap: D
Tabiun dönemi, sahabe döneminin sona ermesiyle başlar
yargısı yanlıştır. Çünkü bu iki dönem de iç içe yaşanmıştır. Aralarında Hz. Peygamber’i görme farkı vardır.
14. Aşağıdaki kusurlardan hangisi ravinin adaletini düşürmez?
A. Bid’at
B. Hata yapmak
C. Cehalet
D. Yalancılıkla itham
E. Fısk
Doğru Cevap: B
A – C – D ve E şıkları ravide görülen adalet sıfatı ile alakalı kusurlardandır.
Hata yapmak ise, zabt sıfatını zedeleyen bir kusur olup, ravinin adaletini düşürmez.
15. Doğrudan sahifelerden rivayet eden ravileri eleştirmek amacıyla kullanılan tabir aşağıdakilerden hangisidir?
A. Müzakere
B. Şifahi rivayet
C. Sahafî
D. Müşahede
E. Müşafehe
Doğru Cevap: C
Yazılı hadis metinlerinin artması ehil olmayanların da hadis rivâyetine el atmalarına sebep olmuştu. Bunun üzerine hadis âlimleri, doğrudan sahîfelerden rivâyet edenleri sahafî diye tanıtarak ayırdılar.

16. Aşağıdakilerden hangisi hadislerin yorumlarının da öğrenildiği metotlardır?
A. Münavele-Mükatebe
B. Sema-Kıraat
C. İ’lam-Vasıyyet
D. Vicade-İcazet
E. Münavele-İcazet
Doğru Cevap: B
Münâvele,
hadis hocasının hadislerini ihtiva eden kitabını rivâyet etmesi için talebesine elden vermesi veya kitabın kendisine ait olduğunu ifade etmesi demektir.
Mükâtebe, hadis hocasının rivâyet hakkı bulunan hadislerinin tamamını veya bir kısmını yakında ya da uzakta bulunan bir kimseye yazıp göndermesidir.
Semâ, hadis hocasının (şeyh) hadislerini okuması, talebenin veya talebelerin de bizzat ondan işiterek hadisleri alması anlamındadır. Semâ’ yönteminde hadisi hoca okuyup anlatmakta, öğrenci ise dinlemektedir.
Kırâat, talebenin hadisleri bizzat hadis hocasına okuması veya başkasının okuduğunu işitmesi suretiyle hadisi almasıdır.
İ’lâm, hadis hocasının hadis veya hadis kitabını rivâyeti için herhangi bir açıklamada bulunmadan öğrenciye göstererek bunları semâ’ yoluyla aldığını ifade etmesidir.
Vasıyyet, hadis hocasının rivâyet ettiği bir kitabı, ölümünden önce birisine vasıyyet etmesi mânasında kullanılmaktadır.
Vicâde, bir kişinin herhangi bir râvînin, hadis kitabı müellifinin el yazısı ile yazılmış kitabını veya bazı hadislerini bulup ele geçirmesine denir.
İcâzet, semâ’ ve kırâat olmaksızın hadis âliminin belirli şartlar dahilinde bütün veya bir kısım rivâyetlerini öğrencisinin rivâyet etmesine izin vermesidir.
Sema-Kıraat metotları, hadislerin metinlerinin senedlerinin yanında yorumlarının da öğrenildiği metotlardır.
17. Hadisin hangi metotla alındığını ifade etmek üzere kullanılan lafızlara verilen genel ad aşağıdakilerden hangisidir?
A. Umumî icazet
B. Nakil dönemi
C. Rivayet lafızları
D. Rivayet dönemi
E. İ’lamü’ş-şeyh
Doğru Cevap: C
Rivâyet lafızları
veya edâ siğaları hadisin hangi metotla rivâyet edildiğini belirtmek üzere isnadda kullanılan lafızlardır.
18. Aşağıdakilerden hangisi hadis öğrenim metotlarının hepsine delalet eden rivayet lafzıdır?
A. Ketebe ileyye
B. Evsa ileyye
C. Habbereni
D. Haddeseni
E. An
Doğru Cevap: E
(an: falandan)
(enne fülân kâle: falanın söylediğine göre)
Bu iki rivâyet lafzı hemen bütün metotlara delâlet etmek
üzere kullanılmışlardır.
(ketebe ileyye fülân: falan kimse bana yazdı) lafzı mükâtebe metoduna delâlet etmek üzere kullanılan rivâyet lafzıdır.
(evsâ ileyye: bana vasıyyet etti) lafzı vasıyyet metoduna delâlet etmek üzere kullanılan rivâyet lafzıdır.
(heddesenî: bana rivâyet etti) ve (haddesenâ: bize rivâyet etti) lafızlarının semâ’ metoduna delâlet etmek üzere kullanılan rivayet lafzıdır.
(habberenî: bana haber verdi) ve (habberenâ: bize haber verdi) lafızları da icâzet metoduna delâlet etmek üzere kullanılmışlardır.

19. Hadis usulündeki yaygın kullanışa göre haber-i vahid ne demektir?
A. Ravi sayısı 3-4 kişi de olsa mütevatir hadis derecesine ulaşamayan hadis
B. Sadece bir defa söylenmiş olan hadis
C. Tek bir konu içeren hadis
D. Sadece bir kişinin rivayet ettiği hadis
E. Tek senedi bulunan hadis
Doğru Cevap: A
En genel anlamıyla haber-i vâhid, mütevâtir haberin şartlarını taşımayan veya mütevâtir seviyesine ulaşmayan haber olarak tanımlanmıştır. Buna göre senedin herhangi bir yerinde ya da tamamında tek bir râvînin bir râvîden rivayet ettiği hadis, haber-i vâhiddir. Aynı şekilde haber-i vâhidin bazı tabakalarda râvî sayısı ve diğer özellikleri bakımından mütevâtir haber niteliklerini taşıması, o haberi âhad olmaktan çıkarmaz ve mütevâtir yapmaz. Başka bir ifadeyle âhad haber, bazı tabakalarda mütevâtirin şartlarını taşısa da her tabakada bu gerçekleşmediği için yine haber-i vahiddir.
20. Ebû Hureyre’nin, Müslümanlığın ilk günleri ile ilgili bir haberi aşağıdakilerden hangisidir?
A. Sahih hadis
B. Sahabi mürseli
C. Müdrec hadis
D. Sahabi menkıbesi
E. Mevzu hadis
Doğru Cevap: B
Ebu Hureyre, İslam’ın ilk yıllarında henüz İslam ile tanışmamış olduğundan, o dönemlere ait haberleri bizzat işitmiş olamaz. Bu durumda, hadisi bir başka sahabiden duyduğuna hükmedilir ki, bu da Sahabi Mürseli olur.
21. Bir hadisi maklub olarak rivayet eden kimse, aşağıdakilerden hangisi ile cerh edilebilir?
A. Duruma göre zabt veya adalet yönünden yahut her iki yönden
B. Sadece adalet yönünden
C. Hem zabt hem adalet yönünden
D. Sadece zabt yönünden
E. Yaş ve hadis bilgisi yönünden
Doğru Cevap: A
Maklûb, sened veya metnindeki kelime veya cümleler arasında yer değişikliği yapılmış olan hadîse denir.
Bu değişiklikler bilerek yapılmış olabildiği gibi yanlışlıkla da yapılmış olabilir.
Bilerek yapma râvînin adalet sıfatını, yanlışlıkla yapma zabt sıfatını cerhe sebep olur.
22. Hadis denince ilk akla gelen hadis türü aşağıdakilerden hangisidir?
A. Mevkuf Hadis
B. İlahî Hadis
C. Maktu Hadis
D. Merfu Hadis
E. Kudsi Hadis
Doğru Cevap: D
Kudsî Hadis:
Yüce Allah’a, Kur’an olmayarak nispet edilen söz ve işle ilgili hadis demektir. Kudsî hadîs yerine rabbânî hadîs veya ilâhî hadîs de denir.
Merfû Hadis: Hz. Peygamber’e -sav- ait olduğu söylenen söz, iş veya herhangi bir durumla ilgili hadis demektir. Hadis denince ilk akla gelen bu manadır.
Mevkûf Hadis:
Bir sahabiye ait olduğu söylenen söz ve işle ilgili hadise denir.
Maktû’: Tâbiûndan birine ait olduğu söylenen söz ve işle ilgili hadis demektir.

23. Nazmü’l-mütenasir mine’l-hadisi’l-mütevatir isimli eserin yazarı aşağıdakilerden hangisidir?
A. İbn Teymiyye
B. İbn Hacer
C. Suyutî
D. Hatib el-Bağdadî
E. Muhammed b. Cafer el-Kettanî
Doğru Cevap: E
Mütevâtir hadisler konusunda ilk eser yazan Suyûtî’dir (ö. 911/1505). O, el Ezhâru’l-mütenâsire fi’l-ahbâri’l-mütevâtire adındaki eserinde kendi şartlarına göre mütevâtir kabul ettiği 113 hadis zikretmiştir. Daha sonra bu kitabını Suyûtî, Katfü’l-Ezhâri’l-mütenâsirefi’l ahbâri’l mütevâtire ismiyle özetlemiştir.
Konuyla ilgili şimdiye kadar yapılan en geniş çalışma ise
Muhammed b. Ca‘fer el-Kettânî’nin (ö.1345) Nazmü’l-mütenâsir mine’l-hadîsi’l-mütevâtir adlı eseridir. Eserde Kettânî’nin mütevâtir saydığı 310 hadis bulunmaktadır. Kaydedilen hadislerin büyük çoğunluğunu lafzî değil, ma‘nevî mütevâtir hadisler oluşturmaktadır.
24. Aşağıdakilerden hangisi zayıf hadisin çok çeşitli olmasının nedenlerinden biri değildir?
A. Zayıf hadis terimlerinin âlimlere göre farklılık arzetmesi
B. Seneddeki ravi düşmesinin az veya çok olması
C. Ravi eksikliğinin senedin değişik yerlerinde olması
D. Hadisin metnindeki kusurun onun sahihliğine zarar verme derecesi
E. Ravinin tenkid edilmesindeki sebeplerin farklılığı
Doğru Cevap: A
Zayıf hadisin çok çeşitli olmasının nedenleri şunlardır: 1. Râvînin tenkid edilmesindeki sebeplerin farklılığı 2. Senedde râvî düşmesinin az veya çok olması 3. Râvî eksikliğinin senedin değişik yerlerinde olması 4. Hadisin metnindeki kusurun onun sahihliğine zarar verme derecesindeki değişiklikler.
25. Hadis uydurma faaliyetleri ne zaman başlamıştır?
A. Birinci halifenin vefatından sonra
B. Üçüncü ve dördüncü halifenin şehid edilmesinden sonra
C. Hz. Peygamber’in sağlığında
D. İkinci halifenin şehid edilmesinden sonra
E. Emeviler döneminde
Doğru Cevap: B
Hadis uydurma faaliyeti 3. ve 4. halifenin şehid edilmesinden sonraki zamanlarda başlamış, ancak ellili yıllarda yaygınlık kazanmıştır.
26. Hadis uydurucusu Gıyas b. İbrahim’in yarışmalarda ödül verilebileceğini ifade eden hadise eklediği kavram aşağıdakilerden hangisidir?
A. Kuş
B. Güreş
C. At
D. Ok
E. Deve
Doğru Cevap: A
Gıyâs b. İbrahim
, Halife Mehdî’nin yanına bir iş için girdiği zaman onun güvercin uçurduğunu ve yarıştırdığını görünce şu hadisi uydurmuştur:
“Ok, deve, at ve
kuş yarışlarından başkası için, yarış tertip etmek suretiyle ödül alınmaz”.
Halife Mehdî, bu sözden memnun olmuş ve Gıyâs’a hatırı sayılır miktarda para (on bin dirhem) vermiştir. Daha sonra hadisin makbul şeklinin aslında bulunmayan “kuş” kelimesini, Gıyâs’ın kendisinin ilave ettiğini anlayınca “
Senin şu kafan var ya, tam bir yalancı kafasıdır” diyerek onu huzurundan kovmuş ve hadis uydurmaya sebep olduğu için de güvercinlerin kesilmesini emretmiştir (İbnü’l-Cevzî, Mevzû‘ât, III, 78).

__________________

Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Medine-web 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Mustafa İslamoğlu Sözler Medineweb.net Videolar Mihrinaz 2 190 30 Nisan 2023 16:51
Şirk Hakkında Kuran Ne Diyor? Medineweb.net Videolar Medine-web 0 148 29 Nisan 2023 18:52
DÜNYA KABE'NİN NERESİNDE Hacc-Umre-Kurban Medine-web 0 924 27 Nisan 2020 21:40
T.B.Teknolojileri-2 Vize Konuları Ozet(2017) Temel Bilgi Teknolojileri 2 Medine-web 3 2585 06 Ekim 2017 20:31