Biçare ve Sürgün Yürekler / Mustafa Cilasun
Biçare ve sürgün Yürekler..
Yürekler...
Bu kadar sürgünken
Akıl ve iradeler esarete alınmışken
Sen nasıl pişkin pişkin kahkaha atar, egoya kapılırsın
Oysa sen
En mütekamil bir şekilde
Yaratılan ve en ulvi yetilerle donatılan
İmtihansın, hesapsın, mizansın, kaderini seçen akılsın
Nedir böyle
Seni senden alan, avutan
Aklını karartan, tuzaklara av yaptıran
Bu kadar mı idrakin, sual ettirmeyen zafiyetin kapalıdır
Bizzat sen
Talip olmalısın, muhakeme
Hak ve hakikati fark etme yetisine haizsin
Neden boş verirsin, akıntıya kendini kaptırmak istersin
Zaten şer
Tuğyan eden, enaniyetini
Özellikle zannı için seçen, yaratana karşı gelen
Bu kadar aşikar , aldatıcı olduğu bilinirken, bu ne gaflet
Bir emanet
Olarak sana gösterilen
Muhabbet, müsamaha, ikramı böyle hoyratça
Arsız, sorumsuz tercihle kullanır, hakiyetsizlik yaparsın
Niçin bukadar
İnsanı, sabrı, edebi, sükutu
Zorlamak ve taşırmak için bin bir bahane arar
Hayat, akıl, irade seçim benim hakkım diye savunursun
Mustafa Cilasun