Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12 Nisan 2018, 19:42   Mesaj No:3

nurşen35

Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:61
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4414
Beğendi:3686
Takdirleri:14203
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

3.ÜNİTE ÖZET
Tefsirin Tanımı ve Niteliği
Tefsîrle ilgili kavramları tanımlayabilmek
Kur’ân’ın anlaşılması için geliştirilen disiplinin adı tefsîrdir. Bu disiplin için
kullanılan bir başka kavram da te’vîl kavramıdır. Söz konusu iki kavram
anlam yakınlığından dolayı ilk dönemlerde birbirinin yerine kullanılmış olsa
da İmam Mâtüridî’nin tefsîr, Hz. Peygamber’in ve ashâbın sözlerine dayalı
olması sebebiyle hakikat, te’vîl ise bireysel tercihin bir sonucu olması
hasebiyle zan ifade eder, şeklindeki yaklaşımı nedeniyle söz konusu
kavramlar yeniden tanımlanmışlardır. İşte bu tanımlamanın ardından artık bu
kavramlar birbirinin yerine kullanılmamışlardır. Böylece tefsîr Kur’ân
öğretisini değişik zamanlara taşıyan aktiviteye isim olarak verilmiştir. Ancak
tefsîr bu alanda yeterli olamayınca devreye tercüme faaliyeti sokulmuştur.
Çünkü tercüme ile sonuca daha pratik yolla ulaşmak mümkündür. Halbuki bu
özellik tefsîrde yoktur. Tabii burada tercümesi söz konusu olan metin Kur’ân
olunca onun için de lafzî değil tefsîrî tercümeden söz etmek kaçınılmaz
olmuştur. Zira lafzî tercüme tarzı, beşerî sözler için bile çok sıkıntılar ortaya
çıkarırken, onun ilâhî kelam için uygun bir yöntem olduğunu söylemek
imkânsız görünmektedir. İşin bir başka boyutu da tefsîrî tercümenin bile
Kur’ân’ın bütün mana ve maksatlarını aktaramadığı yönündedir. Esasen
böyle olduğu içindir ki yapılan Kur’ân tercümelerine meâl denilmiştir.
Tefsîrin konusunu, gayesini ve önemini açıklayabilmek
Tefsîr ilimler içinde çok önemli bir yere sahiptir; çünkü onun konusu
Kur’ân’dır. Gayesi ise, Yüce Allah’ın insanlığa göndermiş olduğu ilâhî
kelâmın hakikatlerini ortaya çıkarıp, ona gönül verenlerin manevî
kurtuluşunu gerçekleştirmektir. Bu bakımdan tefsîr kaçınılmaz derecede
önemli bir faaliyettir. Çünkü ondaki nasslar sadece muhkem değildir, bilakis
onda antropomorfik (insan biçimci) ve sembolik ifadelere yer veren
müteşâbih âyetler de mevcuttur. Ayrıca mecazlar, kinâyeler teşbihler vb.
edebi sanatlar yanında, manaları henüz anlaşılan bir takım kozmolojik âyetler
de bulunmaktadır.
Kur’ân’ı farklı yorumlamanın nedenlerini farkedebilmek
Tefsîrde iki yönlü bir öznellik söz konusudur. Bunlardan biri Kur’ân’dan
diğeri de müfessirlerin bilgi birikimlerinden, donanımlarından ve âyetlere
farklı yaklaşmalarından kaynaklanmaktadır. Ancak bütün bunlara rağmen
tefsîr yine de ilâhî hakikatleri yansıtmaktadır. Ondaki ihtilaflar ise
Müslümanlar için bir zenginlikten ibarettir.
Müfessir için gerekli donanımın neler olduğunu listeleyebilmek
Bir müfessirin tefsîr yapabilmesi için şu ilimlerde bilgi ve birikimi olması
gerekir: Arap dili ve Edebiyatı, Kur’ân İlimleri, Fıkıh, Fıkıh Usûlü, Hadis,
Nüzül Sebepleri, Sosyo-Kültürel Tarih, Sosyal-Psikoloji, Astronomi.
Görüldüğü gibi bu sınıflandırmada temel iki özellik öne çıkmaktadır.
Birincisi, Arap dili diğeri de Kur’ân’ın nâzil olduğu tarihî arka plan bilgisidir.
Çünkü dil bakımından ortaya çıkan eksiklik, Kur’ân’ın lafzî yönden doğru
anlaşılmasına mâni olacak; tarihsel bağlam konusundaki eksiklik ya da
yetersizlik de Kur’ân mesajının doğru anlaşılmasını zorlaştıracak hatta yerine
göre imkânsızlaştıracaktır. Bu bakımdan tefsîrci öncelikle Arap dili ile ilgili
gerekli bilgi birikimi ve donanımına sahip olmalıdır. Zira Arap dili ile ilgili
bilgiler, lafızların anlamlarına ulaşmada önemli birer araçtır. Arap dili
konusunda kendisini yeterli duruma getirmiş olan tefsîrci, aynı zamanda
yeterli bir tarih bilgisi de edinmelidir.
Tefsîre neden ihtiyaç duyulduğunun sebeplerini tespit edebilmek
Kur’ân’da muhkemlerin yanında müteşâbih, mutlak, müşkil ve mücmel
âyetler yanında mecâz, kinâye, istiâre gibi çeşitli sanatların yer alması; ayrıca
kozmolojik nasslarda farklı bir üslubun kullanılmış olması, daha da önemlisi,
ibâdet, hukuk ve muâmelatla ilgili nassların tafsilatına ihtiyaç duyulması gibi
sebeplerden dolayı Kur’ân’ın tefsîri gereklidir.
Tefsîri diğer İslâmî ilimlerle karşılaştırabilmek
Tefsîr âyetlere yönelik açıklamalar getirirken diğer İslâmî ilimlerle bir ilişki
içerisine girmektedir. Bu ilişkide iki yön vardır. Birisi tefsîrin söz konusu
ilimlerden yardım alması, diğeri de onlara katkı sağlamasıdır. Yararlandığı
ilimler hadis ve tarih; katkı sağladıkları ise, fıkıh ve kelâmdır. Hadis ve tarih
ilminden Hz. Peygamber’in âyetlere getirdiği açıklamaları, âyetlerin indiği
nuzül ortamını yani iniş koşullarını, Kur’ân kıssalarının ayrıntılarını ve
Mekke-Medine tarihini öğrenmek için yararlanır. Fıkıh ve kelâm
disiplinlerine de, Kur’ân nasslarına doğru bir şekilde yaklaşmaları için katkı
sağlar. Böylece tefsîr bir taraftan hadis ve tarih gibi disiplinlerden yardım
görürken, diğer taraftan da fıkha ve kelâma yardım etmiş olur. Ancak
normatif bir ilim olmadığı için tefsîrin katkı anlamında ürettiği bilgilerin bir
yaptırımı söz konusu değildir.
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla