[FECR]

Allah’ın varlığı konusunda insanların bir şüphesi yoktur.“Ateistler” Allah’ın varlığını inkar ediyor diyebilirsiniz ama Ateist dediğimiz ya da kendilerini ateist denilen kimselerin bilinç altında “Allah varlığı” vardır. Hatta Ateistlerin öncülerinden olan ünlü Fizikçi Stephen Hawking adlı kişi 70 yaşından sonra “Allah’ın var olduğunu” açıkça ilan etmiştir. Geçenlerde de internet ortamında kendine ateist diyen bir kişi şöyle bir şey paylaşmış: “ Benim ateist olduğumu hiç kimse bilmiyor ama Allah biliyor”

Allah’ın varlığı konusunda Kuranda açıklamalar/izahlar bulunmaz. Mekkeli müşriklerin Allah’ın varlığı konusunda bir şüphesi yoktu. Herkesin kendi zihni dünyasında bir Allah inancı vardır. Kafirlerin de , müşriklerin de münafıkların da , Müslümanların da.
Önemli olan burada ; nasıl bir Allah inancı olmalıdır.Ayetler bu konu üzerinde çok durmaktadır. Mekki sürelerde daha çok insanların,Allah hakkındaki yanlış düşünceleri düzeltmeye çalışmıştır ve inen ilk ayetlerde (Alak suresi ilk beş ayette) Allah’ın Rab özelliği anlatılarak insanların Rab anlayışını düzeltmiştir.
Kuranda bazı ayetlerde “Allahı hakkıyla takdir edemediler” ifadesi geçer. (Zümer-67),(Hac-74) Burada önemli olan Allah’ı hakkıyla /gerçek anlamda/Allah’ın kendini tanıttığı gibi tanımak ya da tanımamak meselesidir
Bu mesele de tek boyutlu bir mesele olmayıp insanların Allah inancına farklı bakış açılarıyla değişik anlayışlar ortaya çıkmaktadır. Bir kelamcının/filozofun Allah tasavvuru ile bir fıkıhçının ya da tefsircinin ya da bir Psikoloğun Allah tasavvuru farklıdır.Yine itikadi ve amel mezheplerinin Allah tasavvuru farklı olabiliyor. Ayrıca Tasavvuftaki Allah tasavvuru farklıdır.
Kuran ayetlerinde/surelerinde Allah kendini tanıtıyor. Tevhid suresi dediğimiz İhlas suresi ve ayetel kürsi dediğimiz ayet bunu en güzel şekilde bize anlatıyor. Bunun haricinde bir çok ayetin sonunda esmaul hüsna dediğimiz isimlerle Allah kendini bizlere tanıtıyor ve “Nasıl bir Allah inancı” sorusunun cevabını veriyor. Ama yine de insanlar/Müslümanlar Allah’ı hakkıyla tanımamak gafletine düşüyor. Bunun nedenleri ise çoktur. Bazıları şunlardır: Kuranı okumamak, Allah’ı ayetlerden değil de menkıbe ve israliyat haberlerinden tanımaya çalışmak, ayetlere ön yargılı yaklaşarak kendi kafalarındaki Allah tasavvurunu Kur’an’a onaylatma çabası, mezhep, meşrep, grup , cemaat düşüncelerinden bağımsız olarak Kur’ana yaklaşamamaları,Kur’anı sırf mealinden okuyarak Allah’ı tanımaya çalışmaları vs vs.

Topluma çıksak ve Allahı nasıl anlatabilirsin diye röportaj yapsak çok farklı cevaplarla karşılaşırız. Topluma bunu sormayı bırakın yaşadığınız bölgenin kanaat önderlerine, alimlerine , şeyhlere, dervişlere , alim dediğiniz kimselere vs etiket sahibi kimselere sorsanız yine farklı farklı cevaplar alacağınızdan şüpheniz olmasın.
Ayrıca bir çocuğun Allah tasavvuru ile gencin ve yaşlının Allah tasavvurlarında farklılıklar vardır.
Nasıl bir Allah tasavvuru sorusunun cevabı Kur’an ayetlerinde mevcuttur. Ne kadar çok Kur’anla hemhal olursak o kadar Allah tasavvurumuz Allah’ın kendini tanıttığı gibi olmaya başlar. Kur’andan uzak Allah tasavvuru oluşturursak “Kalbim temiz , Allah günahlarımı affeder” tasavvuru ya da yanlış Allah tasavvurları ortaya çıkar.
Allah bizleri Allah’ı hakkıyla tanıyanlardan eylesin