Konu Başlıkları: Arapça 3 dersleri
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03 Ocak 2019, 12:34   Mesaj No:1

Allahın kulu_

Medineweb Emekdarı
Allahın kulu_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Allahın kulu_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 33478
Üyelik T.: 09 Kasım 2013
Arkadaşları:29
Cinsiyet:
Memleket:sıratı mustakım
Yaş:48
Mesaj: 2.632
Konular: 164
Beğenildi:1153
Beğendi:1570
Takdirleri:5244
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Arapça 3 dersleri

Arapça 3 dersleri

Muzari Fiil’in Meçhulu
50045



FİİL-İ MUZÂRİNİN MEÇHÛLU
Fiil-i muzârinin meçhûl yapılması için muzâri harf ötre, fiilin sondan bir önceki harfi üstün okunur. Örnek:

يَكْتُبُ

yazar
يُكْتَبُ

yazılır


يَشْرَبُ

içer
يُشْرَبُ

içilir
يَفْتَحُ

açar
يُفْتَحُ

açılır
يَضْرِبُ

döver
يُضْرَبُ

dövülür
يَعْلَمُ

bilir
يُعْلَمُ

bilinir
يأْكُلُ

yer
يُؤْكَلُ

yenilir
Muzâri meçhûl fiil cümlesinde de, mâzî meçhûlde olduğu gibi fâil yerine cümlenin mef’ûlü, nâibu fâil olur:

يَكْتُبُ التِّلْمِيذُ الدَّرْسَ.

Öğrenci dersi yazıyor
يُكْتَبُ الدَّرْسُ

Ders yazılıyor
Naibu fâil (son harekesi ötre)



يَعْرِفُ الناَسُ الْمُخْلِصِينَ بِأَعْماَلِهِمْ. – يُعْرَفُ الْمُخْلِصُونَ بِأَعْماَلِهِمْ.

Muzâri ma’lûm f. Fâil Mef’ûl Mef’ûl b. ga. s.
Câr-mecrûr Nâibu Fâil Muzâri meçhûl f

İnsanlar ihlaslıları (samimileri) işleriyle tanır. İhlaslılar işleriyle tanınır.

اَلناَسُ يَعْرِفُونَ الْمُخْلِصِينَ بِأَعْماَلِهِمْ. – اَلْمُخْلِصُونَ يُعْرَفوُنَ بِأَعْماَلِهِمْ.

Mübtedâ

Câr-mecrûr Nâibu Fâil Muzâri meçhûl f.

Câr-mecrûr Muzâri meçhûl f. Mübtedâ


Haber (fiil cümlesi)

Haber (fiil cümlesi)

İnsanlar ihlaslıları (samimileri) işleriyle tanır. İhlaslılar işleriyle tanınır.

Cümle Örnekleri:

1- يَنْصُرُ اللَّهُ الْمُسْلِمِينَ – يُنْصَرُ الْمُسْلِمُونَ.

2- عَرَفْناَ كَيْفَ يَحْفُرُ([19]) الْمُهَنْدِسُونَ الْآباَرَ([20]) – عَرَفْناَ كَيْفَ تُحْفَرُ الْآباَرُ.

3- فَهِمْناَ كَيْفَ يَجْمَعُ الصَّحَفِيُّونَ الْأَخْباَرَ – فَهِمْناَ كَيْفَ تُجْمَعُ الْأَخْباَرُ.

4- فَحَصَ الطَّبِيبُ الْمُدَرِّسِينَ فِي الْمُسْتَشْفَى – اَلْمُدَرِّسُونَ يُفْحَصُونَ هُناَكَ.

5- تَنْصَحُ الْمُعَلِّمَةُ التِّلْمِيذاَتِ – التِّلْمِيذاَتُ يُنْصَحْنَ.



6- تَشْكُرُ الْمُدِيرَةُ الطاَّلِبَتَيْنِ – اَلطاَّلِبَتاَنِ تُشْكَراَنِ.

7- يَكْسِبُ الْفَرِيقُ الْمُباَراَةَ فِي آخِرِ لَحْظَةٍ – تُكْسَبُ الْمُباَراَةُ فِي آخِرِ لَحْظَةٍ.

8- يُؤْخَذُ الْكِتاَباَنِ – تُفْهَمُ الْقِصَّتاَنِ – يُتْرَكُ الْعَمَلُ لِلصَّلاَةِ.

9- تَشْرَحُ الْأُسْتاَذَةُ الدَّرْسَيْنِ – يُشْرَحُ الدَّرْساَنِ.

Tercüme:

1- Allah müslümanlara yardım ediyor. Müslümanlara yardım ediliyor.

2- Mühendislerin kuyuları nasıl kazdığını öğrendik (bildik). Kuyuların nasıl kazıldığını öğrendik.

3- Gazetecilerin haberleri nasıl topladığını anladık. Haberlerin nasıl toplandığını anladık.

4- Doktor hastanede öğretmenleri muayene etti. Öğretmenler orada muayene ediliyor.

5- Öğretmen kız öğrencilere nasihat ediyor. Kız öğrencilere nasihat ediliyor.

6- Müdür iki öğrenciye teşekkür ediyor. İki öğrenciye teşekkür ediliyor.

7- Takım maçı son anda kazanıyor. Maç son anda kazanılıyor.

8- İki kitap alınıyor. İki hikaye anlaşılıyor. İş namaz için terkediliyor.

9- Hoca iki dersi açıklıyor. İki ders açıklanıyor.

&&&&&&&&&&

FİİL-İ MUZÂRİNİN MEÇHÛLÜ İLE İLGİLİ AYETLER

1- وَإِنَّهُ لَذِكْرٌ لَكَ وَلِقَوْمِكَ وَسَوْفَ تُسْأَلُونَ .

(43/ZUHRUF, 44). Doğrusu O (Kur’ân), sana ve kavmine bir öğüttür. (Ondan) sorulacaksınız (sorumlu tutulacaksınız).

ذِكْرٌ

hatırlayış, öğüt. (Buradaki manası; inzal edilmiş kitap, Kur’ân)
قَوْمٌ

kavim, topluluk
سَأَلَ يَسْأَلُ

sordu
2- أَ تُتْرَكُونَ فِي مَا هَاهُنَا آمِنِينَ .

(26/ŞUARÂ, 146). Siz burada güvende olarak bırakılacak mısınız?

تَرَكَ يَتْرُكُ تَرْكاً

terketmek, bırakmak.
فِي مَا هَاهُنَا

işte burada (هَا tenbih için gelmiştir.)
آمِنٌ ج آمِنِينَ

emin, korkusuz olanlar, güvende olanlar.

3- فَيَوْمَئِذٍ لاَ يُسْأَلُ عَن ذَنْبِهِ إِنسٌ وَلاَ جَانٌّ .

(55/RAHMÂN, 41). İşte o gün insanlara da cinlere de günahı sorulmaz.

اَلذَّنْبُ ج ذُنُوبٌ

günah, suç
إِنسٌ

insanlar
جَانٌّ

cinler, görülmeyen, gizli, canlı, şuurlu mahluklar
4- يُعْرَفُ الْمُجْرِمُونَ بِسِيمَاهُمْ فَيُؤْخَذُ بِالنَّوَاصِي وَالْأَقْدَامِ .

(55/RAHMÂN, 41). Suçlular, simalarından tanınır, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.





يُعْرَفُ (عَرَفَ يَعْرِفُ)

bilinir, tanınır
سِيمَا

çehre, sima
اَلْمُجْرِمُ ج اَلْمُجْرِمُونَ

günah işleyen, suçlu
قَدَمٌ ج اَلْأَقْدَامُ

ayak
يُؤْخَذُ (أَخَذَ يأْخُذُ)

(ayetteki mana tutulmak, yakalanmak
اَلنَّاصِيَةُ ج اَلنَّوَاصِي

kâkül, perçem (Ayette geçen perçemlerle ayaklardan tutulmaktan maksat yakapaça edilip cehenneme atmaktır).
5- إِنَّ اللَّهَ اشْتَرَى مِنَ الْمُؤْمِنِينَ أَنْفُسَهُمْ وَأَمْوَالَهُم بِأَنَّ لَهُمُ الجَنَّةَ …

(9/TEVBE, 111). Muhakkak ki Allah mü’minlerden mallarını ve canlarını, kendilerine (verilecek) cennetle satın almıştır.

اِشْتَرَى يَشْتَرِى اِشْتِرَاءاً

satın almak
اَلنَّفْسُ ج اَلْأَنْفُسُ

can
ماَلٌ ج أَمْوَالٌ

mal
6- … أَنَّهُمْ يُفْتَنُونَ فِي كُلِّ عَامٍ مَرَّةً أَوْ مَرَّتَيْنِ ثُمَّ لاَ يَتُوبُونَ وَلاَ هُمْ يَذَّكَّرُونَ .

(9/TEVBE, 126). Onlar, her yıl bir veya iki kez (çeşitli belalarla) imtihan ediliyorlar. Sonra ne tevbe ediyorlar ne de ibret alıyorlar.

فَتَنَ يَفْتِنُ فَتْناً فُتُوناً

imtihan etmek, denemek, eziyet etmek, ateşe atmak
يُفْتَنُونَ

imtihan ediliyorlar
عَامٌ

yıl, sene
مَرَّةٌ

bir kere, defa, kez.
مَرَّتاَنِ مَرَّتَيْنِ

iki kere
تاَبَ يَتُوبُ

tevbe etti.
تَذَكَّرَ يَتَذَكَّرُ تَذَكُّراً

hatırlamak, öğüt almak, ibret almak
يَتَذَكَّرُونَ ‘nin aslı يَذَّكَّرُونَ

öğüt alıyorlar

7- ثُمَّ لَتُسْأَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعِيمِ .


Mecrûr isim harfu cer

Zarfu zaman F.muzâri meçhûl Atıf harfi
(لَ) Kasem (yemin) harfi
(102/TEKÂSÜR, 8). Sonra o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz.

لَتُسْأَلُنَّ

muhakkak sorulacaksınız (Fiilin başındaki lâm te’kîd lâmı, sonundaki şeddeli nun da te’kit nûnudur. Manayı kuvvetlendirmek için kullanılır. Cemi müennes nunları hariç te’kîd nûnundan önceki harfin yani fiilin son harfinin harekesi üstün ise müfred oluşu, ötre ise cemi oluşunu gösterir. Burada ötre olup cemidir. Ayetlere has açıklanarak konu dışı verilen bu bilgiler ilerideki konuların daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacaktır.)
اَلنَّعِيمُ

nimet, çok nimet, rahat yaşayış, bolluk
8- … سَتُكْتَبُ شَهَادَتُهُمْ وَيُسْأَلُونَ .

43/ZUHRUF, 19. ..Onların (bu) şahitlikleri yazılacak ve sorguya çekileceklerdir.
__________________

Vakit namazinizi kildiniz mi?
Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayetle:
Mü'minin durumu yeşil ekin gibidir. Rüzgar ne taraftan gelse onu eğer. Rüzgar durduğunda doğrulur. Mü'min de böyledir. O da bela ve musibetlerle eğrilir. Kafirin durumu ise çam ağacı gibidir. Allah dilediği zaman sert ve dik durur. ][Bela ve musibetlere uğramaz.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Allahın kulu_ 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Haftanın konusu:Şiddet neden artıyor? Hafta'nın Konusu gün ışığı 8 1317 25 Ağustos 2019 23:20
AÖF İlahiyat Arapça 2. Sınıf Vize Soruları – 2009 Arapça 4 Allahın kulu_ 3 1454 23 Ocak 2019 19:40
Sayı ve Temyiz soruları Arapça 4 Allahın kulu_ 0 2774 23 Ocak 2019 19:09
Arapça 3 dersleri Arapça 3 Allahın kulu_ 0 1061 03 Ocak 2019 12:34
Arapça 3 | Çıkmış Soru Çözümleri Arapça 3 Allahın kulu_ 2 1498 03 Ocak 2019 11:56