MEDİNEWEB HAFTANIN HUTBESi:29.11.2019-Dinin Özü Samimiyettir
DİNİN ÖZÜ SAMİMİYETTİR
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Cenâb-ı Hak şöyle
buyuruyor: “Biz bu kitabı sana gerçeğin bilgisi
olarak indirdik. Öyleyse samimi bir inanç ve
bağlılık göstererek sadece Allah’a kulluk et.”1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber
Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Allah, ancak
samimiyetle ve sadece kendi rızası gözetilerek
yapılan ameli kabul eder.”2
Aziz Müminler!
Yüce dinimiz İslam’ın özü samimiyettir. Söz
ve davranışlarımızın Allah katında değer kazanması,
samimiyetimize bağlıdır. Samimiyet; Rabbimize
gönülden iman etmek, bu imanın gereği olarak da
hiçbir dünyevi karşılık ve menfaat beklemeden
sadece Allah’ın rızasını amaçlayarak yaşamaktır.
Samimiyet, canlı-cansız bütün varlıklara karşı iyi
niyet beslemektir. Samimiyet, ya olduğu gibi
görünmek ya da göründüğü gibi olmaktır.
Kıymetli Müslümanlar!
Resûl-i Ekrem (s.a.s) bir hadisinde ة ُح َصيِ
ل ّدِي ُن ال ّنَ
اَ
“Din samimiyettir.” buyurmuştur. Sahabe-i kiram
merak edip, “Kime karşı samimiyet Yâ Resûlallah?”
diye sorunca Sevgili Peygamberimiz şöyle cevap
vermiştir: “Allah’a, Kitabı’na, Resûlü’ne,
Müslümanların idarecilerine ve bütün
Müslümanlara.”3
Peygamberimizin mübarek ifadelerinden
anlıyoruz ki, din deyince aklımıza samimiyet
gelmelidir. İslam dinini ihlas ve samimiyetten, halis
niyetler ve saf yüreklerden ayrı düşünmek
imkânsızdır.
Müslüman, Cenâb-ı Hakk’a samimiyetle
kulluk eder. İbadetlerinin, dualarının, yardım
taleplerinin tek muhatabı Allah’tır. “Sözlerin en
güzeli” olan Kur’an-ı Kerim’e samimiyetle bağlanır.
Kur’an’ın lafzını zihnine, hükmünü hayatına
aktarmak için gayret eder. Resûl-i Ekrem
Efendimize sadakatle itaat eder. Derin bir sevgi ve
samimiyetle onu örnek alır, onun gibi yaşamak için
uğraşır.
Müslüman, içinde yaşadığı toplumda huzurun
hâkim olması, barış ve güvenin sağlanması için kul
hakkına riayet eder. Eğitimden ticarete, aileden
mahalleye her alanda ve her şartta hakkı, hukuku ve
adaleti korur. Amir ya da memur, kadın ya da erkek,
çocuk ya da yetişkin farkı gözetmeksizin,
çevresindeki herkese karşı sorumluluklarını
samimiyetle yerine getirir.
Müslüman, “ümmet-i Muhammed” ailesinin
şerefli bir ferdi olduğunun idrakindedir. Cinsiyeti,
ırkı, rengi ve dili ne olursa olsun, bütün müminlere
karşı hasbi davranır. Şefkat ve merhametle açılan
kardeşlik kollarını, muhabbetle edilen sıcak bir
kardeş duasını her türlü kazancın üstünde tutar.
Değerli Müminler!
İnsanı hırsına esir eden ve samimiyete gölge
düşüren en büyük illet, riya ve gösteriştir. Yüce
dinimiz, söz ve davranışlarımızın her türlü hileden
ve çıkar oyunlarından uzak olmasını emreder.
“Karşılığını sadece Allah’tan umarak” iyi işler
yapmayı bize öğütler. Dürüstlükten ve samimiyetten
ödün veren, insanların gözünü boyayarak kazanç
sağladığını zanneden kimselerin aslında kaybettiğini
söyler. Zira “görsünler ve duysunlar diye” iş yapan
riyakârın eline geçecek olan, dünyada da ahirette de
ziyandan başka bir şey değildir.
Aziz Müslümanlar!
Allah Resûlü (s.a.s) bir hadis-i şerifinde bizleri
şöyle uyarmaktadır: “Allah sizin görünüşlerinize
ve mallarınıza bakmaz, ancak kalplerinize ve
amellerinize bakar.”4 O halde, Rabbimizin katında
iyi bir kul, halis bir Müslüman olmak istiyorsak,
temiz bir yüreğe ve samimi amellere sahip olalım.
Allah’ın rızasını hayatımızın amacı haline getirelim.
O’nun gizli-açık her halimizi görüp bildiğini ve
sadece samimiyetle yaptıklarımızı ödüllendirdiğini
aklımızdan çıkarmayalım. Gösterişten ve
ikiyüzlülükten uzak duralım. Hep birlikte
Peygamberimizin duasıyla Allah’a yalvaralım: “Ey
Rabbimiz ve her şeyin Rabbi olan Allah’ım! Beni
ve ailemi dünya ve âhirette her an sana ihlâsla
bağlı kıl. Ey yücelik ve ikram sahibi!”5
1 Zümer, 39/2.
2 Nesâî, Cihâd, 24.
3 Müslim, Îmân, 95.
4 Müslim, Birr, 34.
5 Ebû Dâvûd, Vitr, 25.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü