[Medine-web]

konuya genelleme yada sopalama veya toptan silme veya kabul noktasında bakarsak batarız.
şöyle ki;
1-insanlar üstlendikleri misyonun(davanın) ağırlığına ve sorumluluğuna bağlı davranmak zorundadır. misyon sahipleri için hataya düştüm Hiç bir gerekçe geçerli değildir.
2-hiç bir kimse yüzünden misyonu dışlanamaz. Ordu da bir subay veya diyanette bir imam veya meb de bir öğretmen hata yaptı kurumu kapatalım mı? yanlış olan misyon sahibinin hata etmesidir ikinci yanlış ise hata yapan kişiden önce misyonu eleştirmek!
3-peygamberler dahil hiç kimse masum değildir. Peygamberler kontrol altında ismetle korunduklarından hatalar önlenmektedir veya affedilmektedir. Adem yunus örnekleri....
4-hataya meyilli insanlar misyon üstlenmemeli özellikle din misyonu konusunda. Girmemeli girdiyse çıkmalı başka alan seçmelidir. çıkmayacaksa adam olmalı kendisinden önce misyonunun şerefini korumak zorunda olmalıdır.
5-bir öğretmen öğrencisine bir imam talebesine bir şeyh müridine Art niyetle yaklaşırsa affedilmemeli hatta linç( ulu orta recm) edilmelidir.o kişi öğrencisine değil kurumuna(misyonuna) tecavüz etmiştir. Cezası kesinlikle linçtir devlet dahil kimsenin affetme yetkisi yoktur.
6-uşaki denilen uşak zaten misyon sahibi değildir uyduruk kaydırak bir din seçmiş koyun sürülerine hüküm etmektedir. Dilediğini soyar dilediğini yüzer dilediğini yer. Ve bu din İslam değildir. Geçmişte şerefsiz kalkancıları dansöz Fadimeleri ağlak hocaefendileri İslam kisvesi altında gördük.
ve sonuç Müslümanlar için geçerli parola;
"Ey Peygamber eşleri! Siz (öteki) kadınlar gibi değilsiniz, eğer Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincine (hakkıyla) sahip olursanız. O halde, edalı bir şekilde konuşmayın ki kalplerinde maraz olanlar (size karşı) bir arzuya kapılmasın..."

yani parola şu ey misyon sahipleri siz herhangi bir kadın değilsiniz. Misyonlara hamil olanların hata lüksü yoktur fitnelere meydan vermeyin ya da misyonu bırakın!