Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06 Mart 2009, 23:37   Mesaj No:1

MERVE DEMİR

Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:MERVE DEMİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5587
Üyelik T.: 05 Aralık 2008
Arkadaşları:14
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
Mesaj: 2.537
Konular: 2038
Beğenildi:114
Beğendi:0
Takdirleri:270
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Kur'an Algısında Seyyid Kutub Farkını Anlamak

Kur'an Algısında Seyyid Kutub Farkını Anlamak

Kutub, 29 Ağustos 1966'da Stalin-Hitler karışımı nasyonal sosyalist bir diktatör olan Cemal Abdunnasır tarafından, siyasi sistemle uzlaşmaz muhalefeti nedeniyle idam edilmişti
İdamının üzerinden 35 yıl geçmiş Merhum Kutub, yazdıkları, söyledikleri, özellikle de yaşadıklarıyla, hâlâ günümüz İslam düşüncesi ve müslüman nesilleri üzerinde etkisini sürdürüyor
O, aksiyoner kimliğiyle öne çıktı ya da çıkartıldı Belki bunda, onun dramatik bir biçimde ortadan kaldırılışının rolü büyüktür Fakat kanaatimiz o ki, Kutub'un aksiyoner kimliğinin öne çıkartılması, onun fikir ve ilim adamı kimliğini bir parça geriye itti, hatta perdeledi
Biz Seyyid Kutub'un şehadet yıl dönümü anısına kaleme aldığımız bu yazıda, Fi-Zılali'l-Kur'an yazarını emsallerinden farklı kılan önemli bir boyutunu ele almak istiyoruz Bu boyut, onun "nesneleşmiş Kur'an" algısının hakim olduğu bir dünyada, inşa edici bir "özne olan Kur'an" anlayışını yeniden kurmaya yönelik inkar edilemez katkısıdır
Bu katkının önemini anlamak için, öncelikle Kur'an'ın inşa etmek istediği hayatla Batı modernitesinin inşa ettiği modern hayat arasındaki fark üzerinde kısaca durmamız gerek
Günümüz dünyasında cari olan hayat, büyük oranda Batı modernitesi eliyle inşa edilmiştir Bu inşanın, inşadan çok bir imha olduğu ortadadır Çünkü Batı modernitesi, bir İslam mütefekkirinin ifadesiyle, insanlık tarihinde "bir yol kazası"dır
Vahyin öznesi olduğu inşa sürecinin hedefi ise, insanın yeryüzündeki varoluş amacına uygun yepyeni bir hayatın inşasıdır Böyle bir hayat, bu hayatı inşa edecek öznenin inşasıyla mümkündür Böyle bir öznenin inşası ise, onun aklının ve o aklın çalışma biçimini ve istikamet açısını belirleyen tasavvurun inşasından geçer Bütün bu inşa süreci sonunda elde edilmek istenen amaç şudur:
İnsan merkezli bir hayat
İman merkezli bir insan
Bilgi merkezli bir iman
Hakikat merkezli bir bilgi
Hakikatin merkezi ise zaten bellidir: "el-Hak" olan Allah…
İnsanlığın değişmez değerlerinin öbür adı olan İslam'ın inşa edeceği bir hayata insanlığın duyduğu şiddetli ihtiyaç, kendisini müslüman olarak niteleyen insanların omuzlarına ağır bir sorumluluk yüklüyor Bu sorumluluğu hissetmek için, "müslümanım" demek yetmiyor Gerçekten kişinin müslüman olması ve İslam'ını ciddiye alması gerekiyor Bu da ancak tasavvurunu, aklını, şahsiyetini vahye inşa ettirmiş bir insan olmasıyla mümkündür
Böyle bir insanın inşasından söz edilmeden, insanlığa kaybettiği umudu yeniden verecek bir medeniyetin inşasından söz edilemez
Çünkü Medine olmadan medeniyet olmaz Medenî olmadan, Medine kurulamaz Zira Medine, medenilerin ellerinde inşa edilen sitenin adıdır Din olmadan gerçek anlamda medeni olunamaz Çünkü edna olan dünyaya meyletmeye yatkın olan beşeri alıp medeni kılmayı amaçlayan tek sahici kurum, din kurumudur Sorumluluk bilinci olmadan da Din olmaz Çünkü Din, insanın Allah'a borçlu (deyn) olduğunun, dolayısıyla Allah'sız bir gelecek tasarlayamayacağının bilincine erdiren müessesenin adıdır
Şimdi bize düşen, vahiyden yola çıkarak vahyin inşa modelini, bu modelden yola çıkarak da vahyi anlamaya çalışmaktır Bu anlamda vahiy "okunan peygamber", Efendimiz "yürüyen Kur'an" idi
Bu ikisini doğru anlamak, ancak vahyin inşa ettiği bir tasavvur ve akılla mümkündür Vahyin bir tasavvuru ve aklı inşa edebilmesi ise, uzun zamanlar boyunca bir "nesne" olarak algılanan vahyin tekrar inşa edici bir "özne" olarak algılanmasıyla mümkündür
İşte "Seyyid Kutub farkı" dediğimiz şey de burada gündeme gelmektedir Seyyid Kutub, tefsirine Fizılali'l-Kur'an (Kur'an'ın gölgesinde) adını verirken, bununla "Kur'an'ın gölgesi altında bir hayatı" kastediyordu Bunun anlamı açık: Seyyid Kutup, Kur'an'ın nesneleştirilmesinin acısını ta yüreğinde duyuyordu Fi-Zılali'l-Kur'an adlı tefsirinin mukaddimesinde okuduğumuz şu sözleri ona söyleten, işte bu acı ve sancıdır ve onun Kur'an'ı nesne olarak değil ilk indiği andaki gibi, inşa edici özne olarak algılama farkıdır:
"Kur'an'ın Gölgesinde yaşamak bir nimettir; sadece onu tadanın farkına varacağı bir nimet; insan hayatını yücelten, onurlandıran, arındıran bir nimet… Kendisi de Allah'ın bir eseri olan insanoğlu, fıtrat binasının kilitli hücrelerini ancak Allah yapısı anahtarlarla açabilir Varoluşsal hastalık ve bunalımlarını sadece Allah Teala'nın takdim ettiği ilaçlarla tedavi edebilir"
Ya et-Tasviru'l-Fenni fi'l-Kur'an adlı eserini anasına ithaf ederken yazdığı şu satırlar:
"Ey Ana, sana ithaf ediyorum!
Küçük yavrun, büyük delikanlın için gösterdiğin uzun çabanın hasadı bu! Her ne kadar o, küçüklükteki Kur'an'ı tilavet güzelliğini yitirmişse de, Kur'an'ın anlamını derinliğine kavrama güzelliğini yitirmeden kalmak, onun en büyük arzusu olacaktır"
Evet, Seyyid Kutub'un aksiyoner kimliğinin gölgesinde kalan bu boyutuna, günümüz müslümanı her şeyden daha fazla muhtaçtır Çünkü günümüz müslümanlarının çoğu Kur'an'ı şahsiyetini inşa eden bir özne olarak değil, kimi zaman "mücevher kutusu", kimi zaman "fetiş", kimi zaman üzerine binilip Allah'a ulaşılacak "uçan halı", kimi zaman "tarihi bir hatıra" gibi, ama hep "kutsal bir nesne" olarak görüyor
İşte fi-Zılal'in misyonu, bu yanlış algıya Kutub'ça bir itirazdır
Mustafa İslamoğlu (3 Eylül 2005)
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... Videolar/Slaytlar Medine-web 1 2755 22 Ağustos 2013 23:41
İran Emperyalizmi Makale ve Köşe Yazıları Medine-web 6 3360 26 Ocak 2013 21:53
gerekli gereksiz bir şiir.. Makale ve Köşe Yazıları MERVE DEMİR 0 3094 06 Aralık 2012 09:48
olmamış kayınbiradere mektup :) Komik Paylaşımlar Allahın kulu_ 10 6966 03 Kasım 2012 22:19
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür Makale ve Köşe Yazıları Esadullah 11 6414 02 Ekim 2012 20:16