Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02 Kasım 2007, 14:07   Mesaj No:6

AŞK'ÜL İSLAM

Medineweb Sadık Üyesi
AŞK'ÜL İSLAM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:AŞK'ÜL İSLAM isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38
Üyelik T.: 30Haziran 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:43
Mesaj: 984
Konular: 245
Beğenildi:29
Beğendi:0
Takdirleri:146
Takdir Et:
Standart Senai Demirciden İnciler (2)

Biliyorum. Hiç beklemiyordun bu daveti. Birden geliverdi değil mi? Ansızın vurdu şakağına; saçaktan düşen buzdan kılıçlar gibi. Şaşırdın. Huzurunun göbeğine irice bir taş savruldu; halka halka titremede gönlünün düştüğü göl şimdi.


Neşesi kaçtı vaktin; sevinçlerini pervane ettiğin mumlar titredi, bitti. Akrep ve yelkovanın ayakları dolandı; beklediğin “az sonra”lar havada asılı kaldı. Hüznün ölü kelebekleri kıpırdadı, sızılandı. Aşinalığın tadı bozuldu; acının ketum, kekre sütunları devrildi göğsüne. Başını yasladığın uzun saatler, uzanıp uyuduğun bitmez günler vaatlerini yerine getiremeyeceklerini söylediler; yüzleri yerde, mahcup.

Oyala(n)dığın ağaç gölgeleri çeki,ldi üzerinden. Avunduğun/avuttuğun haz pareleri perdelendi. Gözlerini ıslatamadan giden yağmurlar elindeki şemsiyeyi uçurdu. Konforunu bozmamak için parmak uçlarına basa basa odana giren, kalbini kanatmadan usulca gidiveren uzak acılar yakana dolandı şimdi..

“Daha dün konuşmuştuk ama…” diyorsun. “Ama nasıl olur!”lar çekip çekiştiriyor iki yakanı. “Hiç beklenmedik bir ölüm!” “Vakitsiz” “Erken!” “Sürpriz!”
işine ara vereceksin bugün… kocaman bir pürüz olup çıkıverdim karşına.

Hızını kestim hayatının. Üzerine saldım kaygılarını. Köşe bucak kaçtığın korkularına sobelettim seni. Ölümle arana koyduğun duvarı yıktım. “Ölüm bize de yaklaşırmış/yakışırmış” dedin. “Ölmesi kanıksanmış, ölünesi bir yaştayız artık.” “Rahmetli….” Sıfatını ismimin üzerine yumuşak bir şal gibi atıvereceksin.

İki yakasında da eksiğim İstanbul’un. Vapurların hiçbiri beklemiyor beni iskelede. Ben öldüm diye şeritleri eksilmedi otoyolların.

Hayret! Ben öldüm bu defa… şimdiye kadar hep başkalarıydı ölen. Gitsen de bir gitmesen de bir, bir cenaze olacak cami avlularının birinde….

Seni bilmem ama ben bu cenazeye mutlaka gitmeliyim. Ayıp olur, çok ayıp… Davetlilerin yüzüne bakamam sonra. Dediği gibi şairin, bir musallalık saltanım bu benim. Başroldeyim.

Toprağa konulacak adam rolü benim. Ardından ağlanacak adamı ben oynayacağım. Hiç itirazsız karanlığa uzanmak bana düştü bu defa. Üzerine toprak atılan adamı… Unutulmuşluklar altında yüzü erimeye bırakılan adamı… Hüzünlerin münasebetsiz müsebbibi olacak adamı…Ayakkabısı kendini beklerken bağları çözülecek adamı… Elbiseleri evden çıkarılacak adamı… Ben oynayacağım.

Yatağı soğuk kalacak adamı… Akşam eve gelmeyecek adamı..Kapıyı çalması beklenmeyecek adamı…Sofrada yeri olmayacak adamı…Adı telefon rehberinden silinecek adamı…Şehrin dudaklarından yarım ağız çıkmış bir hece gibi önemsizleşecek adamı…Ben oynayacağım.

Sevinçlerin ortasına en fazla bir hıçkırık gibi sokulsa bile hatıraların eşiğinden yüz geri edilecek adamı…Resmine bakıp da ağlanacak (yoksa ağlanılmayacak mı?) adamı…Soluk bir resimde mahzun bir tebessümün ardında aşklarını saklayan, susturan adamı… Ben oynuyorum bugün…

Sahnedeyim.
Beklerim.
En öndeki olmalısın, ayakta duranların en dik duranı.


İŞTE DAVETİYEN :

CANINI ÇOK SEVEN, HER GÜNÜN SABAHINDA BURADA SONSUZCA YAŞAYACAĞINA YENİDEN KANAN. HER LEZZETİN TÜKENİŞİNDE ÖLÜMÜN YANINA UĞRADIĞINI UNUTAN, HER HAZZIN ZİRVESİNDE YAKASINDAKİ ÖLÜMLÜ ETİKETİNİ İSTEYEREK DÜŞÜREN, HER YAZ SICAĞINDA İÇİ DÜNYAYA İYİDEN İYİYE ISINAN, DOĞDUĞU YILIN RAKAMININ BÜYÜKLÜĞÜNÜN KENDİSİNİ KABİRDEN UZAK TUTTUĞUNU SANARAK AVUNAN, KALBİNİN HER ATIŞINDA ÖLÜMLERDEN DÖNDÜĞÜNÜN FARKINDA OLMAYAN, DAMARLARININ BİR KÖŞESİNDE ANSIZIN GELİVERECEK PIHTILARDAN YAPILMIŞ VEDA HABERLERİ SAKLAYAN, AYRILIKLARIN ÇATLAKLARINDAN HÜZÜNLERİ ÖLÜMÜN NEFESİ GİBİ YUDUMLAYAN, SEVENLERİNİN GÖZLERİNİN IŞIĞINA SIĞINARAK ISINAN, UNUTULMAYI, YOK SANILMAYI EN ÜRKÜTÜCÜ UÇURUM BİLEN, GÜZELLİĞİNİ AYNALARIN KIRIKLIĞINDA ARAYAN, TOPRAĞA GİRMEYE ÜŞÜNEN, UZUN SÜREDİR ARAMIZDA YAŞAYAN DOSTUMUZ, ARKADAŞIMIZ, SIRDAŞIMIZ, KARDEŞİMİZ, BABAMIZ, EVLADIMIZ , ŞİMDİLİK UNUTMAYACAĞIMIZI UMDUĞUMUZ. BİR SÜRE UNUTMAKTAN UTANACAĞIMIZ, SONRA UNUTACAĞIMIZ, EN SONUNDA UNUTTUĞUMUZU DA UNUTACAĞIMIZ

SENAİ DEMİRCİ DOĞDUĞU GÜN YAKALANDIĞI FANİLİK HASTALIĞINDAN, UZUN SÜREDİR YATALAK OLMASINA YOL AÇAN “HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAKTIR!” YARASINDAN, ÖMÜR BOYU SANCISINI ÇEKTİĞİ AMANSIZ YAŞAMA RAHATSILIĞINDAN KURTULUP ARAMIZDAN AYRIL[maya ayarlan]MIŞTIR.


Senai Demirci Üstaddan....RABBİM razı olsun O'ndan....
Alıntı ile Cevapla