Konu Başlıkları: Fatiha Suresi Tefsiri
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17 Temmuz 2009, 19:37   Mesaj No:8

FECR

Kur'ân Kürsüsü

Medineweb Emekdarı
FECR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:FECR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 6340
Üyelik T.: 19 Ocak 2009
Arkadaşları:20
Cinsiyet:Erkek
Memleket:ANKARA
Yaş:56
Mesaj: 6.107
Konular: 546
Beğenildi:1003
Beğendi:221
Takdirleri:9161
Takdir Et:
Standart RE: Fatiha Suresi Tefsiri

FATİHA-2-4
HAMD;ALEMLERİN RABBINA,RAHMAN,RAHİM VE DİN GÜNÜ SAHİBİ OLAN ALLAH’A MAHSUSTUR.

Kur’an’ın esas konusu insandır.Bu nedenle Fatiha suresi insanlara Allah’ı tanıtmakla başlıyor:
a-Allah alemlerin Rabbıdır:
Kurana baktığımızda Allah’ın alemlerin rabbı olmasından bahsedilmesi her zaman tekrarlanan bir düşüncedir.İlk inen ayetlerde Rab ismi odak kelime olarak göze çarpıyor:
“Yaratan Rabbinin adıyla oku!.”Alak/1
“Rabbını da tekbir et.”Müddesir/3
“Rabbinin adını an; herşeyi bırakıp yalnız O'na yönel.”Müzzemmil/8
“Sen Rabbinin nîmeti sayesinde mecnûn değilsin.”Kalem/2
Rab kelimesi şu anlamlara gelmektedir:
1-Terbiye etmek,yetiştirmek,büyütmek.
2-Toplamak,yığmak,hazırlamak
3-Mes’uliyeti yüklenmek,ıslah etmek,gözetmek,kefil olmak.
4-Üstünlük,efendilik,başkanlık,sözünü geçirmek,istediğini yaptırmak.
5-Malik olmak,sahip olmak.
Arap toplumunda,toplumdaki otorite kaynakları rabb olarak isimlendiriliyordu.Oysa Kuran,insanların kafasındaki bu anlayışı değiştirmek,otorite kaynağı olarak Allah’ı yerleştirmek,Allah’tan başka hiçbir varlığın gerçek rabb olmadığı inancını hakim kılmak istemektedir.
Kur’an,rabb konusundaki bu geleneksel anlayışı değiştirmekle kalmıyor,Allahın yanında başka rablere yer vermenin insanı nasıl şirke götüreceğini ayrıntılı biçimde açıklıyor:
“Onlar Allah'ı bırakıp hahamlarını, papazlarını ve Meryem oğlu Mesih'i rableri olarak kabul ettiler. Oysa tek Tanrı'dan başkasına kulluk etmemekle emrolunmuşlardı. Ondan başka tanrı yoktur. Allah, koştukları eşlerden münezzehtir.”Tevbe/31
Tevhid inancının rabbı Kuran’da şöyle tanımlanıyor:
“Bu Beyt (Kâbe)nin Rabbine kulluk etsinler. Ki kendilerini açlıktan doyurdu ve onları korkudan emin kıldı.”Kureyş/3-4
“Doğrusu muhtaç olmaktan kurtaran da O'dur, sermaye sahibi kılan da.Doğrusu Şira yıldızının Rabbi O'dur.”Necm/48-49
“O, doğunun ve batının Rabbidir; O'ndan başka tanrı yoktur. Öyleyse O'nu vekil tut.”Müzzemmil/9
“De ki: Rabbim, beni doğru yola iletti. Dosdoğru dine, Allah'ı birleyen İbrahim'in dinine. O, ortak koşanlardan değildi.”En’am/161
Ayetlerde bize verilmek istenen mesaj şudur:
Allah,bütün alemlerin,varlıkların Rabbı,yetiştiricisi,büyütücüsü,eğiticisi,öğreticis idir.Onlar üzerinde tek yetki sahibi O’dur.
b-Rahman Rahimdir.
Bu Rabb,rahman ve rahim sıfatına sahiptir.O’nun insanlara karşı zaaf yahut hırsla karşılık vermesi düşünülemez.Hem merhameti,hem gücü ve hem de merhametinden dolayı insanları nimetlendirmesiyle,insana karşı bu merhamet öyle bir merhamettir ki;onların yetiştirilmesi sonucunu doğurur.Kullar bu merhametin eserinden faydalanarak yeryüzünde dolaşır ve bu merhametin bir eseri olarak birbirlerine şefkatli davranırlar.Allah’ın rahmet sıfatının bu etkilerini insan hayatında devamlı görmek mümkündür.
Bir hadiste şöyle buyruluyor:Allah,rahmetini yüz parçaya ayırdı.Doksan dokuzunu kendi katında tutup bir tanesini de yeryüzüne indirdi.Atın,yavrusunu emzirirken,ona zarar vermemesi için ayağının kaldırması işte bu merhametindedir.”
“Ayetlerimize inananlar sana gelince: «Size selam olsun» de. Rabbiniz, sizden kim bilmeyerek fenalık işler de arkasından tövbe eder ve nefsini düzeltirse, ona rahmet etmeyi kendi üzerine almıştır. O, bağışlar ve merhamet eder.”En’am/54
Rahman ve rahim kelimeleri birbirlerini tanımlayan iki kavramdır.Bu iki kavram bir çok yerde aynı yerde geçer:
“İlâhınız bir tek Allah'tır. O'ndan başka ilâh yoktur. O, rahmândır, rahîmdir.Bakara/163”
Rahman ve rahim kavramının türediği rahmet,vahyin tamamını kapsamaktadır.Kur’an,insanlara bir rahmettir.
“Sana Kitap'ı, ayrılığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için, inanan kimselere de doğru yol rehberi ve rahmet olarak indirdik.”Nahl/64
c-Din gününün sahibidir:
“Ve dediler ki: Vay bize, bu; din günüdür. Onlara: «İşte bu, yalanladığınız hüküm günüdür» denir”.Saffat/20-21
“Evet, din gününün ne olduğunu nereden bileceksin?. O gün, kimsenin kimseye hiçbir fayda sağlamayacağı bir gündür. O gün buyruk, yalnız Allah'ındır”.İnfitar/18-19
“O gün hiçbir kimse en ufak bir haksızlığa uğramaz. Siz orada ancak yaptıklarınızın karşılığını alırsınız.”Yasin/54
O gün kimsenin kimseye faydası dokunmaz,ne oğlun babaya,ne de babanın oğula...herkes yalnızdır.Yalnız olarak doğdukları gibi hesaplarını da yalnız olarak verirler.Hesap Allah’ın,sorgulama Allah’ındır.Ve Allah’ın adaletini hiçbir şey değiştirmez.
O gün nihai karşılıkların verildiği gündür.O gün gerekli muhlet ve fırsatın sona erdiği bir zamandır.
“Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.”Zilzal/7-8

HAMD:
Alemlerin Rabbı adıyla okuyan,rahman ve rahim olan Allah’a karşı kulun takınacağı tavrın adı;”hamd”dır.
“Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı vareden Allah'a mahsustur. Öyle iken, inkar edenler Rablerine başkalarını eşit tutuyorlar.”En’am/2
Onların oradaki duası: «Allah’ım! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz!» (sözleridir). “Orada birbirleriyle karşılaştıkça söyledikleri ise «selâm» dır. Onların dualarının sonu da şudur: Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.”Yunus/10
“Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ı tesbih eder. Mülk O'nundur, hamd O'nadır. O her şeye kadirdir.”Tegabun/1
“Sen şimdi Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol!. Ve sana ölüm gelinceye kadar Rabbine kulluk et!”Hicr/98-99. ve başka ayetler çoktur.
Fatihanın anlattığı “hamd”,ilahla,rable,yardım dileme ve ibadetle yakın bir ilişkisi vardır.Bunlarla ilişki sonunda sahip olduğu tanım,kulluğu ifade etmekte ve bu hamdin Allah’tan başkasına yöneltilmesi sonucunda şirkin ortaya çıkacağı tesbit edilmektedir.Yukarıdaki ayetlerde de gördüğümüz gibi hamdın yalnız Allah’a has kılınması zorunluluğu vardır.
Bugün insanların Allah’ı hamdetmekten anladıkları şey;O’nu sadece kelimelerle övmek-elhamdulillah demek-yüceltmek ve elde ettikleri nimetlere karşılık olarak O’nun adını anmaktır.Böyle bir hamd eğer hayatla bir alakası yoksa veya Allah’ın emirlerini yerine getirmeye yöneltmiyorsa ;kul gerçekten hamd etmemiş olur.
Öneminden dolayı besmeleden sonra hamd gelir,ve bir çok sure bununla başlamıştır
Alıntı ile Cevapla