Mümin ve Huşu
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ Huşu :
Sükun,Güven Allah’a karşı kulluk ve kalp yumuşaklığı Allah’a karşı huzur ve güveni sağlar.Rabbe yönelirken her tür fitne,vesvese,şüphe ve dünyevi isteklerden arınmış bir şekilde yalnızca kulluğun ona olduğu bilinci ile yapılan yaşamı boyunca o tüm tavır ve davranışarı içine alır.
Biri İmam’ı Azama
Namazımı huşu içinde kılamıyorum;namazda iken develerimi otlatıp onlarla ilgileniyorum sizin de develeriniz var ;siz ibadet zevkini nasıl alıyorsunuz ? diye sormuş
İmam’ı Azam : Ben develerimi kalbime bağlamam ki ahıra bağlarım demiş !
İmana ermiş olanların kalplerinin Allah'ı ve (kendilerine) indirilen hakikati anarken acizliklerini fark etmelerinin zamanı gelmedi mi? (Ve vakti gelmedi mi) kendilerine daha önce vahiy indirilmiş olanlara ve zamanın geçmesiyle kalpleri katılaşarak çoğu (bugün) yoldan sapmış olanlara benzememelerinin?
(Hadid/16)
Biz Müslüman’lar olarak her ortamda,alçakgönüllü ve sükunet içinde Rabbimize yönelebilmeliyiz.
Hz Ali şöyle Buyurmuştur:
"Huşu kalbtedir. Müslüman kişiye yumuşak davranman, sağa ve sola da bakmamandır."
Mücahid der ki:
"Huşu önüne bakman ve alçakgönüllü davranmandır."
Mü'minler kurtuluşa, mutluluğa ermişlerdir. Onlar ki, huşu içinde namaz kılarlar. onlar ki, boş ve anlamsız şeylerden yüz çevirirler;
(Mü’minun 1-2-3)
Mümin’lerin karakter yapısına baktığımızda, dosdoğru bir istimamet içinde oldukları görülür,Allah’u teala kullarına kendisini anmayı emretmiştir,bu anma esnasında dikkat edilmesi gereken husus kalplerin huşu ile yönelmesini,aksi takdir de kalpleri katılaşan kimseler olunacağını bizlere haber vermiştir.
Allah, bütün öğretilerin en güzelini, kendi içinde tutarlı, (gerçeğin) her türlü ifadesini çeşitli biçimlerde tekrarlayan bir ilahi kelam şeklinde indirir; (bir ilahi kelam ki) Rablerinden korkanların ondan tüyleri ürperir; (fakat) sonunda Allah'ı(n rahmetini) hatırlayınca kalpleri ve tenleri yumuşar, sakinleşir. İşte Allah'ın rehberliği böyledir: (Doğruya yönelmek) isteyeni bu şekilde doğru yola eriştirir; Allah'ın saptırdığı (kişi) ise, hiçbir yol gösterici bulamaz
(Zümer 23)
Ki, onların başına bir musibet gelince, "Doğrusu biz Allah'a aidiz ve muhakkak O'na döneceğiz!" derler. İşte bunlar, Rablerinin sürekli destek ve bağışına mazhar olanlardır. Doğru yolda olanlar da bunlardır.
(Bakara 156/157)
Ayeti kerime’de Mümin kulların,teslimiyet ile her şart ve ortamda,dönüşlerinin Allah’a aid olduğu bilincinde oldukları ve bu ahlak üzere olanların doğru yolda olanlar olduğu beyan edilmektedir.
"Allah'ım! Fayda vermeyen ilimden, huşu duymayan kalbten, doymayan nefisten ve kabul edilmeyen duadan sana sığınırım."
(Müslim-Zikr 73; Ebu Davud-Vitr 32; Tirmizi-Deavat-68; Nesai-İstiaze 2-13-18;
Tirmizi-Dua 2)
Mümin’in karakterinde bulunan güç yetiremediği vakitlerde,şüphesiz bir teslimiyet ile Allah’a tevekkül etmesi gerekir iken,gücünün yettiği noktalar da ise itaat etmesi farzdır.Bu itaatin eylemsel hali,Namaz,İnfak ve diğer farzlarda emrolunduğu gibi yerine getirmek her tür kötülük ve ahlaksızlıktan alıkoymaya vesile olur.Namaz müminin miracı Allah’a en yakın olduğu anıdır.
Namaz insanı her tür kötü işten alıkoyar,yalnız kılınan namaz huşu ile sadece rabbine boyun eğmek maksadı ile yapılırsa,yoksa Maun suresin de belirtilen bir namazdan öteye gitmez.Eğer kılınan namaz kişiyi kötülüklerden,ahlaksızlıktan uzaklaştırmıyorsa uzaklaşacağı kişi Rabbi olur çünkü kıldığı namaz rabbine değil gösteriştir.
Allah resulü Hz Muhammed (s.av) şöyle buyurmaktadır :
"O, münafığın namazıdır... O, münafığın namazıdır... O, münafığın namazıdır... Güneşi gözetleyip durur. Nihayet şeytanın iki boynuzu arasına gelince kalkar. Horozun gagalaması gibi dört rek'at kılıverir. Allah'ı da çok az anar." (Müslim, Mesâcid 195; Tirmizî, Salat, 6; Nesaî, Mevâkit, 9).
Yine Allah’u teala ayeti kerime de bu karakter sahibi kişilikler hakkında şöyle buyurmuştur:
Bakın, bu ikiyüzlüler, Allahı kandırmaya çalışıyorlar; halbuki Allah onların (kendi kendilerini) kandırmalarını sağlıyor. Onlar namaz için kalktıklarında, gönülsüzce, sadece insanlara görünüp takdir etsinler diye kalkarlar; Allahı da nadiren anarlar.(Nisa 142)
Ayeti kerime’de Aslında kendilerini kandırdıklarının bilincinde olmayan ve bunu bir meziyetmiş gibi görerek Allah’ı aldatmaya çalışan karakter sahiplerinin yapmış oldukları ibadetlerde,gönülsüzce sadece insanların takdirini kazanmaya yönelik gayret içinde oldukları bu karaktere sahip insanların ise ikiyüzlü (Münafıklar) oldukları açıkça ifade edilmektedir.
Şöyle bir örnek ile konumuzu bitirelim :
İnsan gözünü hakikate kapadığında,kör olmasa bile kör olur,istesede hiç bir şey göremez, Kalp te bunun gibidir hakikate gözünü kapadımı günahlar, kötülükler, riyakarlık vb yanlışlara düşer hakikatlere kapalı katılaşmış olur.Allah kalp gözümüzü hakikatlere açık olan,Muttaki kullarından eylesin.her tür riya ve ihmalkarlıktan muhafaza etsin,ayaklarımızı dosdoğru yolda sabit kılsın.
ELİF CAN
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]