Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Allah(c.c) (https://www.forum.medineweb.net/646-allahcc)
-   -   Allah'tan başkasının kanunlarına başvurmak (https://www.forum.medineweb.net/allahcc/19419-allahtan-baskasinin-kanunlarina-basvurmak.html)

YaŞuHa 07Haziran 2011 18:29

Allah'tan başkasının kanunlarına başvurmak
 
Allah'tan başkasının kanunlarına başvurmak
ALLAH'TAN BAŞKASININ KANUNLARINA BAŞVURMAK
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم
Allah-u teala şöyle buyuruyor:
"Hüküm vermek yalnız Allah'a aittir. Kendisinden başkasına değil, sadece O'na ibadet etmenizi emretti. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler."(Yusuf: 40)
Bu ayeti kerime gösteriyor ki ister bir şahsın, isterse bir zümrenin olsun, Allah'tan başkasının hükmünü kabul eden kimse kimin hükmünü kabul ediyorsa ona ibadet ediyor demektir.
Allah-u teala şöyle buyuruyor:Ey Muhammed! Sana ve senden öncekilere indirilenlere inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Tâguta muhakeme olmak istiyorlar. Oysa onu reddetmekle emrolunmuşlardı. Şeytan onları derin bir sapıklığa saptırmak ister." (Nisa: 60)
Bu ayeti kerime ile Allah-u teala, insanlara apaçık bildirdiği kendi kanunlarından başka adı ve zamanı ne olursa olsun tüm diğer beşeri kanunlara muhakeme olmayı kabul edenlerin şirke girdiklerini beyan ediyor ve böylelerini hayretle karşılıyor. Çünkü bu tür kimseler hem iman ettiklerini iddia ediyorlar hem de Allah'ın kanunlarından başka kanunlara muhakeme olmak istiyorlar!... Ki, bu davranışları onların imanlarında yalancı olduklarını ve iman iddialarının sadece ağızlarında geveledikleri boş laflardan ibaret olduğunu, yüzlerine vururcasına apaçık gösteriyor. Çünkü, Kur'an-ı Kerim'de beyan edilen Allah'ın mükemmel kanunlarının dışında herhangi bir kanun veya ilkeye muhakeme olmak veya gerçek zorlama olmaksızın -kalbi imanı tasdik etse bile- bunu istemek, ayette bahsedildiği gibi tâguta muhakeme olmak demektir.
İmam Şa'bi, bu ayetin nuzül sebebi hakkında şöyle diyor: Bir münafık ile bir yahudi kendi aralarında anlaşmazlığa düştüler. Yahudi, müslüman görünen münafığa Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in rüşvet kabul etmeyeceğini bildiğinden dolayı, Rasulullah'a muhakeme olmayı teklif etti. Münafık ise, yahudilerin rüşvet aldığını düşünerek yahudilere muhakeme olmak istedi. Nihayet Cüheynelilerden bir kahine muhakeme olmaya karar verdiler.
Bunun üzerine Allah-u teala:
"Sana ve senden öncekilere indirilenlere inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun?" (Nisa: 60) ayetini indirdi."
Bu ayetin nüzul sebebi hakkında başka bir rivayet ise şöyledir:Birbirinden davacı iki kişiden birisi:
"Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in huzurunda muhakeme olalım" dedi. Öbürü ise:
"Yahudi Ka'b b. el-Eşref'in huzurunda muhakeme olalım" dedi.
Sonra Ömer radiyallahu anh'e muhakeme olmaya gittiler ve ona meseleyi anlattılar. Ömer radiyallahu anh Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in huzurunda muhakeme olmayı istemeyene:
"Doğru mu?" diye sordu. Adam: "Evet" deyince Ömer radiyallahu anh boynunu vurarak adamı öldürdü. Bu olay üzerine Allah-u teala (Nisa: 60) ayeti kerimesini indirdi."
Allah-u teala şöyle buyuruyor:
"Aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet. Onların heva ve heveslerine uyma. Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından seni saptırmalarından sakın. Eğer Allah'ın hükmünden yüzçevirirlerse bil ki Allah bir kısım haramları sebebiyle onları musibete uğratmak istiyor. Muhakkak ki insanların birçoğu fasıktırlar. Cahiliyenin hükmünü mü istiyorlar. Yakinen (seksiz, şüphesiz) inanan bir millet için Allah'tan daha iyi hüküm veren kim vardır." (Maide: 49-50)
Müfessir İbn-i Kesir bu ayeti kerimeyi şöyle açıklıyor:
"Bütün hayırları kapsayan, bütün kötülükleri yasaklayan, uydurma heves ve arzulara meyilden alıkoyan, Allah'ın hükmünün dışına çıkanları Allah-u teala reddediyor.
Kulların kendi elleriyle koydukları ve Allah'ın şeriatine dayanmayan bütün kanunların boş ve geçersiz olduğunu bildiriyor.
Mesela tatarların Cengiz Han diye bilinen krallarından alınma krallık buyrukları vardır ki bununla hüküm verirler. Nitekim bu yasayı onlara kral koymuştur. Ve bu kanunların ismi Ye'saktır. Bu kanunlar, yahudilik, hristiyanlık ve İslam dininden alıntılar yapılarak, bir de buna kralın fikirleri katılarak hazırlanmıştır. Ondan sonra gelenler bunu izlenen bir hüküm haline getirmiştir ki onlar Allah'ın kitabından ve Rasulullah'ın sünnetinden önce bu hükümlere uyarlar. Böyle davrananlar kafirdirler. Küçük büyük bütün meselelerde Allah ve rasulünün hükmüne dönünceye kadar onlarla savaşılır." (İbn-i Kesir Tefsiri)

Mihrinaz 27 Ocak 2023 17:55

Allah kendisinden bağımsız olarak eşyaya tesir etme gücünü başkasına da verebilir mi; bu tevhid inancına ters olmayabilir mi diye cehaletle düşünen kafir olur mu?

Cevap
Değerli kardeşimiz,

- Allah, kendisinden bağımsız olarak eşyaya tesir etme gücünü başkasına vermez. Bu tevhid anlayışına terstir.

- Sebepler belli hikmetler için vardır; fakat gerçek tesirleri yoktur. Ancak, yaratma noktaları hariç sebeplerin görünürde var olan etkileri -Allah’ın izniyle- söz konusudur. Örneğin, bir ekmeği elde etmek için buğday tohumunu toprağa ekmek, toprağı sulamak, kendisine gereken hava ve ışık almasını sağlamak...

Bu sebeplere riayet etmeyen ekmek bulamaz... Ancak “Bu esbabın tesiri ile bu ekmek elime geçti.” diyorsa, şirke girer, tevhidi bulmaz...

- Bu konuda mealini özetle vereceğimiz hadisin ifadesi çok açıktır:

Hudeybiye'de yağmurun yağdığı bir gecenin sabahında, Hz. Peygamber (asm) Allah’ın şöyle buyurduğunu söyledi:

“Kullarımdan bazıları mümin olarak, bazıları da kafir olarak sabahladı. Her kim, 'Allah’ın fazlı ve rahmetiyle üzerimize yağmur indirildi.' demişse, bana iman etmiş yıldızların tesirini inkar etmiştir. Her kim de 'Falanca ve falanca yıldız sayesinde üzerimize yağmur indirildi.' derse o da yıldıza iman etmiş beni ise inkar etmiştir.” (Buhari, Ezan 156, Istiska 28, Megazi 35, Tevhid 35; Muslim, Iman 125)

Bediüzzaman Hazretleri de sebepler dairesi ile tevhid dairesinin her birine -kendi makamlarında- riayet etmek gerektiğini şu sözlerle ifade etmiştir:

“Buna binaen, bu (sebepler ve tevhid) dairelerin her birisi için ayrı ayrı makamlar, ayrı ayrı hükümler vardır. Ve her makamın iktiza ettiği hükme göre hareket lâzımdır. Aksi takdirde, daire-i esbabda iken tabiatıyla, vehmiyle, hayaliyle daire-i itikada bakan Mütezile olur ki, tesiri esbaba verir. Ve keza, daire-i itikadda iken, ruhuyla, imaniyle daire-i esbaba bakan da esbaba kıymet vermeyerek Cebriye mezhebi gibi tembelcesine bir tevekkülle nizâm-i âleme muhalefet eder.” (bk. İşarat’ül-İ’caz, s. 41-42)

Demek ki, insan içinde bulunduğu dünya hayatı bakımından lazım olan sebeplere yapışması; itikad olarak da her şeyi Allah’tan bilmesi gerekir.

Sebepler dairesi, birçok hikmetbinaen, Allah tarafından ortaya konulmuş bir nizam örgüsüdür. Allah’ın kâinatta cari olan kanunlarla düzenlenmiş bu nizama riayet etmek şarttır.

Bununla beraber, sebepler dairesinde olan insanların bakış açısı kendi tabiatları, hayalleri ve vehimleri ile şekillenir. Bu ortamda düşündüğü zaman, elmayı ağaçtan, yumurtayı tavuktan, rızkı topraktan bekler. Çünkü, bakış açısına, hayaline, vehmine çarpan bunlardır. Bu takdirde, Mutezile gibi tesiri esbaba vermiş olur.

Şayet tevhid makamında ise, kişinin bakış açısı, ruhuyla ve imanıyla şekillenecektir. Bu takdirde, esbabı bütün bütün yok farz ederek cebriye gibi düşünür.

Bu iki düşünce de yanlıştır.

Doğrusu, sebepler dairesinde sebeplerin gerekli olduğuna inanmakla beraber, tevhid inancının gereği olarak hakiki tesirin yalnız Allah’a ait olduğunu düşünmek gerekir.

Demek ki, “La ilahe illallah” hakikatinin gereği olarak, en ufak bir işte bile sebeplerin tesiri yoktur. “İnsanlar için ancak emeklerinin karşılığı vardır.” (Necm, 53/39) mealindeki ayette sebeplerin görünürdeki fonksiyonlarına işaret edilmiştir.
Sorularla İslamiyet sitesi


SAAT: 00:50

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306