Allah belanı versin Allah belanı versin Durun ya hemen panik yapmayın:) önce okuyun:) Birçoğumuzun istemediğimiz birine karşı bazen gayrı ihtiyari bazen en içten bir duygularla söylediğiz bu bedduayı masaya yatırıp bu sözle neleri ıspat ettiğimize dikkat çekmek istiyorum… Düşünün; kaldırımda yürüyorsunuz, bir araba su birikintisi üzerinden yavaşlamadan geçiyor ve durgun olan su bir ok gibi üzerinize geliyor… Elbiseniz çamur içinde… Araba yavaşlamadan yoluna devam ediyor…’ Ulan’la başlayan öfkeniz ‘Allah senin belanı versin emi!’ bedduasıyla son bulur… Büyük ihtimal böyle olur… Şimdi; Bu bedduayı masaya yatıralım… Beddua eden kişi belki de bilmeyerek Allah’ın her an her şeyi en ince ayrıntısına kadar gördüğüne iman ettiğini dile getiriyor… O şoförün, o mıntıkada, o saatte neler yaptığının Allah’ın gördüğünü ve ağzından çıkan bedduaları da Allah’ın işittiğine iman etmiş belkide haberi yok… Devam edelim biz; beddua eden kişi Allah’ın adil olduğuna da iman etmiştir… Adalet sıfatına iman etmiş olmasaydı durumu şikâyet etmezdi… Yine beddua eden kişi Allah’ın çok güçlü olduğuna iman etmiştir… Bu güce iman etmeseydi devlet ya da başka varlıklar bela versin derdi… Yine beddua eden kişi Allah’ın suçluları cezalandıracağına da iman etmiştir… Özellikle de kul hakkına önem verdiğine iman etmiştir… Beddua eden kişinin Allah’a olan imanı bunlarla da sınırlı değildir; Her şey Allah’ın kontrolü altındadır… Kimse Bu kontrolden kaçamaz… Suçluyu görmeyen insan da beddua eder… Allah’ın o suçluyu tanıdığını bilir… Beddua eden kişi insana gelen irili ufaklı tüm musibetin sadece Allah’ın izniyle isabet edeceğine inanır… Yine beddua ederken şirk koşmaz… Yani filan sana bela versin ya da Allah ve filan sana bela versin demez… Tam bir tevhid var bu bela sözünde desem sanırım abartmamış olurum…(Bu satırları yazarken tebessüm ettiğimi söyleyeyim;-)) Düşünüyorum da… İnsanımızın bilinçaltında mükemmel bir Allah inancı var… Fakat ya üstü örtülmüş, ya çok bilinçsizce iman edilmiş ya da alışkanlık haline gelmiş… Düşünmeden söylenen bir küfür olarak algılanabilir de gerçi… Bu başlığımızdan yola çıkarak insanlara Allah’ı çok rahat bir şekilde anlatabiliriz diye düşünüyorum… Yani muhatabımıza yeri geldiğinde ; ‘Bak gördün mü sen Allah’ın bunca sıfatlarına iman etmişsinde haberin yok!’ gibi… Bilmiyorum katılıyor musunuz? Allah sizin belanızı vermesin;) Allah sizi cennet'e Hz muhammed'e komşu eylesin:) Yazar: Feyzullah Birışık 2009 |
Cevap: Allah belanı versin Ebû Derda (ra) anlatıyor: Resûlullah (sav) buyurdu ki: “Bir kul herhangi bir şeye lanet edince, lanet göğe doğru yükselir. Fakat gök kapıları lanete karşı kapatılır. Sonra yere doğru iner. Bu defa yer kapıları ona kapatılır. Sonra sağa ve sola doğru yol tutar. Girecek bir yer bulamayınca lanet edilen kişiye döner. Eğer lanete layık bir kimse ise onda kalır. Aksi halde lanet edene döner.” (Ebû Davud) Ebû Hureyre (ra) anlatıyor: Resûlullah (sav) buyurdu ki: “Çok dürüst kimseye lanetçi olmak yakışmaz.” (Müslim) Ebû Derda (ra) anlatıyor: Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Çok lanette bulunanlar, kıyamet günü ne şefaatçi ne de şahid olabilirler.” (Müslim) Semure b. Cündüb (ra) anlatıyor: Resûlullah (sav) buyurdu ki: “Birbirinizi Allah’ın lanetiyle, gadabıyla ve cehennem ateşiyle lanetlemeyiniz.” (Ebû Davud, Tirmizi) İbni Mes’ud (ra) anlatıyor: Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Mümin; kusur bulan, lanetleyen ve müstehcen söz söyleyen kimse değildir.” (Tirmizi) İmran b. el-Husayn (r.anhüma) anlatıyor: Resûlullah (sav), seferlerinden birinde iken Ensar’dan bir kadın, devesinin sırtındayken (deve kendini ısırınca) canı sıkıldı ve devesine lanet okudu. Resûlullah (sav) kadının lanetini duyunca: “Devenin sırtındakileri alın, kendisini salıverin. Çünkü o lanete uğramıştır” buyurdu. (Müslim) |
Cevap: Allah belanı versin Allahumme Amin |
Cevap: Allah belanı versin Amin .. |
SAAT: 03:54 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.