Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Allah(c.c)

Konu Kimliği: Konu Sahibi MescidiAksa,Açılış Tarihi:  30 Temmuz 2008 (18:20), Konuya Son Cevap : 26 Ocak 2023 (13:16). Konuya 2 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 30 Temmuz 2008, 18:20   Mesaj No:1
Medineweb Paylaşımcı Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:MescidiAksa isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2830
Üyelik T.: 29 Temmuz 2008
Arkadaşları:3
Cinsiyet:
Memleket:MEVLANA DİYARINDAN...
Yaş:37
Mesaj: 391
Konular: 55
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Allah Yaşama Müdahale Eder mi?

Allah Yaşama Müdahale Eder mi?

allah yaşama müdahale edermi?
--------------------------------------
Posted:


Allah Senin hangi kararı vereceğini önceden biliyor. Ve verdiğin kararı Allah yaratıyor. Sen ise isteme durumundasın. Sen istiyorsun Allah yaratıyor.

O zaman hiç kimse diyemez ki "Allah benim kafir olmamı istemiş. Öyleyse suç bende değil". Ve insan yukardaki paragrafta yazdıklarıma göre yine diyemez ki " Allah dünya yaşamımıza karışmıyor"

Bazı insanlar "Allah yok" derken bile aslında bunu demeyi Allah`dan istiyor. Allah insanın bu isteğini yaratıyor; İnsan "Allah yok" diyor. Allah bu kelimeyi kullanmamızı kendisinden istememize Gazap eder ancak; insanın bu isteğini yine yerine getirir. Getirmesinin sebebi ise, insanın bu dünyada imtihana tutulmasıdır. Zamanı gelince İnsan bunu Allah`dan istemesinden ötürü çok pişman olacaktır.

Yaratan insan değildir; yaratan Allahtır. İnsan sadece ister, Allah yaratır ya da yaratmaz. İnsan kolunu kaldırırken bile aslında Allah`dan kolunun kalkmasını istemiştir. Allah da yaratmasıyla insanın kolu kalkmıştır. Bazı insanlar kolunu kendisi kaldırdığını sanırlar. Kolunu kendi kaldırdığını zanneden insanlar aynı zamanda Allah`ın kendi yaşamına karışmadığını zannederler.

Kafirler kendileri bilmeseler bile aslında her an Allah`dan istiyorlar. Allah da veriyor. İnşAllah Rabbini tanımayanlar en kısa zamanda Rabblerini tanırlar.
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Posted:

NAMAZ

• Sabah Namazı, Öğlen Namazı, Akşam Namazı olmak üzere bir günde üç vakit namaz kılmayı Allah insanlar üzerine farz kılmıştır.

• Cuma Namazı olarak bilinen, Cuma günü kılınan Öğlen Namazının cemaatle kılınması gerekir. Diğer zamanlarda namazlar cemaatle veya yalnız kılınabilir.

• Farz olan Sabah-Öğlen-Akşam namazlarına bu namazların kendi ismiyle niyet edilir ve ancak kendi vakitlerinde kılınır. Vakti geçtikten sonra kaza namazı adı altında bu namazların kılınması sözkonusu değildir.

• Vacip, sünnet, teravih, kuşluk, istihare adıyla bilinen diğer bütün namazlar kılınırken “Niyet Ettim Allahım Rızan İçin Namaz Kılmaya” diye niyet edilir. Vacip, sünnet, teravih, kuşluk, istihare namazını kılmaya diye veya başka isimler altında niyet edilmez.

• Allah rızası için, farz namazlar öncesi ve sonrasında ya da diğer zamanlarda her zaman namaz kılınabilir.

• Farz olan Sabah-Öğlen-Akşam namazları dahil bütün namazlar için rekat sayısında bir sınırlama bulunmamaktadır. Ancak namaz en az 2 rekat olarak ikame edilebilmektedir. Bütün namazlar 2-3-4 rekat olarak kılınabilir.
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Posted:

bana doğru bir yol gösterin ağalar
duramaz önümüzde erir karşıki dağlar
bu memleketi ne hale getirdi bu yalanlar
boşuna mı doğurdu bu toprakta yatan analar

sahte yalan makarna torbası ile
koltuk tutan ağalar
daha ne bekliyoruz bu gafretten uyanmak için
el ele verip, birlikte şaflanmak için
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Posted:

TERCİHLERİMİZ: EN DOĞRUYU YADA BAŞKALARINI SEÇMEK
Tercihlerimiz hayatımıza yön veriyor: Doğruyu yada yanlışı, iyiyi yada kötüyü, insanlarla ilişki tarzımızı, kendi bakış açımızı, aklımıza gelebilecek herşeyi seçiyoruz, seçme olayı hayatımızın pekçok anında var. Çalışkanlığı yada tembelliği, sorumluluk sahibi yada duyarsız olmayı, sevmeyi yada nefret etmeyi, insanca yaşamayı yada zarar makinesine dönüşmeyi, bencilliği yada diğergamlığı, dürüstlüğü yada sahtekarlığı, vb. biz kendimiz seçiyoruz. Bu nedenle de insanoğlu yaptıklarından ve yapması gerekirken yapmadıklarından sorumlu tutuluyor. Okul seçiminden pazarda meyve seçimine, arkadaş seçiminden eş seçimine, yaşayacağımız yerin seçiminden seyahat tercihlerine kadar yaşamda karşımıza çıkan ne varsa bir şekilde alternatiflerden birini bilinçli yada bilinçsiz olarak seçiyoruz.
Sonuçta bu tercihlerimiz yanyana geldiğinde hayatımızda önemli bir etkiye ve yönlendirmeye sahip oluyor.

Rasyonel olmayan, duygusal, psikolojik içerikli, vb. seçimlerimiz de var elbette, ancak bu seçimlerimiz bize zarar verebiliyor. Örneğin birbirlerine aşık olduklarını söyleyerek evlenen çiftlerin kısa bir süre sonra boşanmak istemeleri, öfke anında istemediğimiz, sonradan pişman olacağımız işler yapmamız, sevdiğimiz birine kırılacağı sözler söyledikten sonra pişman olmamız, defalarca bir daha yapmayacağım diye kendimize söz vermemize rağmen kişisel zayıflıklarımız yada zaaflarımız yüzünden aynı hataları tekrarlamamız, vb. pekçok davranışın temelinde düşünmeden hareket etmek vardır.

Din konusunda da tercihler yapıyoruz, hangi şekilde inandığımız, hangi dini uygulamayı yerine getirdiğimiz, hayatımızda dinin ne kadar yeri olduğu, Rab’bimizle, yakınlarımızla, diğer insanlarla ilişkilerimiz, vb. açılardan hep bilinçli yada bilinçsizce tercihlerde bulunuyoruz. Emek sarfederek dinimizi Kuran’dan öğrenmeyi yada birilerinden duyduğumuz kadarıyla, doğru yanlış demeden inanmayı tercih etmek de bize kalmış. Ancak din konusundaki tercihlerimizin sonuçları diğerlerine göre çok daha kapsamlı ve yanlış tercihlerimiz de felaketle sonuçlanabilir; çünkü din bu dünyadaki yaşamımızla birlikte, Rab’bimizle olan bağımız, vb. diğer pekçok konuyu da kapsıyor. O’nun rızasına uygun yaşamak istiyorsak O’nun belirlediği ilkelere göre, dini O’nun bize Kuran’da öğrettiği gibi yaşamak zorundayız. Aksi takdirde sadece kendimizi kandırmış oluruz.

Din konusundaki tercihlerimizde hangi konuya ne kadar önem vereceğimiz, hangi konunun diğerine göre daha öncelikli olduğu, hangi yanlışların telafisinin imkansız olduğu, hangi hataların bedelinin ağır olduğu, hangi eksikliklerin mutlaka giderilmesi gerektiği yada hangilerinin ikincil, üçüncül derecede önemli olduğu da yine Rab’bimizin belirlediği kriterlere göre sıralandığında bir anlam kazanır.

Günlük yaşamımızdan din konusundaki tercihlerimizle ilgili pekçok örnek verebiliriz.
*Kuran’da Rab’bimiz bizlere şunu vurguluyor: ‘İnsana emeğinden başkası yoktur’. Oysa insanlar emek sarfetmeden, kısa yoldan, kolayca kazanmanın yollarını arıyor. Öğrencilerimiz üniversite sınavına doğru dürüst hazırlanmak yerine bir kağıda istediği bölümü yazıp onu, kutsal saydığı bir suya bırakmayı, bir ağaca bağlamayı yada bir mezar taşına tutuşturmayı, ölmüş kişiden medet ummayı, vb. tercih ediyor. Günümüzde insanlar hak etmeseler de elde etmeyi istiyorlar; çalışmadan, bedelini ödemeden, alın teri dökmeden, doğru yada yanlış önemsemeden, öyle yada böyle kazanmanın derdine düşüyorlar. Sonuçta bireylerde, toplumsal değerlerde, kurumlarda yozlaşmalar görülüyor. Bireysellik bencilliğe, çıkarcılığa, yüzeysel ilişkilere, sahte tavırlara, özü sözü farklı olan insan modellerine dönüşebiliyor.

Dinimizde herşeyin bir karşılığı olduğu, herkesin yaptığının karşılığını mutlaka alacağı, kimsenin emeğinin boşa gitmeyeceği, iyilik yapanların iyilik, kötülük yapanların kötülük bulacağı, kimsenin yaptığının yanına kalmayacağı, her yapılan işin bir ecri, karşılığı mutlaka olduğu, Allah’ın adaletli olduğu, insanlara haksızlık yapmayacağı, herkese hak ettiğini, yaptıklarının karşılığını, ecrini vereceği sık sık vurgulanıyor. İyilikler, güzellikler, bunlara verilecek karşılıklar ile kötülükler, suçlar ve bunlara verilecek cezalar ayrıntılı bir şekilde açıklanmış böylece bireylerin ve toplumun eğitilmesinde, kişilerin birbirleriyle olan sorunlarının çözülmesinde, vb. en doğru yöntem, yaşam tarzı gösterilmiş.

*Kuran’da Rab’bimiz ‘Dinde zorlama yoktur’ diyor ama dini uygulamaların pekçok çeşidinde bunun tam tersini görmek mümkün. Anne babalar çocuklarını din konusunda yetiştirmek, bilinçlendirmek, sorularına, sorunlarına onlarla birlikte cevap aramak yerine, onları bazı ibadetleri yapmaya zorluyor ama o ibadetlerin anlamı, içeriği, insana kazandıracakları, vb. açılardan çocuğunu bilinçlendirmeyi tercih etmiyor, çünkü bu çok daha zahmetli bir yol. Din açısından özgür seçim önemli, çünkü insanlar doğruyu seçtiklerinde seçimlerinin bir değeri olacaktır. Madem ki dinde zorlama yoktur öyleyse insanların inanma, inanmama yada farklı dini kabuller arasında seçim yapma gibi kendince en makul, mantıklı bulduğu dini yaşam tarzını seçmesine imkan vermek, bu konuda zorlamamak o kişinin inancında samimiyeti de arttıracaktır.

Bilinçsizce yapılan tercihler ise insanları din konusunda yanlışlıklara sapmaya, doğrulardan uzaklaşmaya, din adına her söylenene inanmaya, sorgusuz sualsiz kabule, doğrularla yanlışların birbirine karışmasına, gerçekte dosdoğru ve çelişkisiz olan dinin çelişkiler yumağına dönüşmesine, yanlışlıkların süslü kılıflarla insanların önüne sunulmasına, ticarette kolaycı ve kısa yoldan köşe dönme hesapları yapanlar gibi dini konularda da dinin özünü kavramayan, yaşam tarzını sorgulamayan, yanlışlarını önemsemeyen sözde dindarların ortaya çıkmasına, dinde gösterişe, vb. sebep olabilir.

*Kuran’da Rab’bimiz, ‘Allah’la ilgili konularda, din konusunda birşeyler uydurmayın, yalan yere şuna helal buna haram demeyin’ diyor ama insanlar – hemde Allah’ın adını kullanarak ve O’na daha yakın olmayı hedeflediklerini söyleyerek- O’nun yerine helaller ve haramlar belirliyorlar, hayatlarında daha çok haram olduğunda daha iyi dindar olacaklarını sanıyorlar, oysa din konusunu en iyi bilenin Allah olduğunu ve O’nun belirlediği sınırları kimsenin aşmaması gerektiğini unutuyorlar. Bir mağaraya giderek, bir delikli taşın arasından geçerek, birbirlerini kılıçlayarak, kutsal saydıkları mekanların yollarına ipler bağlayarak, dilek ağaçları belirleyerek, vb. pekçok uygulamayla kendilerinin günahlarının affolacağına, dünyadaki sorunlarını böyle çözebileceklerine inanıyorlar. Bir zamanlar kilise rahiplerinin belli ücretler karşılığında cennet satışı yapmaları gibi, internet üzerinden uzayda yer dağıtan (öbür dünya için), bunun satışını yapan kişiler bile görülebiliyor.

*Kuran’da Rab’bimiz ‘dosdoğru olun’ diyor ama yaşam boyu dürüstlük adına mücadele vermek yada doğruyu yanlışı önemsemeden yaşamak yine bizim tercihimize kalıyor. Dinimizde aklı kullanmak ve en doğru olanı seçmek, dosdoğru olmak emrediliyor. Doğruyu yanlıştan ayırma, seçici olma, en doğru olanı seçme, düşünme, vb. aklın farklı fonksiyonları, doğru kararlar vermenin değeri üzerinde duruluyor. Düşüncelerde, duygularda, davranışlarda, inançlarda, yaşam tarzımızda yani her alanda dosdoğru olmamız, ilkeli yaşamamız, her zaman doğruları savunup yanlışlıklardan uzak durmamız emrediliyor. Oysa günümüzde atasözlerimiz bile dürüst insanları kınar hale geldi, ‘doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar / doğrucu Davut musun? / üzümü ye bağını sorma’ vb. sözleri buna örnek verebiliriz.

*Kuran’da Rab’bimiz, ‘din adamlarını, toplumun önde gelenlerini, birbirinizi rab edinmeyin, Allah’a hiçbir şeyi, hiç kimseyi ortak etmeyin’ diyor ama günümüzde insanların dini grupların, cemaatlerin, tarikatlerin, vb. liderlerine karşı tavırları, onların her sözünü ve yaptığını doğru kabul etmeleri, onları sorgulayamamaları, eleştirememeleri, günümüzdeki tabiriyle kul köle olmaları, vb. durumlar da yine insanların kendi tercihi değil mi? Ayetleri yaşama geçirmek yada daha kolay olanı tercih etmek, bir kişiyi yanılmaz kabul edip o din konusunda ne derse onu yapmak…

*Rab’bimiz bize Kuran’da ‘aklınızı kullanın’ diyor ama bazı durumlarda din konusundaki tercihler kişilere bırakılmıyor, onların yerine bağlı oldukları dini gruptaki yetkili kişiler karar veriyor, kişinin neye nasıl inanacağı ayrıntılarıyla anlatılıyor yada kitaplarda vb. açıklanıyor. Böylece kişi de tercih yapmak, aklını kullanmak zahmetinden kurtuluyor, din konusundaki pekçok ayrıntı, hangi durumda ne yapacağı, vb. onun yerine belirlenmiş oluyor. Kişinin kendini yetiştirmesine, bilinçlenmesine gerek kalmıyor dolayısıyla aklını kullanan bireyler değil başkalarının tercihlerine göre yaşayan bireyler ortaya çıkıyor. Dinimizde insanların aklı kullanmasının önemi, aklını kullanmayanların başına felaketler geleceği, düşünenlerin, tefekkür edenlerin elbette doğruya ulaşacakları vurgulanıyor.: ‘’Aklınızı kullanmaz mısınız? , Düşünmüyor musunuz? , İçlerinde aklı başında bir adam yok muydu? , vb’’ ayetler buna örnek verilebilir.

Din açısından herkes yaptığından sorumlu olduğundan, tek tek bireylerin her birinin kendini geliştirmesi, yetiştirmesi, uzun vadede yanlışlarını düzeltip daha iyi ve sonuçta da ideal bireyler ve toplum olması hedeflenen bir durum değil mi? Özdenetim ve toplumsal denetim, herkesin kendi sorumluluğunu bilmesi, bilinçlice inanması, inandıklarını yaşama geçirmesi, kendinde ve başkalarında gördüğü yanlışları düzeltmeye çalışması, vb. hepimizin uygulaması gerekenler değil mi? Özetle söylemek gerekirse hayatımız boyunca sürekli seçimlerde bulunuyor, kendimize en makul gelen şeyleri aklımızı kullanarak yada kullanmayarak tercih ediyoruz. Konuyla ilgili Kuran’daki ayetlerden ve güncel yaşamdaki tercihlerimizden pekçok örnek verilebilir. Dosdoğru tercihler yapabilmek ve dosdoğru yaşamak ümidiyle …
__________________
her şeyin bir zamanı vardır sadece sabret....
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi MescidiAksa 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Ağlama Karanfil İlahiler/Ezgiler Mihrinaz 2 2645 05 Ekim 2010 01:24
Sensin Gülüm /medineweb Şiirler ve Şairler su damlası 9 3195 03 Ekim 2010 23:23
Gününü tek kelime ile anlat Forum Etkinlileri su damlası 73 63994 28 Eylül 2010 12:09
16. haftanın konugu Belgin Hafta'nın Misafiri Belgin 28 10748 22 Şubat 2009 21:03
Tartışanlara şiir.. Şiirler ve Şairler MescidiAksa 4 2138 19 Şubat 2009 10:14

Alt 30 Temmuz 2008, 18:27   Mesaj No:2
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:TÜRKcan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2609
Üyelik T.: 12 Temmuz 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:36
Mesaj: 550
Konular: 114
Beğenildi:8
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: ALLAH YAŞAMA MÜDAHALE EDERMİ?

kardeş hoşgelmişsin aramıza..
kardeş bu başlığa girince altta düzelt yazıyor oradan harfleri küçültebilir misin? başlığı da..
ilk zamanlar böyle hatalar olması doğal
kırılma darılma yok kardeş ok?
Paylaşm için sağol eline sağlık..
Sanki başlık da yanlış yere açıklmış..
Tanşma bölümüne değil de dini bölümde olsa iyi olurdu sanki
Alıntı ile Cevapla
Alt 26 Ocak 2023, 13:16   Mesaj No:3
Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Mihrinaz isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:68
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:43
Mesaj: 12.364
Konular: 1263
Beğenildi:11775
Beğendi:8956
Takdirleri:26191
Takdir Et:
Standart

Allah insanı kendi haline, kendi nefsine yahut şeytanlara bırakmamış ve onun yaratılış gayesine uygun bir hayat sürmesi için ona seslenmiş, onunla iletişim kurmuştur. Bunun için ilk insanı ilk peygamber olarak görevlendirmiş ve ona ilk kitabını indirmiştir. Ondan sonra da hep peygamberler göndermiş ve kendi öğretilerini açıklayan kitaplar indirmiştir.

Allah'la kul arasındaki ilişki sürekli ve canlıdır. Allah kullarını daima gözetler ve gerektiğinde müdahale eder.

İnsanlık tarihine baktığımızda, Yüce Yaratıcının müdahalesi bununla da kalmamış, zaman zaman isyan eden, zulmeden toplum yahut kişilerin helaki ile yine ilahî müdahale devam etmiştir. Kur’ân-ı Kerim, geçmiş pek çok kavim yahut azmanın helakini anlatan ayetlerle doludur.

Burada şöyle bir soru akla gelebilir: İnsanlık bugün, geçmişte helak edilen toplumlardan daha fazla zulüm ve haksızlık yapıyor, günahın her çeşidini işliyor, ancak geçmişte olduğu gibi helakler olmuyor, ilahî müdahale gelmiyor, neden?

üce Allah fe’âlü’l-limâ yüriddir. Yani O, dilediğini, dilediği zaman, dilediği şekilde yapandır. Bu konuda O’nu hiç kimse yönlendiremez, hiç kimse harekete geçiremez. İnsanlar ne kadar azgınlık, taşkınlık yaparlarsa yapsınlar, bir adı da es-Sabûr olan/hiç acelesi olmayan Yüce Rabbi dolduruşa getiremezler. Evet O, mühlet verir, ancak ihmal etmez. Hiç kimsenin yaptığını yanına koymaz. Ama O, ne zaman ne yapacağına ancak kendisi karar verir. Ve O, hiçbir konuda yaptıklarından dolayı sorgulanamaz. Çünkü O, lâ yüsel ammâ yefaldir. Yani, yapıp ettiklerinden hiç kimseye hesap verecek değildir. Bu, O’nun Rab olmasının gereğidir. Sonuçta O, gidişata, dilediği zaman ve dilediği şekilde müdahale eder.

O’nun verilmiş sözü/va’di vardır ve O asla va’dinden dönmez. İblis’e ve avanesine mühlet vermişse, onlara belli bir süre tanımışsa O sözünde durur.

Öte yanda yeryüzünde hiç de helakler olmuyor değildir. Depremler, tsunamiler, seller, tufanlar, kasırgalar, yanardağ patlamaları, kıtlıklar, salgın hastalıklar, kaza ve belalar, savaşlar, terör ve benzeri pek çok bela musibet âleme ibret olarak kesintisiz devam ediyor.

İnsanlık tarihinden somut olaylarla konuya açıklık getirecek olursak:

Ebrehe, fillerle donattığı ordusuyla Allah’ın evi Ka’be’yi yıkmaya geldi, Yüce Allah olaya müdahale etti. Ebâbil kuşlarının attığı küçücük çakıl taşlarıyla kibirli Ebrehe ve ordusunu helak etti.
__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Kurana göre Allah nelerle imtihan eder/Medineweb ? AŞK'ÜL İSLAM Allah(c.c) 7 25 Ekim 2018 19:34
Allah Aklını Kullanmayanları Pisliğe Mahkûm Eder Yitiksevda Makale ve Köşe Yazıları 10 21 Mart 2018 14:34
Allah Nelere Gazap Eder? FECR Kur'ân-ı Kerim Genel 3 01Haziran 2014 18:01
Allah kimlere ''yardım'' eder ?? AŞK'ÜL İSLAM Allah(c.c) 2 14 Temmuz 2013 11:56
Kim Allah'ı Razı Eder ve İnsanları Memnun Etmezse YaŞuHa Allah(c.c) 0 17 Kasım 2011 13:14

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.