Örtünüyoruz Derken Açılmaya Başladık(Başörtüsüne Saygı)

[melik]

Örtünüyoruz Derken Açılmaya Başladık(Başörtüsüne Saygı)

Milli Gazete yazarı Mine Alpay Gün, türban takan kadınları sert bir dille eleştirdi. “Kafasındaki iki kılı kapatan hatun kişi vücudunu orta yere saçıveriyor” diye yazan Gün, “Tanıdığım pek çok başı açık laik bayan; bizim başı örtülü pek çok kadınımızdan daha kapalı giyinmekteler” dedi.

İşte Milli Gazete yazarının çok tartışılacak yazısı…

Etraf başörtülü yarı çıplaklardan geçilmiyor.
Tesettürle başkaları değil ama başörtülüler fena halde dalga geçmekte.
Arkadaş zor geliyorsa çıkar kafandaki örtüyü.
Sana zorla taktıran mı var?
Bir salaşlık, bir derbederlik.
Sanki kafasındaki iki kılı kapatınca hatun kişi, bütün vazifelerini tamamlamış gibi vücudunu orta yere saçıveriyor.

Acaba Müslüman kadının sadece saçı kıymetli, en mahrem vücut azaları çok mu değersiz diye düşünmekte insanlar. Göbekler, göğüsler, kalçalar orta yerde.
Kadıncağız adeta amazon gibi sokağa fırlamış.
Önceki gün ziyaretime gelen üç bayan yazarla oturup konuştuk. Örtülerini bayağı modernleştirmişlerdi. Belli ki bana akıl vermeye gelmişlerdi. “Biz de zamanında bu tesettürü amma abartmışız” deyince bayağı şaşırdım. Arkadaşlarım iyi eğitimli ve sevilen kalem sahipleri idi ama değil pardösü, ceket bile giymeyerek incecik elbiselerle ne büyük devrim yaptıklarını anlatmaya uğramışlardı.
En baştakilerdeki bozulma bütün toplumu etkilemekte. VIP kadınlardan başlayan bir dezenformasyon.
“Özür dileriz cumhurbaşkanlığı sitesinde hanımefendinin bir düğünde çekilmiş resmi çıkmış, düzelteceğiz”.
“E evladımın düğününde bile, şöyle etrafa endamlı bir kadın nasıl olurmuş göstermeyeyim mi? Hem bizi zevksizlikle, demodelikle suçlayan laiklere biraz zarafet dersi vermeyelim mi?” iyi niyetinizi yüzünüzden okuyorum da.
Düğünlere katılan binlerce erkeğin meraklı bakışlarını bir kalemde yok saymanız da size ilahi bir artı getiriyor mu acaba?
Ya da dinin şöyle bir kuralı mı var? Düğünlere katılan erkekler namahrem sayılmaz. Zaruret miktarıdır. Gecelik gibi elbiselerle göbeği göğsü etrafa dağıtıp salon sahibeliği yapmanız da bir mahzurat yok mudur?
Büyük başlarımız böyle yapınca; halk çocukları da nereden bulsunlar cici salonları, şık avizeleri, pahalı kostümleri; onlar da sokaklarda soyunmaya başladılar.
Tamam, bizim kızlar yeni örtünüyor biraz hoşgörü de, altmış yaşındaki büyük hanımlarda da mendil kadar başa yapışan örtüler ve göbek göğüs hatları olabildiğince belli eden dar kostümler.
Acaba Müslüman modacılar ellerindeki makasın hakkını nasıl verecekler? Pardösü değil de atletizm mayosu biçiyorlar sanki. Bütün vücut azaları ortada.
Tanıdığım pek çok başı açık laik bayan; bizim başı örtülü pek çok kadınımızdan daha kapalı giyinmekteler. Yaz sıcağında diz altı eteği üzerine ceketini ya da hırkasını giymeden dışarı çıkmayan, neneden atadan görgülü, terbiyeli çok insan tanıyorum.
Lakin bizim cephede bir amazonluk, bir yarı çıplaklık almış başını gidiyor. Arkadaşlar zor geliyorsa takmayıverirsiniz şu örtüyü olur biter.
Ama Rabbimizin Müslüman kadınlara hediye ettiği tesettür tacını, toza kire bulayıp ayağa düşürmeyin lütfen.
Allah sonumuzu hayreyleye ama durum hiç iç açıcı değil. Aşağılık kompleksleri ile acınacak durumdayız.
Hem bu konuda sadece kadını suçlamam da yersiz.
En büyük suçlu insanın erkek cinsi yine.
Geçen gün baktım anlı şanlı delikanlı, kolundaki eşi yarı çıplak. Dapdar bir pantolon, neredeyse bağırsaklarının başlangıç ve bitiş yeri ortada. Üzerinde uzun bir ceket yok. Derisine yapışmış bir mini bluz. Ve bu trajik tabloya arsızca bir de baş bağlamış. Bu görüntüyü veren kadından çok erkeğe baktım. Acaba oğlan kör mü diye. Aval aval ağzını açmış etrafı seyreden delikanlı, yanındaki kadının yarı çıplaklığını göremeyecek kadar aptaldı.
Tesettürün bozulmasında en büyük suçlu erkekler.
Onlar açık bayanlara, televizyonun edepsiz çıplaklarına hayranlıkla bakarken, hanımları da; o aptal beylerini ellerinde tutabilmek için açılma yarışına girdiler. Bizim pek çok kadınımız niçin kapanmıyor sanıyorsunuz, ya da böyle yarı çıplak dolaşıyor derseniz; kocaları yüzlerine bakmaz diye.
Rabbimiz setr olma hususunda cümlemizin kalbine güzel ilhamlar versin.AMİN

[Arasat]

evet ben antalyada oturuyorum bende kapalıyım ma ben neden tamamen kapalıyım ve onlar neden yarı açık hiç düşündünüzmü dinimizi iyice saptırıyorlar burda dizde etek giyiyyorlar kısa kollu giyiyorlar eşarp örtüp birde boyalı saçlarını göstermek için kahgül çıkarıyorlar çok saçma ya nasıl kapalılık bu allah hepimizi ıslah etsin

[Medine-web]

bilinçsiz,ilimsiz,sorumsuz,başkasının kafasıyla modasıyla geleneğiyle kişiliksiz her bireyın mahsulu neticesi sırıtır...insanlara örtün namaz kıl yerine bir ilim eşliğinde sağlam bir iman aşılansa sorun çözülür böyle saçmalıklara imza atmazlar..

[EcelBekcisi]

İslama uygun yaşamayanlar,islama uygun örtünmeyenler.Ben örtündüm deyip islama uygun örtünmeyenler iki şekilde günah kazanırlar.Hemn islamı yanlış yaşanmasına vesile olması,kötü örnek teşkil etmesi hem de kendisi uygun örtünmediği için.

[su damlası]

Ört(ül)meyelim!Örtünelim!

Her şey amacından saparken maalesef Müslüman kadının örtüsü de amacını yitirmeye ve başka amaçları olanlara alet oluyor. Kardeşlerimden rica ediyorum lütfen başkalarının ceplerini doldurması pahasına örtümüzü eksiltmesine, değerini yitirmesine, ona farklı anlamlar katmasına izin vermeyelim. Başımızda ve üzerimizde taşıdığımız sadece birkaç metre kumaş parçasından ibaret olmamalı lütfen bize yüklediği anlamı da hatırlayıp hakkını verelim. Bu kadar renklilik bizi bozdu sanırım. Zorlaştırmayınız kolaylaştırınız hadis-i şerifini birileri nefislere uygun hale getirin diye mi algılamamıza sebep oluyor bir düşünelim.

Algılama ve anlama özelliğimizi bir gözden geçirip, yeniden çekidüzen verelim. Algı yeteneğimizin frekanslarını nefislerimize doğru değil kalbimize doğru çevirelim. Zira bizi yöneten nefsimizden başkası olmaz. Dışımızdaki eksiklik, anlam yitikliği, amacından sapma nefse uygunluk içimizde bir sorun olduğunu gösterir. Eğer içerideki sorunu çözmezsek dış örtümüz artık bizi hiç bir şey den korumaz. Buda anlamını yitirmesine sebep olur. Mümin özelliğine sahip kimselerin içi ile dışı arasında bir anlam bütünlüğü olmalı zira birbirimizi tanıyamayız çünkü rabbim bizlere birbirimizin kalbini görebilme yeteneği vermemiş, kalplerdekini gören, duyan ve bilen yalnızca o dur.

Son zamanlarda nedense başörtüsü problemini, sadece başı örtme olarak algılamamıza sebep oluyor birileri, evet başlar örtülü… bu cümlenin sonu tamamlamıyorum çünkü gerçekten içim acıyor gördüğüm manzaralar karşısında şaşkına dönüyorum üzülüyorum halimize ne hallere düştü Müslüman kadının kimliği, ne kadar renklendi böyle ne çok şekillere girdi. Önceleri bazı dayatmalar karşısında örtünmek zorunda olanlar vardı örneğin, baba baskısı, ya da eş rızası için örtünmek. Şimdilerde değişik moda akımları gelişti modernleşme ve çağdaşlaşma adına örtünün çağdaş versiyonu ne kadarda kulak ve yürek tırmalıyor ve modern örtünün altında kimlik arayışında olanlar, oradan oraya adeta savrulanlar.

Okuduğum bir haber karşısında dehşetim daha da arttı modern ve çağdaş örtü imalatı yapan bir firmanın defile manzaralarından söz ediyordu. Alımlı hanımların tesettür dedikleri kıyafetleri giyip beyefendilerin karşısında salına, salına yürüyerek eşlerinin, kızlarının ve kız kardeşlerinin giyeceği kıyafetleri sahnede nasıl izlediklerini ve aralarda namazlarını eda ettiklerinden söz ediyordu. Ne kadar içler acısı Ya Rab! Sen bize dirayet ver, bunları yapanların niyetleri her ne ise kendilerine çevir.

Bütün kardeşlerimden rica ediyorum lütfen neden örtündüğümüzü bir kez daha düşünelim önce kendimiz hatırlayalım ve çevremizdeki herkese tekrar hatırlatalım. "Hatırlat şüphesiz ki hatırlatmak müminlere fayda verir'' (zariya 55)
Ve örtülmeyelim ÖRTÜNELİM!
RABBİM HEPİMİZİN YAR VE YARDIMCISI OLSUN
Derya FIÇICI