Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.İLAHİYAT-ÖNLİSANS -AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ.::. > 1.SINIF*Bahar Dönemi* > Arapça2

Konu Kimliği: Konu Sahibi Esma_Nur,Açılış Tarihi:  27 Nisan 2012 (22:28), Konuya Son Cevap : 27 Nisan 2012 (22:32). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı4Kez Beğenildi
  • 2 Beğenilen Esma_Nur
  • 2 Beğenilen Esma_Nur
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 27 Nisan 2012, 22:28   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Esma_Nur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Esma_Nur isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 4458
Üyelik T.: 19 Ekim 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:kadın
Memleket:sivas/istanbul/
Mesaj: 5.421
Konular: 575
Beğenildi:4494
Beğendi:6074
Takdirleri:23787
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Arapça 2 (5-8) ünite özetleri

Arapça 2 (5-8) ünite özetleri

İŞARET İSİMLERİ


7. ÜNİTE

Türkçede ve Arapçada sıfat ve isim tamlamaların daki öğe dizilimi birbirinin tam tersi bir durum arz ederken, Arapça “İşâret İsimleri” ileTürkçe “İşâret Sıfatları-Zamirleri” arasında tam bir uyumluluk göze çarpar.Bir başka ifade ile Türkçede de, Arapçada da kendisine işâret edilen sözcük,işâret ismi veya işâret sıfatı veya işaret zamiri adını verdiğimiz sözcükten sonra gelir.(Bu kitap) هَذَا الْكِتَابُ(O dergi) تِلْكَ الْمَجَلَّةُ

*Arapça’da yakındaki bir varlığı göstermek için. هَذَا، هَذَانِ، هَؤُلاَءِ، هَذِهِ، هَاتَانِ، هَؤُلاَءِ(Bu, bu ikisi, bunlar),işâret isimleri,isimleri kullanılmaktadır.

*Uzaktaki bir varlığı göstermek için deذَلِكَ، ذَانِكَ، أُولَئِكَ، تِلْكَ، تَانِكَ، أُولَئِكَ (Şu, O, şu ikisi, o ikisi, şunlar, onlar), işâretisimleri kullanılmaktadır.

İŞÂRET İSİMLERİNİN CÜMLEDE KULLANIMI


İşâret İsminin Tek Başına Kullanılması;


1. İşâret İsminin Mübteda Oluşu


İsm-i işâret cümle başında gelip onu takip eden sözcük de nekre veya özelisim veyahutta isim tamlaması şeklinde gelirse bu durumda işâret ismimübteda ve kendisini takibeden sözcük de haber olur.


A. İşâret isminin haberinin nekre bir isim olması:


Yakın İçin Kullanılan İşâret İsimleri


(Bu bir kız öğrencidir). هَذِهِ طَالِبَةٌ (Bu bir öğrencidir). هَذَا طَالِبٌ(Bu ikisi kız çocuğudur) . هَاتَانِ طِفْلَتَانِ (Bu ikisi çocuktur) . هَذَانِ طِفْلاَنِ(Bunlar kadınlardır) . هَؤُلاَءِ نِسَاءٌ (Bunlar adamlardır) . هَؤُلاَءِ رِجَالٌ

Uzak İçin Kullanılan İşâret İsimleri(Şu bir kız öğrencidir). تِلْكَ طَالِبَةٌ (Şu bir öğrencidir). ذَلِكَ طَالِبٌ(Şu ikisi dergidir) . تَانِكَ مَجَلَّتَانِ (Şu ikisi kitaptır) . ذَانِكَ كِتَابَانِ

*Örneklerin hepsinde başta bulunan ism-i işâretler isimcümlesinin ilk ögesi olması bakımından mübteda ve onu izleyen nekreisimler de haberdir. İsm-i işâretler mebnîdir. Yani cümlenin hangi ögesiolurlarsa olsunlar sonları hiç değişmez. İşaret isimlerinin ikilleri tesniyenini‘râbına tabidirler. Merfu‘luk alametleri elif, mansûbluk ve mecrûrlukalametleri de yâ harfidir.

B. İşâret isminin haberinin özel isim olması:

(Bu Halide’dir) . هَذِهِ خَالِدَةُ (Bu Halit’tir) . هَذَا خَالِدٌ(Bu ikisi Hatice’dir) . هَاتَانِ خَدِيجَتَانِ (Bu ikisi Muhammet’tir) . هَذَانِ مُحَمَّدَانِ(Bunlar Zeyneplerdir) . هَؤُلاَءِ زَيْنَبَاتٌ (Bunlar Halitlerdir) . هَؤُلاَءِ خَالِدُونَ


*Örneklerde başta bulunan ism-i işâret isim cümlesinin ilkögesi olması bakımından mübteda ve onu izleyen özel isim de haberdir.Tesniyelerdeki هَذَانِ sözcüğü mübteda merfu‘luk alameti de elif harfidir.Ondan sonra gelen مُحَمَّدَانِ sözcüğü de haberdir, tesniye olduğu için merfu‘lukalameti elif harfidir.


C. İşâret isminin haberinin isim tamlaması olması:


(Bu, Ali’nin arkadaşıdır) . هَذَا صَدِيقُ عَلِيٍّ(Bu ikisi, Ali’nin oğullarıdır) . هَذَانِ ابْنَا عَلِيٍّ(Bunlar, Ali’nin arkadaşlarıdır) . هَؤُلاَءِ زُمَلاَءُ عَلِيٍّ(Bu, kız öğrencinin arkadaşıdır) . هَذِهِ صَدِيقَةُ الطَّالِبَةِ(Bu ikisi, kız öğrencinin arabalarıdır) . هَاتَانِ سَيَّارَتَا الطَّالِبَةِ

*Örneklerde başta bulunan ism-i işâret isim cümlesinin ilkögesi olması bakımından mübteda ve onu izleyen muzaf durumdaki isim dehaberdir. İsim tamlaması konusunda, tesniye isimler başka bir sözcüğe muzafolduklarında sonlarındaki nun harfinin düşmesi gerekir.

*Mübteda işâret ismi, haberi de insanlar dışındaki varlıkların çoğulu olarakgelirse (gayr-i âkil çoğul) mübteda olan işâret ismi müfret müennes gelir. İsimcümlesinde ve sıfat tamlaması konularında, akılsız çoğulların müfredmüennes muamelisi görmesi gerektiği hususu izah edilmişti.Örnek;

(Bunlar kitaplardır) . هَذِهِ كُتُبٌ(Şunlar arabalardır) . تِلْكَ سَيَّارَاتٌ

(Bunlar babamın kitaplarıdır) . هَذِهِ كُتُبُ أَبِي(Şunlar dekanın arabalarıdır) . تِلْكَ سَيَّارَاتُ الْعَمِيدِ


1. İşâret İsminin Mübteda Dışında Başka Bir Öge Oluşu

*Kendisinden sonra gelen isimde harf-i tarif olmadığında ism-i işâret cümleninmübteda dışında başka bir ögesi de olabilir. Örneğin: جَاءَ هَذَا مِنْ سُورِيَا (Bu,Suriye’den geldi) cümlesinde işâret ismi fâildir. رَأَيْتُ هَذَا فِي السُّوقِ (Bunu çarşıdagördüm) cümlesinde ise işâret ismi, mef’ûlün bihdir. قُلْتُ لِهَذَا (Buna söyledim)cümlesinde ise mecrûr konumundadır. سَيَّارَةُ هَذَا جمَِيلَةٌ (Bunun arabası güzel)cümlesinde de işâret ismi muzâfun ileyh olduğu için mecrûrdur.


İşaret İsminden Sonra Harf-i Tarifli Bir Kelimenin Bulunması

*İşaret isminden sonra gelen harf-i tarifli sözcüğe müşârun ileyh (işâret edilen)denir ve i‘râb yönünden ism-i işârete uyar. Sözgelimi, ism-i işâret fâil veyamübteda konumunda ise müşârun ileyh de merfû, ism-i işâret mef’ûlkonumunda ise müşârun ileyh de mansûb, keza ism-i işâret harf-i cerlemecrûr veya muzâfun ileyh konumunda ise müşârun ileyh de mecrûr olur.1. Müşârun İleyhe Sahip İşâret İsminin Mübteda Oluşu

*Cümle başlarında kullanılan ism-i işâretler isim cümlelerinin mübtedasıolurlar. Bu işâret isimlerini takip eden harfi tarifli isimler de onların müşârunileyhi olurlar ve onlarla aralarında hem i‘râb bakımından hem de cinsiyet vesayı bakımından uyum söz konusudur.

Yakın İçin Kullanılan İşaret İsimlerinin Mübteda Oluşu

(Bu öğrenci çalışkandır) . هَذَا الطَّالِبُ مُجْتَهِدٌ(Bu iki adam doktordur) . هَذَانِ الرَّجُلاَنِ طَبِيبَانِ(Bu iki otobüs yenidir) . هَاتَانِ الحَْافِلَتَانِ جَدِيدَتَانِ(Bu bayan mühendisler eskidirler) . هَؤُلاَءِ الْمُهَنْدِسَاتُ قَدِيمَاتٌ


*هَذَا الطّالِبُ مُجْتَهِدٌ cümlesinde هَذَا mübtedadır ve onu izleyen harf-i tarifli isimolan müşârun ileyh mübtedaya nicelik, cinsiyet ve i‘râb bakımındanuymuştur. مُجْتَهِدٌ sözcüğü de isim cümlesinin haberidir. Tesniyesi olan هَذَانِالرَّجُلاَنِ طَبِيبَانِ cümlesinde هَذَانِ mübteda olup merfu‘luk alameti tesniye olduğuiçin eliftir. الرَّجُلاَنِ sözcüğü de müşârun ileyh olup mübtedaya uymuştur. طَبِيبَانِsözcüğü de haberdir ve merfu‘luk alameti tesniye olması sebebiyle eliftir.

Uzak İçin Kullanılan İşâret İsimlerinin Mübteda Oluşu

( Şu öğrenci çalışkandır) . ذَلِكَ الطَّالِبُ مُجْتَهِدٌ(Şu iki kapı kapalıdır) . ذَانِكَ الْبَابَانِ مُغْلَقَانِ(Şu bayan öğretmenler zengindir) . أُولَئِكَ الْمُدَرِّسَاتُ غَنِيَّاتٌ(Şu bisikletler pahalıdır) . تِلْكَ الدَّرَّاجَاتُ غَالِيَةٌ


*Diğer tesniye örnekleri de aynı şekilde i‘râb yapılmalıdır. تِلْكَ الدَّرَّاجَاتُ غَالِيَةٌcümlesinde ise تِلْكَ isim cümlesinin mübtedasıdır. Müşârun ileyh gayr-i âkilçoğul olduğu için müennes gelmiştir. غَالِيَةٌ sözcüğü de haberdir ve zamme ilemerfu‘dur.

1. Müşârun ileyhe sahip işâret isminin fâil oluşu

*Fiil cümlelerinde eylemi gerçekleştiren unsur olan fâil, ism-i işâretolabilir. Fâil konumundaki bu işâret isimlerini takip eden harf-i tarifli isimlerde onların müşârun ileyhi olurlar


Yakın İçin Kullanılan İşâret İsimlerinin Fâil Oluşu


(Bu öğrenci geldi) . جَاءَ هَذَا الطَّالِبُ(Bu iki çocuk başarılı oldu) . نَجَحَ هَذَانِ الْوَلَدَانِ(Bu suçlular kaçtılar) . فَرَّ هَؤُلاَءِ الْمُجْرِمُونَ

Uzak İçin Kullanılan İşâret İsimlerinin Fâil Oluşu

(Şu öğrenci başarısız oldu) . فَشِلَ ذَلِكَ الطَّالِبُ(Şu iki masa kırıldı) . اِنْكَسَرَ ذَانِكَ الْمَكْتَبَانِ(Şu doktorlar oruç tuttular) . صَامَ أُولَئِكَ اْلأَطِبَّاءُ


جَاءَ هَذَا الطَّالِبُ cümlesinde جَاءَ fiil ve ondan sonra gelen işâret ismi, fâil veonu izleyen harf-i tarifli isim olan müşârun ileyh fâile nicelik, cinsiyet vei‘râb bakımından uymuştur. Diğer örneklerde de benzer durum sözkonusudur.


1. Müşârun ileyhe sahip işâret isminin mef’ûlün bih oluşu

*Fiil cümlelerinde fâilin yaptığı işten doğrudan etkilenen isim olanmef’ûlün bih ism-i işâret olabilir. Bu mef’ûlün bih konumundaki işâretisimlerini takip eden harfi tarifli isimler de onların müşârun ileyhi olurlar veonlarla aralarında hem i’râb bakımından hem de cinsiyet ve sayı bakımındanuyum bulunur.


Yakın İçin Kullanılan İşâret İsimlerinin Mef’ûlün bih Oluşu

(Bu öğrenciye yardım ettim) . سَاعَدْتُ هَذَا الطَّالِبَ(Bu iki öğrenciyi laboratuvarda gördüm) . رَأَيْتُ هَذَيْنِ الطَّالِبَيْنِ فِي الْمُخْتَبَرِ

Uzak İçin Kullanılan İşâret İsimlerinin Mef’ûlün bih Oluşu

(Şu öğrenciyi anladım) . فَهِمْتُ ذَلِكَ الطَّالِبَ(Şu iki görevliye teşekkür ettim) . شَكَرْتُ ذَيْنِكَ الْمُوَظَّفَيْنِ

سَاعَدْتُ هَذَا الطَّالِبَ cümlesinde سَاعَدْتُ fiil ve ona bitişik olan zamir fâilidir.işâret ismi ise mef’ûlün bihdir ve onu izleyen harf-i tarifli isim olan müşârunileyh mef’ûlün bihe nicelik, cinsiyet ve i‘râb bakımından uymuştur. Diğer örneklerde de benzer durum söz konusudur.

1. Müşârun ileyhe sahip işâret isminin mecrûr oluşu

Gerek fiil cümlelerinde gerekse isim cümlelerinde harf-i cerden sonra gelenisimler mecrûr olurlar. Bu harf-i cerlerden sonra gelen işâret isimleri de mecrûr konumundadırlar.

Yakın İçin Kullanılan İşaret İsimlerinin Harf-i Cerle Mecrûr Oluşu

(Bu öğrenciye selam verdim) . سَلَّمْتُ عَلَى هَذَا الطَّالِبِ(Bu iki ödevi yaptım) . َذَيْنِ الْوَاجِبَيْنِ قُمْ


Uzak İçin Kullanılan İşâret İsimlerinin Harf-i Cerle Mecrûr Oluşu

(O koşuya katıldım) . اِشْتَرَكْتُ فِي ذَلِكَ الجَْرْيِ(Her gün şu iki fakire uğruyorum) . أَمُرُّ بِذَيْنِكَ الْفَقِيرَيْنِ كُلَّ يَوْمٍ(Çocuk şu hasımlardan intikam aldı) . اِنْتَقَمَ الْوَلَدُ مِنْ أُولَئِكَ الخُْصُومِ


سَلَّمْتُ عَلَى هَذَا الطَّالِبِ cümlesinde سَلَّمْتُ fiil ve ona bitişik olan zamir fâildir.عَلَى harf-i cer olup ism-i işâret de mecrûr ve onu izleyen harf-i tarifli isimolan müşârun ileyh mecrûr ism-i işârete nicelik, cinsiyet ve i‘râb bakımındanuymuştur. Diğer örneklerde de benzer durum söz konusudur.

*Bir ism-i işâretin müşârun ileyhi insanlar dışındaki varlıkların çoğulu ise budurumda işâret ismi kural gereği müfret müennes gelir.

(Bu kitapların tümünü okudum) . قَرَأْتُ هَذِهِ الْكُتُبَ كُلَّهَا(Şu evler sel felaketinde çöktü) . اِنْهَارَتْ تِلْكَ الْبُيُوتُ فِي كَارِثَةِ الْفَيَضَانِ

Aşağıdaki örneklerde de görüleceği üzere, bu tür ism-i işâretlerin sonunda yer alan zamirlerin anlama doğrudan bir katkısından söz edilemez. Bu zamirler, konuşmakta olan kimsenin, ‘neyi’ gösterdiğine değil, söz konusu şeyi ‘kime/kaç kişiye’ gösterdiğine zımnî bir atıfta bulunarak, muhatabın tekil-ikil-çoğul oluşuyla ilgili bir fikirverir: ذَلِكَ الْكِتَابُ لِي، ذَلِكُمَا الْكِتَابُ لِي، ذَلِكُمُ الْكِتَابُ لِي، الكِتَابُ لِي، ذَلِكُمَا الْكِتَابُ لِي، ذَلِكُنَّ الْكِتَابُ لِي . (Şu kitap benim). Görüldüğü gibi hepsinin anlamı aynıdır. Buradakifarklılık sadece bu kitabı kime veya kimlere gösterdiğimizdedir. Müennes birvarlığa işâret ettiğimizde de durum aynıdır: تِلْكَ السَّيَّارَةُ لِي، تِلْكُمَا السَّيَّارَةُ لِي، تِلْكُمُالسَّيَّارَةُ لِي، تِلْكِ السَّيَّارَةُ لِي، تِلْكُمَا السَّيَّارَةُ لِي، تِلْكُنَّ السَّيَّارَةُ لِي (Şu araba benim)


*Genel kural olarak ism-i işâretler, kendilerine işâret edilen sözcüklerden öncegelir. Ancak bu kuralın iki istisnası bulunmaktadır:

(1) İsm-i işâretler özel isme (alem) işâret ettiklerinde,


(2) İsm-i işâretler bir isim tamlamasının muzaf öğesine işâret ettiğinde.

Her iki durumda da, ism-i işâretler ilgili sözcüklerin sıfatı olurlar.أَيُّ عَلِيٍّ أَطْوَلُ مِنَ الْآخَرِ؟ / عَلِيٌّ هَذَا أَطْوَلُ.(Hangi Ali daha uzun boylu? / Bu Ali daha uzun)زَارَنِي مُحَمَّدٌ هَذَا بِمَكْتَبِي فِي الخَْامِسَةِ.(Bu Muhammed beni ofisimde saat beşte ziyaret etti)رَأَيْتُ سَالِمًا هَذَا فِي الْمَكْتَبَةِ بِالْأَمْسِ.(Bu Salim’i dün kütüphanede gördüm)سَيَّارَتُكَ هَذِهِ أَسْرَعُ مِنَ الَّتِي بِعْتَهَا فِي الشَّهْرِ الْمَاضِي.(Senin bu araban, geçen ay sattığın arabadan daha hızlı)عَامِلُكَ هَذَا غَائِبٌ مُنْذُ بِضْعَةِ أَيَّامٍ.(Senin bu işçin birkaç gündür ortalıklarda yok)

*Eğer bu cümlelerdeki özel isim ve muzaf olan sözcükler ism-i işârettensonra gelecek olsa bu durumda işâret isimleri mübteda ve bu özel isim vemuzâflar haber olurdu. (Bu, Ali’dir) هَذَا عَلِيٌّ ve (Bu, senin arabandır) هَذِهِ سَيَّارَتُكَ cümlelerinde olduğu gibi.


HABERİN ÖNE GEÇMESİ 8. Ünite

Kavramlar

A. Şibhu’l-Cümle: “Zarf”tan veya “Harf-i cer + Mecrûr isim” ikilisindenoluşan söz veya söz öbeklerine “Şibhu’l-cümle” adı verilir.

1. Zarf Şibhu’l-Cümle Örneği: “Orada bir adam var” anlamına gelenهُنَاكَ رَجُلٌ) ) cümlesinde, “Orada” manasına gelen هُنَاكَ kelimesi zarf olup tekbaşına Şibhu’l-cümledir.


Zarflar örnekte görüldüğü üzere tek başına kullanılabildiği gibidevamındaki isme muzâf (tamlanan) olarak da kullanılabilir.

Örnek: “Araba evin önündedir” anlamına gelen ( (السَّيَّارَةُ أَمَامَ الْبَيْتِcümlesinde, “Evin önünde” manasına gelen ( أمَامَ الْبَيْتِ ) söz öbeği “Zarf(muzâf) + Muzâfun İleyh” bileşkesi olarak şibhu’l-cümledir.



2. “Harf-i Cer + Mecrûr İsim” Bileşkesinden Oluşan Şibhu’l-Cümle


Örneği: “Ev bahçenin içindedir” anlamına gelen ( البَيْتُ فِي الحَْدِيقَةِ ) cümlesinde,“Bahçenin içinde” ifadesinin karşılığı olan ( فِي الحَْدِيقَةِ ) söz öbeği “Harf-iCer+Mecrûr İsim” bileşkesi olarak şibhu’l-cümledir.


B. Soru İsmi: ( أَ) ve ( هَلْ ) dışında kalan bütün soru edatlarının ortak adıdır.Söz gelimi “Kitap nerede?” anlamına gelen (؟ أَيْنَ الْكِتَابُ ) cümlesinde “Nerede”anlamına gelen ( أيْنَ ) kelimesi bir soru ismidir.


C. Hasır: “Hasır” sözlükte “Kuşatma, etrafını çevirme, sınırlama,kendine mal etme, özgü kılma” anlamlarına gelir. Eski dilde bugünkü “Özgü”kelimesinin karşılığı kullanılan “Münhasır” sözcüğü bu kökten gelmektedir.


*Terim olarak ise, Arapçada hükmü bir öğeye veya bir öğeyi hükme özgükılmak demektir. Çoğunlukla cümle başına ( إنَّمَا ) ya da olumsuz bir ifadedensonra ( إلاَّ ) veya eşanlamlı bir istisnâ edatı getirilerek elde edilen vurgulu birsöylem biçimidir.Hasır kavramını izah edebilmek;

Bir şeyi bir başka şeyle özdeşleştirmek, alanını daraltıp diğer bütünbağlantılarından soyutlayarak sırf ona özgü kılmak demektir.Türkçemizdeki “Ancak, sadece, yalnız” ifadeleri olumlu, “den başkasıdeğildir, den başka yoktur” ifadeleri ise olumsuz hasır üslûbu oluşturmadakullanılır.Arapçaya gelince, geneli itibariyle olumlu hasır üslûbu إِنَّمَا ile, olumsuz hasırüslûbu ise مَا .........إلاَّ kalıbıyla elde edilir.


Örnek إِنَّمَا أَنَا بَشَرٌ مِثْلُكُمْ : 1 : Ben ancak sizin gibi bir insanım.Örnek مَا أنَا إلاَّ بَشَرٌ مِثْلُكُمْ : 2 : Ben sizin gibi bir insandan başkası değilim.

*İsim cümlesinde normal söz dizimi “mübteda +haber” biçimindedir.Ancak kimi durumlarda bu sıralamanın aksine “haber + mübteda”biçiminde bir söz dizimi zorunlu hale gelebilir.İsim cümlesinin iki temel öğesinden haber, dört yerde zorunlu olarakmübtedadan önce gelir. İlk ikisi haberin mübteda ile oluşturduğu özelkombinezonlar dolayısıyla öne geçtiği yerler ve son ikisi de haberinkendisine ait nitelikler dolayısıyla öne geçtiği yerler şeklinde kategorizeedilmesi de mümkün olan bu dört yer şunlardır:


1. Haber Şibhu’l-cümle ve Mübteda da Nekra Olunca: Haber şibhu’lcümle,mübteda da nekra ise haberin öne geçmesi zaruridir. Aksi takdirdehaberin sıfatla karışma riski vardır.


Örnek: “Mescitte bir imam var” anlamına gelen ( (فِي الْمَسْجِدِ إمَامٌcümlesinde, şibhu’l-cümle formatındaki ( فِي الْمَسْجِدِ ) haberi, nekra formattakiإمَامٌ) ) mübtedasıyla bir araya gelerek bir isim cümlesi oluşturmuş, formatlarıgereği yani haber şibhu’l-cümle mübteda da nekra olduğu için isim cümlesineait normal sıralama tersyüz edilerek haber önce mübteda sonra gelmiştir.

2. Haber Şibhu’l-cümle Olup Mübteda da Habere Ait Bir ZamirBulununca: Haber şibhu’l-cümle olup, mübtedanın içerisinde habere ait birzamir varsa haberin öne geçmesi vacip yani zorunludur.Türkçeye çevirirken de “var, vardır, mevcut, mevcuttur,bulunmaktadır” ifadeleri çeviriye eklenir.

Örnek: “İnsanın problemleri vardır” anlamına gelen ( (لِلْإِنْسَانِ مَشَاكِلُهُcümlesinde, şibhu’l-cümle formatındaki ( لِلْإِنْسَانِ ) haberi, kendisine ait ( (هُzamirini içeren ( مَشَاكِلُهُ ) mübtedasıyla bir araya gelerek bir isim cümlesioluşturmuş, formatları gereği yani haber şibhu’l-cümle, mübteda da ona aitbir zamir içeriyor olduğu için isim cümlesine ait normal sıralama tersyüzedilerek haber önce mübteda sonra gelmiştir.


3. Haber Soru İsmi olunca: Soru ismi olan haberler, zorunlu olarakmübtedalarından önce gelirler. Çünkü Arapçada soru isimleri başta bulunmaönceliğine (sadaret hakkı) sahiptirler.


Örnekler:a. ؟ مَنِ الْقَادِمُ : Gelen kim?b. ؟ مَا الْإِيمَانُ : İman nedir?c. ؟ أَيْنَ خَالِدٌ : Halit nerede?d. ؟ مَتَى السَّفَرُ : Yolculuk ne zaman?e. ؟ كَمِ السَّاعَةُ : Saat kaç?f. ؟ كَيْفَ حَالُكَ : Halin nasıl?


*Bu örneklerde (...، من، ما، أين ) soru isimleri haber konumundadırlar. Haberolmalarına rağmen soru isimlerinin başta olma zorunluluğundan dolayımübtedadan önce yer almışlardır.

*İsim cümlelerinde yer alan her soru ismi haber değildir; bazen mübteda daolabilir. Burada ayırım noktası soru isminden sonra gelen kısımdır. Eğer soruisminden sonra gelen kelime, câr-mecrûr (harfi cerli isim), zarf ya da fiil isebunlar mübteda olamayacağından soru ismi mübteda bunlar ise haber olur.Eğer soru isminden sonraki kelime mübteda olabilecek bir kelime ise budurumda soru ismi haber olur. (؟ مَنْ جاءَ ) “Kim geldi?” cümlesinde soru ismindensonra gelen kelime ( جاءَ ) fiil olduğundan mübteda olmaya uygun değildir. Busebeple ( مَنْ ) mübteda ( جاءَ ) de haber olur. (؟ من في البَيْتِ ) “Evde kim vardır?”cümlesinde de soru ismi ( من )den sonra gelen ( في البَيْتِ ) câr-mecrûr olmasısebebiyle mübteda olmaya uygun değildir ve haber olur. ( مَنْ ) ise mübtedadır.من هو؟) ) cümlesinde ise ( هو ) mübteda olmaya uygun olduğundan ( من ) soru ismi haber olur.

4. Haber Mübtedaya Hasredilince (Haber Mahsûr Olunca): Hasırişlemine tabi tutularak mübteda ile özdeşleştirilmiş ve sırf ona özgü kılınmışhaber (mahsûr haber), bu özelliği dolayısıyla zorunlu olarak mübtedanınönüne geçer. Aksi takdirde cümle haberin mübtedaya değil, mübtedanınhabere hasredildiği (özgü kılındığı) izlenimi doğurur. Oysa istenen bununtam tersidir.

*Söz gelimi “Yaratan yalnız Allah’tır” anlamına gelen ( (إِنَّمَا خَالِقٌ اللهُcümlesinde, ( خَالِقٌ ) haberi, hasır edatı olan ( إِنَّمَا ) aracılığıyla mübtedasıkonumunda bulunan ( اللهُ ) ismine özgü kılınmakta ve zorunlu olarak onunönüne geçmektedir. Söz konusu cümle ( مَا خَالِقٌ إِلاّ اللهُ ), Türkçe karşılığıyla ifadeedecek olursak “Allah’tan başka yaratan yoktur” cümlesi ile eş anlamlıdır. İkifarklı söyleyiş biçiminde de haber konumundaki “Yaratan” niteliği, mübtedakonumundaki “Allah”a özgü kılınmaktadır.

*Özetle hasır, Türkçedeki vurgu kavramına benzer. Türkçede vurgulanacaköğe yükleme yaklaştırılırken Arapçada vurgulanacak öğe öne alınır. Eğervurgu habere yapılacaksa haberin mübtedanın önüne alınma zorunluluğuvardır.

*İsim cümlesinde öne geçmiş olan habere mukaddem (öne alınmış) haber,mübtedaya ise muahhar (geriye bırakılmış) mübteda adı verilir. Örneğin ( عنديكِتابٌ ) cümlesinde ( عندي ) ifadesi mukaddem haber, ( كِتابٌ ) kelimesi de muahhar mübtedadır.

HAZIRLAYAN:MİKDAD
Efsa ve nur aslan beğendiler.
__________________
Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım...

Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE....
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Esma_Nur 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Ne söylerdin? Gündem/ Manşetler Kara Kartal 2 59 01 Mart 2024 09:31
Emine Aba Pazarda Videolar/Slaytlar Esma_Nur 8 338 04 Aralık 2023 18:23
Nehirden denize özgür Filistin 🇵🇸 Videolar/Slaytlar Kara Kartal 1 86 01 Aralık 2023 17:41
Hayallerimizi gerçekleşdirme bölümü Kişisel Gelişim ve Psikoloji Kara Kartal 12 338 01 Aralık 2023 17:29
Çok önemli tesbit Sağlık / Beslenme Esma_Nur 0 94 25 Kasım 2023 21:21

Alt 27 Nisan 2012, 22:32   Mesaj No:2
Medineweb Emekdarı
Esma_Nur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Esma_Nur isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 4458
Üyelik T.: 19 Ekim 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:kadın
Memleket:sivas/istanbul/
Mesaj: 5.421
Konular: 575
Beğenildi:4494
Beğendi:6074
Takdirleri:23787
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Arapça 2( 5-6 ) ünite özeti

Zamirler 5 ÜNİTE ÖZETİ





*Arapçada ismin yerini turan marife kelimelere zamir denilmektedir. ( ، هي، هماهم، إياكَ، إياكما، إياكم، ك، كما، كم،... ) kelimeleri zamirdirler.Zamir Türkçe dilbilgisinde ise şöyle tanımlanmaktadır: İsmin yerinigeçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu kelimelerle bazıeklere zamir (adıl) denir.ÖRNEK;





“Ali’yi gördüm ve ona selam verdim” رَأيْتُ عَلِيّاً وسَلّمْتُ عَلَيهِÖrneğimizde هِzamirinin mercii ( عَلِيّاً ) kelimesidir. Arapçadan Türkçeye düzgün ve doğru birçeviri yapabilmek için metin içerisinde zamirin merciinin (yerini tuttuğuismin) tespiti son derece önemlidir.





ARAPÇADA ZAMİR ÇEŞİTLERİBâriz Zamirler; Kendilerinden önceki kelimeye bitişik yazılanlar (muttasılzamirler) ve herhangi bir kelimeye bitişmeksizin tek başlarına yazılanlar(munfasıl zamirler) olmak üzere iki kısma ayrılırlar:





Munfasıl zamirler önlerindeki kelimelere bitişmeksizin tek başlarına yazılanzamirlerdir. Merfu‘ ve mansûb olanlar olmak üzere iki kısma ayrılırlar



*Bunlara merfu‘ munfasıl zamirler denilmesinin sebebi cümle içersinde merfu‘ konumlarında kullanılmalarından ötürüdür. Bu zamirler cümle içindemübteda, haber, ma‘tûf, ma‘tûfun aleyh, müstesna ve te’kid konumlarındakullanılırlar. *Merfu‘ munfasıl zamirin en yaygın kullanımı mübteda olmasıdır.Mübteda-haber uyumu gereği mübteda pozisyonundaki zamirin haberpozisyonundaki kelimeye müenneslik-müzekkerlik ve sayı (müfred-tesniye cemi)bakımlarından uyumlu olması gerekir.ÖRNEK;



Ben İlahiyat Fakültesinde öğrenciyim. . أنا طالبٌ فِي كُلِّيَّةِ الإلهَِيَّاتِ



Biz ikimiz çocuk hastanesinde doktoruz. . نَحْنُ طَبِيبَتانِ في مُسْتَشْفَى الأطْفالِ





Onlar (erkekler) devlet okulunda öğretmendirler. . هُمْ مُعَلِّمونَ في الْمَدْرَسَةِ الحُْكومِيَّةِ



Bu örneklerin tamamında munfasıl zamirler mübteda konumundadırlar vemahallen merfu‘durlar.



*Mübteda ve haberin her ikisi de marife (belirli isim) olarak geldiği durumdaikisinin sıfat tamlaması şeklinde anlaşılması ihtimali varsa aralarına zamiru’lfasldenen, mübteda ile uyumlu merfû munfasıl zamir girer. Bu zamir peşpeşe gelen iki belirli ismin arasına girerek onların cümle olduğunu gösterdiği gibi cümlenin anlamını da pekiştirme görevi görür. Şu örnekleri inceleyiniz.



(Adam cömerttir.) . الرجلُ هُوَ الكَرِيمُ (cömert adam) الرّجُلُ الكرِيمُ



(Bayan öğrenci zekidir.) . الطَّالِبَةُ هِيَ الذّكِيّةُ ( Zeki bayan öğrenci) الطالِبَةُ الذّكِيّةُ





Birinciler sıfat tamlaması, ikinciler cümledir.

Mansûb munfasıl zamirler: Arapçada kullanılan mansûb munfasıl zamirlerşunlardır:Gâib (III. eril şahıs) Müfred إِيّاهُ Onu Tesniye (ikil) إِيّاهما O ikisini Cemi (Çoğul)إِيّاهُمْ Onları





Gâibe (III. dişil şahıs) Müfred إِيّاها Onu Tesniye(ikil)إِيّاهما O ikisini Cemi(Çoğul)إِيّاهُنِّ Onları





Muhâtab (II. eril şahıs) Müfred إِيّاكَ Seni Tesniye(ikil) إِيّاكُما Siz ikinizi Cemi(Çoğul)إِيّاكُمْ Sizi





Muhâtaba (II. dişil şahıs)Müfred إِيّاكِ Seni Tesniye(ikil)إِيّاكُما Siz ikinizi Cemi(Çoğul)إِيّاكُنَّ Sizi





Mütekellim (I. eril/dişilşahıs) Müfred إِيّايَ Beni Tesniye(ikil)إِيّانا Biz ikimizi Cemi (Çoğul)إِيّانا Bizi





Bu zamirler müstesna olarak da kullanılmakla birlikte cümle içersindebüyük çoğunlukla mef’ûl konumunda kullanılırlar ve daima mansûbturlar. Zamirler mebni olduklarından zahiri(görünen) bir alametle değil de mahallen mansûb olurlar.





Örnek mef’ûl konumundaki munfasıl zamirler;





Yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz. . إياكَ نَعْبُدُ وإِيّاكَ نَسْتَعِينُHoca size onu öğretti mi? . هَلْ عَلَّمَكُم الأستاذُ إياّهُOnu o ikisine verdim. . أَعْطَيْتُهُ إِياّهماOnu ona giydirdim. . كَسَوْتُهُ





Muttasıl Zamirler





Önlerinde bulunan isim, fiil veya harflere bitişik olarak yazılan zamirlerdir.Kendi aralarında merfu‘, mansûb ve mecrûr kısımlarına ayrılırlar.





Merfu‘ muttasıl zamirler: Fiillere bitişen ve fiil ma‘lûm (etken) yapıda ise fâil(özne), fiil mechûl (edilgen) yapıda ise nâibu’l-fâil (sözde özne) konumundabulunan zamirlerdir. Kısaca çekim esnasında fiile bitişen zamirlerdir diye desöylenebilir. ( كَتَبْتُ ) fiiline bitişmiş bulunan ( تُ), (كَتَبْنا ) fiiline bitişmiş bulunanنا merfu‘ muttasıl zamirlerdir





ÖRNEK altı çizilmiş olan merfu‘ muttasıl zamirler





Ayşe ve Hatice dersi anladılar. . عائِشَةُ وخَدِيجَةُ فَهِمَتا الدرسَÖğrencilerin hepsi sınavda başarılı oldular. . الطلابُ كلُهُمْنَجَحُوا فِي الاِمْتِحانِDün gölde yüzdük. . سَبَحْنا فِي الْبُحَيرَةِ أمْسِBayan öğretmenler kızların eğitimine önem veriyorlar. . الْمُعَلّماتُ يَحْرُصْنَ على تَدْرِيسِ البَناتِ





*Merfu‘ muttasıl zamirler ismini ref, haberini nasb eden ( كانَ ) vebenzerlerinden (nâkıs fiillerden) birisine bitiştikleri zaman nâkıs fiilin ismiolmak üzere yine merfu‘ olurlar. كَانَا طَالِبَيْنِ (o iki (erkek) öğrenci idi)örneğinde ( كَانَ ) nâkıs fiil ve tesniye elifi ( ا), (كَانَ )nin ismi ve (mahallen)merfu‘dur. ( طَالِبَيْنِ ) kelimesi ise ( كَانَ )nin haberidir ve tesniye olduğu için ( ي) ilemansûbtur. كَانَتَا مُعَلِّمَتَيْنِ (o iki (bayan), öğretmen idiler) ve كَانُوا مُؤْمِنِينَ (Oerkekler mümin idiler) örneklerindeki ( ا) ve ( و) için de aynı durum sözkonusudur.





Mansûb muttasıl zamirler: Fiile bitişen ve daima mef’ûlün bih konumundaolmak üzere mansûb olan zamirlerdir. Fiile bitişmiş olan ve fiil çekimlerindeyer almayan her zamir mutlaka mansûb muttasıl zamirdir.نا“zamiri hem fâil hem de mef‘ûl konumunda kullanılabilmektedir. Öncesisakinse fâil (özne), öncesi harekeli olduğu takdirdeyse mef’ûl (nesne)konumunda olmaktadır. Örneğin: فَهِمْنَا (Biz anladık) ifadesinde fâil, فَهِمَنَا (Bizi anladı) ifadesinde ise mef‘ûlün bihtir.





*Mansûb muttasıl zamirler ( إِنَّ ) ve benzerlerine bitiştikleri zaman buedatların ismi olmak üzere yine mansûb olurlar. ( (اِنَّهُ لَغَفُورٌ رَحِيمٌ –الأعراف/ 167“Şüphesiz o merhamet eden ve çok bağışlayandır” cümlesinde ( ه) zamiriاِنَّ nin ismidir ve (mahallen) mansûbtur.عَدَدُ الطّالِباتِ فِي الْكُلّيّةِ مائَتانِ، إنّهُنَّ أكْثَرُ عَدَدا مِنَ الطّلابِ “Fakültede kız öğrencisayısı iki yüz. Onlar sayıca erkeklerden fazlalar.” cümlesinde de ( هُنَّ ) zamiriإنّ) )nin ismidir ve mahallen mansûbtur.



ÖRNEK altı çizilmiş olan mansûb muttasıl zamirler;



O ikisini yolda gördüm. . رَأيْتُهُما فِي الطّرِيقِKalemini ona ver. . أَعْطِهِ قَلَمَكَSizi bu akşam evimde bekliyorum. .أَنْتَظِرُكُمْ بِمَنْزِلِي الليلَةَBana bunun için söz veriyor musun? ؟ هَلْ تَعِدُنِي بِذلكَ





Mütekellim yâsı fiile bitişince kendisinden önce nûn getirilir. ( تَعِدُنِي ) fiilinde deي) zamirinden önce getirilmiş olan bu nûna nun-u vikâye/ koruma nûnu ( نونُالوِقايَةِ ) denilir. Zira bu nûn sayesinde zamirden önceki fiilin son harekesideğişmemiş ve olduğu gibi korunmuş olur.





Mansûb ve mecrûr muttasıl zamirler: ( ، ه، هما، هم، ها، هما، هن، ك، كما، كم، كِ، كماكن، ي، نا ) zamirleri fiile bitiştiklerinde mansûb oldukları gibi ismebitiştiklerinde (muzâfun ileyh olmak üzere) ve harf-i cerden sonrageldiklerinde mecrûr olurlar. ( رَأيْتُهُما فِي الطّرِيقِ ) “O ikisini yolda gördüm”örneğinde zamir mef‘ûl olmak üzere mansûb, ( سَأَحضُرُ لِزِيارَتِكُمْ غَدا ) “Yarın siziziyarete geleceğim.” Örneğinde ise muzâfun ileyh olmak üzere mecrûrdur.



Müstetir zamirler





Gizli, örtülü, metinde yazılmayan ancak var kabul edilen zamirlerdir.Esasında müstetir zamirler ayrı bir zamir grubu değildir. أنا، أنْتَ، هِيَ، هُوَ، نَحنُmunfasıl merfu‘ zamirleri belirli durumlarda müstetir (gizli) zamir olarakkullanılırlar. Bunlardan ( أنا، أنْتَ، نَحنُ ) zamirleri fâil (özne) konumunda olduklarında vücûben (zorunlu olarak) müstetir olurlar yani bâriz zamirolarak açık şekilde yazılmaları mümkün olmadığı gibi bunların yerine açıkbir isim söylenmesi de mümkün değildir. ( هِيَ، هُوَ ) zamirlerinin müstetir oluşuise vücûben değil cevâzendir yani bunların müstetir zamir olarakkullanılmaları zorunlu olmayıp bu zamirlerin yerine istenildiği takdirde açıkisim getirilmesi de mümkündür. ( اِقْرَأْ كِتاَبَكَ ) “Kitabını oku.” cümlesinde اِقْرَأْ“oku” fiilinin fâili (öznesi) müstetir (gizli) ( أَنْتَ ) zamiridir. Fâilin müstetir zamir olarak gelmesi zorunludur.



ÖRNEK cümlelerdeki Müstetir zamir kullanılışları;



Kitabını oku. . اِقْرَأْ كِتاَبَكَ



Bu cümlede ( اِقْرَأْ ) “oku” fiilinin fâili (öznesi) müstetir (gizli) أَنْتَ zamiridir. Fâilin müstetir zamir olarak gelmesi zorunludur.





.Küçüğümüze merhamet eder, büyüğümüze saygı gösteririz . نَرْحَمُ صَغِيرَنا ونَحْتَرِمُ كَبِيرَنا





Bu cümledeki ( نَرْحَمُ ) ve ( نَحْتَرِمُ ) fiillerinin fâili (öznesi) müstetir (gizli) نَحْنُ zamiridir. Fâilin müstetir zamir olarak gelmesi zorunludur.



Seni yaz tatilinde ziyaret edeceğim. . سَأَزورُكَ فِي العُطْلَةِ الصَّيْفِيّةِ



Bu cümledeki ( أَزورُ ) fiilinin fâili (öznesi) müstetir (gizli) ( أَنا ) zamiridir.Fâilin müstetir zamir olarak gelmesi zorunludur.



Hatice İstanbul’a gitti. . خَدِيجَةُ ذَهَبَتْ إلى اسْتانبولَ



Bu cümledeki ( ذَهَبَتْ ) fiilinin fâili (öznesi) müstetir (gizli) ( هِيَ ) zamiridir.Diğerlerinden farklı olarak bu cümlede fâilin müstetir zamir olarak gelmesizorunlu değildir. Cümle şayet istenilirse ( ذَهَبَتْ خَدِيجَةُ إلى اسْتانبولَ ) şeklinde deyazılabilir. Bu durumda ( ذَهَبَتْ ) fiilinin fâili müstetir zamir değil, açık isimolan ( خَدِيجَةُ ) olmuş olur.





Soru Edatları 6 ÜNİTE



İster fiil cümlesi olsun isterse isim cümlesi, soru yapıları oluşturulduğunda buedatlar cümlenin başına getirilmek zorundadır. ؟ مَااسمُْكَ (Adın ne?), ؟ مَاذَا أَكَلْتَ(Ne yedin?), ؟ مَنْ رَأَيْتَ (Kimi gördün?), ؟ مَنْ مَاتَ (Kim öldü?) cümlelerinde olduğu gibi.



I. Tip Soru Cümleleri: Yanıtı ‘Evet,’ ( نَعَمْ ) veya ‘Hayır,’ ( لاَ) olan ya dayanıtı ‘Evet,’ veya ‘Hayır,’ ile başlayan sorular...Bu durumda cevap ya olumludur ya da olumsuzdur.





Mâzî fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:





(Konuyu anladın mı?) ؟ هَلْ فَهِمْتَ الْمَوْضُوعَ؟ / أَ فَهِمْتَ الْمَوْضُوعَ(Evet, konuyu anladım) . نَعَمْ، فَهِمْتُ الْمَوْضُوعَ(Hayır, konuyu anlamadım) لاَ، لَمْ أَفْهَمِ الْمَوْضُوعَ



Muzâri fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:



(Arapça çalışıyor musun?) ؟ هَلْ تَجْتَهِدُ فِي اللُّغَةِ الْعَرَبِيَّةِ؟ / أَ تَجْتَهِدُ فِي اللُّغَةِ الْعَرَبِيَّةِ(Evet, Arapça çalışıyorum) . نَعَمْ،أَجْتَهِدُ فِي اللُّغَةِ الْعَرَبِيَّةِ(Hayır, Arapça çalışmıyorum) لاَ، لاَ أَجْتَهِدُ فِي اللُّغَةِ الْعَرَبِيَّةِ





İsim cümlesi ile kurulmuş soru cümlesi örneği:





(Bu öğrenci çalışkan mı?) ؟ هَلْ هَذَا الطَّالِبُ مُجْتَهِدٌ؟ / أَ هَذَا الطَّالِبُ مُجْتَهِدٌ(Evet, bu öğrenci çalışkan) . نَعَمْ، هَذَا الطَّالِبُ مُجْتَهِدٌ(Hayır, bu öğrenci çalışkan değil) ( لاَ، لَيْسَ هَذَا الطَّالِبُ مُجْتَهِدًا (بِمُجْتَهِدٍ





*Burada dikkat edilecek olursa olumsuz cevaplarda “Hayır” denildiktensonra cümle tekrar olumsuz yapılmaktadır. İsim cümlelerin olumsuz şekli degenelde ( لَيْسَ ) fiili ile yapılır.





II. Tip Soru Cümleleri: Bir seçenekler listesindeki tercihi soran ve yanıtı‘Evet,’ veya ‘Hayır,’ olmayan sorular. Bu soru tipinde sadece soru harfi olanhemze ( أَ) ile birlikte أَمْ edatı da kullanılır.





Mâzî fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:





(Et mi yedin yoksa balık mı?) ؟ أَ لحَْمًا أَكَلْتَ أَمْ سمََكًا(Et yedim) . أَكَلْتُ لحَْمًا(Balık yedim) . أَكَلْتُ سَمَكًا





Muzâri fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:





(Arapça’yı mı seviyorsun yoksa Fransızca’yı mı?) ؟ أَ تُحِبُّ الْعَرَبِيَّةَ أَمِ الْفَرَنْسِيَّةَ(Arapça’yı seviyorum) . أُحِبُّ الْعَرَبِيَّةَ(Fransızca’yı seviyorum) . أُحِبُّ الْفَرَنْسِيَّةَ





İsim cümlesi ile kurulmuş soru cümlesi örneği:





(Öğretmen misin sen yoksa mühendis mi?) ؟ أَ مُدَرِّسٌ أَنْتَ أَمْ مُهَنْدِسٌ(Ben bir öğretmenim) . أَنَا مُدَرِّسٌ(Ben bir mühendisim) . أَنَا مُهَنْدِسٌ





III. Tip Soru Cümleleri: Olumsuz soru yapıları. Bu soru tipinde, hemzedensonra mutlaka, لَمْ، مَا لاَ، لَيْسَ، ، لَنْ gibi cümleye olumsuzluk kazandıran birolumsuzluk (nefiy) edatı bulunur. Yanıtın olumlu olması durumunda cümleyeبَلَى ; olumsuz olması durumunda ise نَعَمْ edatları ile başlanmalıdır. Olumlusorularda “Evet” şeklinde karşılık bulan نَعَمْ cevap edatı olumsuz sorularda“Hayır” şeklinde tercüme edilmelidir.





Olumsuz mâzî fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:





(Konuyu anlamadın mı?) ؟ أَ مَا فَهِمْتَ الْمَوضُوعَ(Evet, konuyu anladım) . بَلَى، فَهِمْتُ الْمَوْضُوعَ(Hayır, konuyu anlamadım) . نَعَمْ، مَا فَهِمْتُ الْمَوْضُوعَ





Olumsuz muzâri fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:





(Erken uyumuyor musun?) ؟ أَلاَ تَنَامُ مُبَكِّرًا(Evet, erken uyuyorum) . بَلَى، أَنَامُ مُبَكِّرًا(Hayır, erken uyumuyorum) . نَعَمْ، لاَ أَنَامُ مُ





Olumsuz isim cümlesi ile kurulmuş soru cümlesi örneği:





(Araban yeni değil mi?) ؟ ( أَ لَيْسَتْ سَيَّارَتُكَ جَدِيدَةً (بِجَدِيدَةٍ(Evet, arabam yeni) . بَلَى، سَيَّارَتِي جَدِيدَةٌ(Hayır, arabam yeni değil) .( نَعَمْ، لَيْسَتْ سَيَّارَتِي جَدِيدَةً (بِجَدِيدَةٍ





*Bu tip sorulara verilen yanıtlar olumlu ise, بَلَى cevap harfinden sonracümle olumlu kurulur. Şayet cevabımız olumsuz ise نَعَمْ cevap harfindensonra cümle mutlaka olumsuz kurulmalıdır.Bu tip sorularda cevaplar aslaنَعَمْdan sonra olumlu olmaz. Yine bu soru türünde asla لاَ cevap harfi dekullanılmamaktadır.



SORU İSİMLERİ



*Soru ismine cevap teşkil eden kelime, cevap cümlesinde hangi ögeninkarşılığı ise, soru cümlesinde yer alan soru isminin cümle içindeki dilbilgiselrolü ve bu role uygun i‘râbı da o demektir.





مَنْ 1 .; İnsanlar için kullanılır ve cümledeki durumuna göre; kim?, kimi?,kime? gibi manalara gelir.





Bu soru ismi cümlede mübteda, haber, mef’ûlün bih, muzâfun ileyh vs. gibiögeler olabilir.





Örnek مَنْ ذَهَبَ إِلَى الْمَدْرَسَةِ؟ (Okula kim gitti?) cümlesinde soru ismimübtedadır.





Örnek مَنْ هَذَا؟ : (Bu kim?) cümlesinde soru ismi haberdir.





Örnek مَنْ رَأَيْتَ الْيَومَ؟ : (Bugün kimi gördün?) cümlesinde soru ismimef’ûlün bihdir.





Örnek قَمِيصُ مَنْ هَذَا؟ : (Bu kimin gömleği?) cümlesinde soru ismimuzâfun ileyhdir.





2 :مَا İnsan dışındaki varlıklar için kullanılır ve cümledeki durumuna göre;ne?, neyi?, neye? gibi anlamlara gelir.





Örnek مَا وَقَعَ عَلَى اْلأَرْضِ؟ : (Yere ne düştü?) cümlesinde soru ismimübtedadır.





Örnek مَا هَذَا؟ : (Bu ne?) cümlesinde soru ismi haber mahallindedir.





Örnek مَا قَرَأْتَ الْيَومَ؟ : (Bugün ne okudun?) cümlesinde soru ismi mef’ûlünbihdir.





*Soru ismi olan مَا edatının başına herhangi bir harf-i cer gelecek olsa budurumda sonundaki elifi düşmek zorundadır. Bunun gerekçesi ise ismi mevsulolan مَا ile karışmamasıdır. Eğer başında harf-i cer olduğu halde sonunda elifvar ise o edat soru edatı değil ismi mevsuldür. Edatın başına gelen harf-icerler genelde fiilin kendisine ait harf-i cerlerdir. Zira Arapça’da bazı fiillerdaima belirli harfi cerlerle kullanılır. Örneğin حَافَظَ ، حَرَصَ، شَجَّعَ gibi fiiller daimaعَلَى harf-i ceri ile kullanılırlar.





Örnek بِمَ تَهْتَمُّ؟ : (Neye önem veriyorsun?)



أَهْتَمُّ بِاللُّغَةِ الْعَرَبِيَّةِ (Arapça’ya önem veriyorum.)





Örnek فِيمَ تُفَكِّرُ؟ : (Neyi düşünüyorsun?)أُفَكِّرُ فِي اْلاِمْتِحَانِ (Sınavı düşünüyorum.)





*Soru ismi olan مَا edatının başına لِ harf-i ceri gelirse anlamı niçin olur ve لِمَşeklinde sonundaki elif düşürülerek yazılır. Şu hususa özellikle dikkat etmekgerekir. Burada kullanılan لِ harf-i ceri herhangi bir fiil ile sürekli kullanılan harficer değildir. Bir üstteki dikkat konusunda ele alınan harf-i cerler ise daima ofiillerle kullanılan harflerdir.





Örnek: ؟ لِمَ خَرَجْتَ مِنَ الْفَصْلِ (Sınıftan niçin çıktın?)خَرَجْتُ مِنَ الْفَصْلِ لِأَغْسِلَ وَجْهِي. (Sınıftan yüzümü yıkamak için çıktım)نَّنِي مَرِيض. ◌َ خَرَجْتُ مِنَ الْفَصْل لأِ (Sınıftan hasta olduğum için çıktım)





3 :مَاذَاİnsan dışındaki varlıklar için kullanılır ve cümledeki durumunagöre; ne?, neyi?, neye? gibi anlamlara gelir. Kullanım bakımından مَا soruisminden farkı yoktur onun kullanıldığı yerlerde aynı şekilde kullanılır.





Örnek مَاذَا فِي حَقِيبَتِكَ؟ : (Çantanda ne var?) cümlesinde soru ismimübtedadır.





*Soru ismi olan مَاذَا edatının başına لِ harf-i ceri gelirse anlamı “Niçin?” olur veلِمَاذَا şeklinde yazılır. Kullanımı da tıpkı لِمَ edatı gibidir.





Örnek: ؟ لِمَاذَا خَرَجْتَ مِنَ الْفَصْلِ (Sınıftan niçin çıktın?)غْسِلَ وَجْهِي. ◌َ خَرَجْتُ مِنَ الْفَصْل لأِ (Sınıftan yüzümü yıkamak için çıktım)



مَتَى4 .:Zaman için kullanılan bir soru ismi ve anlamı “Ne zaman?” olupcümlede genel olarak haber, zarf ve mecrûr olarak kullanılır







Örnek مَتَى اْلاِخْتِبَارُ؟ : (Sınav ne zaman?) isim cümlesinde soru ismihaberdir.





Örnek مَتَى سَتُسَافِرُ إِلَى الْقَاهِرَةِ؟ : (Kahire’ye ne zaman gideceksin?) fiilcümlesinde soru ismi zarf (mef’ûlün fîh) konumundadır.





Örnek مُنْذُ مَتَى تَتَعَلَّمُ الْعَرَبِيَّةَ؟ : (Ne zamandan beri Arapça öğreniyorsun?) fiilcümlesinde soru isminin başına harf-i cer olan مُنْذُ edatı gelmiştir ve mecrûrkonumundadır. Cevabı أَتَعَلَّمُ الْعَرَبِيَّةَ مُنْذُ سَنَةٍ (Bir yıldan beri Arapça öğreniyorum)şeklinde verdiğimizde sorudaki مَتَى yerine cevapta سَنَةٍ ifadesiyle cevapverilmiştir. Bu sözcük de harf-i cerin mecrûrudur.





5.أَيْنَ; Mekan için kullanılan bir soru ismi ve anlamı “nerede?, nereye?,neresi?” olup cümlede genel olarak haber, zarf ve mecrûr olarak kullanılır.







Örnek أَيْنَ السَّيَّارَةُ؟ : (Otomobil nerede?) isim cümlesinde soru ismihaberdir.





Örnek أَيْنَ أَوْقَفْتَ السَّيَّارَةَ؟ : (Otomobili nereye parkettin?) fiil cümlesindesoru ismi zarf (mef’ûlün fîh) konumundadır





Örnek إِلَى أَيْنَ ذَهَبْتَ؟ : (Nereye gittin?) fiil cümlesinde soru ismi başındaharf-i cer bulunduğu için mecrûrdur.





6.كَيْفَ;Hal ve durum sormak için kullanılır ve “nasıl?” manasına gelir.Cümlede genel olarak haber ve hal olarak kullanılır.





Örnek كَيْفَ أَنْتَ؟ : (Nasılsın?) isim cümlesinde soru ismi haberdir.





7.كَمْ;Sayı (aded) sormak için kullanılır ve “kaç?”, “ne kadar?”manalarına gelir. Cümlede genel olarak mübteda, haber, mef’ûlün bih, harf-icerle mecrûr vs. olarak kullanılır. Bu soru isminden sonra genellikle müfred,mansûb ve nekre bir isim gelir. Bu isme كَمْ in temyizi denir.





Örnek كَمْ طَالِبًا فِي الْفَصْلِ؟ : (Sınıfta kaç öğrenci var?) isim cümlesinde soruismi olan كَمْ mübteda mahallindedir.





Örnek بِكَمْ لِيرَةٍ/لِيرَةً هَذَا الْكِتَابُ؟ : (Bu kitap kaç lira?) isim cümlesinde soruismi olan بِكَمْ haber mahallindedir.





Örnek كَمْ كِتَابًا قَرَأْتَ؟ : (Kaç kitap okudun?) fiil cümlesinde soru ismiolan كَمْ mef’ûlün bihdir.





8.أَيُّ;Genellikle “hangi?”, “hangisi?”, “hangileri?” manalarına gelir.Cümlede genel olarak mübteda, haber, mef’ûlün bih, harf-i cerle mecrûr,muzâfun ileyh v.s olarak kullanılır.





Örnek أَيُّ طَالِبٍ غَابَ الْيَوْمَ؟ : (Bugün hangi öğrenci gelmedi?) isimcümlesinde soru ismi olan أَيُّ mübtedadır ve zamme ile merfu‘dur. O ayrıcamuzâf ve onu takip eden sözcük طَالِبٍ de muzâfun ileyhtir.





Örnek فِي أَيِّ فَصْلٍ أَنْتَ؟ : (Sen hangi sınıftasın?) isim cümlesinde soru ismiolan فِي أَيِّ şibih cümle şeklinde haberdir.





Örnek أَيَّ كِتَابٍ قَرَأَتَ؟ : (Hangi kitabı okudun?) fiil cümlesinde soru ismiolan أَيَّ cümlenin mef’ûlün bihidir.





Örnek بِأَيِّ قَلَمٍ كَتَبْتَ؟ : (Hangi kalemle yazdın?) fiil cümlesinde soru ismiolan بِأَيِّ harf-i cerle mecrûr isimdir.



HAZIRLAYAN:MİKDAD
Efsa ve nur aslan beğendiler.
__________________
Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım...

Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE....
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Arapça III Erol 71 Tüm Ünite Özetleri nurşen35 Erol 71 Hoca'nın Toplu Özetleri 6 28 Mayıs 2018 14:27
Arapça 4 Notları 1/4 Ünite Özetleri nurşen35 Arapça 4 10 17 Mayıs 2016 00:36
arapça 4 (5-6-7.ünite) özetleri evvahe Arapça 4 0 21 Mayıs 2014 02:27
Arapça 3 Ünite Özetleri Medine-web Arapça 3 9 03 Nisan 2012 18:06
1.sınıf arapça ünite özetleri mehmet akif2 Arapça 1 38 01 Nisan 2012 17:00

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.