Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.PEYGAMBERLER-ASHAB-I KİRAM-ALİMLER.::. > Peygamberler-Ashab-ı Kiram-Alimler > Ashab-Kiram(r.a)

Konu Kimliği: Konu Sahibi Belgin,Açılış Tarihi:  23 Mart 2009 (09:07), Konuya Son Cevap : 23 Mart 2009 (09:07). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 23 Mart 2009, 09:07   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Belgin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Belgin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 7
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:43
Mesaj: 1.277
Konular: 640
Beğenildi:16
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Hz.Ömerin Müslüman Olması

Hz.Ömerin Müslüman Olması

Bir perşembe gecesi, Habîb-i ekrem 'sav', Ömer 'ra' hakkında düâ etdi Düâsı kabûl oldu
Buyurdular ki,
- Yâ Rabbî! Şu iki kişiden hangisi sana sevgili ise dîn-i islâmı onun ile azîz eyle Ömer bin Hattâb veyâ Amr bin Hişâm

Ertesi gün, Kureyşin büyükleri Haremde toplandılar
- İşbu Ebû Tâlibin yetîmi Muhammed Mustafâ 'sav' zuhûr edip, âbâ ve ecdâdımızın dînini ibtâl etdi Putlarımız için, fâide ve zarar vermez diye kötüledi Gayretine dokunmuyor mu ki, yâ Ömer, bu denli kudret ve heybetin, izzet ve satvetin var iken, putlara yardım etmeyi, onu öldürmeği düşünmüyor musun, diye tahrîk etdiler

Hazret-i Ömerin câhiliyye damarı kalkdı Sonu kötü olan bir gayretle, kılıncını takındı Resûlullah 'sav' hazretlerini öldürmeğe giderken, Benî Zühreden Nu'aym 'radıyallahü teâlâ anh' hazretlerine rastladı
- Yâ Ömer, nereye gidersin dedikde, cevâb verip,
- Şu Kureyşin büyüklerine ahmak diyen ve putlarımıza bâtıl diyen, Muhammedi katl etmeğe gidiyorum, dedi
Nu'aym 'radıyallahü teâlâ anh' dedi ki,
- Yâ Ömer! Hayret edilecek bir işe yeltenirsin Başa çıkamıyacağın sevdâya düşmüşsün Eğer bu işi başarırsan, Benî Hâşim ve Benî Zühre seni sağ koyacaklarını mı sanıyorsun Yürü var, işine git, deyince,
Ömer 'radıyallahü teâlâ anh' dedi ki,
- Yâ Nu'aym! Yoksa sende mi, Muhammedin dînine girdin Eğer öyle ise, evvelâ seni katl edeyim
Nu'aym hazretleri dedi:
- Muhammedin dînine sâdece ben mi girdim, sanırsın Kız kardeşin ve enişten de girmişlerdir
Ömer, bu haberi işitince, gadabı dahâ fazla olup, nereden ma'lûm onların müslimân oldukları, dedi
Nu'aym dedi:
- Eğer inanmaz isen, kız kardeşinin evine var Bir koyunu kendi elin ile boğazla, pişirsinler Onlar senin boğazladığın koyunu yimezler ise, o zemân bilmiş olasın ki, onlar islâm dînine girmişlerdir
Hazret-i Ömer 'radıyallahü teâlâ anh' o tehevvür ile gidip, kapılarına vardı İçeriden kulağına bir ses geldi Dikkat ile dinlediAnladı ki, okudukları kelâm, hiç insan sözüne benzemez Meğer o vakt Tâhâ sûresi nâzil olup; hazret-i Fahr-i kâinât aleyhi efdalüttehıyyât, muhâcirînden Habbâbı 'radıyallahü anh' onlara göndermişdi Onlara, o sûrenin âyetlerini ta'lîm ediyordu O vakt, bunlar hazret-i Ömerin korkusundan, kapıyı bağlamışlardı Ta'lîm ile meşgûl iken, hazret-i Ömer kapı ardından dinledi Dinledikçe, istidâdlı kalblerine, ezelî olan kelâmın rahmânî nûrları gelmeğe başlayıp, şeytânî küfr zulmeti mahv olmağa başladı Sabr etmeğe mecâli kalmayıp, kapıya eli ile vurdu Kapı bağlanmış idi Dikkat kesildikleri gibi, içeride olanlar, korkularından susdular Habbâbı 'radıyallahü anh' gizlediler Sûre-i kerîmeyi saklayıp, kapıya bakdılar ki, gelen hazret-i Ömerdir 'ra' Kılıncı yanında, heybetle ve satvetle gelmiş ki, yüzlerine bakmaz Kız kardeşi,
- Hoş geldiniz deyip, içeri alıp, oturdular
Gelmelerinden dolayı, yiyecek tedârik edip, koyun getirdiler Hazret-i Ömer 'ra' kalkıp, kendi boğazladı Pişirdiler Hazret-i Ömer, ezelî kelâmın te'sîrinden mest olmuş, ne konuşmağa mecâli ve ne oturmağa sabrı ve karârı var idi Ne hâl ise, taâmı pişirip, ortaya getirdiler Hazret-i Ömer dedi, gelin berâber yiyelim Her biri bir özr behâne edip, yimediler Kendileri de birkaç lokma aldılar Dîn-i islâma girdiklerini tahkîk edip, hayreti de çoğaldı Taâmı [yiyeceği] kaldırdıkdan sonra, süâl buyurdular ki;
- Okuduğunuz ne idi
Onlar okuduklarını inkâr eylediler Korkularından konuşmağa başladılar
Hazret-i Ömer 'radıyallahü teâlâ anh' buyurdular ki,
- Bilmiş olunuz ki, ben Kureyş arasında kılınç bağlayıp, o da'vâ ile geldim ki, varıp, Muhammedi katl edeyim Yolda gelirken, sizin de Muhammedül-emînin dînine girdiğinizi işitdim Geldim ki, evvelâ sizi katl edeyim Sonra Muhammedi katl edeyim Lâkin, kapıya geldim Kulağıma bir ses geldi Dinledikce o kelâmın lezzeti bir hâl verdi ki, o kötü fikr benden gidip, kalbime şevk ve muhabbet dolup, beni tedirgin eyledi Elbette inkâra mecâl vermeyip, getirin okuduğunuzu, dinleyelim, dedi
Kız kardeşi ve eniştesi, bu sözü işitdiklerinde, sevindiler Kalbi islâm tarafına meyl etmişdir diyerek, dediler ki,
- Okuduğumuz, Allahü teâlânın ezelî olan kelâmıdır Hak Sübhânehü ve teâlâ, hazret-i Cebrâîl aleyhisselâm vâsıtası ile, Resûl-i ekrem 'sav' hazretlerine indirmişdir Dinlemek istersen, evvelâ gusl eyle Ondan sonra okuyalım, göresin

Hazret-i Ömer 'ra' kalkıp, huzûr-ı kalb ile, gusl edip, gelip, kıbleye dönüp oturdu Kız kardeşi kalkıp, ta'zîm ve tekrîm ile, sûre-i şerîfi eline alıp, (Bismillahirrahmânirrahîm) (Tâhâ ) diye okumağa başladı Nazm-ı şerîfin fesâhat ve belâgatinden, kalbi çok yumuşadı (Ben o Allahım ki, benden başka ibâdete müstehak ilâh yokdur O hâlde yalnız bana ibâdet et ve beni hâtırlaman için nemâz kıl) meâlindeki Tâhâ sûresinin 14cü âyetine gelince, Kur'ân-ı kerîmin nûru kalbine nûrâniyyet verip, Kur'ânın eseri açığa çıkıp, küfr ve şekâvet zulmeti gitmeğe başladı Dedi ki, beni, iki cihânın fahri, Muhammed Mustafâ 'sav' hazretlerinin huzûruna ulaşdırın O sırada Habbâb bin Erat, perde arasından dışarı çıkıp, dedi ki,
- Yâ Ömer, müjdeler olsun sana ki, Allahü teâlâya, Resûlullah 'sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem' hazretlerinin etdiği düâsı, senin hakkında, kabûl oldu Allahü teâlâya hamd olsun
Sevinerek, önüne düşüp, hazret-i Sultân-ı Enbiyânın olduğu eve götürdü Bütün Eshâb-ı güzîn 'rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma'în', hazret-i Ömerin geldiğini görünce, hazret-i Fahr-i kâinâta haber verdiler
- Bırakın gelsin Başında devlet var ise îmâna gelir, buyurdu Hazret-i Ömer 'radıyallahü teâlâ anh' hazret-i Peygamberin 'sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem' mubârek nûr cemâlini müşâhede ile müşerref oldu
Resûl-i ekrem hazretleri buyurdular ki,
- Yâ Ömer, dahâ küfr ve şekâvetden vazgeçmek yok mu?
Hazret-i Ömer, Peygamberin mubârek cemâline nazar edip, kelâmını duyup, nazarlarına kavuşunca, hemen karârsız kalmayıp, yüksek dergâhlarına yüz sürüp, sonra,
- Yâ Resûlallah, hiç şek ve şübhe kalmadı Hak Peygambersin Bana îmânı arz eyle, dedi
(Eşhedü en lâ ilâhe illallah Ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Resûlüh) deyip, şecere-i îmânı [îmân ağacını] temîz kalbine dikdi Cümle Eshâb-ı güzîn 'rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma'în' tekbîr getirip, sürûr-ı kalb ile, hazret-i Ömer ile kucaklaşıp, boynuna sarıldılar Allahü teâlâ hazretlerine hamd ve senâ eylediler Resûlullah 'sav' buyurdu;
- Su getirdiler Hazret-i Ömer 'radıyallahü teâlâ anh' temizlenip, gusl eyledi Ona Kur'ân ta'lîm buyurdular Kalbini îmân nûru ile doldurdular Nemâzı ve diğer dîni erkânı ta'lîm eyledi Hazret-i Ömer onları gördü ki, mağara gibi gizli bir yerde dururlar
Dedi ki,
- Yâ Resûlallah! Bu ne keyfiyetdir ki, bu mağarada ihtifâ buyurdunuz
Se'âdet ile buyurdular ki,
- Müşriklerin mü'minlere ezâ ve cefâsından dolayı burada dururuz
Hazret-i Ömer 'radıyallahü teâlâ anh' dedi ki,
- Onlar puta gündüz taparlar Önünde âşikâre yer öperler Niçin biz, Hâlıka gizli taparız, yâ Resûlallah Buyurun billahi varalım, biz de Harem-i beyt-i şerîfde nemâzı âşikâre kılalım Görelim, bize kim mâni' olur
Fahr-i âlem 'sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem' kalkıp, Sahâbe-i güzîn 'rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma'în' ile berâber, hazret-i Ömer önlerinde, elinde yalın kılınç, Beyt-i şerîfe doğru yürümeğe başladılar Kureyş müşrikleri önlerinde, hazret-i Ömeri böyle gördüklerinde, sevinip, dediler ki,
- Meğer Ömer bunların hepsini esîr etmişdir, ki getirip karşımızda kırmak ister
Yanlarına geldiklerinde, gördüler ki, hazret-i Ömer bunların herbirine güzel muâmele edip, bunlar ile karışmış güle-güle söyleşip gelirler Ebû Cehl la'în bu hâli gördü Müslimân olduğunu anladı
- Âh! Gördünüz mü? Muhammed Ömeri de, kendi dînine döndürmüş Ben size demedim mi ki, sihrle Muhammed onu aldatır, kendine uydurur Siz dediniz ki, böyle olmaz Eyvâh, gelin görelim, şimdi ne yapalım Ve ona ne söyliyelim Yakınına geldiler Hazret-i Ömer 'ra' kılıncı kaldırıp dedi; (Nazm)
Durun ben geliyorum, bize kıyâma durun,
Genç, ihtiyâr, yaşlı hepsi, efendi köle olsun
Dîn-i islâmı teblîg için, Allah gönderdi,
Bize Peygamber olan Muhammedi 'aleyhisselâm'
Açığa çıkardı, güzel islâm dînini,
Putlar yıkıldı, kalmadı hükmleri
Döndüm Hakka, bunun dînine girdim,
Ey Kureyş! Hepiniz avam ve has böyle bilin!

Kâfirler, bu hâli görüp, içlerinde telâşlanıp, it gibi çağrışdılar Ebû Cehl la'în, yüksek sesle dedi ki,
- Görün Muhammedi ki, Kureyşin büyüklerini müslimân yapmağa başladı Bu işler bize azdır Dedim, gelin onlar çoğalmadan, öldürelim, aldırmadınız Şimdi ejderhâ oldu
Kâfirler, hazret-i Ömerden korkup, hiçbir mü'mine el uzatmağa kâdir olmadılar Her birinin dudağı kuruyup, kaldı Server-i âlem 'sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem' ileri yürüyüp, Hacer-ül esved ile bâb-ı Kâ'be-i şerîf arasında durup, nemâzı o gün âşikâre kıldılar Gerçi kâfirler çok idi Mü'minler az idi Nemâz bitdikden sonra kalkıp, Kâ'beyi ta'vâf etdiler İbni Mes'ûd 'radıyallahü teâlâ anh' buyurdular ki, hazret-i Ömerin 'radıyallahü teâlâ anh' müslimân olması, mü'minlere feth ve nusret ve rahmet oldu O müslimân oluncaya kadar dîn-i islâm âşikâre olmadı Kâ'be-i mu'azzamada, müslimânlardan hiç kimse nemâz kılmamış idi Nakl edilmişdir ki, hazret-i Ömer 'radıyallahü anh' îmâna geldikde, Peygamberimiz 'sav' hazretleri, mubârek elini Ömerin 'radıyallahü anh' göğsüne koyup, üç kerre buyurdular ki,
- Yâ Rab! Bunun sadrında olan gereksiz sıfatı [göğsünde bulunan kötü sıfatı] ve illeti [hastalığı] çıkarıp, onun yerine îmân ve hikmeti ver


Kaynak:
Menakıb-i Çihar Yar-i Güzin
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Belgin 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Ben Sana Gül Diyemem Hz.Muhammed(s.a.v) Belgin 0 2341 29 Eylül 2009 09:25
Bir evliyayı vesile ederek dua edilirmi? Soru Cevap Arşivi Kara Kartal 21 10035 24 Eylül 2009 09:38
Mahşerde âzâlarımızın konuşması Soru Cevap Arşivi KuM TaNeSi 1 2536 17 Eylül 2009 15:06
Zekâtını vermeyenlere ibrettir Sâlebe'nin servet... Zekat-İnfak dua dilencisi 1 2203 17 Eylül 2009 09:56
Yaşlı kadınların tesettürü... Tesettür Konuları Belgin 0 2544 07 Eylül 2009 08:26

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Hz.Alinin Müslüman Olması KuM TaNeSi Ashab-Kiram(r.a) 0 23 Mart 2009 10:02
Hz.Ömerin Vefatı Belgin Ashab-Kiram(r.a) 1 23 Mart 2009 10:00
Hz.Ömerin Adaleti KuM TaNeSi Ashab-Kiram(r.a) 0 23 Mart 2009 09:31
Hz.Ömerin Hutbeleri KuM TaNeSi Ashab-Kiram(r.a) 3 23 Mart 2009 09:26
HZ. Ömerin kabir suali antivirüs Ölüm-Ahiret-Sırat-Mizan-Kader 2 02 Kasım 2008 15:12

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.