Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Ashab-Kiram(r.a) (https://www.forum.medineweb.net/217-ashab-kiramra)
-   -   Bilal-i Habeşi (https://www.forum.medineweb.net/ashab-kiramra/31838-bilal-i-habesi.html)

9Esra 20Haziran 2015 12:29

Bilal-i Habeşi
 
Eshab-ı kiramdan, Peygamber efendimizin ilk müezzini. İlk Müslümanlardandır. İsmi Bilal bin Rebah Habeşi olup, künyesi Ebu Abdullah, annesinin ismi Hamame'dir. Aslen Habeşistanlı olan ailesi Mekke'de Beni Cumha kabilesinin kölesiydi. 581 senesinde Mekke'de doğdu, 641 (H. 20) senesinde Şam'da vefat etti.

Peygamber efendimize ilk iman eden ve müşriklere karşı Müslüman olduğunu açıkça ilan eden yedi sahabiden biri olan Bilal-i Habeşi, Ümeyye bin Halef'in kölesiydi. Sahibi, Bilal-i Habeşi'ye Müslüman olduğu için çok eziyet ederdi. Boynuna ip takıp çocukların ellerine verir, Mekke sokaklarında dolaştırırdı. Müşrikler de onunla alay ederlerdi. Garib ve kimsesiz olan Bilal-i Habeşi diğer müşriklerden de işkence görürdü. Ümeyye bin Halef Bilal-i Habeşi'yi kızgın çölün yanan kumları üzerine yatırdı. Karnı üzerine de büyük taşlar koydurdu. Bilal-i Habeşi'nin kumlara yapışan teni yanıyor, verdiği azab dayanılmaz hal alıyordu. Bilal-i Habeşi bu tahammülü zor işkenceler altında "Allah birdir, Allah birdir" diyordu. Bu sırada sevgili Peygamberimiz oradan geçerken, Bilal-i Habeşi'nin durumunu görerek üzüldü ve ona; "Allah tealanın ismini söylemek seni kurtarır." buyurdu.

Hanelerine döndükten biraz sonra hazret-i Ebu Bekir geldi. Hazret-i Ebu Bekir'e, Bilal'in çektiklerini anlatıp; "Çok üzüldüm." buyurdu. Ebu Bekir, kafirlerin yanına gitti. Bilal'e böyle yapmakla elinize bir şey geçmez, onu bana satın." dedi. Onlar ise; "Dünya dolusu altın verseniz satmayız, yalnız senin kölen Amir ile değişiriz." dediler. Amir, hazret-i Ebu Bekir'in ticaret işlerini yapan becerikli bir köleydi. Fakat iman etmiyordu. Bilal ile Amir'i değiştiler. Hazret-i Ebu Bekir, Bilal'in elinden tutup,Resulullah'a götürdü; "Ya Resulallah, Bilal'i bugün Allah için azad eyledim." dedi. Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem çok sevinip, hazret-i Ebu Bekir'e dua etti. Bu anda Cebrail aleyhisselam gelip; 92. sure olan "Leyl" suresinin 17. ayetini getirdi. Cenab-ı Hak, Ebu Bekr'in, Cehennem'den uzak olduğunu müjdeledi.

Bilal-i Habeşi azad edildikten sonra hicrete kadar Peygamber efendimizin yanından ayrılmadı. Medine-i münevvereye hicret edince, bir müddet Sa'd bin Hayseme'nin evinde misafir oldu. Peygamber efendimiz onu Ensar'dan Ebu Rüveyha Abdullah bin Abdurrahman ile kardeş yaptı. Bilal-i Habeşi hicretten sonra evlendi. Ezan emredilince ilk ezanı Bilal-i Habeşi okudu. Bir gün sabah namazı vaktinde Peygamberimizin kapısı önünde "Esselatü hayrun minennevm" diye iki defa seslendi. Peygamber efendimiz beğenerek; "Bilal bu ne güzel söz! Sabah ezanını okurken bunu da söyle." buyurdular. Böylece sabah ezanında bu söz de söylenmeye başlandı.

Bilal-i Habeşi bütün gazalarda, Peygamberimizin yanında bulundu. Mekke'nin fethinde Kabe putlardan temizlenince, Kabe-i muazzamada ilk ezanı okudu. Peygamber efendimizin vefatından sonra, Bilal-i Habeşi ayrılık acısına tahammül edemeyerek Şam'a gitti ve oraya yerleşti. Hazret-i Ebu Bekir devrinde o bölgede yapılan gazalara katıldı. Hazret-i Ömer ordusuyla Şam'a geldiğinde, Bilal-i Habeşi orduya katılıp Kudüs Seferine iştirak etti. Şam'da bir müddet kaldıktan sonra bir gece rüyasında gördüğü Peygamber efendimizin daveti üzerine Medine-i münevvereye gitti. Ravda-i mütahheraya yüzünü sürerek, Peygamberimizin kabr-i şerifini ziyaret etti. Resulullah ile geçirdiği günleri hatırlayıp hasret ve muhabbet gözyaşları dökerek uzun müddet ağladı. Peygamber efendimizin torunları Hasan ve Hüseyin'in ısrarları üzerine, dayanamayarak bir gün sabah namazı vaktinde ezan okumaya başladı. Ezan sesini duyan Eshab-ı kiram, kadın, erkek, çoluk-çocuk sokaklara dökülerek, Resulullah ile yaşadıkları saadetli günleri hatırlayıp ağladılar. Bu ezan, Bilal-i Habeşi'nin okuduğu son ezanı oldu. Birkaç gün Medine'de kaldıktan sonra, Şam'a döndü. Fakat yolda rahatsızlanıp evine güçlükle varabildi. Bu hastalıkla ömrünün son günlerini yaşadı. 641 (H.20) senesinde Şam'da vefat etti. Bab-üs-Sagir Kabristanında defnedildi.

Alıntı


SAAT: 13:13

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306