Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KADIN AİLE ÇOCUK.::. > Kadın-Aile-Çocuk > Çocuk Ve Gençlik Eğitimi

Konu Kimliği: Konu Sahibi EyMeN&TaLhA,Açılış Tarihi:  05 Ocak 2015 (21:17), Konuya Son Cevap : 21 Ocak 2022 (20:18). Konuya 112 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı1Kez Beğenildi
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 01 Mart 2015, 10:36   Mesaj No:41
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Medineweb ''Adem Güneş'ten çocuk terbiyesi ile ilgili sözler'' arşivi

Çocuk aslında dört yaşında doğar.

Evet belki çocuk fizyolojik olarak dört yıldır bizimle beraberdir ancak dört yaş öncesinde ruhen henüz doğmamıştır.

Çocuğun anne karnında geçirdiği zaman dilimi fizyolojik doğumuna hazırlandığı süredir. Doğumdan dört yaşına kadar geçen zaman ise ruhsal doğumuna hazırlandığı süreçtir.

Nasıl ki dokuz ay fizyolojik olgunlaşma için gerekli ise dört yıl da çocuğun ruhsal olgunlaşması ve yaşama gözlerini açabilmesi için gerekli olan süreçtir.

Bundan dolayıdır ki çocuklar üç buçuk- dört yaş civarında kardeş, arkadaş isterler; okula gitmek, dışarıda oynamak isterler. Tıpkı anne karnındaki çocuğun vakti gelince dışarı çıkmak istemesi gibi, ruhsal olgunluğa ulaşan çocuk da artık evden dışarı çıkmak ister.
Çocuk bu dönemde sanki uykudan uyanmış gibi gözlerini açar ve çevresini ilk defa görmeye başlar. Dört yaş öncesi dönemde çocuklar ruhsal uyku halindedir.

Bu uykudan uyandığında çocuğun ilk arzu edeceği şey, kendini olduğu hali ile ortaya koyabileceği özgür bir ortam olacaktır.
Alıntı ile Cevapla
Alt 01 Mart 2015, 10:53   Mesaj No:42
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Medineweb ''Adem Güneş'ten çocuk terbiyesi ile ilgili sözler'' arşivi

SORU: 1.sınıfa giden oğlumun öğretmeni sınıf başarısını artırabilmek için bazı ödüllendirmeler yapıyor, başarılı öğrencileri ön plana çıkarıyor. Bu doğru mu?

CEVAP: Pedagojide grup içerisinde birini ödüllendirmek diğerlerini cezalandırmak demektir.

Bir çocuğun ödüllendirilerek diğerlerini de başarıya teşvik ettiğini düşünmek yanlıştır. Ayrıca başarılı olmak, dış motivasyonlarla değil, iç motivasyonlarla oluşur ise ancak o zaman kalıcı olur. En güçlü iç motivasyon, merak ve heves dir. Başarılı bir öğretmen, çocuğa ödül yöntemi ile değil, merak ve hevesini artırarak yol aldırır.

Evet, belki bir at kırbaçladıkça, şeker verdikçe daha çok koşar ama kırbaçlamayı kestiğinizde koşmayı bırakır, belki de durur.
Alıntı ile Cevapla
Alt 02 Mart 2015, 09:54   Mesaj No:43
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Medineweb ''Adem Güneş'ten çocuk terbiyesi ile ilgili sözler'' arşivi

SORU ; Bir evde çocuk nasıl bir eğitim döngüsü içerisindedir? Bir çocuğa en çok kim tesir eder? Anne-baba hangi rollerde çocuğa tesir eder?

CEVAP : Bir çocuğun duygu dünyasına, kişiliğine en çok tesir eden kişi ANNE'dir.

Eğer bir çocuk anneye ne kadar bağlanabilmiş ve anne çocuğa ne kadar bağlanabilmiş ve bu bağlanmayı saygın bir biçimde götürebiliyorlarsa, çocukta olumlu benlik yapılanması oluşmaya başlar.

Bu bağlanma sonucunda çocuk insan olarak kendini sevmeye başlar.

Annenin çocuğuna bağlanabilmesin en temel 2 şartı vardır

1-O annenin kendi annesiyle nasıl bağlanabildiği veya bağlanamadığı,

2-Anneyi aşağılamayan, saygı ve sevgi gösteren, tebessüm eden bir eş.
bu iki temel kaynak anneyi insan olarak besler.
Alıntı ile Cevapla
Alt 02 Mart 2015, 09:56   Mesaj No:44
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Cevap: Medineweb ''Adem Güneş'ten çocuk terbiyesi ile ilgili sözler'' arşivi

Soru: Sallayarak uyutmak doğru bir yöntem mi?

Cevap: Sallayarak uyutmak çocuğu sersemleştirir. Çocuğun sallama sırasında algı gücü düşer. Bu sırada hipnoz oluyor gibi kendini kaybeden çocuk uykuya geçer.

Zaten sallayarak uyutulmaya alışan çocuklar, bir süre sonra normal uykuya geçmekte zorlanırlar.

Ancak, hızlı olmamak kaydı ile, ve çocuğun başı değil, fakat vücudu çok hafif, ritmik şekilde pışpışlanırsa bunda bir mahsur yoktur.
Alıntı ile Cevapla
Alt 02 Mart 2015, 09:59   Mesaj No:45
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Medineweb ''Adem Güneş'ten çocuk terbiyesi ile ilgili sözler'' arşivi

ANADOLU PEDAGOJİSİ NEDİR?

Çocuk Eğitimi kültür ve evrensel kabul görmüş değerlerden bağımsız olamaz.

Birçok medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Anadolu toprakları çocuk eğitiminde kendine has bir usul ve yöntem takip etmiştir. Ve tarihe “İstanbul Beyefendisi, İstanbul Hanımefendisi” diye anılan saygın bir insan modelini ortaya koymuştur…

Maalesef globalleşen dünya ülkeleri kendi kültür ve değerlerinden koptuğu kadar çocuk eğitiminde de sorunlar yaşamaktadır. Ülkemizde de son yıllarda çocuk eğitiminde yaşanan sorunlar bundan farklı değildir.

Halbuki Anadolu Pedagojisi, ne kendi kültürel değerlerinden kopmuş ve ne de kendi dışındaki kültürlere kapalı kalmıştır…

Mevlana’nın ifadesi ile bir ayağını pergel gibi merkeze sağlamca basarak, diğer ayağı ile bütün dünyayı kucaklayacak bir eğitim felsefesi ortaya koymuştur Anadolu Pedagojisi…

Ve bu eğitim felsefesi, sevgi ve inançta Mevlanaları, Hacı Bektaşları, Yunusları…

Liderlikte Osman Gazileri… Fatihleri…

Musikide dillerden düşmeyen Dede Efendileri… ruhundaki inceliklerin sadece musikiye değil, çiçek ve bitkilere de ilgili kılan Buharizade Mustafa Efendileri (Itri)….

Duygu dünyasındaki incecik nakışları “hat” sanatı ile ortaya döken İsmail Zühdü Efendi, Derviş Ali Efendiler gibi binlerce şaheser insanın yetişmesinde vesile olmuştur…

Günümüz dünyasının “ben merkezci” eğiticiliğine karşı “sosyal empati” gücü yüksek insan yetiştirmeyi… duygu dünyasında incelikler barındırmayı, inançla gerilmeyi becerebilen, ruhu insan sevgisi ile dolu, kalbi güven duygusu ile donanmış çocuklar yetiştirmeyi amaç edinmiş bir pedagojik yöntemidir Anadolu Pedagojisi.

Şiddetten uzak, insana hak ettiği için değil, insan olduğu için saygı duyan, zihinsel değil, duyuların gelişimine önem veren eğitim sistemidir Anadolu Pedagojisi…
Eğitimde ceza ve mükâfat çocukları “edilgen” hale getirdiği için, ceza ve mükafatın eğitimde olmaması gerektiğine inanır Anadolu Pedagojisi…
Çocuğun fıtratını bozmadan, onu en doğal hali ile yaşama hazırlama rehberliğinin adıdır Anadolu Pedagojisi…

Bir başka deyişle, Anadolu pedagojisi çocuğa “zoraki” bir kişilik kazandırmak yerine, onun yaratıldığı en doğal hali ile kalabilmesi ve kendi fıtratını bozmamaya gayret eder… ve her çocuk özeldir der…

Bu maksat ile çocuğun biyolojik ritmin bozmadan, onu edilgen hale getirmeden, aşağılamadan, onurunu kırmadan, kendi doğal yaşamı içinde gelişimini desteklemektir Anadolu Pedagojisi…

Çocuk eğitiminin baskı ve zorlamalarla değil “duyarak” ve “hissederek” olduğuna inanır Anadolu Pedagojisi… Bu açıdan bakıldığında, kendi kültürel değerleri ile barışık ve modern dünyadaki gelişimleri de içinde barındıran, çocuğun var olduğu hali ile kabul gördüğü bir pedagojik yaklaşımdır Anadolu Pedagojisi…
Alıntı ile Cevapla
Alt 03 Mart 2015, 09:47   Mesaj No:46
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Medineweb ''Adem Güneş'ten çocuk terbiyesi ile ilgili sözler'' arşivi

ÇOCUKLAR NEDEN KLİPLERİ VE REKLAMLARI İLGİ İLE İZLER?

0-4 yaş grubu çocukların televizyon karşısındaki davranışlarında dikkat çeken özelliklerden biri klip ve reklamlara duydukları aşırı ilgidir.

Çocuklar bir reklam filmi ya da klip karşısında büyülenmişçesine ekrana kilitlenir ve gözlerini ekrandan alamazlar. Buna pedagoji literatüründe "klip sendromu" adını veriyoruz.

Çocuklar henüz zihinsel gelişimlerini tamamlamadıkları için televizyon ekranında bir saniyede geçen 24 kare filmi zihin ve sinir sistemi olarak yakalayamazlar.

Reklam filmlerinin ve kliplerin özelliği, çok kısa sürede, çok hızlı geçen kareleri, peş peşe, ışık ve ses efektleri ile süsleyerek sunmak olduğu için çocuklar, bu hıza yetişmekte zorluk çekerler.

Çocuk televizyona baktığında aslında ilgi ile televizyonu izlediği sanılsa da o esnada çocuğun beyni bir şok yaşamaktadır. Çevreden bakıldığında çocuğun sessiz, sakin ve tam bir konsantrasyonla televizyon izlediği zannedilse de aslında çocuk, o esnada zihnen harap olmaktadır.
Alıntı ile Cevapla
Alt 03 Mart 2015, 09:49   Mesaj No:47
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Medineweb ''Adem Güneş'ten çocuk terbiyesi ile ilgili sözler'' arşivi

İlk iki yıl çocuğun hayatında babanın büyük bir fonksiyonu yok.

Çünkü o dönemde bebek sürekli annesini istiyor, güven duygusu böyle oluşuyor.

Babanın buradaki en önemli vazifesi, eşinin evdeki yükünü hafifleterek bebekle daha çok vakit geçirmesini, dinlenmesini sağlamak, eşini manevi anlamda desteklemek.

Türk erkeklerinin büyük çoğunluğu böylesi bir hassasiyetten yoksun.

2-4 yaş arasında çocuk sosyal çevresini algılamaya başlarken babasıyla da tanışıyor.

Ama bu, patlamış mısır gibi.

Patlamış mısır olmasa da film izleyebilirsiniz.
Alıntı ile Cevapla
Alt 03 Mart 2015, 09:52   Mesaj No:48
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Medineweb ''Adem Güneş'ten çocuk terbiyesi ile ilgili sözler'' arşivi

SORU: Okul öncesi dönemde çocuklara düşünme sandalyesi, düşünme paspası gibi cezalar veriliyor, bu doğru mudur?

CEVAP: Çocuğun bir odanın, bir paspasın ya da bir sandalyenin üzerine hapsedilmesi ve "düşün ondan sonra gel" denilmesi pedagojik olarak doğru değildir.

Okul öncesi dönemdeki bir çocuk, o davranışın etik ya da sosyal olarak yanlış olduğunu bilmesiyle değil, o davranış ile ilgili hissettiğiyle onu doğru ya da yanlış olarak algılar.

Örneğin, arkadaşıyla yan yana oturan bir çocuk arkadaşının kalemini izinsiz alsa arkadaşı "ver kalemimi" dese, o da zorla çekse, diğeri de tekme tokat atıp kalemini alsa, bu durumda birisini düşünce sandalyesine gönderecek olsanız, hangi çocuğu gönderirsiniz?

Arkadaşının kalemini izinsiz alanı gönderdiğinizi varsayalım. "Sen git yaptığın bu davranışı sandalyede otururken düşün," dediniz. Çocuğun bir yanlışı düşünmesi için, bir referans noktası olmalıdır. Bir ahlaki kurala göre düşünmelidir, "İzinsiz eşya almak şu gereklerden dolayı yanlış bir davranıştır.", ya da sosyal yaşamın gereklerinden dolayı "Eğer herkes birbirinin eşyasını izinsiz alırsa kaos çıkar." kurallarını düşünmeli.

Ancak çocuk okul öncesi dönemde bu muhakeme yeteneğine ulaşmış değildir ki. Çocuğa sorsanız. "Ben, o kalemle yazmak istedim." diyecektir.
Çocuk hisleriyle hareket eder. Çocuğun hissiyle hareket ettiği bir yerde muhakeme yapmasını ve özür dilemesini beklemek pedagojik olarak doğru değildir.
Çocuk gitti sandalyeye oturdu ve bir süre sonra öğretmeninden özür diledi. Ezilmişlik, aşağılanmışlık ve suçluluk hissi duyduğu için, arkadaşının yanına yeniden oturmak istediği için, aşağılanmadan dolayı duyduğu acıdan kurtulmak için özür diler. Yoksa bir erdem kazandığı için değil. Çocuk yalnızlık ve aşağılanmışlık hissiyle daha fazla o sandalyede oturmak istemediğinden gider, özür diler.

Çocuğa böylesi bir kıskacın içinde özür diletmek davranış eğitimidir. Duyguların eğitimi, erdem eğitimi değildir. Evet bu çocuk artık öğretmen yanındayken aynı davranışı yapmaz, ama öğretmen gittiğinde yine yapar. Yine ceza alırsa, bu sefer kimsenin görmediği bir yerde başkasının eşyasını çantasına koymaya başlar.

Davranış değişikliği benimseyerek oluşur. Kişi bir doğruyu ya da yanlışı kendisi benimsiyor, fark ediyorsa kendisi davranış değişikliğine gider.
Peki bu durumda ne yapmalı?

Öğretmen çocuğa erişmeye çalışmalı, biraz zaman alsa da, güven duygusu içinde ruhsal temas kurmaya çalışmalı. "Sana bir şey söyleyeyim mi, sen şimdi bir düşünür müsün, bir başkası senin kalemini izinsiz alsa hoşuna gider mi?" deyip, çocuğa empati kurdurmalı.

Ya da her problemin anında çözülmesi gerekmez. Zarara uğrayan çocuğu zarardan kurtardıktan sonra, öğretmen problemi görür, ama çözüm için uygun bir zaman yakalamaya çalışabilir. Aynı günün bir başka saatinde, bu olayı bir hikaye şeklinde anlatabilir: "Bir kuş yan tarafta aç olan bir kuşun yanına geldi, aç kuş öyle halsizdi ki o yemden yemek için tam gagasını uzatmıştı, diğeri gelip onun önündeki yemi yedi. Aç kuş üzüldü, çünkü biri diğerinin eşyasını izinsiz alırsa diğeri üzülebilir, o kuş da üzülebilir." Ya da öğretmen kendi yaşamından örnek vererek bir hikaye anlatabilir. "Ben küçükken çok sevdiğim bir bebeğim vardı, sonra kayboldu, bir türlü bulamadım, sonra öğrendim ki bir arkadaşım vardı, benden izinsiz almış. Ben o zaman çok üzülmüştüm." Çocuğa bu aktarılanla çocuğun içerisinde bir his ayarlaması oluşturularak, karşı tarafın hissettiklerinin bir empatisinin oluşmasını sağlamaya çalışmalı.

Empatik drama oyunları oynanabilir. Öğretmenin öğrenci ile, çocuklar arasında birinin başkasının eşyasını izinsiz alması durumunda neler olabileceği okulda canlandırabilir.

Çocuk yanlış yaptığı bir davranışta, davranışı empati kökenlerine bağlamadan, yüzeysel olarak "Sandalyenin üzerinde hatanı anlayıncaya kadar duruyorsun, sonra gelip özür diliyorsun." demek doğru değildir.

Bir davranışın kabulü, o davranışın duygusal kökenleri çocuk tarafından kabul edildiğinde olur. Yetişkinler için de değiştirebildiğimiz davranışlar, kendi içimizde ikna olduğumuz, erdem, ahlak, duygusal,sosyal gereklere bağlayabildiğimizde davranış değişikliği olur.

Çocuk böylesi cezalarla davranış kazanır, evet, ama kökenleri oluşmadan kazandığı bu davranışı ilk fırsatta terk eder.
Alıntı ile Cevapla
Alt 03 Mart 2015, 09:54   Mesaj No:49
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Medineweb ''Adem Güneş'ten çocuk terbiyesi ile ilgili sözler'' arşivi



Davranış Eğitimi mi İrade Eğitimi mi?

Pek çok ebeveyn “çocuk eğitimi”nin “davranış öğ*retmek” olduğu yanılgısına düşüyor. Bu nedenle birçok evde “düzgün dur”, “düzgün otur”, “dişlerini fırçala”, “erken yat”, “misafirlikte beni rezil etme” sesleri eksik olmuyor. Hâlbuki çocuk terbiyesi çocuğa “davranış öğretmek” değil “duyarlılık” ve “irade” kazandırmaktır.

Anne babalar her ne kadar “bizim çocuk ödevlerini yapmıyor” şeklinde bazı davranışlardan şikâyetçi olsalar da, bir çocuğun ödev yapma becerisi onun duyarlılığı ve iradesi ile ilgilidir. Çocuk yarım saat dersin başında oturabilecek kadar kendine güç yetiremiyor ve iradesini kullanamıyorsa buradaki sorun davranış sorunu değil, kendini “yönetememe” sorunudur. Bir başka deyişle irade kazanamama sorunudur.

Ebeveynler çoğu defa baskı ve zorlama ile çocukla*rına davranış öğretmeye çalışırken onların duyarlılıklarını ve iradelerini kırdıklarını fark edemiyorlar. “alışkanlık ka*zansın” diye zorla yataktan kaldırılan, söylene söylene okul servisine bindirilen, odasını toplamadığı için aşağılanan, ödevler yüzünden her an azar işitmeyi bekleyen bir çocuk kendisinden beklenen davranışları yerine getirse de aslında "duyarlılığını ve iradesini" kaybetmiştir.

Duyarlılık insan olabilme halidir. İrade ise kişinin içindeki içsel gücün kullanımı ile elde edilen gücün adıdır.

Ebeveynler bilmelidir ki bir davranış dış baskılarla değil, içten gelerek yapılıyorsa anlamlıdır.
Alıntı ile Cevapla
Alt 04 Mart 2015, 10:50   Mesaj No:50
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Medineweb ''Adem Güneş'ten çocuk terbiyesi ile ilgili sözler'' arşivi

SORU : 1) Oğlum 5 yaşında, kendine zarar veriyor. Mesela kendini tokatlıyor. Boş şişeyi durmadan kafasına çarpıyor. Bu çocuk bana ne demek istiyor? Ne yapmam lazım?

2) Anaokulunda ailesine hayatı zorlaştıran bir çocuk var benim oğlumunda ahlakını bozuyor. Ondan öğrendiği küfürleri arkadaşlarina söylüyor. O çocuğu sevdiği için kötülemek istemiyorum ama onunla beraber olsun hiç istemiyorum. Ne yapmalıyım?

3) Doğum günü kutlamıyoruz ama kendisi arkadaslarından görüyor ve kutlamak istediğini söylüyor nasıl yaklaşsam acaba?


CEVAP : Değerli Hanımefendi, anladığım kadarı ile oğlunuza şiddet virüsu bulaşmış. Nereden bulaştığını mesajınızın içinde göremedim ama örneğin anaokulundaki arkadaşı şiddeti ruhunda barındaran bir çocuk. Bu çocukla yan yana durduğu oynadığı ve onunla duygusal iletişimini devam ettirdiği takdirde oğlunuz da o çocuk gibi olacaktır. Çünkü şiddet bulaşıcıdır, kim ki şiddeti gördü, kendisine şiddet uygulandı, onun vücuduna sanki şiddet virüsü girmiş gibi kendisi de şiddet uygulayan biri olur. Bu bir. İkincisi de, acaba aile içinde şiddet mesajları var mı, problem çözmek için aile içinde şiddet kullanılıyor mu? Duygusal olarak ne durumdasınız, bunlara da bakın… 5 yaşındaki bir çocuğun kafasına şişe vurarak kendini ifade etmeye çalışması sorunun büyük olduğunu gösteriyor.

İkinci sorunuzu da birincinin içinde cevapladım aslında, o çocuktan çocuğunuzu uzak tutun. Ama bunu yaparken çocuğunuza iyi bir oyun arkadaşı alternatifi bulun, onunla dost olabilmesi için “sosyal refakatçi” olarak çocuğunuzun yanında bulunun, birbirine kaynaşabilmesi için çocuğunuzun yeni arkadaşı ile ortamları hazırlayın. Eğer çocuğunuza eski arkadaşını terk ettirirken yeni alternatif bulamazsanız bu da yeni problemlere neden olur.

Üçüncüsü, çocuğunuzun neden doğum gününü kutlamıyorsunuz? Galiba dini hassasiyetinizden dolayı değil mi? Bence yanlış yapıyorsunuz, eğer doğum günü günü kutlanmıyor olsa, Peygamberimizin doğum gününü niye kutluyoruz. Bakın hatta bir gün değil, bir hafta boyunca “kutlu doğum” programları yapılıyor artık dünyanın her yerinde. Bence çocuğunuza bu eziyeti çektirmeyin, onun da doğum gününü diğer çocuklar gibi kutlayın. Onun da diğer çocuklar kadar çocukluğunu yaşamaya hakkı var, eğer yaşatmazsanız çocuğunuza çocukluğunu o da kafasını şişelere de çarpar, taşlara da…
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Başarının üç temel motivasyonu.....Adem Güneş EyMeN&TaLhA Çocuk ve Aile Sağlığı 1 05 Mart 2015 13:01
Çocuk Terbiyesi enderhafızım Çocuk ve Aile Sağlığı 1 06 Aralık 2012 02:20
Efendimiz (s.a.v.)'e göre cocuk terbiyesi iklimya Çocuk ve Aile Sağlığı 0 21 Aralık 2010 16:02
Çocuk terbiyesi ve din eğitimi İmamHüseyin Çocuk ve Aile Sağlığı 0 13 Nisan 2009 17:35
Hutbe:Çocuk Terbiyesi ve Sevgisi Arasat Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat 0 22 Mart 2009 19:59

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.