Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KADIN AİLE ÇOCUK.::. > Kadın-Aile-Çocuk > Çocuk ve Aile Sağlığı

Konu Kimliği: Konu Sahibi İmamHüseyin,Açılış Tarihi:  14 Nisan 2009 (00:17), Konuya Son Cevap : 14 Nisan 2009 (00:17). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 14 Nisan 2009, 00:17   Mesaj No:1
Medineweb Usta Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:İmamHüseyin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 7571
Üyelik T.: 20 Mart 2009
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 279
Konular: 242
Beğenildi:3
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Çocuklara Siyasi Ve Sosyal Eğitim

Çocuklara Siyasi Ve Sosyal Eğitim

Bugünün çocukları yarının gençleri, erkekleri ve kadınlarıdırlar. Ülke onlarındır ve yarın ülkeyi yönetecekler de onlardır. Onların siyasi bilgi ve görüşleri ülkenin yarınıyla ilgilidir. Ülkenin kültürel ve İslami mirasını, zenginliklerini koruyacak ve onlardan faydalanarak ülkenin büyümesi, ilerlemesi ve kalkınmasını sağlamak için çaba sarfedecek olanlar da onlardır. Yine, zulüm ve sömürüyle mücadele edecek de onlardır. Bugünün çocukları bu hedef için eğitilip, yetiştirilmelidir ve bu önemli konunun sorumluluğu da anne ve babaların omuzlarına yüklenmiştir.

Siyasi ve toplumsal eğitimlerin olumlu bir sonuç verebilmesi için de temelleri çocukluk çağında atılmalıdır. Çocuk iyi ve kötüyü ayırma çağına varınca, kendi anlama kapasitesince siyasi ve toplumsal eğitimden faydalanabilir. Ülkenin ekonomik durumu, tabii zenginlikleri, madenleri, siyasi durumları, fakirlik, mahrumiyet ve geri kalma sebepleri hakkında belirli bir zaman süresinde tedrici olarak çocuğa açıklama yapılabilir. Yöneticilerin ve ülke işlerini idare işiyle sorumlu kişilerin iyiliği veya kötülüğü çocuğa açıklanabilir. Çocuğa aynı zamanda köyün, şehrin veya ülkenin genel durumu da anlatılabilir. Çocuk seçimlere katılamaz; ama, anne ve baba seçime katılmanın meziyetlerini ve seçim şartlarını açıklayabilirler. Mesela; biz, şu özelliklere sahip olduğundan ve şu yüzden filancaya oy verdik, demelidirler. Çocuk da yürüyüşlere, mitinglere, slogan atma, konuşma dinleme, bildiri dağıtma, plakart yazma işlerine katılarak etkili olabilir. İslam inkılabı, çocukların ve yeni gençlerin de siyasi faaliyetlerde etkili rol oynayabileceklerini çok iyi bir şekilde ispatlamıştır. Sloganlar, yürüyüşler ve grevleriyle bencil hükümeti ve tağut düzenini dize getirip inkılapçılara güç veren ve Müslüman halkının mazlumiyet sesini ve emperyalizm uşaklarının zulüm ve hıyanetlerini dünyaya duyuran işte bunlardır. Herkesin bildiği gibi büyük İslam İnkılabı, başarılarının önemli bir kısmını dinamik ve faal gençliğin fedakarlıklarına borçludur.

Çocuk, siyasi öyküler, gazeteler ve yine siyasi ve toplumsal dergiler okuyarak, radyo ve televizyonun siyasi ve toplumsal programlarını dinleyerek, anne-babası ve diğer çocuklarla tartışarak zamanla siyasi açıdan ilerleyip kendisi ve vatandaşlarının kaderine ilgi duyabilir ve ülkenin kaderinin kendisi ve benzerlerinin elinde olduğunu anlayabilir. Çocuk dünyayla ahiretin, dinle siyasetin birbirinden ayrı olmadığını ve halkın, kalkınmış bir ülke ve uyanık bir millete sahip olmak için dünyevî işlere iştirak etmesi gerektiğini anlamalıdır. Bütün gençlerin gençlik döneminde resmen siyasi ve toplumsal işlere katılabilmeleri için onlara daha fazla serbestlik tanınmalıdır.

RADYO-TELEVİZYON VE ÇOCUK
Radyo, televizyon ve sinema bir çok faydaları olan buluşlardır. İnsanlar bu araçlardan yararlanarak düşünce ufkunu genişletebilir, dini ve ahlaki yönden kendilerini yetiştirebilir, çeşitli kültür ve bilim dalları hususunda birikim elde edebilir, siyasi ve sosyal düşünce seviyelerini yükseltebilirler.

Evet, insanlar bu gibi toplumsal iletişim araçlarından yüzlerce fayda elde edebilir. Yararlanabilecekleri kadar bu araçlardan suistifade de edebilirler. Eğer bu araçlar liyakatsiz kimselerin eline düşer ve yanlış yolda kullanılırsa sağlık, kültür, dini, ahlaki, ekonomik, siyasi açılardan top-luma yüzlerce zarar verilebilir. Radyo ve televizyon genelleşmiş, bütün evlere girmiş ve halkın çoğu bunları bir eğlence aracı saymakta ve dinleyip, seyretmeye ilgi duymaktadır. Özellikle çocuklar ve yeni yetişen gençler bunlara aşırı ilgi duyarlar. Uzmanların da doğruladığı gibi İranlı çocuklar Amerika, Fransa, İngiltere ve Japonya gibi ilerlemiş ülkelerin çocuklarından daha çok televizyon programlarını izlemeye ilgi gösteriyorlar. İran'da televizyon programlarının izleyicilerinin %40'ını çocuklar, %30'unu da yeni yetişen gençler oluşturuyor.

Çocukluk ve gençlik çağı eğitimin en hassas çağıdır. Radyo ve televizyon programları, ister iyi ister kötü olsun, şüphesiz onların hassas ruhunda çok büyük izler bırakacaktır. Bu programları tesirsiz ve yüzeysel zannedemeyiz. Yine çocuklara istedikleri programdan istifade etme serbestliği veremeyiz. Çünkü bazı programlar çocuklar için zararlıdır.

Keşke radyo-televizyon programı hazırlayanlar ve müdürler ne kadar hassas bir makamda bulunduklarını ve omuzlarına ne kadar büyük bir sorumluluk aldıklarını bilselerdi. Toplum fertlerinin, özellikle çocuklar ve gençlerin eğitim ve öğretiminin önemli bir kısmını üstlenmiş olanlar onlardır. Anne ve babalar bu konuda ilgisiz kalıp çocuklara her programdan yararlanma iznini veremezler.

Radyo-televizyon programlarından biri de öldürme ve cinayet, hırsızlık ve adam kaçırma, kavga ve heyecanlı yarışmalar, insanları dövme ve işkence etme, aldatma gibi heyecan ve sertlik içeren filim ve öykülerin yayınıdır. Çocuklar bu tür filim ve öykülere tutkun olup, çok zevk alırlar. Halbuki bu tür filimler bir kaç yönden çocuklara zararlıdır:

Birincisi: Onların hassas ve latif ruhlarını şiddetle tahrik eder. Bu tür film ve öykülerin etkisiyle çocukta içsel vahşilik ve ıstırap durumu ortaya çıkabilir. Korku ve fobiye müptelâ olabilir. Geceleri korkulu rüyalar görüp bağırmasına sebep olabilir. Baş ağrısı ve baş dönmesine tutulabilir. Hatta heyecanlı filmleri seyretme sırasında şiddetli rahatsızlıktan dolayı bayılabilir veya kalp krizi geçirebilir.

İkincisi: Bu tür filimler, ahlaki açıdan zararlı olup çocukların tertemiz yapısını bozarak kötü işlere sürükleyebilir. Çocukların, bu tür filmlerin kahramanlarının etkisinde kalarak onları taklit edip cinayet ve hırsızlık yapmaları da mümkündür.

Üçüncüsü: Çocuklar bu tür filmleri izleyerek hırsızlık, cinayet ve insanları aldatma, kanundan kaçma yollarını öğrenerek daha sonra uygulayabilirler.

Aşağıdaki hususlara dikkat ediniz:

Unesko bildirgesi, İspanya'da 1944-1953 yılları arasındaki çocuklara ait davaların neticesi, suçlu erkek çocukların %37'sinin zararlı filmlerin etkisinde kaldığını gösteriyor. Amerika'da yapılan kapsamlı araştırmalarla sinemanın suçlu erkek çocuklarda %10 ve suçlu kız çocuklarda %25 etki bıraktığı müşahede edilmiştir. Bu istatistikler gerçekten korkutucudur.[287]

Bleumer Vuhorz'un görüşünce yasalara aykırı hareket edenlerin %49'u sinema filmlerini izleme sonucu üzerinde silah taşımaya karşı özel bir ilgi duyuyorlar, soygunculuk sebeplerinin %25'ini, kanundan kaçma ve polisi yanıltma sebeplerinin %21'ini bu filmlerden öğreniyorlar. Araştır-malarla müşahede edildiği üzere kadınların % 25'i uygunsuz filmleri seyrederek kötü yollara düşmüşler ve geri kalanın % 54'ü de ahlaksız yıldızları taklit ederek eğlence merkezleri ve pavyonlara sürüklenmişlerdir.

Los Engelas üniversitesi öğretim üyelerinden Profesör Waksmen şöyle diyor: Şüphesiz televizyon ekranlarından çıkan elektromanyetik dalgaların insan organizması üzerinde dikkate değer tesirleri vardır. Televizyon, radyo veya diğer birçok elektrikli ev aletleri yoluyla gönderilen bu dalgalar kısa dalgalardır. İlk etkileri, baş ağrısı, baş dönmesi olarak ortaya çıkar ve fikri kapasiteyi düşürür, kan basıncını değiştirir, heyecanların ve alyuvarların tahrip edici derecede yükselmesine sebep olur. Bundan da öte, bu dalgalar sinir sistemi üzerinde çok kötü etki bırakır ve çeşitli hastalıklara sebep olurlar.

Doktor Aleks Carl bu konuda şöyle diyor: "Radyo, televizyon ve uygun olmayan sporlar çocuklarınızın ruhunu mahvediyor."[288]

18 yaşında bir kolej öğrencisi cinayet işleme fikrini televizyon programlarından öğrendiğini açıklamıştır. Ünlü sinema oyuncusu Walter Kanato'nun çocuğunu öldürme tehdidiyle 150 bin dolar haraç almaya kalkışmakla suçlanırken suçunu mahkemede itiraf etmiştir. Bu öğrenci haraç almayla ilgili bir film izleme sonucu ölümle tehdit edip haraç almayı kafaya koyduğunu söylüyor... Polis, yeni yetişen gençlerin televizyondan etkilenerek suç işlemesinin bir çok örneğiyle karşılaştığını ileri sürmektedir.[289].

"Meşhed şehrinde on yaşında erkek bir çocuk karate filmi izleme sonucunda sekiz yaşındaki arkadaşını bir tekme darbesiyle öldürdü."[290]

Eğitim ve öğretim bakanı şöyle diyor: "Televizyon kötü bir eğitici olduğu zaman, en iyi öğretmen bile bir şey yapamaz.

Roniy Zamura isimli Küba asıllı 15 yaşındaki bir erkek çocuk 83 yaşında bir yaşlı kadını öldürme suçundan müebbet hapse mahkum olup, Florida zindanlarından birinde bulunmakta. Anne ve babası üç önemli Amerikan televizyon kanalından, programlarının çocuklarına adam öl-dürmeyi öğretmesi isnadıyla 25 milyon dolar tazminat istemişler. Geçen Eylül'de yapılan Roni'nin muhakemesi gösteriyor ki bakıcısının, çocukluk döneminde kendisini susturmak için televizyon ekranının karşısına oturtmasından itibaren televizyona aşırı ilgi duymuş ve günde 8 saat televizyon seyrediyormuş. Soygunculuk ve 83 yaşındaki komşusunu öldürme suçundan mahkum olan bu gencin ilgi duyduğu televizyon programı "Kucak" adlı polisiye dizi filmiymiş. Bu film Roni'nin cinayet işlemesinden önceki gece yaşlı bir kadının soyulma macerasını göstermiş.

İttilaat gazetesi: "Rızaiye'nin 15 yaşındaki güzel kızı Feriba bir televizyon filminin heyecanlı bir sahnesini seyrederken yere düşüp öldü. Filmde bir kızılderilinin bir beyazın kafa derisini yüzmek istediğini görünce, çığlık atarak yere yığıldı. Doktorlar ölüm sebebini beyin damarının ani patlaması olarak teşhis etmişler."[291]

Ruh ve sinir hastalıkları uzmanı doktor Celal Berimani şöyle diyor: Korkulu, sertlik ve heyecan dolu filmleri izlemek çocukların ruhiyesinde istenmeyen etkiler bırakır. Bir çocuğun kovboy filmi izledikten sonra filmin kahramanını taklit ederek erkek veya kız kardeşini öldürdüğünü gördüm. Diğer bir taraftan böyle filmler izlemek çocukların gelecekteki şahsiyetinde kötü etkiler bırakır ve bu korkulu filmleri izlemek, büyüdüklerinde onların gizli bir korkuya sahip olmalarına sebep olur. Bu türden filmleri seyretmek geleceğin kadın ve erkeğini mütecaviz ve öfkeli yapar. Bu haletler fırsat bulup kendisini gösterebileceği ve facia yaratacağı güne kadar insanların ruhunda kalır.

Psikolog Doktor Şükrüllah Tarikati diyor ki: "İstenmeyen filmleri izlemenin çocukların geleceğindeki etkisi inkar edilemeyecek kadar fazladır. Bu filmler buluğ çağından sonraki yıllarda, diğer ortamlar ve sebeplerle bir araya gelirse çocukların ruhiyesinde tehlikeli ruhi bozuklukların ortaya çıkmasına yardımcı olur ve istenmeyen etkiler bırakır. Bu yüzden anne ve babalara, hiçbir şartta çocuklarına kötü ve büyüklere has filmleri, özellikle gece saat 10'dan sonra seyrettirmemelerini çok ciddi olarak tavsiye ediyorum."

Ebeveynin, çocukların bu tür filmleri izlemek istemelerine karşı direnmeleri, bir anne ve babanın çocuklarına gösterebileceği en büyük sevgidir.

Suç uzmanı ve Tahran üniversitesi öğretim üyelerinden Doktor Rıza Mazluman şöyle diyor: "Televizyon ve sinema filmlerinden bir çoğu tehlikeli ve toplumumuz için zararlıdır. Şimdi bu filmlerin tehlike yaratan etkileri, 11 yaşındaki bir kız çocuğunun kalbini durdurup, canını alacak dereceye varmış durumdadır.

Hiç çekinmeden söylüyorum ki, şüphesiz asrımızın cinayet ve kötülüklerinin bir çoğu dünyanın dört bir yanında yayınlanan bu kötü filmlerden kaynaklanmaktadır."[292]

Newyork hastanesi hekimi Doktor Arnold Ferimani, elektronik aletler ve deneyleri yardımıyla ruhi ve fikri yorgunlukların ve sinirsel baş ağrılarının önemli sebeplerinden birinin radyo müziklerini dinlemek olduğunu ispatlamıştır.[293]

Times dergisi Kasım 1964, 6. sayısında şöyle yazıyor: "Hava kuvvetlerine bağlı iki üstte bulunan çocuk hastalıkları uzmanları, o bölgedeki subayların 3 ile 12 yaşları arasındaki çocuklarının devamlı olarak baş ağrısı, uykusuzluk, mide bozukluğu, bulantı ve kusmadan ıstırap çektiklerinin farkına varmışlar. Yapılan araştırmalara rağmen çocukların bu hastalık ve rahatsızlığına bir sebep bulamamışlar. Çok yönlü araştırmalardan sonra nihayet bu çocukların tamamının uzun süre televizyon seyretme alışkanlığına sahip olduklarını ve her gün 3 ila 6 saat televizyon programlarını izleyerek kendilerini meşgul ettiklerini anlamışlar. Bunun tedavisini, çocuklara televizyon programlarını izlemeyi yasaklamada bulmuşlar. Bu yasaklamaları etkili olmuş ve baş ağrısı, mide bulantısı ve kusma gibi bütün hastalık belirtileri de geçmiş.[294]

Öyleyse, çocuklarını seven anne ve babalar çocuklarını tamamen kontrol edip, ruhi ve ahlaki hiç bir zarar ve ziyanı olmadığından emin oldukları programlar dışında onların radyo ve televizyon programlarıyla meşgul olmalarına izin vermemelidirler.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi İmamHüseyin 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
MUHAMMED MUSTAFÂ'SIN Şiirler ve Şairler AŞK'ÜL İSLAM 1 2201 09 Mayıs 2009 13:06
Rahmetli İmam Humeyni’den bir şiir Şiirler ve Şairler İmamHüseyin 0 2608 09 Mayıs 2009 13:04
MÜSLÜMAN COĞRAFYASINA AĞIT Şiirler ve Şairler namzet davadar 1 1972 09 Mayıs 2009 13:03
MÜSLÜMANLAR KARDEŞTİR Şiirler ve Şairler Yitiksevda 3 2469 09 Mayıs 2009 13:01
MÜSLÜMANLIK NEREDE! Şiirler ve Şairler Mahru 3 2201 28 Nisan 2009 22:39

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Siyasi Kundakçılığı Söndürecek Uçak Yok Mihrinaz Gündem/ Manşetler 7 04 Ağustos 2021 19:32
Unutulmayan Siyasi Gaflar/medineweb FECR Komik Paylaşımlar 4 19 Nisan 2018 10:58
Sosyal Medyanın Fenomenleri! Esma_Nur Serbest Kürsü 1 27 Şubat 2018 09:13
Diyanet Personeli Siyasi Faliyette Bulunamayacak Mihrinaz Diyanetten Duyurular/Haberler 2 14 Aralık 2017 19:14
Uludere Katliamının Siyasi Kullanımı ve Onur Yitiksevda Makale ve Köşe Yazıları 1 31 Mayıs 2012 11:14

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.