Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KADIN AİLE ÇOCUK.::. > Kadın-Aile-Çocuk > Çocuk ve Aile Sağlığı

Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi:  14 Nisan 2009 (11:31), Konuya Son Cevap : 14 Nisan 2009 (11:31). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 14 Nisan 2009, 11:31   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:MERVE DEMİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5587
Üyelik T.: 05 Aralık 2008
Arkadaşları:14
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
Mesaj: 2.537
Konular: 2038
Beğenildi:114
Beğendi:0
Takdirleri:270
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Çocuklara anlatacağınız farklı hikayeler

Çocuklara anlatacağınız farklı hikayeler

ÜÇ EVLAT


Üç kadın çeşme başında toplanmış konuşuyorlardıAz ötede ihtiyarın biri oturmuş, kadınların çocuklarını methetmelerini dinliyordu

Kadınlardan biri: -Benim oğlum öyle marifetlidir ki, hiç kimse bu konuda onunla boy ölçüşemezTam bir cambazdır o! İp üzerinde bir yürüse de görseniz

Diğer kadın heyecanla atılarak: -Benim oğlumun sesini bilseniz, dediTıpkı bir bülbül gibi şakırYeryüzünde hiç kimsenin böyle bir sesi yoktur vergisi bu

Üçüncü kadın susup duruyorduDiğerleri sordular: -Sen çocuğunu niye övmüyorsun? Nesi var ki? -Çocuğumun çok üstün bir tarafı yok kiNe diye durup dururken öveyim onu

Kadınlar kovalarını doldurup yola koyuldularİhtiyar adam da peşleri sıra yürümeye başladıKadınlar ağır kovaları taşımakta güçlük çektikleri için ara sıra duruyor ve dinleniyorlardıSırtları ağrı içindeydi Bu sırada çocukları onları karşılamaya çıktı

Birinci çocuk hemen elleri üzerinde havaya kalkmış, çeşitli marifetler gösteriyorduKadınlar gözleri hayretten büyümüş haykırdılar:

-Aman ne kabiliyetli çocuk! İkinci çocuk altın gibi bir sesle öyle güzel şarkılar söyledi ki, kadınlar gözleri yaşlarla dolu hayranlıkla dinlediler onu Üçüncü çocuk koşarak geldi, annesinin elinden kovayı aldı ve eve kadar taşıdı

Kadınlar ihtiyara dönüp: -Bizim çocuklarımız hakkında ne diyorsun, dediler İhtiyar şaşkınlıkla: -Çocuklarınız mı? Dedi Onları bilmem Yalnız biri vardı, annesinin elinden kovayı alıp eve taşıdı Onu çok beğendim


ASLA YALAN SÖYLEME


Eski zamanlarda, insanlar ilim öğrenmek için çok çalışırlar, her türlü güçlüklere katlanırlardı Küçük yaşlarında köylerinden, ailelerinden ilim öğrenmek için ayrılırlar, yıllarca onlardan uzaklarda zor şartlar altında yaşarlardı

Seyyid Abdulkadir’in de küçük yaşta içine öğrenme arzusu düşmüş, bunun çarelerini aramaya başlamıştı Sonunda dayanamadı, annesine gelerek;

-Anneciğim, ilim öğrenmek için Bağdat’a gitmek istiyorumdedi

Annesi ise;

-Senden ayrılmaya gönlüm razı olmuyor Ancak seni de Allah yolundan alıkoymak istemem

Annesi Abdulkadir için yol hazırlıkları yaptı En sonunda da oğluna lazım olur diyerek, 40 altını kaybetmemesi için bir kese içinde yeleğinin koltuk altına dikti Sonra oğlunun gözlerinin içine bakarak şöyle dedi;

-Sana son olarak nasihatim şudur ki, eğer beni ve Allah’ı memnun etmek istiyorsan asla yalan söyleme, doğruluktan ayrılma Allah her zaman ve her yerde doğruların yardımcısıdır

Seyyid Abdulkadir annesine söz verdi ve ağlayarak elini öptü Bağdat’a giden bir kervana katılarak yola çıktı

Hemedan yakınlarında dar bir geçide girdiklerinde kervanda bir bağrışma koptu Eşkıyalar kervana saldırmışlardı Bir anda bütün sandıklar yere yıkıldı, eşyalar yağma edilmeye başlandı Haydutlar kervandakilerin neyi var neyi yoksa hepsini alıyorlardı Eşkıyalardan biri de Abdulkadir’in yanına geldi Onun fakir haline bakarak şaka olsun diye;

-Söyle bakalım senin neyin var fakir çocuk?

Abdulkadir;

-Yalnız 40 altınım var, diye cevap verdi Haydut önce şaşırdı sonra gülmeye başladı İnanamadı ve tekrar sordu;

-Doğru mu söylüyorsun?

Abdulkadir:

-Evet, doğru söylüyorum, 40 altınım var

Eşkıya meraklandı Abdulkadir’i elinden tutup reislerine götürdü

Durumu reislerine anlattı Haydutların başı;

-Senin 40 altının varmış, doğru mu bu?

Abdulkadir;

-Evet doğru

Reis;

-Söyle bakalım Onu nereye sakladın?

Abdulkadir;

-Hırkamın içinde koltuğumun altında saklı

Bunun üzerine haydutlar hırkasının içinde, koltuğunun altında saklı bulunan 40 altını bularak reislerine verdiler Herkes çok şaşırmıştı

Reis hayretle sordu;

-Peki evladım, sen niçin üzerinde altın olduğunu söyledin? Eğer bize söylemeseydin onları bulamazdık

Abdulkadir;

-Ben annemden ayrılırken, asla yalan söylemeyeceğime dair söz vermiştim Arkadaşınız senin bir şeyin var mı diye sorunca, altınlarım olduğunu söyledim 40 altın için verdiğim sözden döneceğimi mi zannediyorsunuz?

Bu sözleri duyan haydutların reisi çok şaşırdı ve derin bir düşünceye daldı Sonra etrafındakilere dönerek;

-Yazıklar olsun bizlere Bu çocuk kadar olamadık Bu çocuk annesine verdiği sözünden dönmemek için her şeyini veriyor Bizler ise Allah’a söz verdiğimiz halde, hiçbir zaman verdiğimiz sözlerde durmadık O’nun yapma dediklerini yaptık yarın Allah’ın huzuruna çıktığımızda halimiz nice olacak?

Sonra şöyle devam etti:

-Sizler şahit olun Şuanda bu çocuk benim kötü yoldan dönmeme sebep olduŞimdiye kadar yaptığım bütün günahlarım için pişman olup tövbe ediyorum Bundan sonra iyi bir insan olup, Rabbim’in sevmediği işleri yapmayacağım

Reislerine çok bağlı olan haydutlar hep bir ağızdan;

-Reisimiz, biz senden ayrılmayızSen hangi yolda yürürsen biz de o yolda yürürüz diyerek hepsi birden pişman olup tövbe ettiler

Kervandaki insanlardan ne aldılarsa hepsini geri verdiler ve bir daha haydutluk yapmayacaklarına söz verdiler

Seyyid Abdulkadir ise yoluna devam ederek Bağdat’a ulaştı Orada ilim tahsiliyle meşgul oldu Kısa bir zaman içinde çok ünlü bir alim oldu Binlerce insanın

Kötülüklerden vazgeçip iyi birer insan olmalarına vesile oldu

ÇOBAN ÇOCUĞU

Bir zamanlar her soruya insanı şaşırtacak cevaplar veren akıllı bir çoban çocuğu varmış Şöhreti etrafa öyle yayılmış ki, kral da merak edip çocuğu saraya davet etmiş:

“Sana üç soru soracağım” demiş

“Birinci sorum şu: Dünyadaki bütün denizlerde kaç damla su vardır?”

“Haşmetli kralımYeryüzündeki bütün ırmakların akışını durdurun bir süreBen sayarken yanlış olmasın Sonra ben size denizlerde kaç damla su olduğunu söyleyeceğim”

Bu akıllıca cevaba hayret eden kral ikinci soruyu sormuş:

“Gökyüzünde kaç yıldız vardır?”

Çoban çocuğu:

“Bana büyük bir tabaka kağıt verin” demiş

Kağıt getirilince, üzerine sayılamayacak kadar nokta koymuşSonra kağıdı krala uzatarak:

“Bu kağıdın üzerinde ne kadar nokta varsa gökyüzünde de o kadar yıldız vardırSayın inanmazsanız” demiş

Kral son soruyu sormuş:

“Sonsuzluk nedir?”

“Bizim köyde bir dağ vardır Yüksekliği, genişliği, uzunluğu tam bir saat çekerOraya yüzyılda bir kuş gelir ve gagasını bir kayaya sürter Bütün dağ yok oluncaya kadar, sonsuzluğun yalnız bir saniyesi geçmiş olurGerisini siz hesaplayın”

Çocuğun zekasına hayran kalan kral:

“Sen bütün sorduklarıma bir bilgin gibi cevap verdinŞimdiden sonra benim sarayımda oturacak ve öz oğlummuş gibi saygı göreceksin” demiş


Yaşlı Adam ve Yaramaz Çocuklar



Yaşlı bir adam emekliye ayrılır ve kendine bir lisenin yanında küçük bir ev alır Emekliliğinin ilk birkaç haftasını huzur içinde geçirir, ama sonra ders yılı başlar

Okulların açıldığı ilk gün, dersten çıkan öğrenciler yollarının üzerindeki her çöp bidonunu tekmelerler, bağırıp çağırarak gürültü çıkarp çevredekileri rahatsız ederler

Bu çekilmez gürültülü günler sürer ve yaşlı adam bir tedbir almaya karar verir Ertesi gün çocuklar gürültüyle evine doğru yaklaşırken, kapısının önüne çıkar ve onları durdurarak, “Çok tatlı çocuklarsınız, çok da eğleniyorsunuz Bu neşenizi sürdürmenizi istiyorum sizden Ben de sizlerin yaşındayken aynı şekilde gürültüler çıkarmaktan hoşlanırdım Bana gençliğimi hatırlatıyorsunuz Ama bakın, bugün yaşlandım ve artık güçten kesildim Sizin zamanınızdayken üzdüğüm büyüklerimi hatırladıkça üzülüyorum!" der

Yaramaz çocuklar yaptıkları hatanın farkına varırlar

Büyüklerine saygılı olmaları gerektiğini birçok kez anne-babalarında duydukları akıllarına gelir

Yaşlı adamın yanına gider, ondan özür dilerler Bir daha yaramazlık yapmamaya söz verirler ve yaşlı, sevimli amcanın anlattığı menkıbeleri dinleyerek çook güzel vakitler geçirirler
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... Videolar/Slaytlar Medine-web 1 2758 22 Ağustos 2013 23:41
İran Emperyalizmi Makale ve Köşe Yazıları Medine-web 6 3368 26 Ocak 2013 21:53
gerekli gereksiz bir şiir.. Makale ve Köşe Yazıları MERVE DEMİR 0 3097 06 Aralık 2012 09:48
olmamış kayınbiradere mektup :) Komik Paylaşımlar Allahın kulu_ 10 6974 03 Kasım 2012 22:19
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür Makale ve Köşe Yazıları Esadullah 11 6426 02 Ekim 2012 20:16

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Arapça hikayeler /medineweb Medineweb Genel Arapça 7 06 Ocak 2019 11:17
İbretlik Dini Hikayeler nurşen35 Serbest Kürsü 3 25 Temmuz 2018 00:52
GERÇEK AŞK (Mesnevî'den Hikâyeler) KalbinNûru Tasavvuf-Tarikat 15 12 Aralık 2015 09:57
Mesneviden hikayeler-GÖREBİLEN GÖZ alperkara Fıkralar-Hikayeler 0 06 Mayıs 2015 10:28
Çocuklara Hikayeler NUR Çocuk ve Aile Sağlığı 4 21 Nisan 2009 22:09

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.