Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KADIN AİLE ÇOCUK.::. > Kadın-Aile-Çocuk > Çocuk ve Aile Sağlığı

Konu Kimliği: Konu Sahibi Mihrinaz,Açılış Tarihi:  27 Ocak 2019 (10:51), Konuya Son Cevap : 27 Ocak 2019 (10:54). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı2Kez Beğenildi
  • 1 Beğenilen Mihrinaz
  • 1 Beğenilen Mihrinaz
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 27 Ocak 2019, 10:51   Mesaj No:1
Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Mihrinaz isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:68
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:43
Mesaj: 12.364
Konular: 1263
Beğenildi:11774
Beğendi:8955
Takdirleri:26191
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Ev Şahsiyet Okuludur

Ev Şahsiyet Okuludur

Ev şahsiyet okuludur

Aile geometrisi birbirine paralel iki düzlem değil, birbirine dayanan üçgendir . Aile üçgeninin dik iki kenarını eşler oluştururlar. Yatay kenarını ise “mekân”, yani “ev” oluşturur. Zira aile kun (ol) emrinin tecellilerinden olan bir kevn’dir (oluş). Her kevn’in bir mekân’a ihtiyacı vardır. Aile de mekânsız olmaz. İşte “ev” o mekândır. Kur’an’da “ev” için iki kelime kullanılır: Beyt ve dâr. Birincisi kök olarak “gecelenen mekân” için kullanılır. İkincisi ise “sürekli insanların deveran ettiği, sağlam bir dîvar’ı (duvar) olan, girilip çıkılan, bazen sosyal işlevi de olan mekân” için kullanılır. Çadır beyt’tir, fakat taş bina dâr’dır. Her çadır beyt’tir, fakat Kâbe’ye verilen Beytullah (Allah’ın evi) adından da anlaşılacağı gibi, her beyt çadır değildir. İki kelime de ilerleyen zamanda birbirlerinin yerine kullanılmıştır. Daru’l-Erkam, Dâru’n-Nedve, Daru’s-Suffe adlarının, bu mekânların sosyal işleviyle bir irtibatı olsa gerektir.

Ahzab 33 ve 34. âyetlerin verdiği mesaj ışığında, vahyin kadını, “eve sahip olma” anlamında “evli” olmaya çağırdığı sonucuna varabiliriz. Bu çağrı, “modernizmin evsizliği”nin modern bireylerin başına açtığı musibetle daha bir önem kazanmıştır. Vahyin kadını vakarıyla oturmaya çağırdığı ev, bir tembelhane değil, içinde vahyin talim edildiği ve hikmetin hâkim olduğu “Kur’an ve hikmet evi”dir (33: 33-34). Böyle bir ev mü’min kadının ikinci tesettürüdür. Tabii ki bu durumda tesettür de mü’min kadının birinci evi hükmündedir. Bu yüzdendir ki tesettür emri bir “giyinme” değil, bir “örtünme” emridir.

Giyinme her zaman örtmeyebilir. İçinde tesettür şuuru olmayan bir giyinme, kolayca teşhirin tamamlayıcı bir unsuruna dönüşebilir. Bu sonuç, giyinmeyi “ikinci ten” olarak gören bir akla dayanır. Vahyin inşa ettiği bir akla göre ise giyinme, tesettür şuuruyla birlikte kadının birinci evidir.

Hz. Peygamber vahyi ilk aldığında “sokağa” değil “eve” döndü. Çünkü ev “Nereden başlamalı?” sorusunun tam cevabıydı. Hz. Peygamber de oradan başladı. Aynı soru şöyle de sorulabilir: “Firavun’un zulmü annelerin rahmine kadar uzandığında ne yapılabilir?” bu suale vahyin verdiği cevap açıktır: “Derken Musa ve Kardeşine şöyle vahyettik: “Şehirde toplumunuz için bazı evleri karargâh edinin; kendi evlerinizi ise ibadethaneye dönüştürerek ibadetinizi eda edin! Ve (bunu yaparsanız, o zaman) mü’minleri (zaferle) müjdele!” (10:87) Burada tarif edilen evin işlevini Mekke’de Erkam’ın evi görüyordu. Muhammedi davete ilk icabet edenlerin Daru’l-Erkam’a “Daru’l-İslam” (İslam’ın Evi) adını vermeleri boşuna değildi (İbn Sa’d, Tabakât).

Kur’an’ın tarifini yaptığı ev esasen bir “şahsiyet okulu” hükmündedir. Aile, bu okulun hem öğrencisi hem öğretmenidir. Böylesi bir ev cennetin dünyadaki şubesi olmayı hak etmiş demektir. Cennetin dünyadaki şubesi olmayı hak etmemiş bir ev, cehennemin dünyadaki şubesi olmaya adaydır. İman eden herkesi ailesini cehennemden korumaya çağıran şu âyet, aslında evi cehennemin dünyadaki şubesi olmaktan koruma çağrısıdır: “Siz ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan tarifsiz bir ateşten koruyunuz!” (66:6) Allah Rasulü, şu hadisiyle bu âyeti şerh eder gibidir: “Hepiniz çobansınız ve hepiniz sürünüzden sorumlusunuz.” (Buhari ve Müslim).

Yakıtı insanlar ve taşlar olan ateş… Burada, içinde kalan insanlar ve yapı malzemesiyle birlikte bir ev tarif edilmektedir. İnsanların “yakıt” (vekûd) olması hem yanmaya hem başka bir şeyi yakmaya delalet eder. Sorumsuz bir yürek taş kesilmiş bir yürektir. Taş kesilen insan, taşı tutuşturan bir yakıt olacaktır. Peki, taşın yakıt olması ne demektir? Eğer aklına “Cehennemin yakıtı nasıl olsa bir gün tükenir, ahirette ebedi hayat olduğuna göre, bu yakıtın bittiği bir gün nasıl olsa gelecektir’ diye geliyorsa ey insanoğlu, unutma ki şu kâinattaki tüm taşlar tükenmeden oranın yakıtı da tükenmez” mesajı taşımaktadır. Sorumluluğunu yerine getirmeyen insanların ahiretteki durumunu dile getiren şu âyetleri, Tahrim 6 ışığında anlamak gerekir: “O gün kişi kardeşinden kaçacak; annesinden ve babasından; hanımından ve çocuklarından kaçacak…” (80:34-36) Bu âyetler içerisinde hanımın kocasından kaçacağı bir ibare bulunmamaktadır. Aksine evin reisinin hanımından ve çocuklarından kaçacağına dair bir ibare bulunmaktadır. Kaçma sebebi ise “kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun!” emrini yerine getirmemesidir. Kendisini kovalayacak olanlar, “Bize karşı sorumluluğunu neden yerine getirmedin?” diye hesap soracak olan ailesidir. Dünyada ailesine karşı sorumluluktan kaçtığı için ahirette de ailesinden kaçacaktır.


Alıntı...
su damlası beğendi.
__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Mihrinaz 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Duyulmayan Çığlık...Va Mutasımah Muhtelif Konular Mihrinaz 0 38 25 Mart 2024 14:21
Rabia Sessizliği Gündem/ Manşetler Mihrinaz 0 68 08 Mart 2024 10:32
ABD Sahtekarlığın Kitabını Yazdı İslami Haberler Esma_Nur 2 100 06 Mart 2024 23:24
Ömer Seyfettin 140 Yaşında Kitaplar/Kütüphane Mihrinaz 2 64 06 Mart 2024 17:43
İnsan Hayatta İken Çocuklarından Birine Malını... İlmihal Bölümü Mihrinaz 0 69 06 Mart 2024 15:30

Alt 27 Ocak 2019, 10:54   Mesaj No:2
Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Mihrinaz isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:68
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:43
Mesaj: 12.364
Konular: 1263
Beğenildi:11774
Beğendi:8955
Takdirleri:26191
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

Cennet kadınların değil anaların ayakları altındadır

Mukabil cinsler aile çatısını çatmadan önce birer “kadın” ve “erkek”tirler. Aile çatısını çatınca “karı-koca” olurlar. Bu çatı meyve verince ailenin ana çatısının sıfatları da değişerek bir ileri aşamaya geçilir: Ana-baba. Çocuğu olan ailede büyük aile üçgeni içinde bir küçük üçgen kurulmuştur. O üçgen, ananın çocuğa “destek” olduğu, aynı zamanda çocuğun anaya “dayanak” olduğu bir içyapı gelişmiştir. Kadın aile içinde analığa terfi edince, onun makamı da “makamların anası” olacaktır. İşbu makamın önemini şu hadisten daha güzel ne ifade edebilir: “Cennet anaların ayakları altındadır.” (Nisâî, Cihad 6) Burada yüceltilen kadınlık değil analıktır.

Ne gariptir ki vahyin inşa ettiği zihnin yücelttiği analık, modern zamanların inşa ettiği zihinlerce aşağılanmaktadır. Bu aşağılama sonucunda bebeğin yerini köpek, evin yerini pansiyon, nikâhın yerini birliktelik, hayrın yerini haz almaktadır. Durum bu düzeyde de kalmayıp, dünyevileşme ve hazzın büyüsü ile “karı ile kocanın arası ayrılmakta”dır (2:102). İş o raddeden de çıkıp kadın ile erkeğin arasını ayıracak bir tasavvur neşvü nema bulmaktadır. Vahyin inşa ettiği İslam aklında kadın-erkek çifti ezvac’tır, ezdad değildir. Bu ikisi arasında azim fark vardır. Ezvac biri olmadan diğeri olmayan, ezdad ise biri olunca diğeri olmayandır. Modern akıl ezvac olan bu kadın-erkek çiftini ezdad haline getirmenin gayreti içindedir. Bu tasavvur aileyi bekleyen tüm felaketlerin kaynağını teşkil emektedir. Cinsiyetçiliği, feminizmi ve bunlara tepki olarak çıkan karşıt akımları ortaya çıkaran hastalıklı bakış açısının arkasında bu tasavvur yatmaktadır. Çoğu cinsel sapmaların ve kendi cinsine yönelmelerin arkasında yatan saiklerden biri de budur.
su damlası beğendi.
__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Islamî şahsiyet EyMeN&TaLhA Makale ve Köşe Yazıları 0 06 Mart 2015 21:38
Örnek Şahsiyet mümine Süreyya Yüksel MERVE DEMİR İslamda Kadın ve Erkek 0 14 Nisan 2009 10:26

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.