Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Cuma-Bayram-Kandiller (https://www.forum.medineweb.net/648-cuma-bayram-kandiller)
-   -   Mirac Olayı ve Allah'ın Kudreti (https://www.forum.medineweb.net/cuma-bayram-kandiller/29317-mirac-olayi-ve-allahin-kudreti.html)

nurşen35 25 Mayıs 2014 02:17

Mirac Olayı ve Allah'ın Kudreti
 
Sual : Mirac'ı inkar edenler , Alla'ın kudretinden mi şüphe ediyorlar ?
Cevap : Belki de öyledir. Mekke'den Kudüs'e o zaman ancak bir ayda gidip gelinebilirdi. Kısa bir anda Mekke'den Kudüs'e varıp gelmek ancak Allah'ü Teala'nın kudretiyle olur. Buna inanıp da daha uzaklara gittiğine inanmamak , Allah'ü Teala'nın kudretinden şüphe etmeyi gerektirir. İşte meshepsizlerin anlamadığı husus burasıdır. Allah'ü Teala dilerse niçin olmasın ?
Peygamber Efendimiz (sav) '' Göklere ve daha uzaklara gidip geldim'' buyuruyor. Bunu inkar etmekteki maksat nedir ? Gayrimüslimler , İslamiyeti yıkmak için böyle konularda yerli maşalarını kullanıyorlar.
Zaman ve mekan mefhumu insanlar yani yaratılmışlar içindir. Yaratan yani Allah'ü Teala için değildir. Zamanları ve mekanları her şeyi O yaratmıştır. İnsanlara göre olan ezelle ebedi birleştirip Cennet'i , Cehennem'i insanlarla nasıl doldurduğunu Habibine göstermiştir. Şimdi Cehennem boşken , ezelle ebed birleşince , Resulullah Efendimiz (sav) Cehennem'e girenleri görmüştür. Allah'ü Teala'yı da Cennet'i ve Cehennem'i de ahirete giderek görmüştür.
Allah'ü Teala'nın kullarının Cennet'lik veya Cehennem'lik olmasını bilmesi de böyledir.
'' Allah (cc) ileride ne olacaksa bilir'' demek insanlara anlatmak içindir. Yoksa Allah'ü Teala için zaman diye bir mefhum yok , ilerisi gerisi diye bir şey yok. Gelecek ve geçmiş insanlar içindir. Allah'ü Teala hepsini biranda görüyor , biliyor.
Bazı bi'dat ehli , Peygamberimizin (sav) bir anda Cennet'i , Cehennem'i ve daha birçok yerleri gezip gelmesine akıl erdiremeyip inkar etmiştir.
Bir kısmı da haşa '' Mirac'ı kabul etmek , Allah'a mekan tayin etmek olur'' diyerek, Mirac'ı inkar ediyor. Allah'ü Teala , Musa aleyhisselamla Tur dağında konuşmuştur. Tur dağı Allah'ın (cc) mekanı mıdır ? Elbette değildir. Cennet' giren müminler de Allah'ü Teala'yı mekansız olarak görecektir. Cennet'te Allah'ü Teala'nın mekanı değildir.
Allah'ü Teala mekandan münezzehtir. Nasıl olduğu bilinmeyen bir görmekle göreceklerdir. Nasıl olduğu bilinmeyeni , anlaşılmayanı görmekte nasıl olduğu anlaşılmayan bir görmek olur.







M. Ali Demirbaş

nurşen35 15 Mayıs 2015 12:02

Cevap: Mirac Olayı ve Allah'ın Kudreti
 
Affedilmeyi bekliyoruz o zaman aciz ve çaresizce ölünün suya hasret kaldığı gibi yüreklerimiz dualara aç..
Hasret kalıyor kalıyor da avuçlarımızı açıpta ağlayarak ALLAH diyemiyoruz..
RABBİM !!!
Şu günahlı dilimle , yüreğimle Sana yalvarıyorum..
Hesabını nefsine soranların emanetini hakkıyla taşıyanların, bir de Sana secde eden başların hürmetine affet bizleri..
Dualarınız kabul Kandiliniz Mübarek Olsun..c*

alperkara 16 Mayıs 2015 00:52

Cevap: Mirac Olayı ve Allah'ın Kudreti
 
Alıntı:

nurşen35 Üyemizden Alıntı (Mesaj 381390)
Affedilmeyi bekliyoruz o zaman aciz ve çaresizce ölünün suya hasret kaldığı gibi yüreklerimiz dualara aç..
Hasret kalıyor kalıyor da avuçlarımızı açıpta ağlayarak ALLAH diyemiyoruz..
RABBİM !!!
Şu günahlı dilimle , yüreğimle Sana yalvarıyorum..
Hesabını nefsine soranların emanetini hakkıyla taşıyanların, bir de Sana secde eden başların hürmetine affet bizleri..
Dualarınız kabul Kandiliniz Mübarek Olsun..c*

amin nurşen35.seninde kandilin mübarek olsun.bu arada yeni görevin hayırlı olsun

nurşen35 16 Mayıs 2015 02:04

Cevap: Mirac Olayı ve Allah'ın Kudreti
 
Alıntı:

alperkara Üyemizden Alıntı (Mesaj 381466)
amin nurşen35.seninde kandilin mübarek olsun.bu arada yeni görevin hayırlı olsun


amn*

Hocam ArO*

nurşen35 12 Nisan 2018 21:03

İSRA VE MİRAÇ İLE İLGİLİ AYETLER

İsra Sûresi

Kulunu (Muhammed -aleyhissalâtü vesselâm-ı) bir gece, Mescid-i Harâmdan kendisine bâzı âyetlerimizi göstermek için, etrâfını mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâya götüren Allâh, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilen, hak*kıyla görendir.(el-İsrâ, 1)

Necm Sûresi

İnmekte olan yıldıza[1] and olsun. (en-Necm, 1)

Sâhibiniz (Muhammed Mustafâ) sapmadı ve bâtıla inanmadı. O, arzûsuna göre de konuşmamaktadır. Onun konuşması vahiyden başka bir şey değildir. Çünkü (bildirdiklerini) Ona güçlü, kuvvetli ve üstün yaratılışlı biri (olan Cebrâîl, Rabbinin emri üzere) öğretti. Sonra en yüksek ufukta (Sidretül-Müntehâda) iken asıl şekliyle istivâ etti (doğruldu).(en-Necm, 2-7)

Sonra yaklaştı ve tedellî etti.(en-Necm, 8)

(Muhammed Mustafâ ile Rabbinin) araları, iki yay arası kadar, ya da daha yakın oldu. (en-Necm, 9)

Allâh o anda kuluna vahyini bildirdi. (en-Necm, 10)

(Muhammed Mustafânın) gözleriyle gördüğünü kalbi yalanlamadı. (Ey inkârcılar!) Onun gördükleri hakkında şimdi kendisiyle tartışacak mısınız?(en-Necm, 11-12)

And olsun ki (Muhammed Mustafâ), onu (Cebrâîli) Sidretül-Müntehâda bir defâ daha gördü.(en-Necm, 13-14)

Orada Mevâ cenneti vardır. O Sidreyi kaplayan kaplamıştı. (en-Necm, 15-16)

(Muhammed Mustafânın) gözü, oradan ne kaydı, ne de sınırı aştı. And olsun O, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını (da) gördü. (en-Necm, 17-18)

İSRA VE MİRAÇ İLE İLGİLİ HADİSLER

Şerh-i Sadr (Kalbinin Temizlenmesi)

Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- mirâca çıkmadan sadrının temizlenmesini şöyle anlatır:

Ben Kâbenin Hatîm kısmında yatıyordum. Uyku ile uyanıklık arasında bana biri geldi, şuradan şuraya kadar (göğsümü) yardı. (Bu sözünü söylerken boğaz çukurundan kıl biten yere kadar olan kısmı gösteriyordu.) Kalbimi çıkardı. Sonra bana, içerisi îman ve hikmetle dolu, altından bir kab getirildi. Kalbim (çıkarılıp su ve Zemzem ile) yıkandı. Sonra içerisi îman ve hikmetle doldurulup tekrar yerine kondu (Buhârî, Bedül-Halk 6, Enbiyâ 22, 43; Müslim, Îman 264)

Efendimizin Sütü Tercihi

Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh-tan rivâyet edildiğine göre, İsrâ gecesi Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem-e, birinde şarap diğerinde süt bulunan iki kâse getirildi. Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle bir baktıktan sonra süt kâsesini tercîh etti. Bunun üzerine Cebrâîl:

Seni, insanın yaratılış gâyesine uygun olana yönlendiren Allâha hamd olsun. Şâyet içki dolu bardağı alsaydın, ümmetin sapıklığa düşerdi. dedi. (Müslim, Îman, 272; Eşribe, 92)[2]

Miraca Çıkış Hâdisesi

Ben Kâbenin Hatîm kısmında uyku ile uyanıklık arasında idim Yanıma merkepten büyük, katırdan küçük beyaz bir hayvan getirildi. Bu Buraktı. Ön ayağını gözünün gördüğü en son noktaya koyarak yol alıyordu. Ben onun üzerine bindirilmiştim. Böylece Cibrîl -aleyhisselâm- beni götürdü. Dünyâ semâsına kadar geldik. Kapının açılmasını istedi.

Gelen kim? denildi.

Cibrîl! dedi.

Berâberindeki kim? denildi.

Muhammed -aleyhissalâtü vesselâm dedi.

Ona Mîrâc dâveti gönderildi mi? denildi.

Evet!dedi.

Hoş gelmişler! Bu geliş ne iyi geliştir! denildi ve kapı açıldı.

Kapıdan geçince, orada Hazret-i Âdem -aleyhisselâm-ı gördüm.

Bu babanız Âdemdir! Ona selâm ver!denildi.

Ben de selâm verdim. Selâmıma mukâbele etti. Sonra bana:

Sâlih evlât hoş geldin, sâlih peygamber hoş geldin! dedi.

Sonra Hazret-i Cebrâîl beni yükseltti ve ikinci semâya geldik. Burada Hazret-i Yahyâ ve Hazret-i Îsâ -aleyhimesselâm- ile karşılaştım. Onlar teyzeoğullarıydı.

Sonra Cebrâîl beni üçüncü semâya çıkardı ve orada Hazret-i Yûsuf -aleyhisselâm- ile karşılaştık. Dördüncü kat semâda Hazret-i İdrîs -aleyhisselâm- ile, beşinci kat semâda Hârûn -aleyhisselâm- ile, altıncı kat semâda ise Hazret-i Mûsâ -aleyhisselâm- ile karşılaştık.

Sâlih kardeş hoş geldin, sâlih peygamber hoş geldin!dedi.

Ben onu geçince, ağladı. Ona:

Niye ağlıyorsun? denildi.

Çünkü, benden sonra bir delikanlı peygamber oldu, Onun ümmetinden cennete girecek olanlar, benim ümmetimden cennete girecek olanlardan daha çok! dedi.[3]

Sonra Cebrâîl beni yedinci semâya çıkardı ve İbrâhîm -aleyhisselâm- ile karşılaştık.

Cebrâîl -aleyhisselâm-:

Bu, baban İbrâhîmdir; ona selâm ver! dedi.

Ben selâm verdim; O da selâmıma mukâbele etti. Sonra:

Sâlih oğlum hoş geldin, sâlih peygamber hoş geldin! dedi.

Daha sonra bana:

Yâ Muhammed! Ümmetine benden selâm söyle ve onlara cennetin toprağının çok güzel, suyunun çok tatlı, arâzisinin son derece geniş ve dümdüz olduğunu bildir. Söyle de cennete çok ağaç diksinler. Cennetin ağaçları Sübhânallâhi vel-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illâllâhu vallâhu ekber! demekten ibârettir. dedi.

Sonra Sidretül-Müntehâya çıkarıldım. Bunun meyveleri (Yemenin) Hecer testileri gibi iri idi, yaprakları da fil kulakları gibiydi.

Cebrâîl -aleyhisselâm- bana:

İşte bu, Sidretül-Müntehâdır! dedi.

Burada dört nehir vardı: İkisi bâtınî nehir, ikisi zâhirî nehir.

Bunlar nedir, ey Cibrîl? diye sordum.

Cebrâîl -aleyhisselâm

Şu iki bâtınî nehir, cennetin iki nehridir. Zâhirî olanların biri Nil, diğeri de Fırattır![4] dedi(Buhârî, Bedâl-Halk, 6; Enbiyâ, 22, 43; Menâkıbul-Ensâr, 42; Müslim, Îman, 264; Tirmizî, Tefsîr 94, Deavât 58; Nesâî, Salât, 1; Ahmed, V, 418)

Sidretül-Müntehâda Cebrâîl -aleyhisselâm-:

Ey Allâhın Rasûlü! Buradan öteye yalnız gideceksin! dedi.

Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem

Niçin ey Cibrîl? diye sordu.

O da cevâben:

Cenâb-ı Hak bana buraya kadar çıkma izni vermiştir. Eğer buradan ileriye bir adım atarsam, yanar kül olurum!.. dedi. (Râzî, XXVIII, 251)

Sidre-i Müntehâ

Fahr-i Kâinât -aleyhi ekmelüt-tahiyyât- Efendimize soruldu:

Yâ Rasûlallâh! Sidreyi kaplayan ne gördün?

Buyurdular ki:

Altundan pervânelerin onu bürüdüğünü ve her yaprağında bir meleğin oturup Allâhâı tesbîh ettiğini gördüm.(Taberî, XXVII, 75; Müslim, Îman, 279)

Peygamberimizin Allah Teâlayı görmesi

İbn-i Abbâs -radıyallâhu anh-tan gelen rivâyete göre Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

Ben, yüce Rabbimi gördüm!†buyurmuştur. (Ahmed, I, 285; Heysemî, I, 78)

Bir başka rivâyette Peygamber Efendimiz “Rabbini gördün mü? sorusuna cevâben:

Bir nûr gördüm! buyurmuşlardır. (Müslim, Îman, 292)

Yetim Malı Yiyenler

Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Mîrâcda bir topluluğa uğradılar ve gör*düler ki, onların dudakları deve dudağı gibidir. Birtakım vazîfeli memurlar da onların du*daklarını kesip ağızlarına taş koyuyor.

Ey Cibrîl! Bunlar kimlerdir?diye sordu.

Cebrâîl -aleyhisselâm-:

Bunlar, yetimlerin mallarını haksızlıkla yiyenlerdir! dedi. (Taberî, XV, 18-19)

Gıybet Edenler

Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, başka bir topluluğa rastladı. Onlar da bakırdan tırnaklarla yüzlerini ve göğüslerini tırmalıyorlardı:

Ey Cebrâîl! Bunlar kimlerdir?diye sordu.

Cebrâîl -aleyhisselâm-:

Bunlar, (gıybet etmek sûretiyle) insanların etlerini yiyenler ve onların şeref ve nâmuslarıyla oynayanlardır. cevâbını verdi. (Ebû Dâvûd, Edeb, 35/4878)

Zinâ Edenler

Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz orada; zinâkârları, leş yiyen bedbahtlar olarak; fâiz yiyenleri, karınları iyice şişmiş ve şeytan çarpmış rezil bir vaziyette; zinâ edip çocuklarını öldüren kadınları da, bir kısmını göğüslerinden, bir kısmını baş aşağı asılı hüsrâna dûçâr olmuş bir hâlde gördü. (Bkz. Taberî, XV, 18-19)

Borç Sadakadan Üstündür

Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- yine Mîrâcda yaşadığı müşâhedelerle alâkalı bir hadîs-i şerîflerinde de şöyle buyurmuşlardır:

Mîrâc Gecesinde cennetin kapısı üzerinde şu ibârenin yazılı olduğunu gördüm:

Sadaka on misliyle, borç vermek ise on sekiz misliyle mükâfâtlandırılacaktır.

Ben:

Ey Cibrîl! Borç verilen şey niçin sadakadan daha üstün oluyor? diye sordum.

Çünkü, sâil (çoğu kere) yanında para olduğu hâlde sadaka ister. Borç isteyen ise, ihtiyâcı sebebiyle talepte bulunur.cevâbını verdi. (İbn-i Mâce, Sadakât, 19)

Cennete Girenlerin Ekserîsi

Varlık Nûru -aleyhissalâtü vesselâm- diğer bir hadîs-i şerîflerinde de şöyle buyurmuşlardır:

(Mîrâc esnâsında) cennetin kapısında durup içeri baktım. Oraya girenler ekseriyâ fakirler idi. Zenginler de (hesap vermek için) mahpus idiler. Bunlardan cehennemlik olanların ise ateşe atılmaları emredilmişti. Cehennemin kapısında da durdum. Oraya girenlerin ekserisi kadınlardı. (Buhârî, Rikâk, 51; Müslim, Zühd, 93)

Abdurrahmân bin Avf -radıyallâhu anh-ın Cennetle Müjdelenmesi

Hadîs-i şerîfte buyrulur:

O gece (Mîrâc Gecesinde) Abdurrahmân bin Avfı gördüm. Cennete, oturduğu yerde emekleyerek giriyordu. Ona dedim ki:

Niçin bu kadar ağır geliyorsun?

Dedi ki:

Yâ Rasûlallâh! Malımın hesâbı dolayısıyla, çocukları bile ihtiyarlatacak kadar ağır sıkıntılar geçirdim. Öyle ki, bir daha sizi göremeyeceğimi zannettim(Muhammed Pârsâ, Faslul-Hıtâb, s. 403)

Kaderi Yazan Kalem

Hadîs-i şerîflerinde buyurur:

(O gece) göğe yükseltildim. Öyle bir makâma çıktım ki, orada kalemlerin gıcırtıla*rını duyuyordum. (Buhârî, Salât, 1)

Hz. Ebu Bekir Efendimizin Tasdîki

Varlık Nûru, Kâinâtın Sürûru Efendimiz, İsrâ ve Mîrâc hâdisesini Kureyş müşriklerine haber vereceği zaman:

Ey Cebrâîl, kavmim beni tasdîk etmez! dedi.

Cebrâîl -aleyhisselâm-:

Ebû Bekir Seni tasdîk eder. O sıddîktır. dedi. (İbn-i Saâd, I, 215)

nurşen35 02 Nisan 2019 20:28

Mirac olayı Allah'ın ( CC ) kudreti

nurşen35 22 Mart 2020 02:25

Allahım,
Bu mübarek Mirâç Kandilinde Kara Sevdamız, Kâbe'miz hüzünlü.. 😥
Camilerimiz cemaatsiz, La tehzen (üzülme) sırrına bizleri erdir, İnşirah ferahlığı ver kalplerimize Yarabbim 😥😥😥
Allâhu Zü'l-Celâli ve'l-İkrâm Hazretleri'nden..
Alemlere rahmet okarak gelen "Habibullah" Biricik önderimiz Hz. Muhammet (sav)'in hürmetine...

Halimizi en güzel hale çevirmesini...
Kurân'ı hayatımıza hâkim kılmasını...
Lehimize şahîdlik edecek şekilde yaşamakta yardımcı olmasını...
Duâlarımıza icâbet etmesini...
Bizleri muhâfaza etmesini...
Bize yardım etmesini...
Bizleri muvaffak kılmasını...
Ümmetin zulümden oluşan gözyaşlarını dindirmesini...
Sevinçlerimizi artırmasını...
Ümmet üzerine hayallerimizi gerçekleştirmesini...
Sıkıntılarımızı ve İhtiyaçlarımızı gidermesini...
Derecelerimizi yükseltmesini...
Kalplerimizi bu din üzere sabit eylemesini...
Amel i sâlihimizi bereketlendirmesini...
Bizleri sınırsız hayırlarla rızıklandırmasını...
Ömrümüzün ve amelimizin sonunu hayır eylemesini...
Bizlerden râzı olarak ruhumuzu kabzetmesini...
Arzının üzerinde, kullarının önünde ayıplarımızı örttüğü gibi huzurunda da ayıplarımızı örtmesini...
En hayırlı günümüzü O'nunla karşılaşacağımız gün eylemesini, tüm üyelerimiz ve islam alemi için diliyoruz...
Rabbim kabul etsin inşallah..


SAAT: 14:56

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306