Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.İLİTAM İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA.::. > İLİTAM Bölümleri Ders/ Dökümanlar > SAKARYA İlitam

Konu Kimliği: Konu Sahibi Medineweb,Açılış Tarihi:  28 Aralık 2013 (13:49), Konuya Son Cevap : 28 Aralık 2013 (13:52). Konuya 7 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 28 Aralık 2013, 13:49   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart sakarya ilitam din psikolojisi 1-8 hafta özetleri

sakarya ilitam din psikolojisi 1-8 hafta özetleri

Din psikolojisi-1.hafta özeti

Psikoloji: “psyche” ve logos kelimelerinden oluşmuş bir kavramdır. “psyche” ruh, “logos” ise bilgi ya da bilim anlamında olup ikinin anlamı olarak “ruh bilgisi” anlamı ortaya çıkmaktadır.
Psikolojisi insandaki bilinç halini araştıran bilimdir. Bir diğer tanım psikoloji insanın iç
Dünyasını araştıran bir bilimdir.

Psikoloji ferdin diğer insanlarla ilişkisini araştıran bir bilimdir.

Psikoloji: insan şuurunu, onun iç dünyasını bu iç dünyanın dışı yansıyan yönünü davranış ve fiilleri ve diğer fertlerle olan ilişkilerini bir bütün halinde araştıran bir bilimdir.

Psikolojinin konusu insanın zihni yapısı ve davranışlarıdır.

Psikolojinin amacı ferdin kendini ve başkalarını tanıyabilmesine yardımcı olmaktır.

Psikolojinin alanları eğitim, gelişim, kişilik, adalet, sağlık, sosyal, iş ve endüstri alanlarıdır.

İslam dünyasında Psikoloji ve Din Psikolojisi ile ilgili olarak İslam âlimleri özellikle “nefs, ruh, kalp ve akıl” kavramları çerçevesinde insanı anlamaya ve tahlil etmeye yönelmiş ve bu konuda çeşitli fikirler ortaya koymuşlardır. Psikoloji ile ilgili İslâm âlimlerinin yazdıkları eserler ve yaptıkları çalışmalarda “İlmü Ahvali’r Ruh” ve “İlmü’n Nefs” kavramlarının kullanıldığını görmekteyiz.

Gazzali’ye göre nefsin biri bedene diğeri ruhani âleme dönük iki yüzü vardır. Dolayısıyla nefste zıt eğilimler aynı anda etkin durumdadırlar. Kuran’daki birçok ifadelere göre insan istikrarsız, değişken, zayıf, hırslı ve huysuz bir tabiata sahiptir. İnsanın ALLAH’la olan ilişkisini tehlikeye sokan ve dinin ölçüleri dışında bir hayat yaşamaya yönelten temel faktör nefsin insanı yöneltmesidir.

Müslüman Âlimler ve Din Psikolojisi ile İlgili Görüşleri

İslam âleminde psikoloji ile içli dışlı bir başka bilim dalı da ahlak’tır.

Haris el Muhasibi (165/781–243/857)

Muhasibi, sûfi eğilimli bir bilgin ve düşünürdür. Eserlerinde genel olarak insanın iç yaşantılarını konu edinmiş ve dini bakış açısıyla bunları tahlile çalışmıştır. Sağlam bir dini tecrübe ve şuur elde etmenin psikolojik şartları üzerinde geliştirdiği görüşler bakımından o, gerçek bir din psikologu sayılabilir. Kavramlarını ve terminolojisini tamamen Kur’an’dan almıştır. Bu bakımdan Muhâsibi, İslam psikolojisinin öncüsü sayılabilir. İç gözlem, O’nun insan davranışlarını anlama ve yorumlamada en çok başvurduğu bir yöntemdir.

Muhâsibi, insanın varlık yapısını Kalb, Akıl ve Nefs üçlüsünden meydana gelmiş olarak görür. Psikolojik hayatın merkezi kalptir. Aklın bilmesi iki şekilde olur. Birincisi,

Muhasibi’nin “fehm” dediği ve inançlı-inançsız bütün insanlarda ortak olan, dile getirileni anlama kabiliyetidir. Bir de aklın pratik yönü vardır ki, buna basiret demektedir. Bu güç; ALLAH’ı, dinin hükümlerini, var olan şeylerin değerlerini doğrudan doğruya bilip kavramayı sağlar.

Kalbin kendine ait bir idrak şekli vardır ki, Muhasibi buna “marifet” demektedir. Marifet; sezgisel, vasıtasız, doğrudan bir algılama, tecrübe edilen şeyin kavramlaştırılmadan yaşanmasıdır. Bu bütün bir iç tecrübe, iç haldir. Muhâsibi’ye göre dini-ahlaki davranışın değerini belirleyen şey “niyet”tir.

Farâbi (258/870–339/950)

Psikoloji görüşleri büyük ölçüde Aristo etkilerini taşır. Farabi’ye göre insan nefsi, düşünme, arzu etme, hâya ve duyum güçlerinden oluşur.

İbn Sina (370/980–428/1037)

İslam düşünce tarihinde psikoloji alanında en geniş inceleme ve eserlere sahip olan kişilerin başında İbn Sina gelir. İbn Sina’ya göre ruhi hallerin, duygu ve heyecanların davranışlara etkisi önemlidir. İbn. sinanın kanun adlı eseri avrupada ders olarak okutulmuştur.

Dış duyular: Bunlar öteden beri bilinen dokunma, tatma, koklama, işitme, görme duyularından ibarettir.

İbn Hazm (383/993–456/1064)

Aşk nedir? İbn Hazm’a göre aşk, ruhların çeşitli yaratıklar arasında bölünmüş parçalarının birleştirilmesidir.

Gazzâli (450/1058–505/1111)

İslam psikoloji tarihinde Gazzâli’nin, başkalarıyla kıyaslanmayacak önemli bir yeri vardır.

Gazzâli İnsanın varlık yapısının, ayrı özelliklere sahip dört temel güdüden oluştuğunu ve bütün psikolojik eğilimlerin bunlardan kaynaklandığını ifade eder.

1. Benlik Güdüsü (Rabbaniyet) : Bağımsızlık, üstünlük, hâkimiyet, başarılı olma, engelleri yenme, amacına ulaşma, önder olma, sevilme ve beğenilme gibi eğilim ve isteklerin çıkış kaynağı budur.

2. Fizyolojik Güdüler (behimiyyet/hayvâniyyet): Yeme, içme, cinsel doyuma ulaşma gibi istek ve ihtiyaçlar, insanın birçok davranışının temelinde yer alırlar. Bu tür isteklere “şehvet” de denir.

3. Saldırganlık Güdüsü (Sebûiyyet) : Öfke, saldırma, sövme, dövme gibi davranışlar bunun bir ifadesidir.

4. Kötülük Yapma Güdüsü (Şeytâniyet): İnsan gazap ve şehvet bakımından hayvanla ortak özellikte iken, düşünce ve anlayışın yanı sıra, kötülük yapma gücü bakımından ondan ayrılır.

İbn Rüşd (518/1126–580/1198)

Muhammed İkbal (1873–1939)

Büyük şair ve düşünür İkbal son devirde Batı Âlemi’nde ortaya çıkan düşünce akımları ve bilimsel teorileri ciddi bir şekilde inceleyerek, bunları İslam geleneği içerisinde ifade etmeye ve yorumlamaya çalışmıştır. İkbal’e göre, İslam dünyasında Hz. Peygamberin ruhi olaylara gösterdiği ilginin gerçek anlamını ilk olarak fark eden ve araştırmalarında bu bakış açısına yer veren kişi İbn Haldun’dur.

Batı’da Din Psikolojisi Çalışmaları

Psikologların dini olayları ele almaya başlamaları 19. asrın sonlarına rastlar. Gerek A.B.D.’de, gerekse Avrupa ülkelerinde bilimsel psikolojinin ilk kurucuları dini olaylarla da ilgilenmişlerdir. Bugün Din Psikolojisinin kurucusu ve önde gelen ismi olarak kabul edilen W. James dir.

Dünyada ilk psikoloji enstitüsünü kurarak tecrübî psikoloji araştırmalarını başlatan W. Wundt “Völkerpsychologie” (Kavimler Psikolojisi) isimli on ciltlik eserinde, din konularına da yer vermiştir.

Din Psikolojisi, bugünkü varlığı ve gelişiminde A.B.D.’li bilim adamlarına çok şey borçludur. Dünyada Din Psikolojisi adıyla yayınlanan ilk kitabın yazarı olan E. D. Starbuck. İlk defa çocuk ve gençlerin dini gelişim özellikleri ile ilgili araştırmasıyla tanınan G. Stanley Hall. Yakın zamanlarda yayınlanmış bulunan David M. Wulf’un eseri bir Din Psikolojisi ansiklopedisi niteliğindedir.

Türkiye’de Din Psikolojisi Çalışmaları

Ankara İlahiyat Fakültesinde görev yapmış olan Bedii Ziya Egemen tarafından yayınlanan, “Din Psikolojisi, Saha, Kaynak ve Metot Üzerine Bir Deneme, Ankara 1952” isimli küçük hacimli bir eser, bu alandaki yayınların öncülüğünü yapmıştır. Belma Özbaydar’ın, “Din ve Tanrı İnancının Gelişmesi Üzerine Bir Araştırma İstanbul-1970” isimli araştırması bu alanda tecrübi î metotla gerçekleştirilmiş ilk çalışma olarak karşımıza çıkmaktadır.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Medineweb 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Medinewebli önlisans İlahiyat 1.sınıf öğrencileri... İlahiyat Öğrencileri İçin Genel Paylaşımlar nurşen35 87 29504 23 Mayıs 2015 20:53
Gülmek isteyenler tıklasın :))) Videolar/Slaytlar Kara Kartal 3 3913 10 Mayıs 2015 15:16
Cumartesi Anneleri’nin ahı/Can Dündar İslami Haberler Medineweb 0 2574 10 Mayıs 2015 15:13
Ayın Üyesi ''zeynepnm'' Ayın Üyesi 9Esra 13 8256 30 Nisan 2015 13:29
Müzemmil suresi bize ne anlatıyor Tefsir Çalışmaları Medineweb 0 3079 19 Nisan 2015 14:45

Alt 28 Aralık 2013, 13:49   Mesaj No:2
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: sakarya ilitam din psikolojisi 1-8 ünite özetleri

2.hafta



PSİKOLOJİSİNİN TEMEL KAVRAMLARI
Psikoloji:

Psikoloji, “psyche” ve “logos” kelimelerinin birleşiminden oluşmuş bir kavramdır. “psyche” ruh “logos” ise bilgi ya da bilim anlamında kullanılmakta olup ikisinin birleşmesinin sonucu “ruh bilgisi” anlamı ortaya çıkmaktadır.

Psikoloji insan zihnini, onun iç dünyasını, bu dünyanın dışa yansıyan yönünü ve insanlarla olan ilişkilerini bir bütün halinde araştıran bir bilim dalıdır.

Din:

Din, mukaddes olanın içte yaşanması ve yüceltilmesidir. Din, ferdin insanüstü yüce bir varlığa yönelmesi ve ona içten bağlanması faaliyetidir. Din, fertlerin kendi gücünü aşan, görülmeyen ilahi kudretin varlığını gönülden kabul ve dille tasdik etmeleridir.

İnanç:

İnanç, fertlerin duygu yoğunluğunu ön plana çıkararak değer verdikleri bazı güçlere yönelmeleri ve bağlanmaları şeklinde izah edilir. Bütün dinler birer inanç sistemleridir. İnanç, inanma kavramının olgunlaşmış halidir. İnanç, İman, güvenmek, tasdik, boyun eğmek, yönelmek anlamlarına da gelmektedir.

Dini Duygu:

Ruhun derinliklerine kök salmış, dinle ilgili verilerin, yaşantının ya da dini anlamı olan objelerin insan ruhunda meydana getirdiği bir değişim olarak değerlendirilir. Dini duygu, W. James’e göre dindarlığın ilk ve en derin kaynağı olarak gösterilmektedir.

Dini Tasavvur:

Beş duyu yoluyla zihne alınan dini obje, kavram ve olayların zihinde yeniden canlandırılması ve şekillenmesine dini tasavvur denilmektedir.

Dini Düşünce:

Dinle ilgili olarak zihne alınan bilgilerin, dini olayların, dini sembollerin ve motiflerin herhangi bir konuda birbirleriyle olan etkileşimi sonucunda ortaya çıkan yeni bir dini hükümdür.

Dini Pratikler:

Dine mensup ya da dindar olan kişilerin bu özelliklerini yansıtırken belli fiil, tutum ya da davranışlar göstermeleridir. Mesela ibadetler.

Dini Algı:

Beş duyu yoluyla dinle ilgili obje ve olayların zihne alınması ve belleğe yerleştirilmesi hadisesidir.

Dini Benlik:

Kişinin içten gelen enerjisine karşı; aldığı dini eğitim, dini bilgi ve inanç düzeyinin yönlendirmesi neticesinde bu iç enerjinin dengelenmesiyle ortaya çıkan benliğe, dini benlik adı verilmektedir.

Dini Kişilik:

Ferdin doğuştan getirdiği (fıtrat) özelliklerin ve daha sonra çevrenin etkisiyle şekillenen karakter yapısının birbirini tamamlamasıyla oluşur.

Ruh:

“Sana ruhu sorarlar; de ki ruh Rabbimin emrinden veya emri cümlesindendir”. Daha açık söylemek gerekirse, ruh ancak ALLAH’ın bileceği bir iştir.

Nefs:

Lügatte can, kan, ruh, su, ceset, hava, bir şeyin cevheri (özü) hakikati ve hududu, azameti ve yavuz göz (yaman) anlamlarına gelmektedir. Bilindiği üzere nefs kavramından genellikle iki anlam çıkarılmaktadır;

1- İnsanda gazap ve şehvet kuvvetlerini bir arada toplayan nefistir.

2- Ruh ve kalbin ikinci anlamı ilerde göreceğimiz rabbani, ruhani ve latif olan idrak eden, bilen tanıyan, isteyen talep eden, inanan vb. olan nefstir.

Kalp:
Zihin merkezi olan beyinden sonra psikolojik faaliyetlerin ikinci merkezi olarak bilinir. Gazali, kalbi yürek ve gönül manasında olmak üzere iki farklı şekilde değerlendirmiştir. Birincisi çam kozalağı şeklinde olan bir et parçasıdır. İkinci olarak kalp, rabbani ve ruhani bir lâtife ve inceliktir.

Akıl:

Akıl insanoğlunun doğruyu yanlıştan ayırabilme ve anlama melekesidir.

Mistik:

Akıl dışı, sır, batini tecrübe ve şuur hallerini ifade eden bir kavramdır.

Tutum:

Bireylerin belirli bir kişiyi, bir grubu, kurumu veya bir düşünceyi kabul ya da reddetme seklinde gözlenen, duygusal bir hazır oluş hali veya eğilimidir, davranıştır. Duygu, düşünce ve davranış öğesi olmak üzere üç öğesi vardır.

Dini Davranış:

Kutsalla ilgili olarak ortaya konan fiiller aynı zamanda dini davranış olarak belirlenir. Ferdi olarak çok dua ve ibadetler şeklinde dışa vurulur. Sosyal davranışlar olarak, insanlara yardım etme, onların dertleriyle dertlenme şeklinde ortaya çıkar.

Sezgi:

Başkasında yaşanan bir halin, belirlenen özellikleri doğrultusunda ve daha önce yaşadığımız oranda içte hissedilmesidir.
Alıntı ile Cevapla
Alt 28 Aralık 2013, 13:49   Mesaj No:3
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: sakarya ilitam din psikolojisi 1-8 ünite özetleri

3.hafta özeti

GENEL PSİKOLOJİ VE DİN PSİKOLOJİSİ
Din psikolojisi, genel psikolojinin bilim olması ve gelişiminden sonra ortaya çıkan bir bilim dalıdır. Din psikolojisini genel psikolojiden ayıran en önemli fark sadece inanan insanı ele alıp incelemesidir.

Din Psikolojisinin Tanımı:

Dinin, insan ruhundaki temel özelliklerini ve davranışlara yansıyan etki durumlarını araştıran bir disiplindir.

Din Psikolojisinin Konusu:

Konusu öncelikle inanan insandır. Diğer bir ifadeyle inanan insanın dini yaşayışını, birey ruhundaki görünümünü, sübjektif yönlerini ve iç yaşantının dışa yansıyan tezahürlerini inceler.

Din Psikolojisinin Amacı:
Dini yaşayışın, gerek kendimizde gerekse başkalarındaki psikolojik öğelerini tanımaya çalışmak ve bunları metotlu bir biçimde araştırarak bilimsel gerçekler halinde ortaya koymaktır.

Din Psikolojisinin Metotları:

Öteki ilimlerden ayrılan özelliklerinden birisi, kendine özgü metotlarının bulunmasıdır. Din Psikolojisinde uygulanan metotları W Pöll’e dayanarak akıl ve tecrübeden hareketle iki ana grupta toplamak doğru olacaktır. Bunlar Düşünceye Dayalı Metotlar ve Tecrübî Metotlardır.

Düşünceye Dayanan Metotlar:

Düşünceye dayalı metotlar, doğrudan doğruya tecrübeye dayanmayan veya tecrübî metotların girmediği yerlerde belli kavram, düşünce ve kurallardan hareket ederek uygulanan metotlardır. Bunları da üç grupta toplamak mümkündür:

1- Dini Esaslara Dayalı Açıklama Metodu

Dini esaslara dayalı açıklama metodunun hareket noktası, dinin mukaddes kitabıdır, yani o açıklamalarını kutsal kitaba dayanarak yapmaya çalışır. Günahkâr insanın ALLAH’a yönelmesi olayı

2- Fenomenolojik Metod

Ruhsal yaşayışları ciddi ve ayrıntılı bir şekilde anlamaya çalışarak tasvir eden bir metottur, Fenomenolojinin kurucusu olan Edmund Husserl’dir. Bu metoda örnek olarak ALLAH’a yönelmiş dua eden bir kimse tasavvur edilebilir.

3- Analitik Metod

Bu metoda da bir nevi tasviri metod demek mümkündür. Bu metotta başkalarının duyduğunu ve yaşadığını kendini onların yerine koyarak, empati yapmak şeklinde tezahür eder.

Tecrübî Metodlar:

Tecrübî metotların çok daha güvenilir, kontrol edilebilir ve değiştirilebilir olması sebebiyle duygu ve düşünceye dayalı metotlardan daha fazla kullanılır. Din psikolojisinde araştırmalarında kullanılan en önemli metotlar gözlem, anket, mülakat ve test metotlarıdır.

Gözlem: Deneysel metodların başında hiç şüphesiz gözlem (müşahede) metodu gelmektedir. Gözlemde esas olan hedefin belirlenmesi ve sistemli bir şekilde onun gerçekleştirilmesidir.
Kendiliğinden meydana gelen olayların meydana geliş sırasında dikkatli bir şekilde gözlenmesine ve anlaşılmaya çalışılmasına tabii halde gözlem denir.

Belli bir deneme yerinde ve önceden hazırlanan şartlar altında ortaya çıkan olayların meydana gelişlerini düzenli ve dikkatli bir şekilde incelemeye kontrollü gözlem denir.

Kişinin yalnızca kendi kendini gözleme ve incelemesine sübjektif metod denir.

2) Anketler: Anket belli dini yaşayışları incelemek gayesiyle belirlenmiş çok sayıda kişilere uygulamak üzere sistemli bir şekilde hazırlanan sorular demetinden oluşmaktadır. Anket metodu Din Psikolojisinde sık sık kullanılmış bir metoddur. Bu alanda ilk defa Clarkçı psikologlardan S. Hall okulunda S. Hall ve E. D. Starbuck uygulamışlardır.

3) Görüşme Metodu (Mülakat): Burada dikkatli ve özenle hazırlanmış karşılıklı görüşme ve konuşmanın uygulanması söz konusudur; bir başka deyişle, o ferdin doğrudan doğruya araştırıcı ile fert arasında geçen sorulu cevaplı bir görüşmeden ibarettir.

4) Test: ferdin dini tutum ve davranışları olmak üzere dini istidat, kabiliyet, duygu, düşünce, tasavvur, istek, eğilim, merak ve benzerlerinin ölçülmesin de standart hale getirilen çeşitli testlerden oluşur.

Psikolojinin Diğer Bilimlerle İlişkisi

Din Psikolojisinin yararlandığı bilim dallarını iki grupta toplamak mümkündür.

1- Psikolojik bilimler. 2- Dini bilimler

Psikolojik bilimler, Genel, Gelişim, Şahsiyet, Bireysel, Sosyal, Pedagojik,

Derinlik Psikolojisi, Psikoterapi, Psikopatoloji vb.leridir.

Dini bilimler, Dinler Tarihi, Tefsir, Hadis, İslam Tarihi, Din Sosyolojisi, Din Felsefesi, Mukayeseli Dinler Bilimi, Din Fenomenolojisi, Dini Antropoloji ve Etnoloji, Dini Hukuk, Dini Sanat vb.leridir.
Alıntı ile Cevapla
Alt 28 Aralık 2013, 13:49   Mesaj No:4
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: sakarya ilitam din psikolojisi 1-8 ünite özetleri

din psikolojisi-4.hafta özetidir.

Psikoloji Din İlişkisi:

Din Psikolojisine göre din, “mukaddes olanın (ilahi varlığın) içte yaşanması ve yüceltilmesidir.” Din, ferdin mukaddes olanla kurduğu ruhsal bir ilişkidir.

Her dinde şu ortak noktaları buluruz:

a) Kutsal ve ilahi bir varlığın mevcudiyeti.

b) Fert tarafından ilahi ve kutsal bir varlığın ya da varlıkların kabul ve tasdik edilmesi.

c) Yüce bir kudretin kabul ve tasdikinden sonra doğan dini hayatın oluşması.

d) Kabul ve tasdik edilen yüce varlığın akıl gücünün ötesinde olması.

e) İnsanın ve bütün varlıkların ilahi kudret ya da kudretler tarafından yönetilmesi.

f) İlahi varlığın insandan yapmasını ve yapmamasını beklediği talepleri.

Dinde vaz geçilmez üç özellik:

1- Her dinde bir inanılan vardır.

2- Her dinde birde inanan vardır.

3- İnananın inandığına karşı yerine getirmekle yükümlü hissettiği görevleri vardır. (ibadetler, dini, ahlâki fiiller ve benzerleri).

Jolivet, dini sübjektif ve objektif olarak şöyle tanımlamaktadır:

1- Sübjektif olarak din: İnsanın ALLAH’a karşı içinden gelen aşk, tazim ve itimat ile bağlanması; ALLAH’a ve onun koyduğu prensiplere ve gayelere karşı bütün akıl ve hissiyatı ile bağlanmaya mecbur olduğunu kabul etmesidir.

2- Objektif olarak din; Sübjektif olarak duyulan din duygusunun harici fiil ve hareketlerle beyan ve ifade edilmesi, açığa vurulmasıdır. Ayinler, kurbanlar, dua ve ibadetler, ahlaki mükellefiyetler gibi.

Dinin Boyutları

Fichter’e göre: “gerçek dindar, şekilci dindar, kenarda dindar ve

Kaplı dindar” olarak 4 çeşit sınıflandırılabilir.

Lenski’ye göre: “Zühd, öğreti, ayinsel davranış ve dini gruplar olarak şeklî organizasyon olarak açıklar.

Luckman’a göre: Ayinlere katılma, kiliseye sübjektif özdeşleşme, ortodoksi, ayinle ilgili olmayan kilise faaliyetlerine katılma.” Olarak açıklar.

Bütün bunları eksik bulan Glock ve Stark, dindarlığı beş boyutta ele almış ve her bir boyuta ilişkin açıklamalarda bulunmuşlardır.

1- İnanç Boyutu

2- İbadet Boyutu

3- Tecrübe (Duygu) Boyutu

4- Bilgi Boyutu

5- Etki Boyutu

Psikolojide Değişik Yaklaşımlar

Wilhelm Wundt, ilk psikoloji laboratuarını kuran adamdır. Psikoloji alanında ilk bilimsel çalışmalara girişen Wundt ve arkadaşlarıdır.
Alıntı ile Cevapla
Alt 28 Aralık 2013, 13:50   Mesaj No:5
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: sakarya ilitam din psikolojisi 1-8 ünite özetleri

5.hafta


DİN PSİKOLOJİSİNİN ALANLARI

Din Psikolojisinin yararlandığı bilim dallarını iki grupta toplamak mümkündür:

1- Psikolojik bilimler 2- Dini bilimler.

Psikolojik ilimler: Genel, Gelişim, Şahsiyet, Bireysel, Sosyal, Pedagojik, Derinlik Psikolojisi, Psikoterapi, Psikopatoloji vb.leridir.

Dini ilimler: Dinler Tarihi, Tefsir, Hadis, İslam Tarihi, Din Sosyolojisi, Din

Felsefesi, Mukayeseli Dinler Bilimi, Din Fenomenolojisi, Dini Antropoloji ve Etnoloji, Dini Hukuk, Dini Sanat vb.leridir.

Din Psikolojisi, Dini hayatı sistemli bir şekilde aydınlatmayı amaç edinir.

Din Psikoloji Hangi Alanlarda Araştırma Yapar

Din psikolojisinin birinci derecede uğraştığı temel konu, dinsel yaşamın ruhsal yapısını kavramaktır. Başka bir deyişle; dinin birey ruhundaki görünüşünü, subjektif belirtilerini araştırmak ve incelemek din psikolojisinin konusudur.

İhtida: dine dönüş manasına gelir. İrtidat: dinden dönüş manasına gelir.

Dine karışmış, hurafe ve batıl inançlara dayalı dindarlığın ortaya çıkardığı fanatik tutucu bireyler ve gruplar üzerinde var olan etkilerin araştırılması, olumsuz ve yıkıcı nedenlerin ortaya çıkarılması, din psikolojisinin görevleri arasına girer.
Alıntı ile Cevapla
Alt 28 Aralık 2013, 13:51   Mesaj No:6
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: sakarya ilitam din psikolojisi 1-8 ünite özetleri

6.hafta


DİNİ DUYGU

Duygu ve Çeşitleri:

Duygu: beş duyu yoluyla alınan dış etkilerin insanın iç dünyasında meydana getirdiği ruhsal değişimdir.

Günzel-Haubold; duyguyu 3 e ayırır: 1- Bedeni duygular. 2- Ruhi duygular. 3- Manevi duygular.

Wundt duyguları haz-elem, heyecan-sükûnet ve gerilme-gevşeme biçiminde üçlü zıt kavramlar altında toplayarak açıklamaktadır.

Rohracher ise duyguları üç temel bölümde ele alır:

1- Duyularla ilgili duygular (ağrı, acı, tatlı, koku, istek, üşüme, ısınma vb.)

2- İçgüdüsel duygular; vital içgüdüsel duygularla eğilimin doyumunu isteme, tatmin olmamış güdünün isteksizliği, korku vb. sosyal güdü duyguları (haset, kıskançlık, temas kurma)

3- Kişiliği gerektiren duygular; Bunlar şahsiyette etkisini direkt olarak gösterir. İnsanın bu duygulara sahip oluşu doğrudan olduğu gibi kendiliğinden de kabul ya da reddedici bir biçimde kendini gösterir. Dini, ahlaki, estetik, lojik, sempati, acıma ve yardımseverlik, adalet ve zerafet duyguları.

Dini Duygu

Din Psikolojisinin öncülerinden sayılan Friedrich Schleiermacher, dindarlığın kaynağını doğrudan doğruya “yüce âleme bağlanma duygusuna” dayandırmaktadır.

Din Duygusu ve Sevgi İlişkisi

Din duygusu sadece insana mahsus olan gelişen ve şekillenen bir duygudur. Bu duygu kutsal olan objeler karşısında korku, bağlanma, teslimiyet, yüceltme ile birlikte kendini gösterir.

Din Duygusunun Gelişimi:

a)Psiko-Fizyolojik Teori: Din duygusunun gelişmesi hakkında deneysel psikoloji metodunu kullanarak yapılan açıklamaya psikofizyolojik açıklama diyeceğiz.

Ribot, felsefede psikolojiyi, fizyoloji ile açıklayan bir ekolün kurucusudur. Ribot’a göre din şuuru veya dini hayat üç devreden ibarettir:

1- Korku ve yaşama ihtiyaçlarının hâkim olduğu somut idrakler, hayaller devri.

2- Ahlaki elemanların katılmasıyla daha ilerlemiş ahlaki kavramlar devri.

3- Duygusal elemanların azalarak din duygusuyla akli elemanların karışmasından meydana gelen en yüksek kavramlar devri (idealleşmiş din).

Dinî his bütün dinlerde esastır ve adeta dinleri birleştiren en temelli olgulardan biridir. Dolayısıyla, din duygusu, insana mahsus ve başka bir duyguya indirgenmesi imkânsız olan fıtrî bir duygudur.

Dini İnanç:
Dini inanç (iman): kişinin dini konulardaki kabul, ret ya da şüphe durumunu gösterir. Dini inancın başlangıç noktası “kabul ve tasdik”tir. Dini inancın önemli bir özelliği, somut bir nesne ile ilgili olmadığı için tahkik edilemez, yani gözlem ve deneye giremez. dini inancın temel unsuru ALLAH inancıdır.
Alıntı ile Cevapla
Alt 28 Aralık 2013, 13:52   Mesaj No:7
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: sakarya ilitam din psikolojisi 1-8 ünite özetleri

7.hafta


DİNİ TASAVVUR VE DÜŞÜNCE

1)Dini Tasavvur:

Tasavvur, beş duyu organıyla zihne alınan objelerin, kavramların ve olayların zihinde yeniden şekillendirilmesi ve canlandırılmasıdır.

Dini tasavvur, dini kavramların ve fenomenlerin ya da objelerin zihinde canlandırılması ve şekillendirilmesidir. Mesela Müslüman literatüründe var olana ALLAH, peygamber, cennet, cehennem, melek, şeytan ve ahiret gibi kavramların zihinde yeniden canlandırılması dini tasavvuru ifade etmektedir. Dini tasavvurların başında ALLAH tasavvuru gelmektedir.

2) Dini Düşünce:

Dini kavramlardan birisi (ALLAH, melek, cennet, cehennem vs.) anıldığında beyinde oluşan tasavvurunu düşünmeye denir.

3) Dini İrade, İlgi ve İstekler

a) Dini İrade: kişinin, dinin istekleri ve yasakları doğrultusunda davranışlarını ayarlama gücüdür. Yani dini irade, inananları bir taraftan dinin emirleri doğrultusunda davranışlarda bulunmaya iterken diğer taraftan dinin yasakladığı şeyler doğrultusunda yapılacak olan davranışları durdurmaya çalışır.

b) Dini İradede Kararsızlık ve Şüphe: fıtrat ile başlayan dini inanış ile irade küçüklükten ergenlik dönemine girildiğinde bazı karasızlıklar ve şüphelere girebilmektedir. Bunun doğmasında etkili olan faktörler şunlardır:

a) Bağımsızlık duygusunun uyanmasına bağlı olarak gelişen her türlü otoriteyi reddeden isyankâr eğilim,

b) Cinsel gelişimin hızlanması ve suçluluk duygusunun belirmesi; nefsanî arzuların dini ahlak kurallarına başkaldırması,

c) Hayatın boş, anlamsız ve mantıksızlığı düşüncesinin etkisi

d) Alınan dini eğitimin yetersizliği sebebiyle başarısız ve yetersiz bir dini sosyalleşmenin ortaya çıkması,

e) Gerçek hayatta karşılaşılan olaylar ve bazı bilimsel teorilerle dini inanç ve öğretiler arasında bir uzlaşmalık ya da çelişki görülmesi

f) Dindarların ve din görevlilerinin tasvip edilmeyen bazı tutum ve davranışları,

g) Dini konularla ilgili bilgi eksikliği ve rehbersizlikar eğilim,

c) Dini İlgi ve İstekler: Dindar bir kimsenin ne yaptığını ve ne yapmak istediğini öğrenmek ve davranışlarını anlamak için onun ilgileri, merakları ve istekleri bulunmaktadır.

4) Dini şuur:

Şuur, insanın içinde geçen ruhsal olaylar hakkında bilgi edinmesidir. Psikolojide insanın içinde geçen ruhsal olayların tümüne de şuur denilir.

Din veya ulûhiyet şuuru, din duygusunun daha yüksek ve olgun şeklidir.

Şuurun Değeri: Şuurun ilk derecesi basit ve ilkel bir şuur halidir. Şuurun bu derecesi ilkel kavimlerde de görülür.

Şuurun İkinci Derecesi: Medeni ve ileri toplumlarda terbiye ve öğretim faaliyetleri, toplumları çeşitli tesirleri (aile, arkadaş, çevre) çocukları çabuk yetiştirir, şuurun bulanık ve belirsiz hali kaybolarak ikinci derecesi başlar. Vücutla birlikte beyin de gelişir.

Ulûhiyet Şuuru: Şuurun üçüncü derecesi, en yüksek bir ulûhiyet duygusu halini almıştır. Şuurun bu derecesine ulaşan kimselerde ruh sükûneti, olgunluk görülür. Bu bir kemal derecesidir. “tadan bilir, tatmayan bilmez”. Çünkü ulûhiyet şuuru, en yüksek idealin şuurda yaşaması ve duyulmasıdır.

İslam âleminde ulûhiyet ve din şuurunu en iyi ifade edenlerden biri de, İmam Gazali’dir. Gazali, “ihya-ülulum”unda ‘aşk-ı ilahi’ adını verdiği ulûhiyet ve din şuuruna bağlanmayı ve Tanrı sevgisini şu suretle ifade eder.
Alıntı ile Cevapla
Alt 28 Aralık 2013, 13:52   Mesaj No:8
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:339
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: sakarya ilitam din psikolojisi 1-8 ünite özetleri

8.hafta


DİNİ FİLLER

Dini Fiiller ve İbadet Psikolojisi: Din Psikolojisinin başka bir araştırma alanı ise dini fiillerdir. İnananın, inanılana karşı dini yaşayışını ve bunu türlü pratiklerle realize edişini de incelemektedir. Çünkü inanan insan kuru bir inançla yetinemez; bu inancı ibadete çevirmelidir. Yani dua, namaz, oruç, zekât, kurban, bayram, dini gün ve geceler, sadaka, iyilik, itaat, sevap, günah, tövbe, vicdan, kısaca helal ve haram vs.

İbadetlerin Psikolojik Değeri: İbadetler tek başına veya toplu olarak yapılmaktadır. İbadetin kişi üzerindeki etkilerini şu noktalarda toplamak mümkündür:

a) Bir Görev olarak Algılanması: Önce şunu belirtmek gerekir ki, inanan kişi, ibadetlerin ALLAH tarafından kendisine verilen bir görev olduğunu kabul etmektedir. Bu yüzden, eğer çeşitli nedenlerle bazı engellerle ibadet etmezse, yani namaz kılamazsa, oruç tutamazsa vs. huzursuz olur ve günah işlediği düşüncesiyle rahatsızlık duyar. Bu yönüyle psikolojiyi ilgilendirir.

b) Ruh Sağlığını Koruması: İbadet insana gerginlik ve stresten kurtulmada ruh sağlığını korumada yardımcı olur.

c) Dengeli Bir Kişilik Kazandırması: İbadet insanın üstünlük ve aşağılık duygularından uzaklaşmasına, dengeli kişilik yapısına kavuşmasına katkı sağlar. Yine camide amir memur, zengin fakir, öğretmen öğrenci, her kesimden insanın aynı safta, omuz omuza, hatta camiye önce gelmişse diğerinden önde yer alarak namaz kılması, ALLAH’ın huzurunda herkesin eşit olduğunu görmesine, algılanmasına ve aşağılık duygusuna kapılmamamsına neden olur.

d) Başkalarına Zarar Verici Davranışlardan Alıkoyması: İbadet, bireyi, kendini kritik etmeye, değerlendirmeye iter, onu olumsuz davranışlardan uzaklaştırmada rol oynar. ALLAH, “namaz mutlaka kötü ve iğrenç şeylerden men eder. Buyurmuştur. Oruçta ise, zaten birey bütün gün ibadet halindedir. Bütün davranışlarını böyle bir bilinçle yapacaktır. Yani oruçlu olduğu sürece güzel davranışlarda bulunacak, kötülüklerden uzaklaşacaktır.

e) İradeyi Güçlendirmesi: İbadetler, insanı sabra alıştırır, iradesini güçlendirir. Namazda da oruçta da iradenin etkin rolü vardır. Oruçta sabır unsuru ön plândadır.

f) Maddiyata Aşırı Bağlılığı Azaltması: Dünyadaki çeşitli imkânlar, maddi şeyler, para, makam, mevki insana cazip gelir. İbadetler bunlara aşırı bağlılığı önlemede de etkindir. Zekât ve sadaka, mala ve paraya olan bağlılığın azalmasına, mal hırsının insanın gözünü bürüyüp kendisine ve çevresine zarar verici duruma düşürmesin engel olur.

g) Şefkat ve Merhamet Duygularını Geliştirmesi: İbadet insandaki şefkat ve merhamet duygularını artırır, onu fedakârlığa ve başkalarını düşünmeye iter. Sosyalleşmesine katkıda bulunur. Özellikle oruçta birey, belli bir süre aç kalmanın etkisi ile fakir kişilerle daha çok ilgilenir, onlara daha çok yardımda bulunmaya çalışır. Camiler de kişilerin sosyalleşmesinde önemli rol oynar. İnsanlar birbiriyle tanışır, birbirlerine yardımcı olur, hal hatır sorar, yalnızlık duyguları ortadan kalkar.

h) Sevgi, Saygı ve Bağlılığı Kuvvetlendirmesi: İbadetler, sosyal dayanışmayı, birlik ve beraberlik duygularını geliştirme açısından da etkin bir fonksiyona sahiptir. Özellikle zekât ve sadakalar, insanlar arasındaki sevgi, saygı ve bağlılığı kuvvetlendirir.

ı) Günahkârlık ve Suçluluk Duygularını Yok Etmesi: İbadet, günahkârlık ve suçluluk duygularından da bireyi korur. Birey, ibadet sırasında olsun, ibadetten sonra olsun yaptığı dualarla, daha önce işlediği günahların bağışlanacağını düşünerek günahkârlık ve suçluluk duygusuna kapılmaz. Bu konuda tövbe bireyi rahatlatan önemli bir etkendir. Zihnin olumsuz düşüncelerden uzaklaşmasında, duyguların denge kazanmasında, iradenin kuvvetlenmesine vesile olur.

İbadet ve Kişilik

İbadetler genelde, kişilik ve karakteri düzenleyici ve dengeleyici sistemler olarak anlaşılabilir. İslami ibadetlerden her birinin insanın belli yaşayış ve davranışlarını hedef aldığı ve onları dini gayelere göre şekillendirmeye yöneldiği dikkate alınarak yapılacak tahliller, çok yönlü etki araştırmasıyla anlaşılır hale gelecektir.

a)İlahi Şuurun Sabitleşmesi: Her tür ibadet, kendini ALLAH huzurunda hazır bulma halidir. İbadet esnasında ferdin ruhunda dini bir atmosfer canlanır ve bu hal içerisinde fikirler ve duygular incelir, yücelir. Bu ruh hallerinin tekrar tekrar yaşanmasıyla dini şuur insanda kökleşmeye başlar.

b) Kişilik ve Karakterin Güçlenmesi: İbadet, onu yerine getiren kimseler tarafından, ALLAH’a karşı bir borç ve vazife olarak algılanması ölçüsünde “sorumluluk Duygusu”nun gelişmesinde etkili olmaktadır. ALLAH karşısında hissedilen sorumluluk ve vazife duygusu, en altta insanın hemcinslerinden cansız varlılara kadar uzanan ve genelleşen bir karakter halini almaya elverişli kılar. Belli bir program içerisinde süreklilik gösteren ibadet uygulaması fertte bir iç disiplin oluşması ve iradenin güçlenmesine imkân verir. Zekât, sadaka, oruç, hac ve kurban ibadetlerinin, kişide “diğergam” bir karakterin gelişmesinde son derece etkili olduğu açıkça görülebilir.

c) Sosyalleşme ve Sosyal Dayanışma: İbadetlerin birçoğu cemaat halinde uygulamaya konur. Bunun önemi, en fazla müminler arasında “birlik Şuuru”nun uyanmasıyla kendisini gösterir. İbadetler, kişiyi ALLAH’la olduğu kadar diğer insanlarla da yakınlaştırmaktadır. Günlük cemaatle kıldığı namazlardan, Cuma ve bayram namazlarına, oradan Hac vesilesiyle Mescid-i Haram’da kıldığı namazlara geçiş yaparken, müslümanın kendi sosyal çevresini yavaş yavaş genişletmekte olduğu müşahede edilir.

Psiko-Sosyal Yönden İbadet:

Fert dini pratikleri yaparken bir taraftan ilahi olanın yönlendirmelerini düşünür diğer taraftan kendi özelliklerini ve iradesini etkin kılar, bazen samimi ve içten bazen de çevre takdirine göre hareket eder. İbadetin insana kazandırdığı psikolojik ve sosyolojik özellikler bulunmaktadır. Bunlar:

a) İbadet ve Kulluk: İslami yaklaşımda kul, ibadetleriyle ALLAH’a karşı, ALLAH’ın Rab, kendisinin de kul olduğunun şuuru içinde, “ALLAH benim Rabbimdir, beni o yarattı, bana her türlü rızkı O verdi, bütün varlığımı O’na borçluyum, öyleyse O’na ibadet etmem gerekir” düşüncesi ve duygusu içinde kulluk borcu olan ibadetlerini ifa eder. Böylece inanan kişi kâinattaki yerini belirlemiş olur.

b) İbadet ve İtaat: İbadet, inanan kişinin yüce varlığa itaat üzere olduğunu, isyankâr olmadığını, O’nun takdirine, otoritesine rıza gösterdiğini ifade eden bir dini davranıştır. İtaat, kişinin bir disipline uyması, sistemli bir hayat tarzını benimsemesi ve kabullenmesi demektir. İtaat etmek, emri verenin emrine uymak, boyun eğmek demektir. İtaatin zıddı ise isyandır.

c) İbadet ve Bağlılık: Bağlılık, sözlükte birine karşı sevgi ve saygı ile yakınlık duyma ve ilgi gösterme, sadakat manalarına gelir. Bu sadakat gönül bağı ister, sevgi, saygı ve bağlılık gerektirir. Bu sebeple ibadetler, ilahi ve yüce olarak kabul edilene olan bağlılığın, yani iman ve gönül bağının, vefakârlığın birer ifadesidirler.

d) İbadet ve Sevgi: İbadet, bir sevgi ifadesidir. Yani kulun ALLAH’a olan sevgisini ifade ettiği bir davranıştır. Gerçek sevgi, kişinin sevdiği için göstermiş olduğu fedakârlıklarla belli olur. İbadet bir bakıma, kulun ALLAH için rahatından, malından, dünyevi birtakım zevk ve eğlencelerden fedakârlık etmesidir. Böylece ALLAH’a olan sevgisini ispatlamaktır.

Saygı, ALLAH söz konusu olduğu zaman tazimde bulunma, büyüklüğünü kabul etme, yüceliğine layık davranma, ALLAH sevgisi ile korkusunun beraberce bulunduğu bir çekinme ve sakınma hali, O’nun sevgisini kazanamamaktan veya kaybetmekten endişe etme, gazabına ve kahrına uğramaktan sakınma veya korkma halidir, diyebiliriz.

d) İbadet ve şükür: Şükür, nimeti verene karşı memnuniyet ve minnet duygularını tazim ile ifade etmektir. Türkçede ‘Şükür ALLAH’a: teşekkür de kullara yapılır’ ifadesi meşhurdur.

f) İbadet ve Zikir: Zikir, hatırlama, anma, bahsetme, telaffuz etme, şan, şeref, şöhret, övgü, namaz, dua ve niyaz, Kur’an-ı Kerim, hüccet gibi manalara gelir. ALLAH’ı zikretmek, ALLAH’ı hatırlama ve anma demektir. İbadetlerimizle ALLAH’ı zikreder, devamlı O’nun gözetiminde olduğumuzun farkına varırız.

g) İbadet Bir Duadır: Dua, en öz ifadeyle, inananla inanılan arasındaki iletişimdir. Ferdin günlük hayatında dünyevi ve manevi arzu ve isteklerinin gerçekleşmesi için yüce varlığa olan yönelişi ve yakarışıdır. İbadetler de aynı zamanda bir duadır. İbadetini yaparken kişi,

ALLAH’ın emri olan bu ibadeti yapayım da ALLAH’ın hoşnut olduğu sevgili bir kulu olayım, ALLAH’ın kahrından emin, lütfüne nail olayım, diye arzulamaktadır. bu sebeple ibadet ile dua özleşmiştir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
sakarya ilitam tefsir usulü 1-8 hafta özetleri Medineweb SAKARYA İlitam 7 28 Aralık 2013 13:47
sakarya ilitam kelam 5.hafta Medineweb SAKARYA İlitam 0 28 Aralık 2013 13:31
sakarya ilitam hadis 9-13.hafta özetleri Medineweb SAKARYA İlitam 0 27 Aralık 2013 13:42
sakarya ilitam Din Psikolojisi 9-14 haftalar Medineweb SAKARYA İlitam 4 27 Aralık 2013 13:29
Sakarya ilitam Din Psikolojisi Sınav Soruları Medineweb SAKARYA İlitam 4 23 Aralık 2013 12:23

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.