ŞehÎdİmİz hayrullah’in dÛasi

[YaŞuHa]

ŞehÎdİmİz hayrullah’in dÛasi

ŞehÎdİmİz hayrullah’in dÛasi

Bu defa biz susalım istiyoruz ve bir şehîdin çok samimi dûasına beraberce kulak verelim diyoruz.
Ogadin’de şehîd olan kardeşimizin elimize geçen dûasını sizinle paylaşmak, sözü ona vererek aminlerle iştirak etmek istiyoruz.

ŞEHÎDİMİZ HAYRULLAH’IN DÛASI

Ya Rabbi!
Senin Bizlere; Apaçık, Anlaşılır ve Hidayet Rehberi olarak gönderdiğin Azîz Kurân’ı bazıları öyle anlatıyorlar ki;

Sanki bu Kur’an, Duvarları süslemek için,
Sanki bu Kur’an, Muska yapıp suyu içilsin diye,
Sanki bu Kur’an, Yaralar üzerine yazılsın diye,
Sanki bu Kur’an, Hasta ve ölülere okunmak için,
Sanki bu Kur’an, Fal bakılsın diye,
Sanki bu Kur’an, Birileri para kazansın diye,
Sanki bu Kur’an, Musiki ihtiyacını karşılamak için,
Sanki bu Kur’an, Anlamaksızın ve düşünmeksizin Okumak için indirilmiştir

Öyle mi Ya Rabbi?
Gerçekten Kur’an’ı Bize bunun için mi Gönderdin?

Bizler, Kur’anı anlamanın; İslami Mücadeleye katılıp katılmamakla doğrudan ilişkili olduğunu, müslümanca bir yaşayışa ve mücadele eksenli bir anlayışa sahip olmayanların Kur’an’ı doğru anlayamayacaklarını düşünüyoruz. Yanılıyorsak bizleri doğrult Ya Rabbi!

Allah’ın boyasıyla şereflenmeyi ( 2 Bakara 138 ), Allah’ın ipine tutunma bahtiyarlığını ( 2 Bakara 256 ), Allah’ın hizbinden olma lütfûnu Sen’den niyaz ediyoruz. ( 5 Maide 56 )

Ya Rabbi, Mevlamız, Zül Celal Vel İkram olan Allah’ım!
Sen Samed’sin, Sen Âzîz, Hakîm’sin, Rahman ve Rahîm’sin, Rabbimizsin.

Bizler, direnişi olmayan; mücadelesi, cihadı, şehadeti olmayan, bedel ödemeyi öngörmeyen İslam anlayışlarının Peygamberî, Kur’anî ve İlahî olmadığını ve aksine İşbirlikçi, Hadım edilmiş, Amerikancı olduğunu biliyor ve Reddediyoruz şahit ol Ya Rabbi!

Bizi; hidayet rehberi olarak gönderdiğin, kendisinde şüphe olmayan Kur’an-ı Kerim’in mübarek yol göstericiliğine ulaştır. ( 2 Bakara 2 ) Okuyup anlayarak yaşamayı ve şifâ bulmayı nasip et.

Gözünü budaktan, sözünü dudaktan esirgemeyen, Ahlâklı ve dik duruşlu, işbirlikçiliğin her çeşidini elinin tersiyle iten, Peygamber varisi, ilmiyle amil Hocalar, üstatlar, Allah’ın boyasıyla boyanan yiğitler ver bizlere. Aramızda bulunanlarının da ömürlerini uzun ve bereketli kıl, sayılarını çoğalt Ya Rabbi!

Ey Allah’ım! Sırat-ı Müstâkîm üzere olmayı ( 1 Fatiha 6 ), Allah’ı velî edinip Tağut’u reddetmeyi, Zulmün karanlığından Nûr’un aydınlığına çıkmayı, Kur’an’ın Rehberliğiyle bizlere lütfet.( 2 Bakara 256-257, 4 Nîsa 60-76, 5 Maide 16, 16 Nahl 36, 39 Zümer 17 )

Demokrasi gibi beşeri düzenlerin makyaj ve ayartıcılığından uzak, Birbirimizle istişare ve Murakabe ederek, himaye ve nusreti sadece Allah’tan bekleyerek, Sahih akide ve Salih amel düsturuyla, davetçi sorumluluğunda, Cihad özleminde, zamanımızın Erkam mekteplerinde yetişerek, atalet ve plansızlığa, kendiliğindenciliğe kapılmadan, Her zaman ve şartta Tevhidi ve İhlası önceleyerek, hayata hep İslâmî Mücadele bilinci ve perspektifinden bakarak, hükümet ve devletin değil Davanın ve davetin öncelendiği günleri de göster bizlere Ya Rabbi!

Hayatımızın ve ölümümüzün, ibadetlerimizin hep Allah(cc) için olduğunu ( 6 Enâm 162 ), Allah’tan geldiğimizi ve yine O’na döneceğimizin idrakini bizlere nasip et ya Rabbi! ( 2 Bakara 156 )

Sen Görüyor ve biliyorsun ki; Şirk ve Bid’at’ler içinde yüzen insanların önce Tevhid ve İmana kavuşturulması, madden ve manen arındırılıp her türlü batıldan temizlenmeleri gerekirken günümüzde Müslümanların işlettiği Kurum ve Yapıların bir çoğu Laik ve Kemalist sisteme entegre olmuş, onlarla uzlaşarak düşmana teslim olmuş durumdalar.

Bizleri dininle şereflendir Ya Rabbi!
Katında İslâm’dan başka bir din olmadığını, ( 3 Âl-i İmran 85 ) gücümüzün üzerinde bizlere yük yüklemeyeceğini biliyoruz. ( 2 Bakara 286 )

Ya Rabbi! Bizler öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, Meşruiyetin ölçüsü artık birçoğumuz için; beton yığını binalar ve kurumlarla ve oralarda yapılan oyalanma tarzında bazı aparatif çalışmalarla tanımlanmaya ve eldeki maddi güçle ölçülmeye başlamış.

Allah’ın Rasülü insanları Allah’ı birlemeye Tevhide, Şirksiz inanmaya ve iman mücadelesi olan Cihada çağırdığı halde günümüzde insanlar; İslami mücadeleye değil, kurumlara, cemaatlere, risksiz, kayıpsız, bedel ödemeyi gerektirmeyen omurgasız, muharref İslam anlayışlarına ve organizasyonlara davet ediliyorlar.

Bizden öncekilerin başlarından geçenler, bizim de başımızdan geçip imtihan edilmeden Cennet’e giremeyeceğimizi biliyor, ( 2 Bakara 214 ) ve Sen’den üzerimize sabır yağdırmanı, Sekînetini indirmeni istiyoruz ey Allah’ım! ( 48 Fetih 4,26 )

Ya Rabbi! Putların ve Put düzenlerinin hakkı ıslah edilmek değil devrilmek olduğuna göre, Fitne Yeryüzünden kalkıp yaşanan din yalnız Allah’ın oluncaya kadar senin dininin düşmanları ile cihada azmettik, bizim ayaklarımızı kaydırma.

Bizlere; sistem içi, kuşatılmış ve hadım edilmiş kurumlaşmaları acilen terk etmeyi, içerden dedikleri çarpık mücadele anlayışlarından kurtulup bir an önce bağımsız ve özgür kişiliklerle, Dar’ul Erkam’lara koşmayı, kavuşmayı nasip et.

Ey Allahım, Zamanımızda Hizmet anlayışları o kadar çarpıklaşmış ki; adeta İslâm’ı, Tağutî Çağdaş zulüm düzenlerinin açtığı yaraları pansuman eden, Yeşilay - Kızılay gibi bir yardım kuruluşu, yaslanacak bir koltuk değneği, açıklarını kapatan bir tutkalmış gibi temsil eder hale getirmişler.

Halbuki imanın belirtisi itiraz etmek ve karşı çıkmakken; put ve tağuta, itiraz etmekken; Şimdilerde bir çok kanaat önderi ve ağabeyler, hocalar, susmayı, karışmamayı, itaraz etmemeyi, sessizliği ve uyumu telkin ediyorlar etraflarına. Öncelikler yer değiştirmiş; araçlar amaç olmuş, insanlar pısırıklaştırılmış, duruşlar eğrilmiş, yol-yolcu birbirine karışmış, çalışmalar sefere değil zafere ve sonuca endekslenmiş.

Ya Rabbi!, Senin dininin düşmanlarıyla karşılaştığımızda ve ayetlerini okuduğumuzda imanımızı, sadakatimizi artır. ( 48 Fetih 4-5, 8 Enfâl 2, 9 Tevbe 124 )

Ya Rabbi! Din düşmanlarının bizleri kendi minderine çekmeye yönelik bütün çabalarına rağmen, İfrat ve Tefrite kapılıp acele etmeden, egemenlerle zulme maruz kalan mazlum halkımızı asla birbirine karıştırmamayı, eylem ve söylem birliği içinde, kulluğumuzu eda etmeyi bizlere nasip et.

Ya Rabbi! Kitleleri ve boş kalabalıkları değil, niteliği ve öncü kadroyu önemseyip oluşturarak, uzun soluklu bir mücadeleye girişme azim ve gayretini ver bizlere.

Allah’a verdiği ahdi yerine getirerek, Allah yolunda Şehîd olan ya da, sözünü değiştirmeden bu uğurda bekleyen sadık kullarından eyle bizi ya Rabbi! ( 33 Ahzâb 23 )

Kur’an merkezli, Sünnet ekseninde, Mezhepçiliğe ve Mezhepsizliğe pirim vermeden, Şûra ve istişare ile, Tevhidî -İnkılâbî bir çizgiyle, İlmin ve İslamî Hukuk’un referanslarıyla, Evrensel ölçekte ve yerel gerçeklikte bir hareket ve oluşum içinde olmayı biz kullarına lutfet Ya Rabbi!

Ey Rabbimiz! Vahyi gündemleştirebilmeyi, Gündemi belirlemeyi, Lokal çalışmalar yerine Ümmet’i kucaklamaya yönelik adımlar atabilmeyi, Coğrafi engelleri aşarak İzzeti kuşanmayı ve vahyin yaşayan şahitleri olabilmeyi istiyoruz senden.

Bize Dünyada ve Ahiret’te iyilik ver, Cehennem azabından koru ey Erhamürrahîmîn olan Allah’ım! ( 2 Bakara 201 )

Allah’ım! İslâmi Çaba ve Çalışmaları, Davayı, canımızdan azîz bilecek, Allah’ın Yardım elinin Cemaat üzerinde olduğunu bilecek, Vasat bir Ümmet olmanın izzet-şeref ve onurunu taşıyabilecek, Canımızdan vazgeçip Emrolunduklarımızdan vazgeçmeyecek bir azim ve irade ver bize.

Fıtrat ve Sünnetullaha ters düşmemek, Zulmün, Şirkin, Küfrün, İsyanın, Tuğyanın, Dünyevîleşme ve Bireyselleşmenin her türlüsünü reddetmek, Statükoya boyun eğmemek ve ısrarla Direnebilmek, kendi özelimizde bağımsız ilmi havuzlar oluşturmak en büyük arzumuzdur. Kabul et ve nasip et Ya Rabbi!

Allah’ım! Senden emanet olarak aldığımız her şeyimizi, Allah’ın yolunda İnfak ve tasadduk edebilmek, Hakk’ın hatırını hiçbir hatıra feda etmeyip yüce tutmak, Vagon değil birer Lokomotif ve öncülerden olma işlevi görmek, Allah’ın Hükümleriyle Hükmetmek ve edilmek, İlâhi değişimin yasalarına uymak, Allah’ın, Peygamberinin, Ümmet’in, İnsanların kul haklarına riayet etmek istiyoruz. Bizlere nasip et Ya Rabbi!

Devlet-Hükümet dâhil hiçbir kurum ve gücün, nasıl düşüneceğimizi, neye ve ne kadar inanacağımızı, nasıl bir hayat yaşayacağımızı, nasıl giyineceğimizi ve çocuklarımızı nasıl bir eğitime tabi tutacağımızı belirleme yetkisinin olmadığını ve böyle bir zulme de asla razı olmayacağımızı güçlü olarak haykırıyoruz. Kendimize ve çocuklarımıza ideoloji ya da resmi din dayatılmasını, asla kabul etmeyeceğiz. Devlet Tanrısı'na ve Resmi İdeoloji İlahı'na inanmıyoruz.

Şahit ol Ya Rabbi!, Şahit ol Ya Rabbi!, Şahit ol Ya Rabbi!

Velhamdülillahi Rabbil Alemin!