Dünyanın En Ezilenleri İmamlar
 

Dünyanın şamaroğlanı yapılmak istenen imamları kırk yıldır gözlüyorum. Benim romanlarımda daima temiz imamlar vardır çünkü, İslâm düşmanları, imamlara o kadar iftiralar atıyorlar ki, benim binde bir olan kötü imamları konu etmeme gerek kalmıyor.

İmamlar üç yerden darbe görüyor, biri İslâm düşmanlarının Türkiye temsilcilerinden, biri, içteki şeytanın oyununa gelen sözde Müslümanlardan (Gerçek Müslüman olsalar, imamlar onlardan kötülük görmezdi.) bir de, bazı imamlar için söylüyorum, mahalle baskısı altında kalmışsa, çocuklarından ve hanımından, hakaret görmesi! İmam bir türlü razı edemez, imam kompleksine girmiş olan eşini veya çocuklarını. (Çok şuurlu imam çocukları ve eşleri var, onları tenzih ederim) Bu konuda bir roman yazdım, yine anlatamadım imamaların çilesini, kimsenin etkisinde kalmayan imam çocuklarının gözlerinden, hanımların da gönüllerinden öpüyorum.

Neydi geçen asırda imamların çilesi? İstiklal mahkemelerinde asıldılar, 12 Eylül’de 28 Şubatlarda biçildiler. Cemaatten gelen şikayetle, görevinden atılan, sürgün giden, mahalleli tarafından horlanan imamlar doluydu RTE’den önce.

Hele maaşları, aylar boyu camide bulunma mecburiyeti (Ayda dört gün izin) buna rağmen aldıkları maaşlar çok komikti Ak Parti’den önce. Yurt dışındaki imamlar ise, cami heyetinin âdeta kölesiydi. İmamların hiçbir inisiyatifi yoktu bazı camilerde. Hatta bazı imamlar kasıtlı olarak, ahır yapılamayacak yerlere atılıyorlardı. En ufak bir sözde imamdan şikayetler uçuşuyordu. İmamlar, bazı camilerde sanki düşmanmış gibi algılanıyorlardı, bozuk düzenin bilinç altlarına empoze ettikleri olumsuzluk nedeniyle, cemaate asla yaranamazlardı imamlar. Tabii ki, her cemaatte, şeytanın ele geçirdiği bir ya da birden çok insan olacaktır. Yönetim yüz vermemeliydi onlara. Ne ki, veriyordu. İmamların arkasında durmazdı devlet. Daima suçluydu imamlar. Yani, imamlara baskı mübahtı. Türkiye’de ve yurt dışında bozulmayan bir şey vardı, o da imamları yıldırma politikası vardı ve âşikardı.Yürekler acısı bir durumdu imamların serüveni.

Bilirsiniz, imamın her tavrı çarpıtılır. Hatırlayacağınız gibi, keçisi çalınan imam, “keçim çalındı” diye dava açtı, şeytanın gazetesi: “İmam keçi çaldı.” diye haber yaptı. Rüya değil gerçek. (Bu zalimler yüzünden imamlar sendikası kurmaya çalışmıştım da gönüllü bulamayınca vaz geçmiştim.)

Fıkra gibi olan bu keçi hikayesi, benzerleriyle devam eder mi? En küçük bir boşluk bulsunlar , şu anda bile devam ederler, kinsenin gözünün yaşına bakmazlar.

Çok konular var anlatacak. Fakat o acılar böyle kısa yazılmış yazılarla ifade edilemez. Özet yapacak olursak, şeytanlar şimdi de çalışıyor, devlet ne kadar adil olursa olsun, onların şeytanlığı devleti aldatmayı başarabilir. Onun için, halkın imamına sahip çıkması gerekiyor. Çünkü bazıları da imamları ve ailesini insan üstü görüyor, böylece bir başka zulüm daha doğuyor. İmam gülse suç, top oynasa suç... Çocukları da imam gibi takiptedir hep.

Gelelim bu güne.

Bu gün imamların maaşı arttı, imam evleri çok güzel (İstisnalar var mı bilmem) amma imamlar üzerinde yoğun bir müşrik çalışmaları oluşuyor, yakında hortlar.

Konu şu:

Hayatında secde etmemiş müşrikler, sırf Ak Parti’den intikam alabilmek için, (eleştirecek bir şey bulamayınca) yüklendiler imamlara. Eskiden de yaparlardı fakat dozajı aşırı artırma modundalar.

Müşrik camiye gidiyor, imam, ona aykırı olan bir söz söylüyor, adam ya cemaati karıştırıyor ya da imamı müftüye şikayet ediyor. Müftü oyunların farkındaysa ve yürekli biriyse şikayetin özünü anlıyor, değilse imam eskiden, ya sürgün olur ya da açığa alınırlar. İşte beni bu nokta düşündürüyor. Müşriklerin her şikayetinde imam harcanırdı eskiden, şimdi uyanık kadro var ama bazen müşriklerin fendi, adaleti yendi olabilir fırsat bulurlarsa, bu noktada uyanık olalım.

Müşrikler şöyle inanmamalı: “Oh be! Biz bir haberle hâlâ imamları sürgün ettirebiliyoruz.”

Bu sözlerimin son günlerdeki gündemle ilgisi yok. Yazımın, samimiyetle müşriklerin oyununa dikkat çekmeye yönelik olduğuna inanılmasını istirham ederim.

Konu çok uzun ve detay da istiyor. Şimdilik bu konulara değinip geçiyorum. Allah cümle iman ehline firaset ve adalet nasip etsin. İki özellikten biri eksik olursa imamlara da çok yıkıcı olur.

Şu anda, emin ellerin konuya dikkkatlice yanaştığını görüyor ve seviniyorum. Dilerim Allah’tan bu hassasiyet devam eder.


Emine Ş.....