Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KUR'ÂN-I KERİM.::. > Kurân-ı Kerîm > Hafızlık

Konu Kimliği: Konu Sahibi NUR,Açılış Tarihi:  19 Mart 2009 (12:25), Konuya Son Cevap : 19 Mart 2009 (12:25). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme: Değerlendirme: Toplam 1 oy almıştır,  ortalama Değerlendirmesi 5,00 puandır.
Alt 19 Mart 2009, 12:25   Mesaj No:1

NUR

Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:NUR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 127
Üyelik T.: 10 Eylül 2007
Arkadaşları:4
Cinsiyet:
Memleket:ankara
Yaş:31
Mesaj: 1.805
Konular: 527
Beğenildi:30
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Yedi Harf Ve Kıraat Meselesi Nedir?

Yedi Harf Ve Kıraat Meselesi Nedir?

Kur’an-ı Kerim’in kıraatıyla doğrudan ilgili meselelerden olan yedi harf ve kıraat meselesi ilgili alimlerin en çok üzerinde durdukları konular arasında yer almıştır. Bu iki konu birbirine karıştırılmış, bazen aynı şeyler olduğu söylenmiş, bazen de ayrı ayrı şeyler oldukları belirtilmiştir. Kanaatimizce birbirinden ayrı olan bu meseleleri anahatlarıyla anlatalım:



A) Yedi Harf Meselesi:


Bize 21 sahabiden ulaşan ve sayısı 46’yı bulan hadislerde rivayet edildiğine göre Kur’an-ı Kerim yedi harf üzerine inmiştir. Özellikle Ubey b. Ka’b ve Ömer’den (r.a.) rivayet edilen hadislerde bu durum vurgulanmıştır. Nitekim Ubey b. Ka’b’ın rivayet ettiği hadiste belirtildiğine göre Cebrail Rasulullah’a üç defa gelmiş ve her gelişinde Kur’an’ın bir, iki ve üç harfle okunuşuna ilişkin ilahi emri tebliğ etmiştir. Rasulullah, Kur’an’ın üç harfle okunuşunun bile ümmete zor geleceğini Cebrail’e bildirmesi üzerine melek dördüncü gelişinde şöyle demiştir: “Allah sana ümmetinin Kur’an’ı yedi harf üzere okumasını emrediyor, hangi harfle okurlarsa doğruyu bulmuşlardır.”[223]

Ömer’in (r.a.) rivayet ettiği hadiste ise, Hişam b. Hakim’in Furkan suresini okuyuşuna ilişkin olarak Ömer’in gösterdiği tepki anlatılmış, karşılıklı tartışan bu iki sahabinin Rasulullah’ın huzuruna gelerek anılan sureyi farklı biçimde okudukları nakledilmiş, sonunda da Rasulullah’ın şöyle buyurduğu kaydedilmiştir: “Bu Kur’an yedi harf üzerine indirilmiştir. Bunlardan hangisi kolayınıza gelirse onu okuyunuz.”[224]

Yedi harfin ne anlama geldiği ve neye delalet ettiği hususunda alimler farklı görüşler öne sürmüşlerdir. Konuyla ilgili görüşleri 40’a kadar çıkaranlar varsa da bunların belli başlıları şunlardır:

1) Yedi Harf tabiri kendi başına müşkil bir terimdir. Bu kapalılık hem harf, hem de yedi kelimesinden gelmektedir. Çünkü harf kelimesi, bir çok anlamlara gelen müşterek bir lafızdır. Yedi rakamı ise, bilinen sayı olduğu gibi, çokluktan kinaye olarak kullanılabilir.

2) Yedi Harf, meşhur yedi lehçedir. Bu lehçeler ise, Kureyş, Huzeyl, Sakif, Hevazin, Kinane, Temim ve Yemen kabilelerine aittir.

3) Yedi Harf, yedi vecihtir. Yani bir şeyin aynı anlama gelen çeşitli lafızlarla söylenmesidir. “Akbil, Helümme, Teal” lafızlarının “Gel” anlamını ifade etmesi gibi.

4) Yedi Harf, yedi çeşit kelamdır. Emir, nehiy, helal, haram, muhkem, müteşabih ve emsal gibi.

5) Yedi Harf, Kur’an’ın mutlaka yedi lehçe ile değil, yer yer farklı lehçelerle okunabileceğinin ifadesidir.

6) Yedi Harf, kıraat imamlarına nisbet edilen yedi kıraat değildir.

7) Yedi Harf, Kur’an’ın okunuşu hususunda Yüce Allah’ın, Rasulullah’ın isteğini kabul ederek kullarına tanıdığı bir ruhsat, kolaylık ve genişliktir.

8) Yedi Harf, Kur’an’daki bazı kelimelerin okunuşlarında görülen bir tür çeşitliliktir. Bu çeşitlilik hiç bir zaman, anlamda herhangi bir çelişkiye ve farklılığa sebep olmamaktadır.

Şimdi de Yedi Harf uygulamasına ilişkin bazı örnekler verelim: “Ekvemu kîla” ayetini “Esvebu kîla” şeklinde okuyarak “Ekvemu, Esvebu ve Ehbe’e” kelimelerinin aynı anlama geldiğini belirtmiştir. Ömer (r.a.) “Fes’av” kelimesini “Femdu” biçiminde okumuştur. Ebu’d-Derda “Taamu’l-Esîm” kelimelerini bir türlü okuyamayan kimseye “Taamu’l-Facir” okumasını söylemişti. Ayette geçen “Zehrafe” kelimesinin yerine İbn Mesud’un “Zehebe” kıraatine rastlanmıştır.

Sonuç olarak Yedi Harfle ilgili şunu söyleyebiliriz: Birinci asrın ilk yarısından itibaren Kureyş lehçesinin ve eğitiminin yaygınlaşması üzerine Yedi Harf meselesi, önemini kaybetmiştir. Zaruretten dolayı, kısa bir süre için ruhsat olarak getirilen bu uygulama artık sona ermiştir. Bugün ise, ilmi bir mesele olarak incelenmekten başka bir değeri yoktur.[225]



B) Kıraat Meselesi:


Kur’an kelimeleri üzerinde med, kasr, hareke, sükun, nokta ve i’rab yönünden farklı okuyuşlara kıraat denmiştir. Osman (r.a.) zamanında çoğaltılarak belirli merkezlere gönderilen Mushafların harekesiz ve noktasız oluşu muhtelif kıraatlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Hicri 1. asrın ikinci yarısından itibaren Medine, Mekke, Kufe ve Basra’da kıraat mektepleri açılmaya başlanmış, 2. asrın başlarından itibaren de çok çeşitlenen kıraatler içinde tercih edileni belirtmek üzere Yedi Kıraat (Kıraat-ı Seb’a) tabiri yaygınlaşmıştır. Konuyla ilgili çalışmalar yapılmış, yazılan eserlerle kıraat bir ilim olarak tesbit edilip uygulanmıştır. Nihayet Ebu Bekir b. Mücahid (324/925) yazdığı “Kitabu’s-Seb’a” isimli eseriyle kıraatları yedide sınırlarken sahih kıraatları da toplamıştır. Yalnız bu yedi kıraatin Yedi Harften ayrı olduğu, aralarında bir ilginin kurulmaması gerektiği unutulmamalıdır. Daha sonra İbnü’l-Cezeri (833/1429) başta olmak üzere bir grup alim, Yedi İmama üç meşhur imamın da kıraatlarının eklenmesini uygun bulmuşlar, dolayısıyla kıraatların sayısı ona (Kıraat-ı Aşere) yükselmiştir. Böylece Yedi Harfin yedi kıraatla açıklanmasına yönelik arayışlar da sona erdirilmiştir. Bu on kıraate dört kıraatın da ilave edilmesiyle 14’ü bulduğu görülmektedir.

Belirtilen ve sayısı 14’ü bulunan sahih kıraatlarda müslümanlar için ezberleme, anlama ve hüküm çıkarma gibi kolaylıkların söz konusu olduğu bilinmelidir. Kıraat uygulaması sünnettir. Farklı kıraatlere Rasulullah tarafından müsaade edilmiştir. Kıraatler sahih ve şazz olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Tevatür derecesine ulaşan sahih kıraatlere “mütevatir”, tevatür derecesine ulaşmayan veya gramer ölçülerine göre ortaya konan kıraatlere de “şazz” denir. Kıraat imamlarının arasındaki ihtilaf “kıraat” adını alırken, ravilerin ihtilaflarına “rivayet” denilmiştir. Diğer ihtilaflara ise “vecih” denilmiştir. Kıraat imamlarına “Kari, Kurra” veya “Mukri, Mukriun” denilirken, rivayet edenler de “Ravi. Ruvat” diye isimlendirilmişlerdir.

Kur’an kelimelerinin madde ve lafızda değil, sadece şekil ve suretinde beliren kıraatle ilgili bazı örnekleri şöyle sıralayabiliriz:

1) Harflerin tek veya çift noktalarının, harflerin üst veya altında yer alması (Ya, Ta, Bâ ve Nûn harflerindeki gibi.)

2) Hareke değişmeleriyle ilgili olabilir. “Bi’l-buhli” kelimesinin “Bi’l-behali” şeklinde okunuşu gibi.

3) “Hum” zamiri harekelendirilir. “Aleyhimu, minhumu” gibi.

4) Lehçe farkları gözetilebilir. “Berie-Berae” gibi.

Mütevatir sayılan on kıraatın imamları ise şunlardır:

1) Ebu Abdurrahman Nafi (169/785) Nafi’nin ravileri, Kalun ve Verş’tir.

2) Abdullah b. Kesir (120/738)

3) Ebu Amr (154/771)

4) Abdullah b. Amir (118/736)

5) Asım b. Ebi’n-Necud (127/745) Asım’ın ravisi Hafs’dır.

6) Hamza b. Habib (156/773)

7) Ali b. Hamza el-Kisai (189/805)

8) Halef b. Hişam (229/844)

9) Ebu Ca’fer el-Ka’ka (130/748)

10) Ebu Muhammed Ya’kub b. İshak

Sayılan on mütevatir kıraatin bugün üç tanesi fiilen kullanılmakta olup diğerleri bir ilim olarak tetkik edilmektedir. Pratik olarak uygulanan üç kıraat şunlardır:

1) Ebû Amr kıraatı, sadece Sudan’ın bir kısmında kullanılan bu kıraat yaygın değildir.

2) Nafi’ kıraatı, Mısır hariç Kuzey Afrika’da tutunmuş bir kıraattir.

3) Asım kıraatı, yeryüzündeki müslümanların büyük çoğunluğu Asım kıraatını ve Hafs rivayetini kullanmaktadır. Mushaflar da bu kıraata göre basılmaktadır.[226]

Bir kıraatın sahih olabilmesi için onun, üç vasfa sahih olması gerekir:

1) Rasulullah’dan sahih senedle rivayet edilmesi.

2) Osman’ın (r.a.) mushafına takdiren de olsa uygun olması.

3) Arapçanın kaidelerine uygun olması.[227]
__________________
EN GÜZEL AŞK: ALLAH!
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi NUR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Hadîsi anlamak için nelere dikkat etmeli Hadis-i Şerif NUR 0 2470 10 Ağustos 2009 20:09
Allah Rızası İçin Hadis Uyduranlar/Medineweb Hadis-i Şerif Mihrinaz 1 2864 10 Ağustos 2009 20:07
18.HAFTANIN KONUSU:Çocuklar Dünya Hayatının Süsü... Hafta'nın Konusu NUR 1 2871 09 Ağustos 2009 23:05
35.Haftanın Misafiri Elifzişan Hafta'nın Misafiri kurtmehmet 11 6219 09 Ağustos 2009 22:35
Çocuklar Ümmetin Geleceğidir! Çocuk ve Aile Sağlığı NUR 0 2464 07 Ağustos 2009 22:03

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Üç Harf Oyunu KuM TaNeSi Forum Oyunları 74 05 Ekim 2023 14:43
Kıraat ilmi ve tarihi enderhafızım Kitaplar/Kütüphane 0 09Haziran 2012 00:03
Kıraat İlmi NUR Kur'ân-ı Kerim Genel 1 25 Aralık 2009 20:00
Namaz Ve Hutbede Kıraat Aysima Hadis-i Şerif 0 26 Kasım 2008 12:43
Kıraat EcelBekcisi Hadis-i Şerif 0 24 Kasım 2008 13:03

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.