Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.İLAHİYAT-ÖNLİSANS -AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ.::. > 2.SINIF*Bahar Dönemİ* > İnkilap Tarihi 2

Konu Kimliği: Konu Sahibi makbergülü,Açılış Tarihi:  27 Mart 2013 (10:01), Konuya Son Cevap : 21 Mayıs 2015 (02:34). Konuya 7 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 27 Mart 2013, 10:01   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
makbergülü - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:makbergülü isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 17068
Üyelik T.: 03 Mart 2012
Arkadaşları:26
Cinsiyet:anne
Memleket:arz
Yaş:45
Mesaj: 1.078
Konular: 171
Beğenildi:211
Beğendi:27
Takdirleri:246
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ-II 1. ÜNİTE (yeni içerikten)

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ-II 1. ÜNİTE (yeni içerikten)

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ-II

1. ÜNİTE


YENİDEN YAPILANMA DÖNEMİ

Türk istiklal Harbi’ni gerçekleştiren lider Mustafa
Kemal Atatürk ve kadrosu maddi imkânsızlıklar kadar Türk insanının yarından
ümitsiz, karamsar hâlinden ileri gelen problemleri aşılmak zorunda kalmıştır.
Osmanlı Devleti’nin son döneminde yaşadığı ekonomik, siyasi ve sosyal çalkantılar dolayısıyla Anadolu insanının yöneticilerine karşı duyduğu güvensizlik ve kuşku dönemin edebiyat ürünlerine kadar yansımıştır.

Bu dönemin ruh hâlini yansıtmada başarılı olmuş roman örnekleri arasında,
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun “Yaban” (ilk baskısı 1932) ve Kemal Tahir’in “Yorgun
Savaşçı” (ilk baskısı 1965) adlı romanlarıdır.

CUMHURİYETİN İLK YILLARINDA TÜRKİYENİN
GENEL GÖRÜNÜMÜ


Nüfus: İstatistik göstergeler ışığında Türkiye’nin nüfusu 1927 yılı verilerine göre
13.648.270 kişidir. Ülke genelinde 63 il, 328 ilçe, 699 bucak, 39.901 köy vardır.
1927 yılı nüfus verilerine göre; nüfusun 6.563.879’u erkek, 7.084.391’i kadındır.
Son dönemdeki savaşların etkisiyle erkek nüfusun azaldığı dikkat çekmektedir. Bu
nüfusun %24.2’si şehirlerde, %75.8’i köylerde oturmaktaydı. Diğer bir deyişle bir
kırsal toplum söz konusu idi. Sosyolojik anlamda modernleşmenin en önemli göstergelerinden biri olan şehirleşmenin gerilemesi ve şehir nüfusunun köylerde yaşayan nüfusu geçmesi için 1985 yılını beklemek gerekmiştir.

Sağlık: Ülke genelinde sağlık hizmetleri son derece yetersiz seviyedeydi. Çoğunluğu büyük yerleşim merkezlerinde toplanmış devlet hesabına ve serbest çalışan tüm sağlık personelini kapsayacak şekilde 1928 yılı itibarıyla 1.078 doktor,
130 hemşire, 1.059 sağlık memuru ve 377 ebe mevcut görünmektedir. Kabaca bir
hesapla 12.661 kişiye bir doktor düşmektedir. Tabiidir ki ülke geneline eşit şekilde bir dağılım söz konusu de¤ildir. Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisinin çıkardığı ilk kanunlarda halkın sağlığına yönelik olanlara öncelik vermesi mevcut durumu yoruma ihtiyaç bırakmadan ortaya koymaktadır.

Eğitim: Cumhuriyet idaresinin üzerinde en çok duracağı saha eğitim olacaktır.
Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet edeceği aklı hür, vicdanı hür nesillerin ancak eğitimle mümkün olacağı düşüncesiyle daha millî mücadelenin savaşları devam ederken Ankara’da toplanan Maarif Kongresi ile eğitim alanında yapılması gereken atılımlar değerlendirmeye alınmıştır.
Maarif Kongresi: Kütahya Altıntaş Savaşları sırasında
15-21 Temmuz 1921 tarihleri arasında Ankara’da Mustafa Kemal Paşa’nın
açılışını yaptığı kongrede ülke eğitimcileri görüş ve önerilerini devlet yöneticileri
ile paylaşmışlardır.

İlköğretim:1923-1924 yılı verilerine göre Türkiye’de mevcut ilkokul sayısı
4.894’tü. Bu okullarda eğitim alan öğrenci sayısı 341.941 iken bu müesseselerde
görev yapan öğretmen sayısı ise 10.238’dir.Ülkede 1860’lı yıllardan itibaren aydınlar ve devlet adamları arasında devamlı bir arayışa konu olan
okur-yazar oranını artırma mücadelesinde 1928 Harf inkilabı ile yeni bir devreye
başlangıç yapıldığı göz önüne alınmalı ve 1940’ta ulaşılan rakamların yaklaşık %0.5
seviyelerinden başladığı unutulmamalıdır.

*Ortaöğretim tablosu da iç açıcı olmaktan uzaktır. 1923-1924 senesinde 72 ortaokul, 796 öğretmen ve 5.905 öğrenci ile faaliyet göstermektedir. Liselerde ise 23
okul, 513 öğretmen ve 1.241 öğrenci mevcuttur.

*Yüksek öğretim devresi de öncekilerden farklı değildir. Osmanlı Devleti’nin
yıkılışında mevcut fakülte ve yüksek okul sayısı 9, öğretim elemanı 307, öğrenci sayısı 2.914’tür

*Dönem nüfusunun yarıdan fazlasının kadın olduğu göz önüne alınırsa halkın kız
çocuklarını okutmakta çok çekingen davrandığı görülecektir. Cumhuriyet döneminde kız çocuklarının eğitimine büyük önem verilerek başlangıçtan itibaren bü-
yük bir gelişme gösterilmiştir. Aynı artışın öğretmen sayısında da görülmesi bilinç-
li bir iyileştirme gerçekleştirildiğinin kanıtı olmalıdır.

*Cinsiyetler arasındaki denge bakımından ise sevindirici bir artışın sağlanmış olduğunun altı çizilmelidir. 1940-1941 yılı verilerine göre erkek öğrenci sayısı 661.279,
kız öğrenci sayısı 294.468 olmuştur. Yani yarıya yaklaşmıştır. Kız öğrenci sayısı
toplamda %18 den %44.4’e yükselmiştir. Kadın öğretmen sayısında da benzer artış
söz konusu olmuştur. 1923-1940 aralığında toplamda %11.8’den %29’a yükselmiş-
tir.

Tarım
Osmanlı toplumu büyük oranda bir tarım toplumu idi. 1927 tarihli tarım sayımına
göre ülkede mevcut nüfusun % 67.7’si çiftçilik yapmaktaydı

Türkiye’nin I.Dünya Savaşı öncesinde toprak sahipliği açısından bakıldığında
toprak sahibi olmayan köylü, bütünün ancak %8’ini oluşturmaktadır. Orta ve az
topraklı köylüler, toplam köylü nüfusun %87’sini meydana getirirken ekili topra-
ğın ancak %34.5’ine sahiptirler. Çiftçi kesimin %5’i ise ekili toprakların % 65.5’ine
maliktirler.

1927 Tarım Sayımı’ndaki durum göz önüne alındığında toplam ekilen alanın
yaklaşık iki katına denk gelmektedir ve önemli bir miktardır. 1950’ye gelindiğinde
kırsal alanda yaşayan ailelerin %20’sinin topraksız olduğu dikkate alındığında
önemli bir hamlenin yapılmış olduğunu ifade etmek mümkün görünmektedir.

Ulaşım
Osmanlı Devleti’nin XIX. yüzyılın ortalarında başlattığı, öncelikle sermaye birikimi
olmadığı için yabancı yatırımcılara ihtiyaç duyduğu demiryolu yapımı yüzyılın sonlarında yabancı devletlerle iyi ilişkileri devam ettirmek için kullanılan bir vesile hâ-
line dönüşmüştür. ikili siyasi ilişkilerin seyrine göre dağıtılmaya başlanan demiryolu imtiyazı ulaşım ağını gayri millî bir duruma getirmiştir.

Demiryolu ile ulaşıma büyük önem veren Cumhuriyet hükûmetleri hat uzunlu-
ğu ve sayısını artırmanın yanında önemli oranda millîleştirme faaliyeti gerçekleştirmiştir. Osmanlı Devleti’nden devralınan demiryolu ulaşımında 1923 yılı itibarıyla
hat uzunluğu 3.756 km, tren kilometresi 1.427.000 km idi. 1938 yılına gelindiğinde
ise 7.148 km hat uzunluğuna karşın tren kilometresi 15.598.000 km olmuştur. On
iki yıllık savaş döneminin yıkımlarına karşın on beş yılda ortaya konulan %100’lük
artış dikkate değer bir gelişmeyi işaret etmektedir

1923’te 2.500 km olan karayolları, 1938 itibarıyla 21.575 km uzunluğa erişmiş-
tir. Karayolu ağında da önemli ölçüde bir artışın sağlanmış olduğu söylenebilir.

Ekonomik Durum

*Osmanlı Devleti’nin son yıllarındaki ithalat ve ihracat dengesine baktığımızda; Devlet’in alım satım oranının oldukça dengesiz seyrettiğini söyleyebiliriz.
Elbette ki son
yüzyılda gerçekleştirilen ve millî üretimin tamamen önünü tıkayan anlaşmalar bu neticenin önemli sebepleri arasındadır. Dışarıya ancak tarım ürünleri ve ham madde
satabilen bir ekonomi söz konusudur.Cumhuriyet’in ilk yıllarında dolar kuru 1$=T 67
olarak gerçekleşmişti.Bir diğer deyişle tamamen bir tarım ülkesi söz konusudur. Ülkede kişi başına düşen millî gelir ise 75.7 lira( 45.3 $) dı.

TBMM Hükûmetinin kuruluşu ile birlikte daimi olarak zirai üretimi artırmak ve
sahipsiz veya vakıf ve devlet malı toprakları topraksız köylüye dağıtmak yönünde
çeşitli uygulamalar yapılmıştır

On beş yıllık dönemin sonunda gayrisafi millî hasılanın %100 arttığını görmekteyiz. Söz konusu sektörler açısından sadece sanayi gelirlerinde yaklaşık %150’lik bir
artış söz konusudur. Tarım ve hizmet sektörleri genel artış oranında kalmışlardır.

Ekonomik Düzenlemeler
6 Eylül 1922 tarihli bir bakanlar kurulu kararı düşmanın yakıp yıkarak terk ettiği
yerlerdeki halkın mağduriyetini gidermek, sefaletine engel olmak için yine halkın
yardıma çağrılmasını emrediyordu. Çözüm yollarının Adliye, Dahiliye ve Sıhhiye
Bakanları’ndan oluşan bir kurul tarafından hükûmete önerilmesi ilk adım olarak
kabul edilmiştir.Birkaç gün sonra “Afyon’dan itibaren yakılıp yıkılmış köylerdeki
halkın yemeklik, tohumluk gibi temel ihtiyaçlarının yanı sıra diğer gereksinimlerinin karşılanması için sosyal yardım komisyonlarının kurulması kararı alınmıştır.
İş gücünü artırmak için;
1)Ekim ve hasat zamanlarında ağır cezaya mahkûm olanların dışındaki bütün hükümlülerden yararlanma yoluna gidilmiştir.
2)Üretime ayrılacak gücü bir an evvel arttırmak mecburiyeti, hükûmeti askerlerden
de yararlanmaya sevk etmiştir.
3)Barış zamanında askerlere bulundukları yerin ziraat kuruluşları tarafından yeni ziraat usullerinin uygulamalı olarak öğretilmesi kararlaştırılmıştır.
4)Askerî birliğin olduğu yerde zirai müessese yoksa millî Savunma
Bakanlığının talebi üzerine iktisat Bakanlığı geçici olarak fen memurları ve ziraat
aletlerini temin etmekle görevlendirilmiştir.

Nitekim 11 Ekim 1922 tarihinde Mudanya Mütarekesi’nin imzalanmasının hemen akabinde orduda en yaşlı askerlerden başlayarak 17 dönem askerin terhisi söz konusu olmuştur1881-1898 doğumlu erlerin terhisi Lozan konferansı günlerinde dahi sürdürülmüştür. Batı Cephesi’nin bu şekilde askerî gücünün zayıflatılması I. ve II. ordu komutanlarınca olumlu karşılanmamış olsa da hükûmet bu uygulamaya ısrarla devam etmiştir.

İdari Düzenlemeler

*Savaştan sonra ilk adımlardan biri Mondros Mütarekesi günlerinde itilaf Devletlerinin baskıları sonucu idam edilen “şehid-i millî” Boğazlıyan eski kaymakamı Kemal Bey’in eşi ve çocuklarına vatana hizmet tertibinden yeter miktar maaş bağlanması olmuştu.
*Tehcir suçları iddialarından dolayı gözaltında olanların serbest bırakılarak öylece mahkemelerinin devamına karar verilmesi izlemiştir. Yeni devlet haksızlığa uğrayan elemanlarına sahip çıkarak, itibarlarını iade etmekle işe başlamış oluyordu.
*Hükûmet daha Mayıs 1922’de yurt dışına gidecek vatandaşlara verilen pasaportlardaki iznin padişah adına olan şeklini Türkiye Büyük Millet Meclisi namına çevirerek ülke ve millet adına söz söyleme yetkisini fiilen kullandığını ortaya koymuştu. Bunu tapu senetlerinin üzerindeki padişah tuğrasının yerine Türkiye Bü-yük Millet Meclisi adının konması ve senetteki “sened-i hakanî” ibaresinin yerine “millî” sıfatının eklenmesi takip edecektir.
*6 Ekim 1923 tarihinde çıkarılan bir kanunla Büyük Taarruz ve Başkomutan
Meydan Savaşı’ndan önce millî orduya katılarak istiklal Mücadelesi’ne dahil olan
her dereceden askeriye mensubunun ordunun barış durumuna geçişinde maddi
ve manevi mağdur edilmemesine yönelik tedbirler alınmıştır.
*Diğer taraftan Mondros Mütarekesi’nden 23 Ağustos 1923’e kadar geçen süre zarfında ülke savunmasına katkıda bulunmak için yapılan işlerin suç sayılmayacağı karara bağlanmıştır.

Askeri Düzenlemeler
1)Türkiye Büyük Millet Meclisi 1 Kasım 1923 tarihinde seferberliği kaldırmıştır.
2)Genelkurmay Başkanı ve Batı Cephesi Komutanı Mareşal Fevzi Paşa’yı görevleri üzerinde kalmak kaydı ile karargâhıyla 27 Temmuz 1923’te Ankara’ya getirtmişti.
3)BatıCephesi karargâhı da cephe ile ilgili işlemlerini tamamladığı gerekçesiyle Genelkurmay Başkanlığının teklif ve Başkomutanlığın uygunu ile 1 Eylül 1923 tarihinden itibaren de lağvedilmiştir.
4) Ordunun savaş durumundan barış hâline geçirilmesi çalışması sürecinde 5 Ağustos 1923 tarihli Hazar Kuruluş ve Konuş Projesi uygulanmıştır
5)Türk Kara Kuvvetleri, üç ordu müfettişliği, dokuz kolordu, on sekiz piyade tümeni, üç süvari tümeniyle İzmir, Çatalca, Erzurum ve Kars Müstahkem Mevkilerinden oluşturulmuştur.
6)Birinci Ordu Karargâhı Ankara, ikinci Ordu Karargâhı Konya, Üçüncü Ordu Karargâhı Diyarbakır olarak belirlenmiştir.

SİYASİ DÜZENLEMELER SALTANATIN KALDIRILMASI

1 Kasım 1922 tarihinde kaldırılmıştır.

18 Kasım 1922 tarihli toplantının beşinci celsesinde hükûmet halife Vahideddin
Efendi’nin ingilizlere sığınarak İstanbul’dan ayrıldığını bildirmiştir. Meclis, şer’iye

Vekili Vehbi Efendi’nin bir fetvası ile “hilafetten bilfiil feragat etmekle şer’an münhali’ (tahttan indirilmiş) olduğuna” karar vermiştir. Yeni halife için yapılan seçimde 163 milletvekili oy kullanmış, Abdülmecid Efendi 148 oyla halife seçilmiştir.

Adım Adım Yeni Sisteme Geçiş

Türkiye Büyük Millet Meclisinin halifeye biat etmesi düşüncesini seslendirenler halifeyi mevcut hâlde saltanat sıfatına sahip olmadan devletin başkanı ve sahibi sayıyorlardı.Bu doğrultuda yayımladıkları;
Hilafet-i İslamiye ve Büyük Millet Meclisi kitapçıkla hilafetin hükümet demek olduğunu iddia etmişlerdir.
Buna mukabil konuya açıklık getirmek üzere hilafetin asıl bu düzenleme ile gerçek yerini bulduğunu savunan 30 kadar makaleden oluşan Hilafet ve millî Hâkimiyet adlı derleme bir kitap neşredilmiştir.

*Saltanatın kaldırılması ile gelinen aşamadan bir şekilde geri dönüş olmamasını
temin için 15 Nisan 1923’te 334 numaralı ek kanunla, saltanatın ilgası, egemenliğin
vazgeçilemez, bölüştürülemez ve devredilemez şekilde Büyük Millet Meclisince
temsil edildiği esasına karşı söz, yazı ya da fiillerle direnen, kargaşalık çıkaranların
vatan haini olacakları kabul edilmiştir.
*3 Mayıs 1923 tarihinde 320 sayılı Kanun ile Geçici Seçim Kanunu’nda seçmen
yaşı ve milletvekili sayısı 50.000 yerine 20.000 erkek nüfus için bir kişi olmak üzere artırılmıştır. Bu hamlelerin ardından Mustafa Kemal Paşa, Mecliste birlikte çalış-
tığı Müdafaa-i Hukuk grubunun Halk Fırkasına dönüşeceğini de bildiren 9 Umde’yi yayıMlamıştır.

HALİFELİĞİN KALDIRILMASI

Cumhuriyetin ilanı üzerine gösterilen tepkiler ve muhaliflerin halifenin etrafında toplanmaları meselenin hallini hızlandırmaktan başka bir şeye yaramamıştır.
Örneğin Rauf (Orbay) Bey’in cumhuriyetin ilanında acele edildiğine, iyice tartışıllmadan, Anayasa’daki ilgili hükümler düzeltilmeden gündeme sokulduğuna dair eleştirilerle dolu mülakatı 1 Kasım 1923 tarihinde Vatan ve Tasvir-i Efkar Gazetelerinde yayımlandı.Aslında 13 Ekim 1923’te Ankara’nın başkent olarak kabulü ve 29 Ekim 1923’tecumhuriyetin ilan edilmesi Türkiye’de eski devletten her şeyiyle ayrı yeni bir devletin resmen hayata geçtiğini simgeleriydi. Buna mukabil millî Mücadele’de Mustafa Kemal Paşa ile birlikte çalışmış bazı önemli şahsiyetler cumhuriyetin ilan şeklinden rahatsız olduklarını ifade ile mücadelenin önderleri arasında ayrılık olduğunu göstermişlerdi. Bu şahısların muhalefetlerini halife Abdülmecit Efendi etrafına toplanmak ve ona destek vermekle göstermesi dikkat çekici bir durum yaratmıştır.Gelişmelere karşı Mustafa Kemal Atatürk halifeliğin yapılacak olan İnkilaplara engel olacağı için endişelenmiş ve çeşitli kurumlarla (Basın ,Üniversite , Ordu ) bu konuyu müzakere etmiştir.

Müzakerenin kafi olduğuna dair önergelerden
sonra geçilen oylamada hilafetin ilgası oy birliği ile kabul edilmiştir
431 sayılı kanun uyarınca 3 Mart 1924 tarihinde halifelik kaldırılmıştır.
3 Mart 1924 tarihli kanunlar yeni kurulan devletin eskisinden çok farklı temellere oturtulmasını
sağlayan değişiklikler gerçekleştirmiştir. Bu kanunlar ile şeriye ve Evkaf ile Erkan-ı Harbiye-i
Umumiye Vekâletleri kaldırılmıştır. Ülkedeki bü-tün okulların idaresi Maarif Vekâletine bağlanmıştır. Halifelik kaldırılmış, Diyanet işleri Başkanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı kurulmuştur .Kanun gereğince Abdülmecid Efendi ailesiyle birlikte 4 Mart 1924’te trenle İsviçre’ye gönderildi. Hanedana mensup 33 erkek 36 kadın hemen birkaç gün içinde yurtdışına çıkarıldılar
Böylece Türk milletinin 23 Nisan 1920 tarihinde başladığı Millî HâkimiyetMücadelesi tam anlamı ile kanunlaşmış , esasları belirlenmiştir.

ÜNİTE SONU SORULARI

1. Yunan işgal ordularına karşı mücadelenin devam ettiği sırada 15-21 Temmuz 1921 tarihleri arasında toplanan I.Maarif kongresini aşağıdakilerden hangisi tanımlar?
a. Öğretmenlerin yıllık kongre toplantısıdır
b. Öğretmenlerin yetersiz mali koşullarının düzeltilmesini istedikleri bir
danışma toplantısıdır
c. TBMM hükûmetinin oluflturmakta olduğu yeni
devletin eğitim politikalarını
belirleme kararlılığının göstergesidir
d. İstanbul hükûmetinin eğitim alanında olağan yıllık toplantılar yapmaktadır
e. İtilaf devletlerinin Türkiye’deki eğitimi planlama
isteğinin göstergesidir

2. Nüfusun %75’i köylerde oturmakta, ihracatının
%80’inini tarım ürünlerinin oluşturmakta iken Türkiye’nin yurtdışından buğday ithal etmesinin sebebi aşa-
ııdakilerden hangisi değildir?
a. Üretimin yetersiz olması,
b. Belli merkezlerde üretilen ürünün tüketim bölgelerine ulaştırılamaması
c. Üretici konumdaki vatandaşlarda pazar için üretim fikrinin yaygınlaflmamış
olması
d. Üretim teknikleri ve araçlarının çok eski olması
e. İthal buğdayın yerli üründen daha sağlıklı
olması

3. Osmanlı Devletinden devralınan %6 okuma yazma
oranının 1940’da %24’e çıkması değerlendirilirken hangisi
söylenemez?
a. 1928 Harf inkilabının başarısı
b. Yeni oluflturulan Türk Alfabesinin Türk Milleti
tarafından kolay öğrenildiği
c. Takip edilen eğitim öğretim politikalarının başarılı olduğu
d. Türk milletinin eğitim öğretim konusundaki istekliliğini
e. Yeni alfabeninde Türk dili yapısına uymadığı

4. Aflağıdakilerden hangisi TBMM Hükûmetinin Mudanya Mütarekesinden hemen sonra attığı adımlardan değildir?
a 1881-1897 dönem askerler terhis edilmiştir
b. Ordu savaş durumundan barış durumuna geçirilmiştir
c. Tapu senetlerindeki “hakani” ibaresi yerine
“millî” kavram› getirilmiştir
d. İşgal bölgesindeki köylüye tohumluk ve yemeklik tahıl dağıtımı yapılmıştır
e. Savaşın tekrar başlaması ihtimeline karşı asker
toplamak

5. Ahmet Tevfik Paşa’nın Lozan Konferansına beraber
gitmek için TBMM’de müracaatının sebebi aşağıdakilerden hangisidir?
a. Türk milletinin haklarının korunmasında yardımcı olmak,
b. Milletin gözünde meşruluğunu yitiren Saltanat
makamı ve İstanbul hükûmetini sürece dahil
ederek ömrünü uzatmak
c. Diplomatik tecrübelerinden Ankara hükûmetini
yararlandırmak
d. Türkiye’nin siyasi idaresinde ikilik olmadığı mesajını vermek
e. İtilaf devletlerine kendilerinin de bir güç oldu-
ğunu göstermek

6. Saltanat hangi tarihte kaldırılmıştır?
a. 23 Nisan 1920
b. 1 Kasım 1922
c. 11 Ekim 1922
d. 3 Mart 1924
e. 13 Ekim 1923

7. Saltanatın kaldırılması teklifinin meclise sunan milletvekili aflağıdakilerden hangisidir?
a. Rıza Nur
b. Rauf Orbay
c. İsmet inönü,
d. Hüseyin Avni(Ulaş)
e. Seyyid Bey,

8. Hilafetin kaldırılması sırasındaki ilmi ve tarihi izahları ile Türkiye Büyük Millet Meclisindeki tereddütleri gideren dönemin Adliye vekili kimdir?
a. Vasıf Çınar,
b. Halil Hulki Bey
c. Seyyid Bey,
d. İsmail Suphi Bey
e. İsmet İnönü

9. Türkiye’de hilafetin lağvedildiği tarih aşağıdakilerden hangisidir?
a. 1 Kasım 1922
b. 23 Nisan 1923
c. 13 Ekim 1923
d. 3 Mart 1924
e. 29 Ekim 1923

10. Aşağıdakilerden hangisi Hilafetin kaldırılması ve
hanedan ailesinin yurtdışına gönderilmesinin amaçları
arasında sayılmaz?
a. Cumhuriyetin ilan›na muhalefet edenlerin etrafında toplanacakları bir güç odağını etkisiz bı-
rakmak
b. Müslüman sömürgeleri olan emperyalist devletlerin Türkiye’nin iç işlerine karışmasını önlemek
c. Cumhuriyet idaresi ile halka verilen hâkimiyet
hakkının herhangi bir makam ile paylaşılmayacağını göstermek
d. Türkiye’de yeni dönemde eskiye dönüşü düşündürecek sembolleri ortadan kaldırmak
e. Hanedan üyelerinin mallarına el koymak

CEVAP ANAHATARI : 1.C2.E 3.E 4.E 5.B 6.B 7.A 8.C 9.D 10. E


hazırlayan mikdat hocamızdır,rabbim razı olsun böyle güzel bir özeti bizlere hazırladığı için .
__________________
لاَ يُكَلِّفُ اللّهُ نَفْسًا إِلاَّ وُسْعَهَا

"Allah hiç kimseye taşıyabileceğinden daha fazlasını yüklemez."

|| BAKARA 286. ||


MAZARET insanın kendine söylediği en büyük ''YALAN''dır !! ..

Velhasıl-ı kelâm.
Namaz, duâ, gayret, nâsip. . .
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi makbergülü 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Evde yapılabilecek deterjan ve şampuanlar Pratik / Faydalı Bilgiler Mihrinaz 1 74 14 Ekim 2023 14:09
yeniden merhabalar Serbest Kürsü KardelenGül 12 4246 27 Eylül 2018 19:05
2014 kpss için konu dağılımı KPSS İstişare/Sohbet nurşen35 1 2761 11 Ağustos 2014 14:31
evde tarhana yapmanın püf noktaları (: Pratik / Faydalı Bilgiler Allahın kulu_ 5 3949 11 Ağustos 2014 13:07
KPSS Birde Böyle Hazırlanmayı Deneyin KPSS İstişare/Sohbet Mihrinaz 9 3779 11 Ağustos 2014 12:21

Alt 03 Mayıs 2013, 20:02   Mesaj No:2
Avatar Otomotik
Durumu:ruveydam isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 17265
Üyelik T.: 12 Mart 2012
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 1
Konular: 0
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ-II 1. ÜNİTE (yeni içerikten)

Diger ünitelerin bu şekilde özetleri yok mudur?? :(
Alıntı ile Cevapla
Alt 03 Mayıs 2013, 22:52   Mesaj No:3
Medineweb Emekdarı
mehmet akif2 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:mehmet akif2 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13402
Üyelik T.: 25 Şubat 2011
Arkadaşları:11
Cinsiyet:bayan
Yaş:43
Mesaj: 7.401
Konular: 425
Beğenildi:2286
Beğendi:4876
Takdirleri:3684
Takdir Et:
Standart Cevap: ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ-II 1. ÜNİTE (yeni içerikten)

Alıntı:
ruveydam Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Diger ünitelerin bu şekilde özetleri yok mudur?? :(
ne yazık ki yok
Alıntı ile Cevapla
Alt 14 Nisan 2014, 17:30   Mesaj No:4
Avatar Otomotik
Durumu:sencerramaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 40837
Üyelik T.: 05 Nisan 2014
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 1
Konular: 0
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ-II 1. ÜNİTE (yeni içerikten)

Allah razı olsun senden kardeşim
Alıntı ile Cevapla
Alt 16 Nisan 2014, 03:00   Mesaj No:5
Avatar Otomotik
Durumu:aşkısukun isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 39922
Üyelik T.: 12 Mart 2014
Arkadaşları:0
Cinsiyet:kadın
Memleket:izmir
Mesaj: 1
Konular: 0
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ-II 1. ÜNİTE (yeni içerikten)

Cok tesekkur ederim.Allah razi osun
Alıntı ile Cevapla
Alt 17 Nisan 2014, 01:50   Mesaj No:6
Avatar Otomotik
Durumu:ömürlü isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 36698
Üyelik T.: 21 Aralık 2013
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 8
Konular: 0
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ-II 1. ÜNİTE (yeni içerikten)

1. Yunan işgal ordularına karşı mücadelenin devam ettiği sırada 15-21 Temmuz 1921 tarihleri arasında toplanan I.Maarif kongresini aşağıdakilerden hangisi tanımlar?
a. Öğretmenlerin yıllık kongre toplantısıdır
b. Öğretmenlerin yetersiz mali koşullarının düzeltilmesini istedikleri bir
danışma toplantısıdır
c. TBMM hükûmetinin oluflturmakta olduğu yeni
devletin eğitim politikalarını
belirleme kararlılığının göstergesidir
d. İstanbul hükûmetinin eğitim alanında olağan yıllık toplantılar yapmaktadır
e. İtilaf devletlerinin Türkiye’deki eğitimi planlama
isteğinin göstergesidir


Kardeş, çok oluyorsun demezseniz bu sorunun cevabı da yanlış verilmiş. E denmiş ama asıl cevap C olacak. Arkadaş kitabın arasına konan düzeltme cetvelini görmemiş olacak.
Alıntı ile Cevapla
Alt 30 Nisan 2014, 02:14   Mesaj No:7
Avatar Otomotik
Durumu:kusuesra isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 31722
Üyelik T.: 03 Ekim 2013
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 2
Konular: 0
Beğenildi:1
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ-II 1. ÜNİTE (yeni içerikten)

5 6 7 8 ünitelerin özetleri mevcut değil mi?
Alıntı ile Cevapla
Alt 21 Mayıs 2015, 02:34   Mesaj No:8
Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:61
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4414
Beğendi:3686
Takdirleri:14203
Takdir Et:
Standart Cevap: ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ-II 1. ÜNİTE (yeni içerikten)

Alıntı:
ömürlü Üyemizden Alıntı Mesajı göster
1. Yunan işgal ordularına karşı mücadelenin devam ettiği sırada 15-21 Temmuz 1921 tarihleri arasında toplanan I.Maarif kongresini aşağıdakilerden hangisi tanımlar?
a. Öğretmenlerin yıllık kongre toplantısıdır
b. Öğretmenlerin yetersiz mali koşullarının düzeltilmesini istedikleri bir
danışma toplantısıdır
c. TBMM hükûmetinin oluflturmakta olduğu yeni
devletin eğitim politikalarını
belirleme kararlılığının göstergesidir
d. İstanbul hükûmetinin eğitim alanında olağan yıllık toplantılar yapmaktadır
e. İtilaf devletlerinin Türkiye’deki eğitimi planlama
isteğinin göstergesidir


Kardeş, çok oluyorsun demezseniz bu sorunun cevabı da yanlış verilmiş. E denmiş ama asıl cevap C olacak. Arkadaş kitabın arasına konan düzeltme cetvelini görmemiş olacak.
Yanlış olan şık düzeltilmiştir. Hayırlı çalışmalar
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ 1-2017-18 güz d. ara sınavı alperkara İnkilap Tarihi 1 1 16 Kasım 2018 18:01
ŞEMALARLA ATATÜRK İLKELERİ(KPSS) mehmet akif2 Tarih 17 24 Mayıs 2018 09:34
2017:3 ders sınavı-ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ 1 alperkara İnkilap Tarihi 1 0 25 Kasım 2017 23:45
ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ-II 1. ÜNİTE makbergülü İnkilap Tarihi 2 2 22 Temmuz 2015 21:57
ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ-II / ARASINAV (deneme) EyMeN&TaLhA İnkilap Tarihi 2 0 09 Ağustos 2014 03:09

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.