Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler (https://www.forum.medineweb.net/649-kissalar-hikayeler-nasihatler)
-   -   Hoşgeldin yüreğimize pişmanlık!! (https://www.forum.medineweb.net/kissalar-hikayeler-nasihatler/11086-hosgeldin-yuregimize-pismanlik.html)

TıLSıM 23 Mart 2009 18:13

Hoşgeldin yüreğimize pişmanlık!!
 
Tenimizdeki çizik olmadan nasılanlamıyorsak canımızın incinebilirliğini, pişmanlığın sızısı olmadanfark edemiyoruz içimizde saklı masumiyetin kırılganlığını.
Sessizceakıp giden suyun önüne çıkan bir çağlayan yahut kaya gibi suçlarımız;vicdanımızın sessiz bekçiliğini hatırlatırlar bize, girdaplar,fırtınalar katarlar masum sandığımız hayatımıza. Kendimizi masum vegünahsız, hatasız ve kusursuz bildiğimizde kalınlaşıveren,kalınlaştıkça da ruhumuzu sağırlığa hapseden demir perdeyi yıkargünahlar. Dokunulmazlığımız üzerine kurduğumuz sırça sarayın yıkılışınıhaber verir içimizde yükselen “ah!”lar. Gururun kalesinin yangınaverilişine denk düşer hatamızın utancını kıpkızıl yüzümüze taşıdığımızanlar. Pişmanlığın o kekremsi tadı, o akrepsi sokulganlığı utançlatanıştırır bizi. Utançla tanıştığımızda da, utanabilen yanımızla,içimizde suskunca bekleyen vicdanımızla buluşuruz ilk defa. Film gibihani… Sevdiğimizle çarpışmak gibi köşe başında; defterler kitaplardağılırken havada, kalpler buluşur, gözler el ele tutuşur ya. O hata; osakarlık, o dikkatsizlik, o sürçme, o ayak kayması, o kaza, utanabilenyanımızla tanıştırır bizi. “Ah!” ettiren her günah, bağışlanmanın veaffın, rahmetin ve gufranın serin pınarlarına susatır bizi.

Hiçistemeden olmuş gibi, kaza ile değmiş gibi sokulur günah ve kirlerruhumuzun billur sularına. Paslı bir bıçak gibi bulandırıverir kalbinduru ayazmalarını. Sular üzerinde rüzgâr ürpertisi gibi, dudaklarımızdaiçli yakarışların kıpırtısını başlatır hatalar. Yağmurun çöllerinkumunu yarması gibi, içimizin de içinde sancılı itiraflara kuytularaçar günahların darbesi. Vicdanımızın kulağının dibinde fısıltılıhesaplaşmalara çağırır bizi pişmanlıkların nefesi. Utandırır bizi.Utandırdığı gibi, utanabilir olduğumuzu da hatırlatır bize. Yüzümüzkızarır, başımız öne eğilir, mahcubiyetle kısılır gözlerimiz, belkigözyaşı dökeriz. Müşfik bir baba gibi teselli eder bizi pişmanlığımız:“Ağlıyorsun ya işte; o işi yapmayı yakıştıramadın kendine. Sen elinleettiğinden fazlasısın. Sen bile isteye ettiğin günahtan dahayukarıdasın…”

Kucağımızda hiç durmadan ağlayan bebek gibi,habire sızlanan bir hasta gibi buluruz pişmanlığı. Ne inkar edebilir,ne unutabilir ne acısını dindirebiliriz. Bırakalım öyle kalsın! Acısın.Kanasın. Ağlasın. Sızlansın. Dağlasın göğsümüzü. Yırtsın yüzümüzü.Kendi gözlerimizin içine baktığımızda, hemen yüzünü gösterip utandırsınbizi. Bizi bize gammazlasın. Acısına ihtiyacımız var pişmanlığın. Yahiç acıtmasaydı günah kalbimizi? Ya pişmanlığın sızısı hiç yapışmasaydıyakamıza? Kurtulmak için çırpındıkça üzerimize atılıvermeseydipıtraklar gibi? Kıvrandıkça, kıvrandıkça yine yeniden yakalamasaydıbizi bileklerimizden?

İyi ki öyle... Kaynağı saptanamayanağrılarda hastalara, kural gereği, ağrı kesici verilmez. Çünkü ağrısıolmazsa, hasta çare aramaz. Kıvranmazsa, ağrının odağını bulmayayönelik zahmetlere katılmaz, katlanmaz.

Pişmanlığın da soğuksert taşlar gibi vurması beklenir ayaklarımıza. Hiç bitmeyen kışlargibi soğuk buzlar düşürmesi gerekir alnımıza. Firari mahkûmlar gibiköşe bucak tedirginliklere mahpus etmesi istenir bizi. İlk fırsatta,saati geri alma telaşına düşmek, takvim yapraklarını yerine yapıştırmatelaşıyla yanıp tutuşmak gerek. Günahı, ömrünün son deminde ak örtüleresarılmış adamı/kadını acı bir sırla kirletmek diye bilmek gerek.

“Kimaklar beni?” diye bütün kapılardan eli boş döndüğümüzde, “illâ O”diyecek çaresizliğin dizi dibine oturtmalı bizi pişmanlığımız. Rahmetinve gufranın dergâhında kusurluluğumuzu ve günahkârlığımızı şefaatçibilip öylece ümitlenmeliyiz Allah’tan. Hiç koşulsuz affedileceğimizkapının eşiğinde umutla ve gözyaşıyla oturabilmeyi öğretmeli bizepişmanlık. Kimselere diyemediğimiz sırlarımızı kabuğunda sızlanan birinci gibi rahmetin kucağına itiverme ihtiyacını tir tir titreyerekhissetmeliyiz pişmanlık göğsümüze sarıldığında. Ne kadar çok hataetmişsek etmiş olalım, sonsuz serin bir okyanusun maviliğinde kirpasımızı kimselere göstermeden yıkayıverme umudunu göğsümüzde cılızpınarlar gibi biriktirmeyi vaat eder bize pişmanlığımız.

Sevapçahiçbir şey edemediğimizi, ettiklerimizin de bize ait sayılmayacağınıaniden görebilmek demektir günahların “ah!”ları. O’ndan korkup yineO’na kaçacak denli anaç ve müşfik olan rahmeti acıyan dudaklarımızlaiçmeyi sadece pişmanlığımız öğretir bize..

O tatlı ŞebnemFerah şarkısı gibi, “Sil baştan başlamak gerek bazen. Hayatısıfırlamak. Sil baştan sevmek gerek bazen. Her şeyi unutarak, yenibaştan sevmek gerek.”

Sil baştan başlama telaşıyla affınboynuna sarılırız pişmanlığımızla. Sil baştan sevildiğimizi ummak adınarahmetin kucağına bırakırız gözyaşımızı. Sancıyan vicdanımızla, utananyüzümüzle, ağlayan gözümüzle, titreyen dudağımızla içten bir özür,mahcup bir tövbe fırsatı sunar bize pişmanlığımız. Ya hiç olmasaydıpişmanlığımız? Hiç yakmasaydı canımızı? Ağrı hissedemeyen hastalar gibiyakardık rahmete yürüyen ayaklarımızı, kırardık affı avuçlayanellerimizi.
SENAİ DEMİRCİ

su damlası 23 Ekim 2023 09:51

Kucağımızda hiç durmadan ağlayan bebek gibi,habire sızlanan bir hasta gibi buluruz pişmanlığı. Ne inkar edebilir,ne unutabilir ne acısını dindirebiliriz


SAAT: 14:26

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306