Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler

Konu Kimliği: Konu Sahibi nurşen35,Açılış Tarihi:  31 Mayıs 2020 (05:27), Konuya Son Cevap : 31 Mayıs 2020 (05:27). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı1Kez Beğenildi
  • 1 Beğenilen nurşen35
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 31 Mayıs 2020, 05:27   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:61
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4415
Beğendi:3686
Takdirleri:14203
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Hafız Fatma

Hafız Fatma

Fatma İlkokulu bitirip kursa gelmişti.
Ailesi kendi isteğiyle geldiğini söylemişti.

Kayıt için adını sorduğumda:

"- Fatma" dedi, hiç de çekinmeyen bir tavırla..

Ve ekledi:

- Eğer beni hafız yapmazsanız, kayıt yaptırmak istemiyorum.

Böyle tehdit edercesine konuşması, onu
yaşından daha olgun gösteriyordu.

Tebessümle:

- Korkmayın küçük hanım, siz isteyin hafız da
yaparız, hoca da.

O küçük gözlerinin içi parıldadı birden.

Annesi:

- Hocahanım, çocuk işte, kusuruna bakmayın.
İlle de hâfız olacağım der, başka bir şey demez.

Bizim köyün hocasından duymuş.

Peygamber Efendimiz, "Hâfız olanlara cennette taç giydirilecek!" buyurmuşlar herhalde.

Siz daha iyi bilirsiniz ya,
biz bu kadar duyduk anladık.

Kendisini teselli etmek ihtiyacı hissettim:

- Tabii teyze, ne demek! Keşke herkes sizin
gibi duyduklarını hemen kabul etse de teslim
olsa...

- Siz hiç merak etmeyin, kızınız önce Allah'a sonra bize emanet!.

Kadıncağız elime yapıştı.
Öpecekken ellerimi geri çektim, utandım.

Tuttum, ben onun elini öptüm, Gözleri yaşardı.

- Hocahanım bu eller, gözler hep günahlı, asıl
sizinkiler öpülmeye layık!..

- Estağfirullâh teyze dedim, O âhirette belli
olur.

Bu konuşmadan sonra kaydını yaptığımda
Fatma'nın Erzurum’lu olduğunu öğrendim. Bir
an düşündüm.

- Küçücük kız nasıl kalacak, bu kadar uzaklarda...

Zaman ilerledikçe Fatma'nın edepli tavırları
daha da çok etkiledi beni.

Azimliydi, Geceleri uykusunun arasında ayetleri sayıklarken görüyordum çoğu kez.

Böyle devam ederken, arada bir bana gelip çeşitli sorular soruyordu.

Birgün:

- Hocam hâfız olmak için Kur'ân'ı bitirmek mi
lazım.? diye sordu.

Ben de:

- Tabii ki hepsini ezberleyeceksin ki, "hâfız"
adını alacaksın."

Bu cevabıma çok üzülmüş gibiydi. Bir şey
demek istiyordu sanki...

Teşekkür etti ve döndü arkasına gitti.

Derslerim arasında onlara sürekli Kur'ân
ezberlemekle işin bitmeyeceğini mutlaka
içindekileri uygulamanın gerektiğini
hatırlatıyordum.

Talebelerden biri:

- Hocam, Fatma'nın annesi, abdestli
olmayanların hâfızlara dokunamayacağını
söylemiş. Bu doğru mu.? diye sordu.

Çok ilginçti doğrusu. İçimden "mâşallâh!"
dedim.

Ve onların sorularına da cevap vermek
için, "Osmanlı zamanında atalarımız Kur'ân'a
ve hâfıza kıymet verdiklerinden öyle yaparmış." dedim.

Çok hoşlarına gitmişti bu iş. Hepsi âdetâ
kendilerini ulaşılması zor, vitrindeki altın gibi
görüyorlardı.

"Görsünler" dedim kendi kendime...

Bu yaşta, buralara gelmişler. Allah'ın kelâmını
ezberliyorlar, onlara fazla görmem bunu.

Bu arada Fatma ara sıra rahatsızlanıyor ve
revirde yatıyordu. Zaman geçtikçe Fatma'nın
morali ve sağlığı daha da çok bozuluyordu.

Birgün, dersini 2 kez aksatınca sormak zorunda kaldım:

- Ne oldu, yoksa anneni mi özledin.?

Sert bir şekilde bana döndü. Solgun yüzüne bir ciddiyet gelmişti:

- Hayır dedi.

- Öyleyse neden moralin bozuk? Sık sık da
hasta oluyorsun, dedim.

Yalvarır gibi oldu. Gözleri dolmuştu:

- Yanlış anlamayın, inanın ki annemi özleyip
de gitmek istediğim yok. Burayı çok seviyorum, Allâh'ımdan çok korkuyorum. Buraları terk edersem, bana âhirette hesabını sormaz mı.?

Dilim dudağım bağlandı. Bir şey diyemedim.
Suçlu bile hissettim, kendimi. O küçük kalbte bu ne îmandı.

Yâ Rabbi! Onu hayranlıkla izliyordum.

Birgün çok rahatsızlandı. Doktora götürmek
zorunda kaldık. Bir çok tahlillerden sonra, arkadaşım olan doktor hanım:

- Hocahanım, derhal bu talebeyi ailesinin
yanına gönder." dedi.

Şaşkınlıkla:

- Neden?" diye sordum.

Bana:

- Belki üzülecek, hatta inanmayacaksın ama,
bu talebe "kanser!..

Âdeta başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü.

Hastâneden ayrılırken Fatma'ya hiç bir şey
diyemedim. O ise hâlimi anlamış gibi, bana
sorular sorup dikkatimi dağıtmaya çalışıyordu.

Kulağıma eğilerek:

Hocam, dedi.

- Azrail insanların canını alırken nasıldır.?

Ağlamamak için zor tutum kendimi:

- Mü'min kullara karşı çok güzel bir
sûrettedir." dedim.

Mırıldandı:

- Belki hafız olamam, ama Elhamdülillah
mü'minim, diye.

Hâfız olmak için Kur'an'ı bitirmek gerektiğini
söylediğimde neden üzüldüğünü şimdi
anlamıştım.

Demek ki hastalığını biliyordu.

Bir kaç gün sonra eşyalarını hazırlamaya
başladık. Çünkü artık dayanılmaz acılar içinde
kıvranıyordu. Evine gitmesi gerekiyordu.

Ailesi geldi, Fatma yanıma gelerek,

mahcûbiyetle:

- Bana kızmadınız değil mi? Eğer söyleseydim
belki kursa almazdınız!.

- Ne demek, Nasıl kızarım sana, dedim.

- Hem sonra, sakın üzülme hâfızlığımı
bitiremedim diye. Bu yola girdin ya, Rabbim
seni hâfızlar zümresinden yazmıştır inşâallâh!"
dedim.

Öyle sevindi ki! Sarıldı boynuma:

- Gerçekten ben şimdi hâfız sayılır mıyım?

- Anne bak duydun değil mi.??

Hüngür hüngür ağlıyordu.

Ya Rabbi, bu nasıl bir aşktı!

Rabbimin hikmeti tecelli etse de iyi olsaydı şu
Fatma, ne güzel bir kul olurdu.

Böylece Fatma'yı gözyaşları ile Erzurum'a
uğurladık.

Çok geçmedi. Bir iki hafta sonra ailesi ağırlaştığı haberini verdi. Bu bir iki hafta
içinde ondan iki mektup almıştım.

Bana hep hâfızlık tâcını merak ettiğini, bunun rüyalarına bile girdiğini yazıyordu.

Birgün sabah namazından sonra telefon çaldı.

Fatma'nın annesiydi karşımdaki ses...

Ağlamaklı bir sesle:

- Hocahanım Fatma'yı uğurladık.
Rica etsem bir hatim okur musunuz.?

deyince, ben de dayanamadım ağlamaya başladım. Annesi beni teselli edercesine telefonu kapatmadan:

- Size ölmeden önce şunu söylememi istedi, dedi. Hıçkırarak:

- Anneciğim, hocama söyle!..

- Azrâil söylediğinden de güzelmiş.

"Ey Rabbim; senin kelamın için yanıp tutuşan,
yoluna yapışıp kelâmına sımsıkı sarılan kulunu,
sen son nefesinde yalnız bırakır mısın hiç.?”
Nebevi Sevda beğendi.
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi nurşen35 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Gündem Korona Aşısı Gündem/ Manşetler Esma_Nur 6 1293 10 Aralık 2020 11:20
DHBT Muhteşem Özetler DHBT-Hazırlık/Notlar/Özetler nurşen35 4 2016 08 Aralık 2020 17:40
Kıssaları Hayatımıza Taşıyalım Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler nurşen35 1 786 08 Aralık 2020 16:46
TENKİD Serbest Kürsü nurşen35 0 733 08 Aralık 2020 11:44
Vitir Namazını Niye Kılıyoruz Biliyor musunuz... Namaz-Abdest-Teyemmüm nurşen35 0 812 04 Aralık 2020 12:56

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Fatma Baldöktü fatmabalci19 Akaid 1 01 Kasım 2019 15:23
Hafız Olmak Yada Hafız Ölmek ya siz ne dersiniz hafız olmakmı kolay hafız ölmekmi? yahyadogan Hafızlık 10 27 Ağustos 2015 22:45
Kara Fatma Demeyin ahmetmeydani Bilgi Dağarcığı 2 15Haziran 2015 19:05
Gencin pişmanlığı Fatma Tuncer Tuba_ Makale ve Köşe Yazıları 0 19 Şubat 2014 02:35
Fatma'nın Tesettüre Bakışı..!! Medineweb Tesettür Konuları 0 26 Ağustos 2012 20:48

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.