Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler (https://www.forum.medineweb.net/649-kissalar-hikayeler-nasihatler)
-   -   Hayata kalp gözüyle bakmak.. (https://www.forum.medineweb.net/kissalar-hikayeler-nasihatler/483-hayata-kalp-gozuyle-bakmak.html)

Arın 16 Ağustos 2007 20:50

Hayata kalp gözüyle bakmak..
 
Tefekkür, insanın, varlıkların, kainatın ve olayların hakikatini anlama çabasının adı... Allahu Tealâ'nın, birçok ayet-i kerimede "düşünmez misiniz?", "görmez misiniz?" , "düşünüp ibret almaz mısınız?" hitabıyla insanı sorumlu tuttuğu büyük ibadet... İnsanı insan yapan, diğer varlıklardan ayıran temel özellik ve en büyük fark...

Tefekkür, olmayan bir şeyi hayal etmek değil, varlıklardaki manayı görmektir. Tefekkür, kalp gözüyle varlıklara bakmak ve onlarda yazılı ilâhî ibretleri okumaktır.

Tefekkür, adeta varlıklar ile konuşmak ve her gördüğünden Yüce Mevlâ'dan haber sormaktır.

Tefekkür, Allahu Tealâ'nın eşyadaki tecellilerini okumak ve onlardaki hikmeti anlamaktır.

Tefekkürün gayesi manevî yükseliştir. Manevî yükseliş, körükörüne bağlılıktan kurtulmak, her an Allah'a yaklaşmak, devamlı O'na hayran olmak, sürekli zikir halinde bulunmak ve nihayet "ihsan" mertebesine ulaşmaktır.

İhsan, kalbin uyanması ve basiretin açılmasıdır. İhsan, eşya ile perdelenmemektir. İhsan, gaflete düşmemektir. İhsan, sanki Allahu Tealâ'yı görüyormuş gibi bir hale ermektir.

Tefekkürün sonu, tevhittir. Alanı kainat kadar geniştir. Allahu Tealâ'dan başka bütün varlıklar tefekkür edilebilir. Şu dünyada acı-tatlı her ne varsa, hepsi ayrı bir ilim ve tecelli taşır. Var olan her şey, bir şeyi öğretmek içindir. O da kula kulluğunu bildirmek, Yüce Yaratıcı'nın ululuğunu isbat etmektir.

Etrafımızda ibret alınacak o kadar şey var ki, belki de bu çokluk ve devamlı yüz yüze bulunuyor olmak bizi gaflete düşürüyor. Bu halimize Yüce Rabbimiz şöyle dikkat çekiyor: "Göklerde ve yerde (birliğimizi ve kudretimizi gösteren) nice deliller vardır ki, hergün onların yanından geçiyorlar, fakat hiç ibret almadan yüz çevirip gidiyorlar." (Yusuf/105)

Evet; görülen ve duyulan şeylerden ibet almak, ancak tefekkürle mümkün. Eğer tefekkür edip ibret alsaydık, bir an bile aynı halde kalmazdık. İbret alsaydık, boş işlerle bir daha yaşanmayacak yılları boşuna tüketmezdik. İbret alsaydık bir delikten iki kere ısırılmazdık. İbret alsaydık, dünyayı baş tacı yapıp, ebedi yurdu unutmazdık. İbret alsaydık, bozuk halimiz düzelir, kötü zamanlarımız tekrar etmezdi.

Ve... eğer ibret almazsak Mevlâmız da dünyamız da bize gazap edecek. Çünkü ibret almadan yaşayan insan, Mevlâ'sına asi, dünyasına yüktür.[/font][/color][/align]

1-Her insanın hayatı kendine özeldir. Hiçbir insanın hayatı, bir başka insanın hayatının tekrarı olamaz.

2- “Yaşamımız; önem verdiğimiz olaylara karşı sessiz kaldığımız zaman; kararmaya başlar.”

3-İçindeki baskın yönünü açığa çıkaramayan insan, ölene kadar acılar içinde kıvranır. Yaşam, elektirikli sandalyede geçen dakikalar gibi, tam bir işkenceye dönüşür.

4- Hayatı gecikmeli tarifeden öğrenmek, pahalı bir öğrenme yöntemidir. Yaşamımızı mutlaka plânlamalıyız. Hayatın en önemli iki seçimi olan iş ve eş seçiminde; en ufak bir yanlış yapmamız, ileride yaşayacağımız hayatı işkenceye dönüştürebilir. Hemen burnumuzun dibindeki insanlar, hayatı tatil modunda yaşarken, bizler bu yanılgımız yüzünden, seçimlerimizin üzerine kurduğumuz hayatı, işkence modunda yaşayabiliriz. Çünkü, iş ve eş seçimi, sıradan bir seçim değildir. Bizler iş ve eş seçmekle, bir iş ve eş seçmiş olmuyoruz. Bir hayat tarzını seçmiş oluyoruz.Bu dünyada ki, YAŞAM TARZIMIZI belirliyoruz. Yanılsamalarımızı minimize etmek için, kendimizi bilgiyle ve gözlemle donatmalıyız.

5-Bir insan, hatır için çiğ tavuk yiyebilir, ama hatır için sevmediği bir mesleği ve sevmediği bir evliliği yapamaz. Yapıyorsa, duygularını ve varlığını kiralıyor demektir. Bu da o insanı, nefes alıp veren bir ölü haline getirir.

6-Tecrübe, hayatta yenen kazıkların bileşkesidir. Evet, ibret alalım, ama ibret olmayalım. Hayat, kitaplarda anlatıldığından çok farklıdır. İki üniversite bitiren ve üç dil bilen bir insan bile, hayatla ilgili seçimlerinde dikkat etmezse, büyük yanlışlar yapabilir. Mutsuz olabilir. Bilgili insan olmak başka, bilgiyi huzura ve mutluluğa dönüştürebilmek başkadır.

7-Her ihtiyaç kendi cinsinden halledilir. Yemek yiyerek susuzluğumuzu, su içerek açlığımızı gideremeyiz. Şişkin cüzdanlar, cilalı suratlar, son model arabalar, lüks villalar, İnsanların psikolojik ihtiyaçlarını karşılayamazlar.

8-Eğri cetvelin, doğru çizgisi olmaz. Bir insanın, evleneceği insanı tanımakta göstereceği isabet, kendini tanımaya bağlıdır. Bir insan kendini ne kadar iyi tanırsa, evleneceği insanı o kadar iyi tanır. Kendini iyi tanıması demek; duygu yapısı, düşünce yapısı, baskın yönü, zaafları ve saplantı düzeyinde olmayan öncüllerini tanımak demektir.

9-Ormanda en çok bodur kalan ağaçlar, büyük ağaçların gölgesine sinen ağaçlardır. Bir YÜK olanlar, asla bir BÜYÜK olamazlar. İz takip edenler, iz bırakamazlar. Bir bilge şöyle der: “Ormanda yol ikiye ayrıldı ve ben az kullanılanı seçtim. Bu, hayatımdaki bütün farkı yarattı.” (oluşturdu)

10-Başarı sonuç değil, süreçtir. Herkes hata yapar ama, ahmaklar hatalarına bağlı kalırlar. Hatalarında, inadına ısrar ederler. Önemli olan, ekşi limonu tatlı bir limonataya dönüştürebilmektir.Ya hep, ya hiççi olmamalıyız. Zararın neresinden dönülürse kârdır.

11- Yapmamamız gerekenleri yapmamız, yapmamız gerekenleri, yapmamamızdan daha tehlikelidir. İçmeniz gereken bir ilacı, geç de olsa içebilirsiniz. Ama içmemeniz gereken bir ilâcı içerseniz, ölürsünüz. İyilikleri yapmadan önce, kötülüklerden kaçınmak esasdır. Buğday biriktirebilmek için, öncelikle, farenin şerrini defetmeliyiz. Havuzumuzda su biriktirebilmek için, su depolamadan önce, delikleri tıkamalıyız. Yaşamımızın en büyük karadeliği, psikolojik sınırlarımızın, sürekli olarak saldırıya maruz kalması ve sınırlarımızı korumakta düştüğümüz çaresizliktir.

Ne kalabalıklar, ne gelenekler, ne de bir başkası ve hiç kimse, bizim davranışlarımız üzerinde yargıç kılınmış değildir.( din, evrensel doğrular, toplumun rahat ve huzurlu yaşaması için konulan yasalar, kurallar ve benzerleri müstesna) Ayrıca, fark edilmediğiniz, değerli kılınmadığınız bir kalabalıkta, sadece ceset olarak bulunmanın anlamı nedir? O yüzden, yaşamımıza yönelik müdahalelere karşı, kırmızı çizgilerimiz olmalı ve bunları sihirli kelime olan HAYIR kelimesiyle koruyabilmeliyiz. Bazen bir hayır kelimesi, bizleri binlerce evetten kurtarabilir. Burada ölçü şudur: Ne evetlerimizi, ne hayırlarımızı, otomatiğe bağlamamalıyız. Toptancı bir kabul ve toptancı bir ret, bize bir şey kazandırmaz.

12-Düşmanlarına çok kin besleme, gün gelir, ahmak dostlarının şerrinden seni, onlar kurtarır. İşte o gün, hayatının en acı günüdür. Kişinin hayat kalitesini artıran ahmak dostları değil, akıllı düşmanlardır. Onlara bakarak yönünüzü bulabilirsiniz

13-Hırsızlık, her zaman, mal çalmak değildir. En büyük hırsızlık, insanın içindeki yaşam sevincini çalmaktır. Dünyanın dengesiyle oynayınız ama, bir insanın duygularıyla asla oynamayınız. Bunun bedelini mutlaka, ama mutlaka ödersiniz. Hissetmediğiniz duyguları, söylemeyiniz. İfade ettiğiniz duygularınızdan da mutlaka sorumluluk alınız.

14-Hayatın üçte birine (yaşamın hazırlık yıllarına) hamallık etmeliyiz ki, kalan üçte ikisinde rahat edelim. Zaten yaşam, kişiyi mutlaka çalıştırır. Kişi ya kendine çalışır. Ya da kendine çalışanlara, çalışır.
Senin, senin için yapman gerekenleri, sen senin için yapmazsan; senin, senin için yapman gerekenleri, bir başkası senin için neden yapsın ki?

Selam ve muhabbetle kalınız.

Hayatımızı belirleyen şey, yaşadığımız olaylar değil; o olaylara yaptığımız yorumlardır. Herkesin baktığı aynı dünyadır aslında ama gördükleri gözlüklerinin rengine ve temizliğine göre değişir.
•••
İki insan. Biri doğru sözlü ama kırıcı, diğeri yalancı ama tatlı dilli. Bunları “biri kırıcı, diğeri yalancı” diye de tarif edebilirsiniz, “biri doğrucu, diğeri tatlı dilli” diye de. Aynı şeyleri farklı görmeye bir örnek.
•••
Bu dünya sınav yeridir. Sınavdaki kişinin mutluluğu, soruları cevaplama başarısına ve bu sayede duyduğu iç huzuruna bağlıdır, oturduğu koltuğun rahatına veya manzarasına değil.
•••
Herşey olması gerektiği için olur ve yaşanması gerektiği için yaşanır. Pişmanlık; “keşke olmasaydı” diye değil, “bir daha olmasın” diyedir.
•••
“Canının istediği gibi yaşamak” özgürlük değildir. Adı üstünde “canının” yani nefsinin esiri olarak yaşamaktır.
•••
Bataklığı kurutmadan sivrisineklerin kökü kesilmez. Ruhsal sorunların ilâçla tedavisi sivrisinekleri temizlemektir sadece. Altta yatan ve çoğu zaman çocukluğa kadar uzanan sorunlar çözülmeden kesin bir düzelme beklenemez.
•••
İnsanın küçük problemlere takılmasını önleyen, büyük ideallerdir. Önemli bir amaçla bir yere gidiyorsanız, ne omuzunuza çarpanlar, ne de durmuş öylece bakanlar, sizi etkilemez. Fark etmezsiniz bile.
•••
Ismarlama mutluluk olmaz. Çok güzel geçen bir eğlenceyi, “ne güzeldi, bir daha yapalım” diye tekrar yapsanız, aynı tadı alamazsınız. Mutlu olacağım, mutlu olmalıyım diye mutlu olunmaz.
•••
Hayal gücü arabalardaki uzun far gibidir. Gidilen yolun ilerisini göstermelidir. Havaya veya geriye bakmasında hiçbir fayda yoktur.
•••
Sağlığın tek kelime ile tarifi yapılsa, cevap “denge” olurdu. Meselâ kan şekeriniz düşükse de kötüdür, yüksekse de; tansiyonunuz da öyle. Marifet orta noktayı bulabilmektir, olabildiğince.
•••
Herkes başkalarını kendi gibi bilir. Bir insanı tanımanın en kolay yolu ona “insanlar nasıl sence?” diye sormaktır. Anlatacaklarını dikkatle dinlerseniz aslında kendisini tarif ettiğini fark edersiniz.
•••
Kırmızı şapkalı kız, anneanne kılığına girmiş kurdu tanımayacak kadar aptal değildi. Ama onun kurt olmamasını dilediği için, aldığı cevaplara kolayca kandı. Çoğumuz insanları bu yüzden yanlış değerlendiririz. Gerçekle yüzleşmek istemediğimiz, kandırılmak istediğimiz için.
•••
Ağaca dayanma kurur, insana dayanma ölür. Sizin mutluluğunuz bir başkasına bağlı ise, bu kez de onu bir şekilde kaybetme korkusu ile acı çekersiniz. Kendi ayaklarınızın üstünde durmayı öğrenmelisiniz.
•••
Güzel bir ceketle güzel bir pantolon illa güzel bir takım olmaz. İki insan arasında sorun olması mutlaka içlerinden birinin sorunlu olmasını gerektirmez.
•••
Yolu olmayanın yoldaşı olmaz. Önce kendi yolunuzu belirlemelisiniz, yoldaş (veya hayat arkadaşı) bulmadan önce.
•••
İki mutsuz bir araya gelince bir mutsuz çift olur sadece. Nikâhta keramet vardır sadece, mucize değil. Mutlu bir evliliğin ilk şartı, mutlu insanların evlenmesidir.
•••
Bir insanı anlamak, kendini onun yerine koymakla mümkündür. Ama bu “ben onun yerinde olsam şöyle yapardım” demek değildir. “Acaba nasıl düşünüp hissediyor ki böyle davranıyor” demektir. Bunu yapmanın en kestirme bir yolu da, o kişideki rahatsız edici davranışın benzerini kendimizde aramak, sonra avukat gibi o davranışımızın sebeplerini açıklamak, en sonunda da bulduğumuz açıklamayı o kızdığımız kişiye uyarlamaktır.
•••
Öfkeyi yutmak lâzım, evet, ama yutulan şey hazmedilmezse kusulur bir zaman sonra mutlaka.
•••
İnsanları anlamayan insanlara güvenmez, insanlara güvenmeyen içine kapanır, içine kapanan insanlardan kopar, insanlardan kopan insanları anlamaz, insanları anlamayan insanlara daha da güvenmez, insanlara güvenmeyen içine daha da kapanır, içine kapanan insanlardan daha da kopar, insanlardan kopan insanları daha da anlamaz... ve böylece sürüp gider.
•••
Tüm insanların genetik yapılarının % 99,5 kadarı ortaktır. Farklı yönler sadece % 0,5’tir. Diğer insanlarla aramızda, sandığımızdan çok daha fazla ortak yönümüz var yani. Onları anlamak o kadar zor olmasa gerek.
•••
Anne-babasının bir huyunu beğenmeyen, ama bu huyun sebebini de anlamayan (yani çaresini bulamayan), ileride aynı huya sahip olur.
•••
Çocukların soruları, cevaplandıkça bitmez. Cevaplanmadıkça biter. Özellikle hayatın ve ölümün gerçeği hakkında olanlar.

Medine-web 16 Ağustos 2007 21:17

Cvp: Hayata kalp gözüyle bakmak..
 
nice insan varki çalışacak kalbi yok,
nice insan var ki,kalbi var ama görme melekesi yok,
nice insan var ki,kalbi var kendisi yok,
nice insan var ki,bunlardan hiç birisi yok,
nice insan var ki,kalbi var ama kör,
nice insan var, bakar ama ama görmesi yok,
nice insan var ki,kalbi var gözü var kendisi de var..
dua ile olmak isteyeceğimiz kişilik budur inşaallah.
kuran deyimiyle;göz var görmez,kalp var bilmez,kulak var işitmez..
Allah cümlemize gören gözler,titreyen kalpler,duyan kulaklar,fokur fokur kaynayan imanlar nasip buyursun..
saygılar.

Emekdar Üye 16 Ağustos 2007 21:32

Cvp: Hayata kalp gözüyle bakmak..
 

Amin hocam amin.. bu güzel dualarınıza fokur fokur amin..:23::23::23:



Tefekkür gönülde bir kandildir. Hayır ve şerri fark etmekte, akıl ona

muhtaçtır. Tefekkür, gönülde olan marifeti hazır edip gösterir. Kalbi

gaflet deryasına düşmekten kurtarır. Tefekkür gönüllerin tasfiyesidir.

Murakabelerin başlangıcıdır. Tefekkür hakikat bahçelerinin emsalsiz

ağaçları, çiçekleri, gülleridir. En ince hadiseleri pek aşikar surette

gösteren nurdur. Tefekkür, aynı zamanda eşyanın hakikatini gösteren

bir aynadır. İnce manaların mizanıdır. Tefekkür hikmet kaynaklarından

bir kaynaktır; cevahir gibi ve diğer kıymetli, madenleri bilmek gibidir.

Tefekkür, hikmetleri yakalamak için bir ağ gibidir. İbret nazarlarına

melekedir."

Esma_Nur 26 Eylül 2012 14:14

Cevap: Hayata kalp gözüyle bakmak..
 
Tefekkür, olmayan bir şeyi hayal etmek değil, varlıklardaki manayı görmektir. Tefekkür, kalp gözüyle varlıklara bakmak ve onlarda yazılı ilâhî ibretleri okumaktır.
Etrafımızda ibret alınacak o kadar şey var ki, belki de bu çokluk ve devamlı yüz yüze bulunuyor olmak bizi gaflete düşürüyor. Bu halimize Yüce Rabbimiz şöyle dikkat çekiyor: "Göklerde ve yerde (birliğimizi ve kudretimizi gösteren) nice deliller vardır ki, hergün onların yanından geçiyorlar, fakat hiç ibret almadan yüz çevirip gidiyorlar." (Yusuf/105)

mehmet akif2 20 Mayıs 2014 14:59

Cevap: Cvp: Hayata kalp gözüyle bakmak..
 
Alıntı:

Abdulmelik Üyemizden Alıntı (Mesaj 1958)
nice insan varki çalışacak kalbi yok,
nice insan var ki,kalbi var ama görme melekesi yok,
nice insan var ki,kalbi var kendisi yok,
nice insan var ki,bunlardan hiç birisi yok,
nice insan var ki,kalbi var ama kör,
nice insan var, bakar ama ama görmesi yok,
nice insan var ki,kalbi var gözü var kendisi de var..
dua ile olmak isteyeceğimiz kişilik budur inşaallah.
kuran deyimiyle;göz var görmez,kalp var bilmez,kulak var işitmez..
Allah cümlemize gören gözler,titreyen kalpler,duyan kulaklar,fokur fokur kaynayan imanlar nasip buyursun..
saygılar.

evet000ArO*


SAAT: 15:15

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306