Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KUR'ÂN-I KERİM.::. > Kurân-ı Kerîm > Kur'ân-ı Kerim Genel

Konu Kimliği: Konu Sahibi Hazan Mevsimi,Açılış Tarihi:  27 Ocak 2010 (21:17), Konuya Son Cevap : 28 Ocak 2010 (01:27). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 27 Ocak 2010, 21:17   Mesaj No:1
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Hazan Mevsimi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 11236
Üyelik T.: 19 Aralık 2009
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 338
Konular: 71
Beğenildi:4
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Kuran ayetlerı ısıgında resulune ıttıba

Kuran ayetlerı ısıgında resulune ıttıba

De ki: “Allah’ı seviyorsanız bana tabî olun ki, Allah’ta sizi sevsin...”

İttiba’ sözcüğünün anlamını vererek yazımıza başlamak istiyoruz. İzlemek, ardına düşmek, uymak anlamlarına gelen “tebia’ ” kökünden türeyen “ittiba’ ” kelimesi, tabi olmak, ardı sıra gitmek, peşinden yürümek, izlemek manalarını ihtiva eder.1

Allah Teâlâ’nın rızasına tabi olma, peygamberlere, onlara indirilen vahye ve kitaplara uyma, hidayete, hakka ve Kur’ân’a bağlanma, mü’minlerin yolundan gitme gibi İslam dininin temel noktasını teşkil eden ilkeler, “İttiba” kavramı ile ifade edilmiştir. Keza hevâ ve heveslere, şeytana, zalimlere ve müfsitlere tabi olma, zanna ve mü’minlerin yolunun dışında bir yola uyma gibi konular da yine “ittiba” kavramı ile anlatılmıştır.2

Çeşitli âyetlerdeki “Muhammed (s.a.v)’e ve ona indirilen vahye tabi olma” ile ilgili emir ve açıklamalar, konumuzun özünü teşkil etmektedir. Allah Teâlâ, bütün mü’minlerden Peygamber (s.a.v)’e uymalarını, onun yolunda yürümelerini, ona bağlanmalarını ve onu sevmelerini emretmektedir. Allah Teâlâ, O’nun zatını ve uygulamalarını üsve-i hasene (güzel bir numune) kılmıştır. O’nun rehberliği olmadan, Kur’ân’ın anlaşılması mümkün değildir. Zira, Allah Teâlâ O’na sadece Kur’ân’ı duyurma görevini vermemiş, aynı zamanda onu açıklama görevini de vermiştir. Nitekim bir âyet-i kerimede bu görev şöyle açıklanmaktadır: “…İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Kur’ân’ı indirdik.”3

Allah Resûlünün açıklamalarına, onun pratik olarak uyguladıklarına “ittiba” etmeden, İslamî hayatın teşekkülü düşünülemez. İslam âlimleri nezdinde dinin birinci temel kaynağının Kur’ân olduğunda şüphe bulunmadığı gibi, sünnetin yani Resûlullah (s.a.v)’in kavlî, fiilî, takrîrî uygulamalarının da ikinci kaynak olduğunda asla tereddüt yoktur. Bu noktada tereddüt edenlerin, itibara alınacak bir delilleri yoktur. Böyle bir yola tevessül edenlerin, kafa karışıklığına yol açacak beyanları, Kur’ân’ın, Allah Resûlüne tabi olma konusundaki emirleri ile çelişmektedir.

Ashabtan Sa’d (r.a), Hz. Âişe’ye “Ey mü’minlerin annesi! Bana Resûlüllah (s.a.v)’in ahlakını anlat” dedi. Hz. Aişe “Sen, Kur’ân okuyorsun değil mi?” deyince Hz. Sa’d “Evet okuyorum” cevabını verdi. Bunun üzerine Hz. Âişe ‘İşte Peygamber (s.a.v)’in ahlakı Kur’ân’dı.’dedi.”4 Görüldüğü gibi, Peygamber Efendimiz, Kur’ân’ın canlı örneği idi. Resûl-i Ekrem, Kur’ân’ı ümmetine tebliğ etmekle kalmamış, bizzat onun hükümlerini kendisi uygulayarak onlara rehberlik etmiştir. Bu sebeple hiçbir surette onu aradan çıkararak ve onun sünnetini terk ederek, Kur’ân’ın anlaşılması tasavvur edilemez.

Allah Teâlâ, Resûlüllah (s.a.v)’e tabi olmayı, onu sevmeyi, kendine tabi olma ve sevme derecesine yükseltmiştir. “(Resûlüm!) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın…”5

Yukarıdaki âyetin iniş sebebi şöyle anlatılır: Resûlulah (s.a.v), zamanında bir topluluğun “Ey Muhammed! Allah’a yemin ederiz ki, şüphesiz biz Rabbimiz’i (çok)seviyoruz” demeleri üzerine Allah Teâlâ bu âyeti indirmiştir. Bu âyette Allah Teâlâ, Peygamberi Muhammed (s.a.v)’e tabi olmayı, kendi sevgisine bir alâmet kılmıştır.6 Bir başka iniş sebebini Taberî şöyle açıklar ve bu görüşü tercih ettiğini söyler. Necran Hıristiyanları Peygamber (s.a.v)’in ziyaretine gelirler. İsa (a.s) hakkında onu yüceltici sözler söylerler ve bunu da Allah sevgisinden dolayı yaptıklarını bildiriler. Bunun üzerine Allah Teâlâ bu âyeti indirir ve Peygamber (s.a.v)’e Necran Hıristiyanlarına şöyle demesini emreder: “İsa (a.s) hakkındaki sözlerinizi, Ancak Allah Teâlâ’yı yüceltmek ve O’nu sevmek için söylediğinizi iddia ediyorsanız, Muhammed (s. a.v)’e tabi olun.”7 Her iki iniş sebebi de Hz. Muhammed (s.a.v)’e tabi olmanın, onun sünnetine uymanın gerekliliğine işaret etmektedir. Allah Teâlâ’nın sevgisine ve bağışlamasına mahzar olmanın yolu, ancak Peygamber (s.a.v)’in getirdiklerine iman etmekle ve onun sünnetine tabi olmakla mümkündür. Dünya ve âhirette gerçek anlamdaki başarının ve kurtuluşun ancak Peygamber (s.a.v)’e tabi olmakla temin edileceğini Kur’ân şöyle bildirir:

“Yanlarındaki Tevrat ve İncil’de yazılı buldukları o elçiye, o ümmi Peygamber’e tabi olanlar (var ya), işte o Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder, onlara temiz şeyleri helâl, pis şeyleri haram kılar. Ağırlıklarını ve üzerlerindeki zincirleri indirir. O Peygamber’e inanıp ona saygı gösteren, ona yardım eden ve onunla birlikte gönderilen nûra (Kur’ân’a) tabi olanlar var ya, kurtuluşa erenler onlardır.”8

Resûl-i Ekrem’in risâletine inanmayan, ona destek olmayan, ona yardım etmeyen, ona tabi olmayan, ona indirilen Kur’ân’ı kabul etmeyen hiçbir kimse kurtuluşa eremez. Bütün Peygamberlere, onlara gönderilen kitap ve sahifelere inanmak, imanın temel esaslarındandır. Peygamber (s.a.v)’in risâletinden sonra kıyamete kadar yaşayacak olan herkesten; bütün Hıristiyanlardan, Yahudilerden ona tabi olmaları ve iman etmeleri istenmiştir. Onun peygamberliğini kabul etmeyen, ona indirilen Kur’ân’ın Allah tarafından gönderildiğine inanmayan hiçbir kimse mü’min sayılmaz. Yukarıdaki âyet bu gerçeği gayet veciz bir şekilde açıklamaktadır. Bir sonraki âyette de bu durum teyit edilerek şöyle buyurulur:

“De ki: Ey insanlar! Gerçekten ben sizin hepinize, göklerin ve yerin sahibi olan Allah’ın elçisiyim. Ondan başka ilah yoktur. O, diriltir ve öldürür. O halde Allah’a ve ümmi peygamber olan Resûlüne iman edin. O, Allah’a ve O’nun kelimelerine iman getirendir. Ona tabi olun ki hidayete eresiniz.” 9

Bu âyet, Hz. Muhammed (s.a.v)’in cihanşümul bir Peygamber olduğunu açıklamaktadır. Peygamber Efendimiz, diğer peygamberler gibi, yalnız kendi kavimlerine, belirli bir bölgeye gönderilen bir peygamber değildir. O, bütün insanlara ve cinlere gönderilmiş bir peygamberdir. O’nun tebliğ ettiği ilâhî hükümler, sadece bir milletin, bir kavmin, bir topluluğun kurtuluşuna değil, bütün insanların saadetine vesiledir. Bu sebeple, ona tabi olanlar ve onun peygamberliğine candan inanalar, rahmet ve kurtuluşa erecek ve hidayet dairesinin içerisine girebileceklerdir.

Mü’minin bütün sevgisi, Allah için, Allah yolunda ve Allah’ın rızasını kazanmak uğrunda olur. Allah’ın dini de tevhid ve İslam olduğundan, sevgi hep bu çerçevede dolaşır, durur. İtaat ve ibadet için gösterdiği iradede, ancak bu din hakim olur. O halde Allah’ı sevenler, “Ben özümü Allah’a teslim ettim, bana uyanlar da öyle”10 diyen ve bu dini tebliğ eden Resûlulah’a karşı gelmemeli, onun gibi ihlas ve samimiyetle “Ben özümü Allah’a teslim ettim” demeli, dini hayatta Hz. Peygamber (s.a.v)’e, onun tebliğine uymalı ve onu örnek almalıdır. Bunun zıddı, “Ben Allah’ı severim, ama emrini dinlemem, O’nun sevdiğini sevmem, O’nu sevenleri, O’nun yolunu gösterenleri, O’nun seçip gönderdiklerini sevmem, onlara benzemek istemem” demektir. Allah Resûlüne uymak istememek “Ben özümü Allah’a teslim ettim” dememek ve bu düstur ile hareket etmemektir. Bu da Allah’ı sevmemek ve rahmetinden mahrum kalmaktır.

Peygamber (s.a.v)’e uymanın gerekliliği, onun sırf Allah’ın Resûlü, görevlendirdiği peygamberi, dinin tebliğcisi, hidâyetinin ve emirlerinin bildiricisi ve habercisi olduğundan dolayıdır. Allah Teâlâ’nın elçisine itaat etmekten kaçınanlar, Allah’a ibadet ve taattan kaçınan kâfirlerdir. Allah da kâfirleri sevmez ve küfrün hiçbir çeşidine razı olmaz.11

Allah Resûlüne tabi olmak ve onu sevmek, Allah’a itaat etmek ve Allah’ı sevmektir. Zira Peygamber (s.a.v), Allah’ın elçisidir. O’nun adına tebliğini yapar, O’nun emir ve yasaklarını açıklar, uygular ve bu anlamda ümmetine örnek olur. Allah Resûlüne itaat, doğrudan doğruya Allah’a itaattir. Hz. Peygambere tabi olmak ve ona itaat etmek, elçiyi gönderene itaat etmek anlamındadır. Bu bakımdan, Resûlullah (s.a.v)’e ittiba farzdır.


Dr. Kerim Buladı



Dipnotlar: 1) İbn Manzûr, Lisânü’l-Arab, Beyrut, 1999, II, 13-15, (tebia’ maddesi); Osman Develliogğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Ankara, 1978, I, 564. 2) Muhammed Fuad Abdulbaki, Mu’cemü’l-Müfehres li elfâzi’l_Kur’ani’l-Kerîm, İstanbul, ts. s. 150-152. 3) Nahl, 16/44. 4) Müslim, Müsâfirûn, 139; Tirmizî, Birr, 69; İbn Mâce, Ahkâm, 14; Ahmed b. Hanbel, VI, 54, 91. 5) Âl-i İmrân, 2/31. 6) Bkz. Muhammed b. Cerîr et-Taberî, Câmiu’l-Beyân fî Tefsîri’l-Kur’ân, Mısır (Kahire), 1981987, c. III, cz. III, 155; Muhammed eş-Şevkânî, Fethu’l-Kadîr, Beyrut, 1994, I, 420. 7) Bkz. Taberî, a.g.e., III, 155-156. A’raf, 7/157. 9) A’raf, 7/158. 10) Âl-i İmrân, 3/20. 11) Geniş bilgi için bkz. Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’ân Dili, Sadeleştirenler, İsmail Karaçam ve Arkadaşları, Almanya, ts. II, 342-344.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Hazan Mevsimi 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Sevginin Üç Dili Makale ve Köşe Yazıları su damlası 2 2055 16 Mart 2010 17:30
Akıllı anneler medyadan daha güçlüdür Çocuk ve Aile Sağlığı Nesli_Nur 2 1969 16 Mart 2010 17:25
Kur'an Açısından Sömürü ve Sömürgeciler Kur'ân-ı Kerim Genel Hazan Mevsimi 0 2103 15 Mart 2010 23:59
Zor İnsanlarla Diyalog Nasıl Kurulur? Bilgi Dağarcığı GÖKCEN_AZRA 6 3638 06 Mart 2010 17:27
Tüketerek Tükenenlerden Olmamak İçin Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler Hazan Mevsimi 0 1380 04 Mart 2010 17:17

Alt 28 Ocak 2010, 01:27   Mesaj No:2
Medineweb Sadık Üyesi
medinelii - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:medinelii isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1808
Üyelik T.: 11 Mayıs 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:42
Mesaj: 657
Konular: 89
Beğenildi:4
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart RE: Kuran ayetlerı ısıgında resulune ıttıba

allah razı olsun, güzel bir açıklama.
Rabbine adanmış bir yürek isteniliyorsa peygamber (sav) efendımızın ahlakını takıp etmeli yine onu Rabbimiz için sevmeli...
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Kuran Filmleri - enderhafızım Film Kutusu 2 02 Temmuz 2020 15:20
KURANDA SEVGİ AYETLERİ FECR Kur'ân-ı Kerim Genel 9 04Haziran 2018 12:15
kuran SEHER GÜLÜ Soru Cevap Arşivi 5 04 Temmuz 2013 21:50
KURAN'DA FİTNE İmamHüseyin Kur'ân-ı Kerim Genel 3 02 Kasım 2009 00:03
Kuran okumak ve dua etmek mi, yoksa Kuran ilmi öğrenmek mi daha faziletlidir? _bülbül_ Bilgi Dağarcığı 0 10 Nisan 2009 14:46

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.