Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları

Konu Kimliği: Konu Sahibi Mevlüt HÖNÜL,Açılış Tarihi:  20 Mayıs 2012 (21:55), Konuya Son Cevap : 20 Mayıs 2012 (21:55). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 20 Mayıs 2012, 21:55   Mesaj No:1
Medineweb Aktif Üyesi
Mevlüt HÖNÜL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Mevlüt HÖNÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 18779
Üyelik T.: 20 Mayıs 2012
Arkadaşları:6
Cinsiyet:
Memleket:Malazgirt
Yaş:47
Mesaj: 151
Konular: 93
Beğenildi:17
Beğendi:0
Takdirleri:32
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Allah ve Elçisine Karşı Savaş Açanlar /Mevlüt Hönül

Allah ve Elçisine Karşı Savaş Açanlar /Mevlüt Hönül

ربو

رَبَا يَرْبُو رُبُوًّا رِبَاءً

Artmak, fazlalaşmak, neşv-ü nema bulmak. İsmi Faili: الرَّ ابٖي رَابٍ Müennes (dişi)i : رَابِيَةً İsm-i tafdili: أَرْبٰى
Nema bulmak, kabarmak رَبَتْ Hac-5 Fusilet-39 Artmak: يَرْبُوا Rum-39 Artan, yükselen, üste çıkan : رَابِیًا Ra’d-17 Fazla şiddetli : رَابِيَةً Hakka-10 Daha ziyade, daha kuvvetli: اَرْبٰى Nahl-92 Yüksek tepe رَبْوَةٍ Mü'minun-50

رِبَو
Artma. Yükselme, fazlalaşma, nema, yükseğe çıkma.

Bakara-188-275-276-278 -279 Ali İmran 130 Nisa-160-161

Riba: Kavramına ‘’Faiz’’ isminin kullanılmasındaki amaç 19 y.y içerisinde devletin ‘’Riba’’ ile borçlanmasına oluşacak dini tepkileri bertaraf etmek için kullanılan bir hiledir. Çünkü Osmanlının ribaya bulaşması kendi sonunu hazırlamıştır. Dış ülkelerden alınan faizli paralar batmasına sebep olmuştur.

Öyleyse yakınlarınıza, muhtaçlara ve yolculara haklarını verin; bu, Allah'ın rızasını kazanmak isteyenler için en doğrusudur: çünkü mutluluğa erecekler onlardır!

Ve (unutmayın! Başka) insanların malvarlığı sayesinde, artsın diye faizle verdikleriniz (size) Allah katında bir artış sağlamaz. Oysa Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için karşılıksız verdikleriniz (O'nun tarafından bereketlendirilir,) işte onlar, (bu şekilde Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak isteyenler,) ödüllerini kat-kat artıranlardır!
(Rum-38-39)

Böylece, o zaman, Yahudi itikadına mensup olanlar tarafından işlenen zulümden dolayı, (daha önce) tattırdığımız hayatın bazı nimetlerinden onları yoksun bıraktık; (böyle yaptık), çünkü Allah yolundan her an sapmaktaydılar,

Yasaklandığı halde faiz alıyorlardı ve başkalarının malını haksız yere harcıyorlardı. (Böylece,) onlar arasından hakikati inkâr (etmeye devam) edenler için şiddetli bir azap hazırladık.
(Nisa-160-161)

Siz ey imana ermiş olanlar! Ribayı kat-kat arttırarak boğazınıza geçirmeyin; ama Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun ki mutluluğa erebilesiniz;
(A’li İmran-130)

Birbirinizin mallarını haksız şekilde yiyip tüketmeyin ve başkalarına ait meşru mallardan hiçbirini bilerek haksızlıkla tüketmek için hukuki hilelere başvurmayın.
(Bakara-188)

(Ve) Allah yoluna kendilerini tamamen adamış oldukları için yeryüzünde (rızık aramak niyetiyle) gezip dolaşamayan muhtaçlar(a yardım edin). (Onların durumunun) farkında olmayan, onları zengin zanneder, çünkü (istemekten) çekinirler; (ancak) sen onları (bazı) özelliklerinden tanıyabilirsin: insanlardan arsız bir şekilde istemekten kaçınırlar. Ve onlara ne iyilik yaparsanız, doğrusu Allah hepsini bilir.

Servetlerini (Allah rızası için) gece ve gündüz, gizlice ve açıkça harcayanlar, mükâfatlarını Rablerinin katında göreceklerdir: onlara ne korku vardır, ne de üzülürler.
(Bakara-273-274)

FAİZ yiyen kimseler, başka değil sadece şeytanın dokunarak aklını çeldiği kimse gibi hareket ederler. Çünkü onlar ‘’Alışverişte Faiz gibidir’’ derler. Oysaki Allah alışverişi helal faizi haram kılmıştır. Her Kim Rabbinden kendisine nasihat gelir gelmez bu işe son verirse, evvelki kazançları ona, onun hakkında karar vermekte Allah’a kalır. Her kimde dönerse, içerisinde kalıcı oldukları ateşe mahkûm olanlar işte bunlardır.
(Bakara-275)

FAİZ yiyen kimseler, başka değil sadece şeytanın dokunarak aklını çeldiği kimse gibi hareket ederler:

Şeytanın dokunması, çarpması: İnsanın akli melekelerini kullanmaması, heva ve hevesleri ile hareket etmesi, maddi manevi ihtiraslara esir olma, aklını yitirmesi gibi insanı insanlıktan çıkaran her tür davranış ve düşünce biçimidir. Bu şahısta olabilir, rejimde olabilir.

Günümüzde Tefecilik yaparak mazlumları, darda kalmışları, yoksulları sömüren namussuz taife, toplum arasında insanların aslandan kaçtıkları gibi onlardan kaçtıklarına, onların bulunduğu herhangi bir mekanı terk ettiklerine, dünyevi hiçbir konuda kimsenin onlar ile muamelede bulunmadığına ve yaptığım iş tecrübelerine dayanarak en çok psikoloji sara vb ilaçları kullananların onlar olduğuna şahid olmuşumdur. Haksız yollar ile elde ettiklerini Yüce Allah ahirete bırakmadan bu dünyada cezalandırmaktadır.

Ayeti kerimede geçen ‘’ يَتَخَبَّطُهُ الشَّيْطَانُ مِنَ الْمَسِّ ‘’ yetehabbetuhuş şeytanu minel mess, ayeti kerimesi riba ile muamele yapanları delirmiş, saraya tutulmuş gibi korkunç bir tasvir ile tehdit etmektedir. Şeytanın çarpmasını tefsirlerin geneli ahiret alemindeki uyanışa yorar iken. Aslında şahadet alemine ait olan, sapkınlaşma haktan kopuş şeytanlaşmaya, maddi anlamda refah içerisinde olduğu halde sıkıntı, ızdırap ve ruh hastalıkları ile harap olmaya işaret eder.

Yetehabbetuhu(ş): Hırpalamak, Çarpmak

Şeytanu: Şeytanlık yapan inatçı zorba, bozgunculuk ve şer hususunda teşvikte bulunan habis mahluk.

Minel mess: Delilik, deliliğe tutulma.

(Musa "Git artık" dedi (ona), "ama şunu bil ki, bundan böyle hayat boyunca 'Bana dokunmayın! demekten ibaret olacaktır senin payına düşen! (Öte dünyada ise) hiç kuşkusuz, kaçıp kurtulamayacağın bir yazgı beklemektedir seni! Şimdi bak, kendini her şeyinle adayarak tapındığın şu düzmece tanrına: onu nasıl yakacağız ve sonra toza toprağa çevirip nasıl denize savuracağız!
(Taha-97)

Ayette geçen misase: Temas dokunma Samiri şu cezaya çarptırılmıştır: Halkın ona karşı ürkek durup kendisinden uzaklaşmaları; Onun da halka karşı ürkek durup kaçması. Bu cezaya çarptırılan samiri daima halktan kaçar ve kendisine yaklaşmak isteyen biri olursa Ona dokunma bana derdi Ayette geçen لَا مِسَاسَCümlesi, cümlei haberiye olup nehiy manasındadır. Yani: ‘’Dokunmayın Bana’’ demektir.

Allah faizli kazançları bereketten mahrum eder, ama karşılıksız yardımları kat-kat arttırarak bereketlendirir. Allah, inatçı nankörleri ve günahta ısrarlı olanları sevmez
(Bakara-276)

İmana ermiş olanlar, doğru ve yararlı işler yapanlar, namazlarında dikkatli ve devamlı olanlar ve karşılıksız yardımda bulunanlar; işte onlar mükâfatlarını Rablerinden alacaklardır ve onlara ne korku vardır, ne de üzülürler.

Siz ey imana ermiş olanlar! Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun ve eğer (gerçekten) müminseniz faizden doğan kazançların tümünden vazgeçin.

Çünkü eğer böyle yapmazsanız, bilin ki Allah'a ve Elçisine savaş açmış olursunuz. Ama eğer tevbe ederseniz, ana-paranız(ı geri almay)a hak kazanırsınız: Böylece ne haksızlık yapmış ne de haksızlığa uğramış olursunuz
(Bakara-277-278-279)

(Ayeti kerimelerin Allah resulünün vefatına yakın indiğini ve Allah resulünün bunları tam açıklamadığı hususunda var olan rivayetler öncelikle Veda hutbesinde geçen sözlere ters düşmekte ve doğruluğunda şüphe uyandırmaktadır.)

Kat-Kat arttırma borç vermek sureti ile zayıf kesimlerin kodamanlarca sömürülmesinden doğan kazançtır.
İnsanların kazançlarını,faiz,sahtekarlık,yağmacılık,beleşçili k,rüşvet,gasp gibi gayri meşru yollar ile elde etmeye çalışanlara karşı İslam’ın helal kazanç ile belirlediği kurallar bugün kapitalist sistemlerin bu denli fahşa boyutlarda büyümesine engeller.

Özellikle son yıllarda, İslamın itikadi, ahlaki ve hukuki hükümleri üzerinde bir çok tartışmalar hakk arayışı içerisinde olan Müminlerin gönüllerine bir çok şüphe ve tereddüt koymaya çalışanlar, reform gibi isimler altında değişiklikler ile yapmaya çalışmaktadırlar.

Kur’anın hükümleri net olup hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak derecede sabittir.Beşeri hükümler ise birçok şüphe ile yok olmaya mahkumdurlar.Toplumsa ve bireysel haklarda sosyal dengenin sağlanmasındaki en büyük etken yardımlaşmadır.

İslam zengin ve fakir arasındaki dengeyi iki kavram üzerinden sağlar ‘’İnfak ve Riba’’ İnfak ile mazluma yoksula miskine darda kalmışa akrabaya karşı merhameti emrederken. Özellikle beşeri ahlaksızlık olan Ribayı ‘’Haram’’ kılarak merhametsizliği, zulmü ve haksız kazancı ortadan kaldırmayı amaçlar.

Cabir şöyle der:
"Allah Resulü Muhammed (s.a.a) faizi alana, verene, bu muameleyi yazana ve ona şahit olanlara lanet etti.

Allah Resulü Muhammed (s.a.a.) İbn Mes’ud’dan nakledilen bir hadis-i şerifte, faiz yiyene de yedirene de, yani alana da verene de lanet etmiştir.

Ebu Davud ve Tirmizi'nin rivayetlerinde; “(Faiz muamelesine) şahitlik edenlere de bu muameleyi yazana da Allah lanet etsin ...” ilavesi vardır. Ebu Davud, Büyu 4, (3333); Tirmizi, Büyu 2, (1206); İbnu Mace, Ticaret 58, (2277).Müslim, Müsakat 25, (1579)

Kapitalizmin gelişmesi spekülasyon ve faiz ile mümkündür. Servet hususunda Allah kimilerini kimilerine yardım etmek için rızıklandırır. Bu rızıklandırma da mal yığarak hadsiz servetlere sahip olmayı yasaklamaktadır. Farklı sınıflar arasında dengeyi sağlamak adına servetin belli güçlerde birikmesini engellemek için İnfak’ı emreder. Bu sistem sayesinde toplumsal denge ve mülkün dağılımı sağlanmaktadır.

Günümüzde ‘’Riba’’ kavramını yumuşatarak a ve b isimleri ile meşru kılmaya çalışan, İlim ehli olduklarını söyleyenlerin Allah’ın hükmü üzere hüküm koyduklarını anlamaları için vermiş olduğum ayeti kerimeler yeterli gelmiyor mu?

Ayeti kerime’de ‘’Allah ve elçisine savaş’’ olarak geçen, haksız her tür kazanç ve kazanç yolları İslam esaslarına göre ‘’Haram’’ kılınmıştır Allah’ın haram kıldığını kimse helal kılamaz kimsenin haddine de değildir. Sözde Faizsiz kazanç adı altında şirketleşen kuruluşların, borcunu gününde ödeyemeyenlere karşı kat-kat arttırarak almış olduklarına vade farkı vb isimler ile kılıf arayan finans kurumları Yahudi bankalarından daha ileri derecede riba ile işlem yapmaktadırlar.

Son söz olarak:
Temelleri (Riba) Faiz üzere kurulmuş, elde edilmiş her tür inanç ve kazanç Allah ve Elçisine savaş açmış gibidir.

MEVLÜT HÖNÜL
MALAZGİRT
29.01.2011


www.medineweb.net
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Mevlüt HÖNÜL 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Seküler Cemaat-Tarikatlar ve Modern Kölelik Makale ve Köşe Yazıları AlimOğlu 47 18128 15 Eylül 2016 23:11
Akletmez misiniz? Mevlüt HÖNÜL Makale ve Köşe Yazıları Mevlüt HÖNÜL 0 2462 18Haziran 2016 01:59
İRTİCA’YA KARŞI İSLAM / Mevlüt HÖNÜL Makale ve Köşe Yazıları Yitiksevda 4 2071 22 Şubat 2016 22:34
Mü’min Kime Derler? /Mevlüt HÖNÜL Makale ve Köşe Yazıları Mevlüt HÖNÜL 0 1748 26 Ocak 2016 22:38
Allah’ın Hükmüne Meydan Okuyanlar/ Mevlüt Hönül Makale ve Köşe Yazıları 'Yolcu' 3 2137 10 Mayıs 2015 22:35

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Allah’ın Hükmüne Meydan Okuyanlar/ Mevlüt Hönül Mevlüt HÖNÜL Makale ve Köşe Yazıları 3 20 Kasım 2015 20:46
Savaş Çığırtkanları/Mevlüt hönül Mevlüt HÖNÜL Makale ve Köşe Yazıları 1 23 Eylül 2014 21:38
Allah’a kul- muhammed’e ümmet-olabildik mi? / Mevlüt Hönül Yitiksevda Makale ve Köşe Yazıları 6 18 Aralık 2012 00:49
Siyonist Zalimlere Karşı Birlik Olabilmeliyiz /Mevlüt Hönül Mevlüt HÖNÜL Makale ve Köşe Yazıları 0 28 Mayıs 2012 01:29
İlk Kur’an Müfessiri Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.a)/Mevlüt Hönül Mevlüt HÖNÜL Makale ve Köşe Yazıları 5 07 Ağustos 2010 09:44

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.