Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları

Konu Kimliği: Konu Sahibi günışığı,Açılış Tarihi:  26 Ağustos 2007 (03:16), Konuya Son Cevap : 20 Mayıs 2015 (00:09). Konuya 54 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 18 Nisan 2008, 00:36   Mesaj No:11
Medineweb Aktif Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:sessiz23 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1256
Üyelik T.: 07 Nisan 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 166
Konular: 77
Beğenildi:7
Beğendi:0
Takdirleri:37
Takdir Et:
Standart Cvp: SELAM SANA YA MUHAMMED MUSTAFA

Habibullah
Bir kimse ki olsa birine âşık
Eğer bir de olsa aşkında sadık

Feda eder ona bütün malını
Hem de esirgemez asla canını

Daha kıymetlidir sevdiği candan
Can ne ki, üstündür iki cihandan

Reddetmez, mahbubun hiçbir sözünü
Peki, der ekşitmez asla yüzünü

Onun her zahmeti rahmettir ona
Onun her hizmeti minnettir ona

Sever sevdiğinin sevdiğini de
Hem sever köyünün köpeğini de

Onun düşmanına hep düşman olur
Onu biraz üzse çok pişman olur

Kul kulu sevince, olursa böyle
Yâ Mevlâ severse, ne olur söyle

İşte yüce Mevlâ izzeti ile
Sevdi Resulünü kudreti ile

Onu kendisine habib eyledi
Hasta gönüllere tabip eyledi

Dünyada ne kadar deniz var ise
Mevlâ hepsini de mürekkep etse

Melek, ins ve cinne verse kalemi
Kâğıt yapsa on sekiz bin âlemi

Yıllarca yazsalar, onun methini
Yine yapmazlar binde birini

Ona yakın olmak büyük nimettir
Ayağının tozu cana minnettir

Vasfına olamaz kimse tercüman
O olmasa idi, olmazdı cihan

Yâ Rabbi habibinin hürmetine
Kavuştur bizleri şefaatine
Alıntı ile Cevapla
Alt 18 Nisan 2008, 20:58   Mesaj No:12
Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:47
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:48
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart Cvp: Selam Sana Ya Muhammed Mustafa


Güzel bir yazı ilede konuya iştirak edelim.
Leylime dolan Nur, Efendim ;
Sensiz geçirdiğim anın kim bilir kaçıncı gününün, kaçıncı saatini yaşamaktayım bugün. Kırık, dökük duvarımdaki ata yadigârı guguklu saatim, kim bilir kaçıncı kez tik-tak’ larıyla Sensizliğimi haykırdı bana.
Çok mu zaman oldu, bilemedim.
Ve ben, uyku perisini küstürdüğüm andan beridir hep SEN’ i diledim, hep SEN’ i bekledim, Efendim; belki bir gün kimsesizliğime Kimse olursun, şu fakir gönlüme teşrif edersin diye o nurdan çehreli Cemalinle.
Şimdi şükür O’na(c.c) ki karşımdasın, şükür O’na
(c.c) ki Gül kokunu hissedebiliyorum, güller içinde nura gark edilmiş Gül Cemalini izleyebiliyorum, hicabımdan paramparça olmuş yüreğimle. Dilerim O’ ndan(c.c) ki bir ömür boyu öylece karşımda dur. Tüm seslerimi kurban edeyim ben de yoluna. Sessizliği seninle doldurayım varlığıma. Önce nurunla gark olayım sonra tekrar tekrar Sende yitip yeniden Varlığında doğayım…
Ama ne olur şimdi izin ver de melalimi anlatayım. İnsanoğlundan, ten bezmimden dert yanayım, ağlayayım ağlayayım da çevrendeki gülleri gözyaşlarımla sulayayım. Bir rayiha misali bendimden Bendine varayım.
Takvim yapraklarına dahi sığmayan bir firak yazılmış kaderime ve ben nicedir içimdeki ateşi geceme sığdırmaya, hasretimi karanlıklarla örtmeye çalışıyorum Efendim dilimde SETTAR ismi celiliyle.
Gündüzlerim mi?
Gündüzlerim ziyan, gündüzlerim harap…
İnsanoğlu yaşayan bir ölü misali bitap…
Ve benim hikâyemde…
Hallac’ ın, Nesîmî’ nin, Bistamî’ nin, tüm hikâyelerin aksine, ışıkla karanlığın savaşında kazanan karanlık oldu. Işığım ardından toplayıp eşyalarını giderken hayal köşkümü depremlerle yıktı ve bir ömrü, ömrümü de tamamen enkaza döndürdü. Şimdi aklımın düşünceleri hezeyanlar içinde… Üftâde yalnızlıkları soluyorum, hasret acısının en çok ona yakıştığı, uzun gecelerimde…
Bilir misin Efendim, ben her gece Seninle uyurum, her sabah güneşi Seninle selamlarım. Issız odamda bir gece yarısı şimşek çaktığında ya da gürüldediğinde sema tüm sığınağım, karanlık sokaklarından geçerken şehrin, rüzgârın Hû’ larına karışan tüm nakaratlarım Sensin.
Aşığın kâinatta Elif diye diye maşukunu araması misali her bir yağmur damlası Sen diye diye düşer canıma. Odamın perdesini hafifçe kımıldatan rüzgâr Seni fısıldar kulağıma. Gecelerim gündüzlerime Seninle bağlanır ve kitaplarımın en can alıcı cümleleri hep Seninle başlar, hep Seni anlatır.
Kelimelerim…
Kelimelerimse büyük harflerle hep Seni yazar, küçük harflerle beni; keşke tüm büyüklükleri cem’ etmiş varlığınla bir ömür misafir edebilsem küçüklüğümde Seni.
Kader hükmü yazılırken Levh-i Mahfuz’ a düşüp Kader Kalem’ inin bağrına kadim bir sır olduğum anda, kalem ince ince işlemeye başlamıştı önce ruhumu sonra sınırlarımı yani bedenimi. Gözlerime henüz fer damgası vurulmamıştı, burnuma his tohumları atılmamıştı Seni yaşadığımda yüreğimde. O an bir Ah’ la aldığım ilk nefesi dünyaya buyur edildiğimde Sen diye geri verdim. Şimdi, ne zaman yüreğimi dinlesem her nefes alış-verişinde Ah Sen diye zikredişini dinlerim.
Ah Sen…
Ah Sen…
Keşke Efendim, varlığımda Varlığının yerini anlatabilmem için daha süslü kelimelerim, daha kafiyeli cümlelerim olsaydı ama gel gör ki zihnimde yok senden gerisi. Artık bu hasrete dayanmak can üzre oldu da aştı yüreğimi.
Şimdi nihânice nigâhban bakışlarını nazar et yüzüme de söyle bana; bir Azrail ziyareti mi, bir İsrafil nidası mıdır yüreğimin beklediği Sana kavuşmak için?
Uzat bana ab-ı hayat dağıtan, pak ellerini de bir yol göster bu tenperver dünyadan, sınırlarımdan kurtulmam için…
Ne olur Efendim…
Ne olur…
*********





Bir susuşla sustum…



Bin yıldır konuşmayı bekleyen bir lâl misali döktüm içimdeki tüm ateşten kelimeleri ardından seslerimi sessizliğe terk edip sustum.



An mıydı yoksa asır mıydı geçen zaman susuşlarımda bilemiyorum.



Sadece bir bakıştı, sadece yoluna kurban olunacak bir bakıştı sessizliğimi bozan…



Varlığımda arayış çanlarının çalmasına sebep olan…



“ SABIR “ diyen bir bakış…



Yakarışlarımı “ SABR “ a gark eden bir arayış…





***********



Ve ben şimdi hala nefes alıp veriyordum.





Ah Sen…



Ah Sen… diye…
[/quote]
Alıntı ile Cevapla
Alt 03 Temmuz 2008, 10:59   Mesaj No:13
Medineweb Sadık Üyesi
AŞK'ÜL İSLAM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:AŞK'ÜL İSLAM isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38
Üyelik T.: 30Haziran 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:43
Mesaj: 984
Konular: 245
Beğenildi:29
Beğendi:0
Takdirleri:146
Takdir Et:
Standart Selam Sana Ya MUHAMMED MUSTAFA...

Gelişini haber verdi Nebîler,
Son dönemde gelir Ahmed dediler,
Melekler yoluna güller serdiler,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Nûr-ı çeşmin gönüllerde zevk sefa.

İsrafil ninniler söyledi cana,
Çocuklukta özlem duydun babana,
Anam babam feda olsunlar sana,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Ruhu nakşın gönüllere pür şifa.

Gençliğinde cesur, mert bir civandın,
Doğruluğa ta yürekten inandın,
Muhammedü’l-emin unvanı aldın,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Cemâlin benzerdi hüsn-ü Yusuf’a.

Ceddin İbrahim’in Hanif dininde,
Bazen tüccar oldun Kenan ilinde,
Yalan yanlış yoktu senin dilinde,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Meleklerde olmaz sendeki vefa.

Mirâcına şahit oldu âlemler,
Sevenler müjdeli haberi bekler,
Firâkından yandı bütün felekler,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Gelmek istiyorum senin tarafa.

Ağzında dualar, gözlerin yaşlı,
Çocukla çocuktun, yaşlıyla yaşlı,
Oldukça vakurdun, hep ağır başlı,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Şöhretin yazıldı nurlu Mushaf’a.

Konuşurken sesin gayet sakindi,
Bakışın kararlı, gözler emindi,
Firdevs dedikleri Cennet tenindi,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Allah remzeyledi mim-i hurûfa.

Tenin gül kokardı, nefesin reyhan,
Dünyada sultandın, ukbada sultan,
Seni görmek ister bu fakir her an
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Şefâatin göster koyma A’râfa.

Ahlâkın Kuran’dı âdabın Furkân,
Ashâbın ışıktı, Ehl-i beyt nurdan,
Resul ayrılamaz çâr-ı yarından,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Ehl-i Beyte canlar feda bin defa!

Şah Ali, Fatıma, Hasan, Hüseyin,
Sevdam Zeynep ile Zeynel Abidin,
Sensin kıblem, sensin Kevser, sensin din!
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Her zerrene Yağmur feda bin defa.

HALİT ÖZDÜZEN’in
Tasavvuf Yolcusu kitabından(yazarın bize müracaatı üzere,kendisine ait olan bu şiire kaynak eklenmiştir.)
Alıntı ile Cevapla
Alt 03 Temmuz 2008, 12:22   Mesaj No:14
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:CaferTayar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 89
Üyelik T.: 21 Ağustos 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 555
Konular: 227
Beğenildi:15
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: Selam Sana Ya MUHAMMED MUSTAFA...

NAAT-I MAHBUB
6.6.1999/

Gönül hazan bahçesinde
Gül derer iken
Ömrün mahur gayesine
Aşkını naat ederdi
Nurunu ya Resulallah!
Hissederken gül yüzlerde
Ünlenen hep sendin,
Çağlar içre naatlarla
La diyerek
Dünya takısı yaldızlı şehvetlere.

İstemeden vermenin
Duygu yüklü muştusu olacaktı
Lütuf ezelden takdir edilmiş gönüllere,
Biz bilmeden
Kim ne zaman, ne şekilde
Muhabbet kimyasında harcolacaktı
Nuru nakşolunca,
Bu kimya aşk dolacaktı
Ulvi makamların ruh kuşu olup ta,
Uçuverecekti hür olarak
Rayihalar ülkesinin bahçelerine
Gönül damlarına konmak için.

Dost özünde
İksiri muhabbet olmak ne hoştur
Onun gönlü, gözü olmak
Ve de dolmak umutlarla
Sitemli dünya zindanında
Bir sevinç meşalesi tutarak
Âleme dil olmaktı da maksadımız
Ey dost ulvi muhabbetini
Arzulamaktan başka ne var ki?

Varidatı sır yani
Alıntı ile Cevapla
Alt 03 Temmuz 2008, 12:26   Mesaj No:15
Medineweb Sadık Üyesi
AŞK'ÜL İSLAM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:AŞK'ÜL İSLAM isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38
Üyelik T.: 30Haziran 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:43
Mesaj: 984
Konular: 245
Beğenildi:29
Beğendi:0
Takdirleri:146
Takdir Et:
Standart Cvp: Selam Sana Ya MUHAMMED MUSTAFA...

Manada bir gün seyrederken alemleri ;
Birden parlayıverdi, cevheri muhabbetmiş üstadım ,
İnkar edilmez bir hazz yayılımıştı hanı vucuduna,
Yedi ayrı surette sin'lendi...
MUHAMMED'miş... (sallallahü aleyhi ve sellem)

:=)
Alıntı ile Cevapla
Alt 12 Eylül 2008, 14:13   Mesaj No:16
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:TÜRKcan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2609
Üyelik T.: 12 Temmuz 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:36
Mesaj: 550
Konular: 114
Beğenildi:8
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Size 'selam' diyenin selamı alınır mı?

Size 'Selam' diyen kişinin selamı alınır mı?
Biri yanıznıza gelir ve size 'selam' seklinde selam verirse 'aleyküm selam' demek doğru olur mu? Peygamberimiz nasıl selamlaşmış? Doğrusu nedir?

Mehmet Paksu'nun yazısı
'Selam' diyen kişinin selamı alınır mı?
Sayın Paksu, ben Arnavut asıllı bir Müslümanım. Bana "selam" seklinde selam verene "aleyküm selam" demem doğru mu? (İlkay Avcı)
Selam vermek ve almak Kur’an’ın bir emridir. Selamlaşmanın nasıl olması gerektiğini de Peygamberimizin uygulamasından görüyoruz.Selman-ı Fârisî Peygamberimizin nasıl selamlaştığını, kendisine verilen selama nasıl karşılık verdiğini şöyle anlatıyor:

Bir adam Resulullah (s.a.v.)’e gelerek “Es-selamü aleyke” dedi.
Resulullah (s.a.v.) de,“Ve aleyke(s-selamü) ve rahmetullâhi” diye selam verdi. Sonra bir başkası geldi. "Es-selamu aleyke ve rahmetullâhi!" diye selam verdi. Resulullah (s.a.v.) buna da, "Aleyke’s-selamu ve rahmetullâhi ve berekâtuhû!" diye cevap verdi.Sonra bir başkası geldi ve "Es-selâmü aleyke ve rahmetullâhi ve berekâtuhu!" diye selam verdi.Resulullah (s.a.v.) buna da, "Ve aleyke!" diye cevap verdi.Adam: “Falan falan gelip size selam verdiler, siz de onlara bana söylediğinizden fazlasını söyleyerek mukabele ettiniz” dedi. Resulullah (s.a.v.), “Sen bize söyleyecek bir şey bırakmadın ki! Allah (c.c.); “Size bir selam verildiği zaman ondan daha iyisi ile mukabele edin veya aynı ile selam verin.” (en-Nisâ, 4/86) buyurdu. Biz sana aynısı ile mukabele ettik.” dedi.1
Hadiste görüldüğü gibi bu şekilde selam verildiği gibi âyette teşvik edilen “en iyisi ile cevap vermek” ise, “es-Selâmü aleyküm” denildiğinde “ve aleykümü’s-Selâm ve rahmetullah”; “es-Selâmü aleyküm ve rahmetullah” denildiğinde “ve aleykümü’s-Selâm ve rahmetullahi ve berekâtüh” şeklindedir. Sünnette yer aldığı şekliyle selam alıp vermek maalesef toplumda tam olarak yaşamıyor. Genellikle “Selam aleyküm-Aleyküm selam” sözleriyle selamlaşılıyor. Aslına bakarsanız “Selam aleyküm” yerine “Selamün aleyküm” denmesi gerekiyor, ama halk böyle alışmış, gidiyor. Değiştirmek, doğrusunu anlatmak ve göstermek uzun bir zaman alacağa benziyor.Fakat bize ne şekilde selam verilirse verilsin, biz onu bir Allah selamı olarak kabul edip alırız. Çünkü bu konuda âyetin uyarısı var: “Size selam veren kimseye, dünya hayatının geçici menfaatini arayarak hemen ‘Sen mü’min değilsin’ demeyin”2 Bu açıdan her ne kadar “Selam” diye selam veren kişi, İslami anlamda tam bir selam vermiş olmasa da, maksadı selamlaşmaktan başka bir şey değildir. Bu şekilde de selam verilse karşılıksız bırakmamak gerekiyor.Kaldı ki, tam selamlaşma anlamında kullanılmasa, güven ve barış anlamına gelse de, Kur’ân’da yer aldığına göre melekler İbrahim Aleyhisselam ile bu şekilde selamlaşıyorlar.[FONT=Comic Sans MS]
and olsun ki, elçilerimiz İbrahim’e müjde ile gelip ‘Selam’ dediler. O da ‘selam’ dedi.”3 Aslında melekler burada bir azap habercisi olarak değil de, bir selamet ve bir müjde ile gediklerini bildirmek için “Selam” sözünü bir “selamet/barış” anlamında kullanıyorlar.
Selamlaşmanın unutulduğu “N’aber, nasıl gidiyo, Heey!” gibi söylemlerin selamın yerine kullanılmaya başl
andığı bir zamanda en azından “Selam” sözünü alan kişiyi boş çevirmeden “Ve aleyküm selam” şeklinde mukabele etmek bir başka açıdan önem kazanıyor.
Bu arada selam veren kişiyi üzmemiş, gönlünü almış alıyoruz. Şayet ortam müsaitse, İslami selamlaşmanın nasıl olduğunu da münasip bir dille anlatmakta fayda vardır.1. Kütüb-i Sitte Tercümesi. İbrahim Canan, 10:1812. Nisa Suresi, 4:943. Hud Suresi, 11:69
Alıntı ile Cevapla
Alt 12 Eylül 2008, 14:25   Mesaj No:17
Medineweb Paylaşımcı Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:MescidiAksa isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2830
Üyelik T.: 29 Temmuz 2008
Arkadaşları:3
Cinsiyet:
Memleket:MEVLANA DİYARINDAN...
Yaş:37
Mesaj: 391
Konular: 55
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: Size 'selam' diyenin selamı alınır mı?

çok güncel bi konuya deginilmiş hocam allah razı olsun günümüzdede çok gördügüm bi şey bu


allah razı olsun emeginize saglık
__________________
her şeyin bir zamanı vardır sadece sabret....
Alıntı ile Cevapla
Alt 12 Eylül 2008, 15:13   Mesaj No:18
Medineweb Üyesi
tugrulbey - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:tugrulbey isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2987
Üyelik T.: 11 Ağustos 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:52
Mesaj: 67
Konular: 7
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: Size 'selam' diyenin selamı alınır mı?

selam diyenin selamını alırım(güler yüzle)aynı kişinin yanına gittiğimde selamünaleyküm,derim....
Alıntı ile Cevapla
Alt 14 Eylül 2008, 13:51   Mesaj No:19

NUR

Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:NUR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 127
Üyelik T.: 10 Eylül 2007
Arkadaşları:4
Cinsiyet:
Memleket:ankara
Yaş:31
Mesaj: 1.805
Konular: 527
Beğenildi:30
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: Size 'selam' diyenin selamı alınır mı?

selam konusu önemli,

sürekli selam , selam diye selam verme tarzı olan birine her devasında aleyküm selam dersek, galiba selam verme adabını öğrenir...
__________________
EN GÜZEL AŞK: ALLAH!
Alıntı ile Cevapla
Alt 21 Eylül 2008, 13:19   Mesaj No:20
Medineweb Acemi Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Muallim isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 3960
Üyelik T.: 20 Eylül 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 19
Konular: 5
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Selam Vermenin Önemi!!

İbni Ömer’in Buhari’de yer alan rivayetine göre, bir adam Resulullah’a (sas) ‘İslam’da yapacağım en hayırlı şey nedir?’ diye sorar. Resulullah da ona, “Yemek yedirmen ve tanıdık-tanımadık herkese selam vermendir.” buyurur.

Müslim’de rivayet edilen başka bir hadiste de ‘selam vermek’ cennete girme sebeplerinden biri sayılmıştır.

Allah’ın bir ismi olan ve Kur’an’da 24 defa geçen Selam’ın önemini kısaca şöyle belirtebiliriz:

1. Bir İslam şiarıdır.

2. Muhabbet ve güvenin belirtisidir.

3. Bir duadır.

4. Sosyal dayanışma ve kaynaşmanın vesilesidir.

5. Selam vermek sünnettir, korku durumu varsa vaciptir. Selam almak, kişiye farz-ı ayn, topluluğa da farz-ı kifayedir. Mektup ve şahıslar yoluyla gönderilen selamlara cevap vermek vaciptir.

6. Günaydın, hayırlı sabahlar gibi ifadeler selamın verdiği sevabı vermez. İşaretlerle veya eğilerek verilen selam caiz görülmemiştir.

7. Sesli Kur’an okuyana, ilim ve zikir meclisinde olana, yeme-içme ile meşgul olana, sarhoş, deli, banyo ve tuvalette olan kimselere selam vermek ise mekruh sayılmaktadır.

***

“Efşu’s-selâme beyneküm”
“Aranızda selamı yayınız.” (Müslim)
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Salat u Selam ın Manası taha/ MultiMedya-İzleme Vb 0 24 Mayıs 2016 21:34
Salâvat-ı Şerife, Salât u Selam, Peygambere Salâvatın Önemi, Faziletleri/Muhsin İyi muhsin iyi Makale ve Köşe Yazıları 2 15 Ekim 2015 11:22
Ben Niçin Peygambere İnanayım?/Muhsin İyi muhsin iyi Makale ve Köşe Yazıları 3 17Haziran 2014 09:49
Vaaz: Selam ve Selamın Önemi iklimya Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat 3 25 Ocak 2014 18:43
Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Abdullah İbnu Selam (ra) Belgin Hadis-i Şerif 0 01 Aralık 2008 08:10

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.